Yapay zeka Grammy Ödülü kazanabilir mi?

Kayıt Akademisi'nin CEO'su müzik dünyasının en tartışmalı konusunu masaya yatırıyor

İngiliz şarkıcı Adele’nin Grammy Ödülünü kazandığı bir kesit (Shutterstock)
İngiliz şarkıcı Adele’nin Grammy Ödülünü kazandığı bir kesit (Shutterstock)
TT

Yapay zeka Grammy Ödülü kazanabilir mi?

İngiliz şarkıcı Adele’nin Grammy Ödülünü kazandığı bir kesit (Shutterstock)
İngiliz şarkıcı Adele’nin Grammy Ödülünü kazandığı bir kesit (Shutterstock)

Müzik endüstrisinin amiral gemisi Recording Academy'yi 2021'den bu yana yöneten Harvey Mason Jr, herhangi bir yaratıcı çalışmada teknolojinin yeri olsa da ödüllerin insan başarısını onurlandırmayı amaçladığını söyledi. Recording Academy CEO'su, yapay zeka ve müzik hakkında giderek artan tartışmalar söz konusu olduğunda müzik hayranlarının bu fikri anlamasını istiyor. Yine de tartışmanın hassas noktalarla dolu olduğunu kabul etmekte gecikmiyor.

Mason geçen hafta New York'ta düzenlenen Fast Company İnovasyon Festivali'nde yaptığı açıklamada, “Eğer şarkıyı icra eden bir yapay zeka varsa ama şarkıyı yazan bir insan varsa, o zaman şarkı yazma kategorisine girer. Tam tersi, eğer yapay zeka şarkıyı bestelediyse ama kolları, kalbi vs. olan bir insan şarkıcı şarkıyı söylüyorsa, performans kategorisine girecektir. Bunun açık ve net olduğunu düşünüyorum” dedi.

Emmy, Grammy, Oscar ve Tony ödülleri için düzenlenen tarihi bir panelde dört büyük eğlence ödülünün liderleriyle birlikte sahneye çıkan Mason, sanatçıların ödüle layık işler üretmek için yapay zeka araçlarıyla işbirliği içinde çalıştıklarında tartışmanın kafa karıştırıcı hale geldiğini kabul etti. Bu yılın başlarında anonim bir yazar, rap yıldızı Drake'in sesini yapay zeka ile düzenleyerek bir klip yayınladığında tartışmanın fitili ateşlenmişti.

xsdfg
Grammy Ödülü 1959 yılında kuruldu ve yıllık müzik ödüllerinden biri. (Shutterstock)

Mason yaptığı açıklamada, “Bazı ses modellemelerine ve diğer bazı şeylere bakmaya başlıyorsunuz, burada bir insan aslında şarkı söylüyor ancak sesi başka biri gibi çıkarmak için ekstra bir aksesuar kullanıyorlar. Bu yapay zeka mı? Yapay zeka bu değil midir? İnsanın şarkı söylemesi aslında nitelikli mi, değil mi? Düşünülmesi gereken çok şey var” dedi.

Ulusal Televizyon Sanatları ve Bilimleri Akademisi Başkanı Adam Sharp, şirketlerin televizyon programlarında izleyicileri simüle edebilen yazılımlar için teknoloji ve mühendislik alanında ödüller kazandığına dikkati çekerek, “Teknik olarak Emmy'yi yapay zekaya verdik. Burada kilit nokta, yaratıcılığı boğacak kadar katı olmak istememenizdir. Yapay zeka yaratıcılık için çok güçlü bir araç olma ve yaratıcılığın daha özgür olmasını sağlayan yardımcı bir araç olma potansiyeline sahip. Geçen yıl ChatGPT ve diğer jeneratif yapay zeka araçlarının kamuoyuna sunulmasının ardından bu konu biraz abartılı gibi görünse de, yaratıcılar bu tür tartışmaların eğlence dünyasında yeni bir şey olmadığı fikrinden hoşnut olabilirler. Hatırlayın, on yıldan uzun bir süre önce, Andy Serkis, bilgisayar tarafından üretilen bir şempanzeyi canlandırdığı Maymunlar Cehenneminin Yükselişi filmindeki performansıyla Oscar'a damgasını vurmuştu. O dönemde bu fikir, görsel efektleri yaratan aktör ya da animasyon ekibinin büyük ödüle layık görülüp görülmeyeceği konusunda haklı sorulara yol açmıştı” açıklamasını yaptı.

Bir bakıma yapay zeka, ödül programlarını yıllar içinde uygunluk kurallarını yeniden değerlendirmeye ve zamana uyum sağlamaya iten, cinsiyet ayrımı gözetmeyen kategorilerden tamamen yeni müzik türlerine kadar uzanan uzun bir toplumsal tartışmalar listesinin sadece sonuncusu. Mason, “Bu durum hızla değişecek ve biz de hızla değişeceğiz. Uyum sağlayabilmeliyiz ve yapay zeka hepimizi dinlediğimizden ve öğrendiğimizden emin olmaya zorlayacak” dedi.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature