B12 vitamini neden önemli?

B12 vitaminin normal seviyesi, eksiklik belirtileri ve tehlikeleri hakkında

B12 vitamini neden önemli?
TT

B12 vitamini neden önemli?

B12 vitamini neden önemli?

Vücudumuzun, büyüme ve gerekli işlevleri yerine getirme de dahil olmak üzere genel sağlığı korumak için besinlere ihtiyacı vardır. B12 vitamini kırmızı kan hücresi üretiminde, DNA sentezinde ve sinir fonksiyonunda çok önemli bir rol oynar.

Bu vitamin temel olarak et, balık, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal ürünlerde bulunur. B12 vitamini eksikliği anemiye, sinir hasarına, bilişsel bozukluğa ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.

Şarku2l Avsat’ın özel tıbbi site ‘onlymyhealth’ten aktardığı habere göre, Ujala Cygnus Hastane Grubu’nda Beslenme Uzmanı olarak görev yapan Ekta Singhwal B12 vitamininin normal aralığının yaşa göre belirlenmesi gerektiğini belirtti.

B12 vitamininin yaşa göre normal aralığı

Dr. Singwal, “B12 vitamini seviyeleri yaşa bağlı olarak değişebilir. Normal olarak kabul edilen oran, belirli bir laboratuvar veya sağlık hizmeti sağlayıcısı tarafından kullanılan referans aralığına bağlı olarak belirlenir” ifadelerini kullandı.

Singwal’a göre, genel olarak yaşa göre normal B12 vitamini aralığı olarak kabul edilen genel kurallar aşağıdaki gibidir:

Bebekler (0-12 ay):

Mililitre başına 200-900 pikogram (pg/mL)

Çocuklar (1-18 yaş):

200-600 pg/ml

Yetişkinler (19-64 yaş):

200-900 pg/ml

Yaşlılar (65 ve üzeri):

200-700 pg/ml.

Dr. Singwal, “Bu aralıklar farklı kaynaklar arasında bir miktar farklılık gösterebilir ve olması gereken oran diyet, genetik ve bireysel sağlık koşulları gibi faktörlerden etkilenebilir. Belirli test sonuçlarını yorumlamak ve B12 vitamini eksikliğini tedavi etmek veya optimal seviyeleri korumak için diyet değişiklikleri veya besin takviyeleri gibi herhangi bir eylemin gerekli olup olmadığına karar vermek için bir sağlık uzmanına danışmak gerekir” diye ekledi.

B12 vitamini eksikliği belirtileri

B12 vitamini eksikliği, beslenmede yeterince vitamin alınmaması veya vücudunuzun bu vitamini yeterince emememesi veya depolayamaması durumunda ortaya çıkar.

Bu bağlamda Yeni Delhi’deki Hindistan Omurilik Yaralanmaları Merkezi İç Hastalıkları Kıdemli Danışmanı Dr. Rajkumar, dikkat etmeniz gereken B12 vitamini eksiklik belirtilerini şöyle sıraladı:

- Yorgunluk

- Soluk cilt

- Ellerde veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşma hissi

- Kas Güçsüzlüğü

- Ağızda yara

- Görüş problemleri

- Dilde iltihaplanma ve kızarıklık

- İştah kaybı

B12 vitamini eksikliği için risk faktörleri

Bir kişi kanında mililitrede 150 üniteden az B12 vitamini bulunuyorsa B12 vitamini eksikliğinden muzdariptir.

B12 vitamini eksikliğini tam kan sayımı (CBC) testi yardımıyla tespit edilebilir. Dr. Rajkumar bu vitaminin eksikliğine ilişkin şu kişilerin risk altında olduğunu belirtti:

- Yaşlılar

- Sindirim bozukluğu yaşayanlar

- Pernisiyöz anemiden muzdarip insanlar

- Vejetaryen kadınların bebekleri

B12 vitamini kaynakları

StatPearls’e göre karaciğer bol miktarda B12 vitamini depoluyor ve bu da eksiklik olasılığını azaltıyor. Ancak karaciğerde depolar tükenip de, B12 vitamini emilemeyince eksiklik ortaya çıkar. Bunun nedeni beslenme yetersizlikleri, emilim bozukluğu veya iç faktörlerin eksikliği olabilir.

B12 vitamini düzeylerini artıran besin kaynakları

B12 vitamininin en iyi kaynakları hayvansal ürünlerdir. Bunlar:

- Yumurtalar

- Et

- Balık (ton balığı ve somon)

B12 vitamininin en zengin kaynağı hayvansal ürünler olduğundan vejetaryenlerin alternatif arayışı zorlaşıyor. Ancak, endişelenmeyin, göz önünde bulundurabileceğiniz seçenekler listesi şu şekilde:

- Vejetaryen süt peyniri

- Vejetaryen sütünden yapılmış yoğurt

- Besin mayası

- Güçlendirilmiş tahıllar

- Vejetaryen eti

- Mantarlar



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS