Starbucks, iklim değişikliğine dayanıklı kahve çekirdeği geliştirdi

"Her sorunu çözecek mucizevi bir ürün olmadığı unutulmamalı"

Amerikan kahve şirketi Starbucks'ın dünya çapında yaklaşık 36 bin şubesi var (Unsplash)
Amerikan kahve şirketi Starbucks'ın dünya çapında yaklaşık 36 bin şubesi var (Unsplash)
TT

Starbucks, iklim değişikliğine dayanıklı kahve çekirdeği geliştirdi

Amerikan kahve şirketi Starbucks'ın dünya çapında yaklaşık 36 bin şubesi var (Unsplash)
Amerikan kahve şirketi Starbucks'ın dünya çapında yaklaşık 36 bin şubesi var (Unsplash)

Dünyanın önde gelen kahve dükkanı zincirlerinden Starbucks, iklim değişikliğine dayanıklı kahve çekirdekleri üretti.

Starbucks, dünyadaki kahve üretiminin yaklaşık yüzde 70'inde kullanılan Arabica çekirdeklerinin iklim değişikliğine dayanıklı versiyonlarını geliştirdi.

Araştırmacılar, 12 yıl boyunca geliştirdikleri farklı ağaçları ekerek, bunların verdiği meyve çekirdeklerinin çeşitli hastalıklara ve artan sıcaklıklara ne kadar dayanıklı olduğunu gözlemledi.

Çalışmalar sonucunda 6 çeşit ağaç üretildi. Bunlar, mahsulleri kullanılmaz hale getiren ve sıcaklıkların artmasıyla oluşan "yaprak pası" hastalığına dayanıklı olduğu gibi, diğer kahve ağaçlarına kıyasla daha kısa sürede daha fazla meyve veriyor. 

Starbucks'ın sürdürülebilirlik biriminin yardımcı direktörü Michelle Burns, firmanın 30 ülkedeki yaklaşık 400 bin çiftçiden kahve çekirdeği satın aldığını söyledi. 

Burns, özellikle Arabica'nın hastalıklara karşı daha savunmasız olduğunu ve yeni ürettikleri ağaçların, bu soruna çiftçiler açısından da çok önemli bir çözüm sunduğunu belirtti.

Yetkili, dünyanın farklı noktalarında ürün aldıkları çiftçilere, bu ağaçlardan toplamda 100 milyon tanesini ücretsiz dağıtacaklarını da sözlerine ekledi.  

Öte yandan Almanya merkezli Uluslararası Adil Ticaret Tescil Kurumu'ndan Monika Firl, "Bu, çiftçiler açısından iklim değişikliğinin yarattığı sorunları çözecek mucizevi bir ürün değil" dedi.

Firl, belirli koşullarda sağlam kalması için özel geliştirilen ürünlerin, başka koşullarda yok olacağına dikkat çekerek, "Doğa, değişime laboratuvar bilimlerinden daha hızlı uyum sağlıyor" dedi.

Endüstriyel kahve üretiminin başlıca bir sorun teşkil ettiğine dikkat çeken Firl, "Kahve, ormandaki köklerine dönmeli. Sağlıklı bir ekosistem oluşturulmalı" ifadelerini kullandı.

ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden Miguel Gomez de iklim değişikliğine dayanıklı kahve ağacı geliştirme çalışmalarının çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi. 

Independent Türkçe



James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

DC Stüdyoları eş CEO'su James Gunn, Superman karakterinin kökenlerine sadık kalan yeni filmiyle ilgili konuştu. 

11 Temmuz'da vizyona girecek yapımda David Corenswet, Lois Lane'le birlikte Daily Planet'ta muhabirlik yapan ikonik süper kahramanı canlandırıyor. 

Filmde Superman, hem ülke içinde hem de dünya genelinde yaşanan krizlerle karşı karşıya geliyor. Bu sırada Nicholas Hoult tarafından canlandırılan teknoloji milyarderi Lex Luthor'ın yükselme planları da devreye giriyor.

Gunn, The Times'a verdiği röportajda Superman'in göçmenlik deneyimini temsil ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Superman, Amerika'nın hikayesidir. Farklı yerlerden gelen göçmenlerin ülkeyi şekillendirmesidir. Ama benim için bu, en temelde insani nezaketin bir değer olduğunu ve artık yitirildiğini anlatan bir hikaye.

"Film temelde insan nezaketiyle ilgili"

Filmin ABD'deki siyasi kutuplaşma ortamında nasıl karşılanacağı sorulduğunda ise Gunn şu ifadeleri kullandı:

Evet, farklı kesimlerde farklı tepkiler alacaktır ama film temelde insan nezaketiyle ilgili. Elbette bunu yanlış anlayıp sadece nezaketten bahsettiğimiz için alınacak bazı tipler olacak. Ama umurumda değil.

Gunn, Superman'in politik bir film olduğunu kabul ediyor ancak bunun sadece siyasetten ibaret olmadığını da vurguluyor:

Evet, içinde siyaset var. Ama başka bir düzlemde bu bir ahlak öyküsü. 'Ne olursa olsun asla öldürme' ilkesine bağlı Superman'le daha esnek bir bakış açısına sahip Lois'in ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Temelde ahlaki inanç farklılıklarının iki insanı nasıl birbirinden uzaklaştırabileceğini ele alıyoruz.

"Tam da şu anda böyle birine ihtiyaç var"

Filmin verdiği mesajla aile dostu eğlence arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştığını belirten yönetmen, asıl amacının insani bir hikaye anlatmak olduğunu söylüyor:

Bu Superman, insanların birbirine olan güvenini kaybettiği bir dönemde karşımıza çıkıyor. Ben tamamen iyi olan bir adamın hikayesini anlatıyorum. Böyle birine tam da şu anda ihtiyaç var çünkü kültürel figürlerin internetteki kabalığı, toplumda genel bir hoyratlık hissi yarattı.

Gunn, dijital çağın insanlar üzerindeki etkisine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

Buna ben de dahilim. Milyonlarca insanın internette durmaksızın öfke nöbetleri geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bir kültür olarak nasıl ilerleyeceğiz? Neyin gerçek olduğunu bilmiyoruz, insan beyni için bu gerçekten tehlikeli bir durum. Eğer bir düğmeye basıp interneti ortadan kaldırabilseydim, ciddi ciddi düşünürdüm. Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum.

Independent Türkçe, Deadline, The Times, Hollywood Reporter