Ünlü yönetmen, Halle Berry'nin X-Men 3'te oynaması için nasıl kandırıldığını anlattı

Yönetmen söz konusu açıklamayla ilgili "Bunu söylemememin gerekip gerekmediği umurumda değil" dedi

Halle Berry, X-Men: Son Direniş'te Storm rolünde (20th Century Fox)
Halle Berry, X-Men: Son Direniş'te Storm rolünde (20th Century Fox)
TT

Ünlü yönetmen, Halle Berry'nin X-Men 3'te oynaması için nasıl kandırıldığını anlattı

Halle Berry, X-Men: Son Direniş'te Storm rolünde (20th Century Fox)
Halle Berry, X-Men: Son Direniş'te Storm rolünde (20th Century Fox)

Yönetmen Matthew Vaughn, Halle Berry'nin 2006 yapımı X-Men filminde başrol oynaması için kandırıldığını iddia etti.

Berry, Brett Ratner'ın yönettiği 2006 yapımı filmde Marvel karakteri Storm'u oynadı. Oyuncu, bu rolü daha önce X-Men (2000) ve X-Men 2 (2003) filmlerinde canlandırmıştı.

Vaughn başlangıçta X-Men: Son Direniş'i (X-Men: The Last Stand) yönetmesi için işe alınmış ama nihayetinde projeden ayrılmıştı.

Vaughn şimdi kararının, dağıtımcı 20th Century Fox'un iddiaya göre Berry'yi devam filmine katılmaya ikna etme şeklini öğrenmesinden kaynaklandığını öne sürüyor.

Diğer filmleri arasında Kick-Ass ve Kingsman serisi de bulunan yönetmenin iddiasına göre, Berry X-Men: Son Direniş'te başrol oynamaya, açılış sahnesinde karakterine öncelik veren sahte bir senaryo kullanılarak ikna edilmiş.

MovieWeb tarafından altı çizildiği üzere, New York Comic-Con'daki bir panelde konuşan Vaughn, bunun filmi bırakmasının "ana nedenlerinden biri" olduğunu iddia etti.

Vaughn izleyicilere şunları söyledi:

Bu gerçek bir hikaye ve söylemememin gerekip gerekmediği umurumda değil. Hollywood gerçekten politik ve tuhaf. Bir yöneticinin ofisine gittim ve bir X3 senaryosu gördüm. Çok daha kalındı. 'Bu taslak nedir?' diye sordum. 'Onu kafana takma' falan dedi. Ben de elime alıp ilk sayfayı açtım. Şöyle yazıyordu: 'Afrika. Çocuklar susuzluktan ölüyor ve Storm tüm bu çocukları kurtarmak için bir fırtına yaratıyor'. Bunun epey havalı bir fikir olduğunu düşündüm.

Vaughn şöyle devam etti:

'Bu ne?' diye sordum. Dediler ki, 'Bu Halle Berry'nin senaryosu, malum henüz imzalamadı. Olmasını istediği şey bu. Ve imzalar imzalamaz bunu çöpe atacağız.' 'Eğer Storm'u oynayan Oscar ödüllü bir kadın oyuncuya bunu yapacaksanız, ben bırakıyorum' diye düşündüm.

Sonunda Berry, Simon Kinberg ve Zak Penn'in yazdığı filmde başrol oynadı. Ancak Berry, Charles "Profesör X" Xavier (Patrick Stewart) ve Erik "Magneto" Lehnsherr'in (Ian McKellen) 1986'da ailesinin evinde genç Jean Grey'le tanışmasını gösteren flashback açılış sahnesinde yer almıyor.

The Independent yorum için Berry'nin yanı sıra 2019'da Fox'u satın alan Disney'le de temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Vaughn, X-Men: Son Direniş yerine Yıldız Tozu'nu (Stardust) yönetti. Ancak 2011'de X-Men: Birinci Sınıf'ın (X-Men: First Class) yönetmenliğini üstlendi.

Berry, 2014'te Bryan Singer tarafından yönetilen X-Men: Geçmiş Günler Gelecek'te (X-Men: Days of Future Past) Storm rolüyle seriye geri döndü.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature