Squid Game: The Challenge oyuncusu yarışmaya ışık tuttu

Gerçek Squid Game'in yarışmacısı, zorlu oyunun 7 saat sürdüğünü söyledi

Netflix'in popüler Kore dizisinden esinlenen yarışmanın ilk bölümü 22 Kasım'da yayımlandı (Netflix)
Netflix'in popüler Kore dizisinden esinlenen yarışmanın ilk bölümü 22 Kasım'da yayımlandı (Netflix)
TT

Squid Game: The Challenge oyuncusu yarışmaya ışık tuttu

Netflix'in popüler Kore dizisinden esinlenen yarışmanın ilk bölümü 22 Kasım'da yayımlandı (Netflix)
Netflix'in popüler Kore dizisinden esinlenen yarışmanın ilk bölümü 22 Kasım'da yayımlandı (Netflix)

Squid Game: The Challenge'ın yarışmacılarından biri, aylar süren bekleyişin ardından Netflix'te yayımlanmaya başlayan yarışma programını çekmenin nasıl bir şey olduğunu açıkladı.  

Güney Kore'nin rekor kıran dizisinden uyarlanan spinoff'ta 456 gerçek yarışmacı, 4,56 milyon dolarlık nakit ödül için mücadele ediyor. 

Kırmızı Işık, Yeşil Işık ve Seksek gibi oyunların geri döndüğü yarışmada, dizideki ölümcül sonuçlar olmasa da aynı mücadeleler yer alıyor.

"Gerçek gibi"

Yarışmacılardan biri heyecan dolu yarışmayı Londra'daki Wharf Stüdyoları'nda çekmenin nasıl bir şey olduğuna ışık tuttu. 

26 yaşındaki Lorenzo Nobilio, BBC'ye şunları söyledi: 

Gerçekmiş gibi hissettim, kurgusal bir yerdeymişsiniz gibi hissetmedim.

161 numarayla yarışan Lorenzo, Kırmızı Işık, Yeşil Işık oyununun tüm yarışmanın en yorucu mücadelesi olduğunu ve tamamlanmasının 7 saat sürdüğünü de sözlerine ekledi.

Bu oyun dizide, yarışmacıların karşılaştıkları ilk meydan okumaydı ve karakterlerin başarısız olmaları halinde öldürüleceklerini anladıkları andı. 

"Kanarya Adaları'nda tatil değil"

Lorenzo sözlerine şöyle devam etti: 

Çizgiyi 7 saatte geçtim, bu çok uzun bir süreydi ama programın adı Squid Game: The Challenge, Kanarya Adaları'nda her şey dahil bir tatil değil.

Squid Game: The Challenge'daki oyuncular, tıpkı dizideki gibi fermuarlı yeşil eşofmanlar giyiyor ve her bir kişinin elenmesiyle ödül potasına 10 bin dolar daha ekleniyor.

Netflix tarihinin en çok izlenen dizisi Squid Game'de, hepsi borç içinde olan yarışmacılar, büyük bir para ödülünü kazanmak için çocuk oyunları oynuyordu.

Kaybetmeleri halinde öldürülecekleri gerçeği başlangıçta onları şoke etse de kısa süre sonra para için duydukları çaresizlik aralarında ölümcül bir rekabete yol açıyordu. 

Squid Game: The Challenge'a katılıp elenen bazı yarışmacılar, daha önce yeni spinoff'la ilgili konuşmuş ve çekimlerin gerçekleştiği koşullardan şikayet etmişti.

"Eğlence yok oldu"

Kırmızı Işık, Yeşil Işık oyununu anlatan bir yarışmacı, Variety'ye şunları söylemişti: 

Bu bir oyun değil. Eğlence artık yok oldu. İnsanlara dondurucu soğukta sadece bir eşofman ve iki çift çorapla durmaları gerektiğini söyleyemezsiniz.

Bir diğeriyse koşulların "kesinlikle insanlık dışı" olduğunu iddia ederek oyunun ikinci turunda 4 kişinin bayıldığını belirtmişti.

"İnsanlar sinek gibi düşmeye başladı"

İddia sahibi, bir kızın bayıldığını gördüklerini ve başının yere çarptığını duyduklarını söylemişti: 

Ama sonra biri geldi ve oyun duraklatılmadığı için pozisyonumuzu korumamızı söyledi. Ondan sonra insanlar sinek gibi düşmeye başladı.

Netflix ve dizinin yapımcıları Studio Lambert ve The Garden, yaptıkları açıklamada "set çok soğuk olsa ve katılımcılar buna hazırlıklı olsa da ciddi yaralanma iddialarının gerçek dışı olduğunu" söylemişti.

"Güvenlik prosedürleri uygun"

Açıklama şöyle devam ediyordu:

Oyuncu ve ekibimizin güvenliğini son derece önemsiyoruz ve tüm uygun güvenlik prosedürlerine yatırım yaptık.

Squid Game: The Challenge, Netflix'te izlenebiliyor. Yarışmanın ikinci kısmı 29 Ekim Çarşamba günü gösterime girecek.

Independent Türkçe



Orkalar, Portekiz kıyılarında turist yatını batırdı

Fotoğraf: Temsili/AP
Fotoğraf: Temsili/AP
TT

Orkalar, Portekiz kıyılarında turist yatını batırdı

Fotoğraf: Temsili/AP
Fotoğraf: Temsili/AP

Portekiz açıklarında bir turist yatı, bir grup orkanın (katil balina) çarpması sonucu battı.

5 kişiyi taşıyan tekne, cumartesi günü gerçekleşen saldırının ardından Fonte da Telha plajı yakınlarında sulara gömüldü.

Yelkencilik şirketi Mercedes-Benz Oceanic Lounge'ın paylaştığı görüntülerde, bir orka yatın yan tarafına defalarca vurduktan sonra yatın sallanıp batmaya başladığı görülürken, bir tanığın "Aman Tanrım" dediği duyuluyor.

Nautic Squad kulübüne ait gemideki 5 mürettebat üyesi de yat batmadan kısa süre önce botlarla kurtarıldı.

Aynı günün ilerleyen saatlerinde Cascais Körfezi açıklarında bu sürüyle ikinci bir karşılaşma yaşandı ve 4 kişi yaralanmadan tekneden çıkarıldı.

Portekiz Ulusal Denizcilik Otoritesi, "orkalarla yaşanan bir etkileşim nedeniyle" 12.30'da bir uyarı aldığını açıkladı.

Kurum "Cascais cankurtaran istasyonu ve Lizbon Limanı Kaptanlığı ekipleri hemen harekete geçti" diye ekledi.

Olay yerine vardıklarında mürettebatın fiziksel açıdan iyi olduğu ve tıbbi yardıma ihtiyaç duymadığı, yakındaki bir deniz turizmi teknesinin yardımıyla kurtarıldığı tespit edildi.  

The Telegraph'a göre bazı tanıklar 4 orka gördüklerini söylerken bir kaptan, sadece bir balinanın teknenin dümenine çarptığını bildirdi.

Araştırmacılar, Mayıs 2020'den bu yana İber Yarımadası yakınlarında orkaların teknelere çarptığı yüzlerce olayı belgelerken, bu davranış eğiliminin artmasına dair çeşitli teoriler ve araştırmalar ortaya çıktı.  

Bu olay, önceki haftalarda İspanya açıklarında iki teknenin bir çift katil balina tarafından saldırıya uğramasının ardından yeni bir uyarı yayımlanmasından sonra meydana geldi.

Orkaların, Galiçya sularındaki teknelere sadece birkaç dakika arayla çarpmasının ardından bir İspanyol deniz kurtarma gemisi çağrılmıştı. 

Kurtarma ekipleri, orkaların hasar verdiği gemiyi limana çektikten sonra başka bir saldırı uyarısı almıştı.

Bir mürettebat üyesi, "Gerçek şu ki çok korktuk; katil balinaların tekneye vurduğunu fark ettiğimizde gerçekten çok 'korktuk'" demişti.

Independent Türkçe


Ryugu'dan gelen bulgular Güneş Sistemi'nin su tarihini baştan yazıyor

Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
TT

Ryugu'dan gelen bulgular Güneş Sistemi'nin su tarihini baştan yazıyor

Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)

Asteroit Ryugu'nun koptuğu göktaşının, sanılandan çok daha uzun süre sıvı suya ev sahipliği yaptığı bulundu. Yeni çalışma, Dünya'daki suyun kökenine ışık tutuyor.

Ryugu gibi karbon zengini asteroitlerin, yaklaşık 4,6 milyar yıl önce Güneş ve çevresindeki gezegenler oluşurken, dış Güneş Sistemi'ndeki buz ve tozdan meydana geldiği uzun zamandır biliniyor. 

Diğer yandan bilim insanları, bu gökcisimlerindeki su aktivitesinin Güneş Sistemi'nin ilk dönemleriyle sınırlı olduğunu düşünüyordu.

Ancak Japonya Uzay Araştırma Ajansı'nın (JAXA) Hayabusa 2 aracının Ryugu'dan toplayarak 2020'de Dünya'ya getirdiği örnekler bu düşünceye meydan okudu. 

Tokyo Üniversitesi'nden Tsuyoshi Iizuka ve ekibi, Ryugu kaya örneklerindeki lutesyum (Lu) ve hafniyum (Hf) elementlerinin radyoaktif izotoplarını inceledi. Bu sayede radyoaktif bozunmaya bakarak örneklerin geçirdiği jeolojik süreçlere ışık tutabiliyorlar.

Bulguları hakemli dergi Nature'da 10 Eylül Çarşamba günü yayımlanan çalışmada incelenen örnekler, lutesyuma kıyasla çok daha yüksek oranda hafniyum içeriyordu. 

Araştırmacılar bu duruma, bazı sıvıların asteroitteki kayalardan lutesyumu alıp götürmesinin yol açtığını düşünüyor.

Iizuka, "Ryugu'nun kimyasal kayıtlarının, Dünya'da daha önce incelenen bazı meteoritlere benzeyeceğini düşünmüştük. Ancak sonuçlar tamamen farklıydı" ifadelerini kullanıyor. 

Dikkatli analizlerle diğer ihtimalleri eleyen ekip, gökcisminin oluşumundan 1 milyar yıl sonraya kadar sıvı su barındırdığını öne sürüyor.

Iizuka "En olası tetikleyici, Ryugu'nun ana asteroidine başka bir cismin çarpması. Bu çarpışma, kayayı kırarak içeride gömülü olan buzu eritti, böylece sıvı su yüzeye sızdı" diyerek ekliyor: 

Bu gerçekten sürpriz oldu! Bu çarpışma, ana cismin parçalanmasına ve ardından Ryugu'nun oluşmasına yol açmış olabilir.

Ryugu'nun bir zamanlar parçası olduğu asteroidin 1 milyar yıl boyunca sıvı su içermesi, karbon zengini diğer göktaşlarının da uzun süre sıvı suya ev sahipliği yapmış olma ihtimalini gündeme getiriyor.

 Dolayısıyla genç Dünya'ya çarpan asteroitler, sanılandan çok daha fazla su getirmiş olabilir. Araştırmacılar bunun, Dünya'nın ilk okyanusları ve atmosferi üzerinde önemli bir etki yaratmış olabileceğini söylüyor.

Dünya'daki suyun kökenine dair kesin bir fikir birliği sağlanmasa da genellikle göktaşları ve kuyrukluyıldızların gezegene çarpması sonucu geldiği tahmin ediliyor.

Iizuka, "Ryugu benzeri cisimlerin bu kadar uzun süre buz tuttuğu fikri dikkate değer" diyerek ekliyor: 

Bu, Dünya'nın yapıtaşlarının hayal ettiğimizden çok daha ıslak olduğunu gösteriyor. Bu da gezegenimizdeki suyun kökenine dair başlangıç koşullarını yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor.

Araştırmacılar Ryugu örneklerini detaylıca inceleyerek ana cisimde akan suyun geçmişini daha iyi anlamayı umuyor. Ayrıca son verileri, NASA'nın OSIRIS-REx göreviyle Bennu asteroidinden alınan örneklerle kıyaslamayı planlıyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Cosmos Magazine, Nature


Bilim insanları yanıtladı: Egzersiz kanserin nüksetmesini önleyebilir mi?

Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)
Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)
TT

Bilim insanları yanıtladı: Egzersiz kanserin nüksetmesini önleyebilir mi?

Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)
Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)

Bilim insanları egzersizle kanser hücrelerinin büyümesinin yavaşlatılabileceğini tespit etti.

Avustralya'daki Edith Cowan Üniversitesi'nden araştırmacıların çalışmasına meme kanserinden kurtulan 32 kadın katıldı.

Bilim insanları egzersiz sonrasında kasların miyokin adı verilen çok sayıda hormon ve biyokimyasal madde salgıladığına, bunun kanser hücrelerine karşı etkili olduğuna dikkat çekiyor.

Deneye katılan kadınların yarısı 45 dakikalık yüksek yoğunluklu interval antrenman yaptı. Egzersiz 30 saniyelik yüksek tempo, 30 saniyelik dinlenme ve toplamda 7 tekrardan oluşuyordu.

Diğer yarısıysa 45 dakika boyunca ağırlık kaldırdı. Tüm seanslar yüksek yoğunlukta geçti; katılımcılar bu antrenmanların zorluk seviyesini 10 üzerinden en az 7–8 olarak değerlendirdi.

Araştırmacılar, egzersizin hemen ardından ve 30 dakika sonra olmak üzere iki kez katılımcılardan kan aldı. Bunlar laboratuvarda meme kanseri hücrelerine eklendi. Moleküllerin, meme kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı gözlemlendi.

Araştırmanın yazarlarından Robert Newton, "Çalışmamız, egzersizin kanser biyolojisini doğrudan etkileyerek güçlü moleküler sinyaller yoluyla tümörlerin büyümesini baskılayabildiğini gösteriyor" diyor.

Çalışma, egzersizin sadece kansere yakalanma riskini azaltmakla kalmadığını, kanserden kurtulma ihtimalini de artırdığını gösteren araştırmalara bir yenisini ekledi.

Geçmişteki araştırmalarda egzersizin bazı kanserlerin nüksetmesini engellemekte rol oynadığı belirlenmişti. Yeni çalışma egzersizin kas ve hücrelerin iç işleyişini nasıl değiştirdiğini gösteriyor.

Newton, egzersizin sadece kondisyonu artırmakla kalmadığını, aynı zamanda "antikanser sinyallerini" çoğalttığını belirtiyor. Araştırmacılar, hafif yürüyüş gibi düşük tempolu aktivitelerin de önemli olabileceğini ancak yoğun antrenmanların çok daha etkili sonuç verdiğini söylüyor.

Bilim insanı, egzersizin artık kemoterapi veya radyoterapiye "ek bir unsur" olmanın ötesine geçtiğini belirtiyor:

Egzersiz kolay, ucuz ve ulaşılabilir bir yöntem. Kanserin tekrarlama riskini azaltmak için önemli. Bu sadece yardımcı bir unsur değil; giderek kendi başına bir tedavi olarak tanınıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Prevention