99 yaşında ölen milyarder Munger'a göre uzun ve mutlu hayatın sırrı

"İki kötü alışkanlığım var"

Munger, 1 Ocak 1924'te Nebreska'da dünyaya gelmişti (Reuters)
Munger, 1 Ocak 1924'te Nebreska'da dünyaya gelmişti (Reuters)
TT

99 yaşında ölen milyarder Munger'a göre uzun ve mutlu hayatın sırrı

Munger, 1 Ocak 1924'te Nebreska'da dünyaya gelmişti (Reuters)
Munger, 1 Ocak 1924'te Nebreska'da dünyaya gelmişti (Reuters)

99 yaşında ölen milyarder Munger, 100. doğum gününde yayımlanması planan röportajında uzun ve başarılı hayata dair tek tavsiyesinin "Çılgınlıktan uzak durmak" olduğunu söylemişti.

Dünyaca ünlü ABD'li yatırımcı ve Berkshire Hathaway'in başkan yardımcısı Charlie Munger, 28 Kasım'da hayatını kaybetti.

Munger, ömrünün yaklaşık 45 yılını milyarder Warren Buffett’in sağ kolu olarak geçirmişti.

Forbes'a göre 93 yaşındaki Buffet'in en güvendiği kişi olarak bilinen Munger, öldüğünde 2,2 milyar dolarlık serveti de geride bıraktı.

14 Kasım'da CNBC'den Becky Quick'e konuşan Munger, röportajdan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.

Kendisine, uzun ve başarılı yaşamının sırrı sorulduğunda "Bilmiyorum" diyen Munger, tek bir tavsiye vermeyi tercih etti.

Munger her zaman dikkatli adımlar attığını, kişisel hayatı ve kariyerinde bariz belli risklerden kaçındığını söyledi:

Ne pahasına olursa olsun çılgınlıktan uzak durun. Deliliğe kaymak kolaydır. Sadece kaçın, kaçın, kaçın.

Munger'ın bahsettiği delilik tam olarak neydi?

2018'de katıldığı bir programda Buffet, aynı zamanda yakın arkadaşı olan Munger'ın çılgınlıkla ilgili düşüncelerini şöyle aktarmıştı:

Ortağım Charlie, akıllı bir insanın iflas etmesinin yalnızca üç yolu olduğunu söylüyor: İçki, kadınlar ve kaldıraç.

Buffet kaldıraçla, hisse senetlerine yatırım yapmak ya da başka bir işi satın almak için borç alma stratejisine atıfta bulunmuştu.

Öte yandan Munger, bazı "kötü alışkanlıkların" çok iyi insanların başını belaya sokabildiğini belirtmişti.

Hayatında birkaç kez içki ve sigara içtiğini belirten Munger, çevresindeki alkolizm problemine de dikkat çekerek kendisinin bu duruma düşmekten hoşlanmayacağını söylemişti.

Başarısızlığın her türünden hayatı boyunca kaçtığını ifade eden Munger, her zaman çok ihtiyatlı olduğunu söyledi. 

Peki merhum milyarderin kötü alışkanlığı hiç mi yoktu?

Elbette vardı.

Munger asla vazgeçemediği iki alışkanlığının krokan ve diyet kola olduğunu ifade etmişti:

Eminim diyet kola hayatımı biraz kısaltıyor ama umrumda değil.

Independent Türkçe



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe