Yönetmen Nacer Khemir: Filistin'in haklarının olmadığı bir dünya aslında canavarlaşmış bir noktaya gidiyor

Birçok festivalden ödülle dönen, "Çöl İşaretçileri", "Güvercinin Kayıp Gerdanlığı" ve "Bab'Aziz" filmlerine imza atan Tunuslu usta yönetmen Nacer Khemir, "Filistin'in haklarının olmadığı bir dünya aslında canavarlaşmış bir noktaya gidiyor demektir" dedi

Tunuslu usta yönetmen Nacer Khemir, "Çöl İşaretçileri", "Güvercinin Kayıp Gerdanlığı" ve "Bab'Aziz" filmlerine imza attı (AA)
Tunuslu usta yönetmen Nacer Khemir, "Çöl İşaretçileri", "Güvercinin Kayıp Gerdanlığı" ve "Bab'Aziz" filmlerine imza attı (AA)
TT

Yönetmen Nacer Khemir: Filistin'in haklarının olmadığı bir dünya aslında canavarlaşmış bir noktaya gidiyor

Tunuslu usta yönetmen Nacer Khemir, "Çöl İşaretçileri", "Güvercinin Kayıp Gerdanlığı" ve "Bab'Aziz" filmlerine imza attı (AA)
Tunuslu usta yönetmen Nacer Khemir, "Çöl İşaretçileri", "Güvercinin Kayıp Gerdanlığı" ve "Bab'Aziz" filmlerine imza attı (AA)

Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu 11. Boğaziçi Film Festivali'nde Uluslararası Uzun Metraj Yarışması'nın jüri başkanlığını üstlenen Khemir, AA muhabirine, sinemaya dair yaklaşımını ve İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara ilişkin düşüncelerini dile getirdi.

Aynı zamanda yönetmen ve yazar Khemir, İstanbul'da olmanın çok güzel olduğunu belirterek, "Çok sevdiğim bir şehirde yürüyerek gezme fırsatı buldum. İstanbul'un içerisinde birçok şehir olduğunu söyleyebilirim." ifadesini kullandı.

"Oldukça zengin bir festival"

Birçok gencin burada sinemayla ilgilendiğine şahit olduğundan bahseden Khemir, "Aynı zamanda çok fazla sinema öğrencisi ve festivalin olduğunu görmek mutluluk verici. Bunlar birbirinden farklı ve birbirini tamamlayan festivaller. Her biri sinemada farklı bir bakışı ortaya koymak için düzenleniyor, bu Avrupa'da çok fazla gördüğümüz bir örnek değil." değerlendirmesinde bulundu.

Nacer Khemir, Boğaziçi Film Festivali'nde jüri başkanı olarak birçok film görme şansı yakaladığını dile getirerek,"Oldukça zengin bir festival olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca diğer festivaller için de güzel bir örnek teşkil ediyor. Festivallerde genellikle filmlerin yüzde 20'si aslında kurgudan oluşuyor, geri kalanları günlük hayatın bir yorumu şeklinde oluyor. Bu da aslında Avrupa'dan gelen bir yaklaşım." dedi.

"Sinema bir ülkenin ruhunu yansıtır"

Filmi oluşturan esas unsurun hikaye olduğunu vurgulayan Khemir, şunları kaydetti:

Hikayenin sinemada merkezde olduğunu söyleyebilirim. Dijital imkanlar bize çok kolaylık sağlıyor. Burada farklı olan şey bizim hikayeyi nasıl anlattığımız oluyor. Mesela İstanbul'un mimarisi Paris'inkine benzemiyor, eğer biz İstanbul'da yaşıyorsak İstanbul'un hikayesine benzer bir şekilde bunu anlatmamız gerekiyor. Eğer biz İstanbul'da yaşayıp Paris'te geçen benzer bir hikaye anlatmaya çalışırsak bu olmaz. Şu anda sinemacılar bu hatayı yapıyor. Dünyanın farklı yerlerinde yaşasak da hepimiz ABD sinemasına benzer filmler çekiyoruz. Hollywood sinemasını taklit etmemeliyiz, kendi tarzımızı göstermeliyiz. Ben sinemamda, filmlerimde buna çabalıyorum.

Khemir, sinema eğitimini aslında şiirler aracılığıyla yaptığını belirterek, "Çünkü her şiirin ruhtan gelen bir hikayesi var. Sinemanın en önemli kısmı bir ülkenin ruhunu yansıtmasıdır. Sinema ruhun ateşini saklayan bir şeydir. Bu aynı zamanda beraberinde umudu da taşır ve şu anda hiç olmadığı kadar umuda ihtiyacımızın olduğunu bir zamandayız." diye konuştu.

"Türk sinemasının aslında kendi büyük şairlerine geri dönüp oradan kaynak bulabileceğini düşünüyorum"

Nacer Khemir, Türk sinemasını dünyadaki festivallerde yer bulduğu kadar takip edebildiğini anlatarak, "Türk sinemasında şiirlerden ilham alan filmlerin olmasını gerçekten isterim. Çünkü çok büyük şairlerin olduğu bir toprakta yaşıyorsunuz, bunlardan ilham alınabilir. Türk sinemasının aslında kendi büyük şairlerine geri dönüp oradan kaynak bulabileceğini düşünüyorum." dedi.

Güncel olarak üzerine çalıştığı yeni bir sinema filmi olmadığını dile getiren sanatçı, "Çünkü projelere kaynak arama durumunda olmaktan yoruldum. 'Baba Aziz' filmini çekmek için kaynak bulmaya 10 senemi harcadım. O yüzden yeni bir proje için benzer bir enerjiyi harcamak istemiyorum. Araplarda oldukça para var ama paraları olduğu kadar da aslında fikirden yoksunlar." ifadelerini kullandı.

"Filistin'in haklarının olmadığı bir dünya aslında canavarlaşmış bir noktaya gidiyor demektir"

Filistin konusunun adaletsizliğin en derin bir şekilde hissedildiği bir mevzu olduğunun altını çizen Tunuslu yönetmen, şu değerlendirmeleri yaptı:

Yaşananları izliyorum ve üzerimde bunun hissiyatı var, cesur insanların oluşturduğu bir hissiyat. Şu anda dünyada dürüst olmanın çok zor olduğu bir evreden geçiyoruz. Adaletsizliği yasalarla birlikte yeniden düzenlememiz gerekiyor. Dünya bu şekilde devam edemez. Eğer buna bir çözüm bulunamazsa, dünyada barış sağlanamaz. Eğer bu konuda bir düzenleme yapılmazsa herkes kaybedecek. Diyalog halinde olmamız, çözüm bulmak üzere bir diyalog oluşturmamız gerekiyor. Filistin'in haklarının olmadığı bir dünya aslında canavarlaşmış bir noktaya gidiyor demektir.



Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
TT

Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)

Bilim insanları bugüne kadar görülen en büyük kara delik jeti çiftini buldu.

İkili, evrende 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor. Bu da üst üste yığılmış yaklaşık 140 tane Samanyolu Galaksisi'nin uzunluğuna denk geliyor.

Bu tür jetler, süper kütleli kara deliklerden püsküren muazzam miktarda radyasyon ve parçacık patlamalarını ifade ediyor. Milyonlarca yıl sürebilen bu jetler, maddenin uzaydaki akışını değiştirirken kozmosu yeniden şekillendiriyor ve toplam çıktısı trilyonlarca Güneş'e eş değer patlamalar yaşıyor.

Samanyolu jetleri, evrende bir galaksi tarafından üretilen en büyük oluşumlardır. Ancak yeni bulunan ikili, daha önce gördüklerimizden bile daha büyük; önceki gözlemler sadece 16 milyon ışık yılı kadar bir boyuta ulaşabileceklerini gösteriyordu.

Önceki rekor sahibi Alcyoneus adlı bir jet sistemiydi. Aynı ekip tarafından 2022'de bulunmuştu fakat uzunluğu sadece 100 Samanyolu kadardı.

Gökbilimciler jetlere Yunan mitolojisindeki bir deve ithafen Porphyrion (Porfirion) adını verdi. Evrenin sadece 6,3 milyar yaşında, yani bugünkü yaşının yarısından daha genç olduğu bir mesafede tespit edildiler.

Aynı araştırma, bu türden keşfedilmeyi bekleyen daha birçok mega yapının olabileceğini de öne sürüyor. Bilim insanları halihazırda toplam 10 binden fazlasını buldu.

Yeni makalenin başyazarı Martijn Oei, "Dev jetleri ilk bulduğumuzda epey şaşırdık" diyor. 

Bu kadar çok oldukları hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.

Ayrıca jet sistemleri, galaksilerin oluşumuna fark etmediğimiz şekillerde katkı sunuyor gibi görünüyor. Evrenin daha erken bir döneminde, galaksiler arasındaki bağlantıların bugünkünden daha yakın olduğu bir zamanda var olan Porphyrion, "kozmik ağın" daha da geniş bir alanına ulaşıyordu.

Caltech'te astronomi ve veri bilimi profesörü olan, çalışmanın ortak yazarı George Djorgovski, "Gökbilimciler, galaksilerle onların merkezindeki kara deliklerin birlikte evrimleştiğini düşünüyor ve bunun kilit önemdeki bir yönü, jetlerin yaydığı muazzam miktarda enerjinin, ev sahibi galaksilerin ve yakınlardaki diğer galaksilerin büyümesini etkileyebilmesi" ifadelerini kullanıyor.

Bu keşif, etkilerinin düşündüğümüzden çok daha öteye uzanabileceğini gösteriyor.

Bulgular, hakemli dergi Nature'da yayımlanan "Black hole jets on the scale of the cosmic web" (Kozmik ağ ölçeğinde kara delik jetleri) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe