Neden kimi çocuklar dayak yediklerinde ağlamazlar?

Suskunluk, şiddetle cezalandırma yöntemine itirazda ebeveynlere karşı sert bir dil

Çocukların sessizliği; açıklama, yorum veya gerekçelendirme yoluyla kendilerini ifade edememelerinden dolayı korku ve gerginlikten kaynaklanıyor olabilir (Piksel)
Çocukların sessizliği; açıklama, yorum veya gerekçelendirme yoluyla kendilerini ifade edememelerinden dolayı korku ve gerginlikten kaynaklanıyor olabilir (Piksel)
TT

Neden kimi çocuklar dayak yediklerinde ağlamazlar?

Çocukların sessizliği; açıklama, yorum veya gerekçelendirme yoluyla kendilerini ifade edememelerinden dolayı korku ve gerginlikten kaynaklanıyor olabilir (Piksel)
Çocukların sessizliği; açıklama, yorum veya gerekçelendirme yoluyla kendilerini ifade edememelerinden dolayı korku ve gerginlikten kaynaklanıyor olabilir (Piksel)

Sena eş-Şami 

Ağlamak, özellikle ilk aylarda çocuğun bildiği, anne ve babasıyla ve çevresiyle iletişim kurduğu ilk dil olarak kabul edilir.

Bir şeye ihtiyacı olduğunda, acıktığında, korktuğunda, kendini yorgun hissettiğinde onları uyarmak yapmalarını istediği şeye yönlendirmek üzere ağlar.

Bir çocuk ağladığında, yetişkin beyni onun ihtiyaçlarını bilmek, onlara cevap vermek ve onu sakinleştirmek için çabalar, dolayısıyla ağlama ve ardından gelen tepkiler, çocuk ile ebeveynleri arasında bir iletişim aracı.

Bu yeni doğmuş bir çocuk için geçerli, ancak çocuklarda orta yaşlara kadar uzanır çünkü ebeveynleri tarafından dövüldüklerinde bile iletişim kurmak ve istediklerini ifade etmek için ana dil olarak ağlamaya devam ederler.

Bu nedenle psikologlar, ebeveynlerin onları durdurmaya ve ağlamasını engellemeye çalışmamasını, aksine sabırlı olup onlara destek olmalarını tavsiye ediyor.

Ancak özellikle aileleri tarafından dövüldüklerinde ağlamayan çocuklar da var, bu da ebeveynlerin ve psikoloji uzmanlarının durup bu davranışı açıklamaya çalışmasına neden oluyor.

Dilin ayrıntıları

Yaklaşık 2 veya 3 yaşlarında çocuk istediğini veya düşündüğünü sözlü olarak ifade etmeye başlar ve dili yeterince gelişmediğinden, duygularını ifade edemiyorsa, bir şeyler onu rahatsız ediyorsa ya da bir şeyi istediği gibi yapamıyorsa ağlayabilir.

4 yaşına geldiğinde yavaş yavaş arzularını ifade edebilir, inlediğinde veya ağladığında yetişkinlerin ona arzularını vermek için her zaman koşarak geldiklerini fark eder.

Bu nedenle, bir şey onu tatmin etmediğinde ağlayacaktır, ancak ağlamanın, duyguları kontrol etmekte zorlanma ya da anlaşılmama hissine de işaret etmesi mümkündür.

5 veya 6 yaşındaki çocuklarda ise duyguları yönetmek ve arzuları ifade etmek zaten daha kolaydır ve ağlamalarının ardındaki mesaj, bu yaşta ebeveynlerinin kararlarını reddetmek olabilir.

Çocuk, kararları katı değilse sorgulayabilir ve hoşlanmadığı her karardan şikayet etme eğiliminde olur.

Bu durum doğal durumla alakalı ancak birçok ebeveyn bu yaş ve üzeri çocuklarını yetiştirme ve terbiye etme bahanesiyle dayağa başvurmakta.

Defalarca yapılan çağrılara ve çocuklara yönelik dayak ve şiddetin kötü sonuçlarına işaret eden çalışmaların varlığına rağmen bu uygulama dünya çapında hâlâ yürürlükte.

Sağlam inanç

Brookings Enstitüsü'ne göre, 2012'de Amerikalıların yüzde 70'inden fazlası, bazen bir çocuğu iyi, sert darbelerle disipline etmenin gerekli olduğu konusunda hemfikirdi.

Journal of Family Psychology'de yayımlanan bir makale, dünyadaki çocukların yaklaşık yüzde 80'inin dayağa maruz kaldığını belirtirken bu, bedensel cezanın çocukların davranışlarını yeniden yönlendireceğine ve çocuklarda ahlak ve itaati artıracağına dair sağlam inancın gücünü gösteriyor.

Ancak bilim bu düşünceyi desteklemiyor. 160 bin 927 çocuğu inceleyen verilere göre, çocuğa vurmanın davranış üzerinde düzeltici olanlardan daha uzun süreli etkisi oldu.

Amerikan Pediatri Akademisi çocuklara vurmaya karşı çıkıyor ve ebeveynlerin etkili disiplin stratejileri kullanmasını tavsiye ediyor; iyi davranışları övmek, kötü davranışları görmezden gelmek, iyi davranışlara örnek olmak gibi…

Vurmak, özellikle mevcut tüm baskılar nedeniyle hayal kırıklığının bir sonucu olarak yapılsa da çocuk için lokal bir acıdan çok daha fazlasına yol açabilir.

Çocuklara vurmak onların özellikle hafıza, esnek düşünme, öz kontrol ve geleceğe ilişkin vizyonlarını içeren bilişsel becerilerdeki gelişimlerine zarar verebilir.

Bu, Kaliforniya Üniversitesi'nden emekli profesör ve sinir bilimci olan ve SoftWired kitabının yazarı Dr. Michael Merzenich'in kanaati.

Karşı kontrol

Dayak sonucunda çocuğun tepkisi ağlamak olur. Tom Lotz, "Ağlamanın Tarihi" adlı kitabında şunları söyler:

Gözyaşları, dikkatimizi düşüncelerimizden bedenlerimize kaydırmamızı teşvik ederek duyguları yeniden yönlendirir.

Ağlamak, hissettiğimiz psikolojik acıyı, dikkatimizi başka yöne çevirerek hafifletebilir. Gözyaşlarımız, sıkıntımızı ifade ederken bile kurtarıcı ve özgürleştirici olabilir ve ağlamak, başlı başına tatmin edici bir fiziksel zevk olduğu için kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayabilir.

Ancak dövüldüğünde ağlamayan çocuklar da var, çünkü bu duruma sessiz kalarak ve belki de direnmeyerek ebeveynlerine şaşırtıcı bir tepki veriyorlar ve bu nedenle ailelerini durumlarıyla ilgili kafa karışıklığına uğratıyorlar; çocukları duyarsız mı, inatçı ve kibirli mi, yoksa güçlü gibi davranıp zayıflığını göstermek mi istemiyor?

Bu nedenle ebeveynler kendilerini kışkırtılmış hissederek çocuklarına verdikleri cezayı ikiye katlayabilirler.

Psikoloji uzmanları bu davranışı çeşitli yönlerden açıklar; bunlardan en önemlisi, kişinin kabul edilemez sosyal kontrole tepki olarak yaptığı bir grup davranış olan karşı kontrol davranışı.

Çocuğun ağlamamayı tercih etmesi, vurma davranışını seçtiği için ebeveynleri veya çocuğa bakan kişileri cezalandırmanın bir yolu ve onların çocuk üzerindeki sosyal kontrol prestijini azaltıyor.

Sessizliğe hayır, ağlamaya evet

Anne ve babanın özellikle bu çocuğa dikkat etmesi gerekiyor çünkü o, dayak yemesi sonucu başına gelen psikolojik zarardan kurtulmak için memnuniyetsizliğini ve öfkesini çığlıklar atarak, ağlayarak ifade etme biçimini susturmuş.

Psikoloji uzmanlarına göre sessizlikleri; açıklama, yorum ya da gerekçelendirme yoluyla kendilerini ifade edememeleri ya da kendilerini savunacak bir yollarının olmaması nedeniyle korku ve gerginlikten kaynaklanıyor olabilir, dolayısıyla sessizliği tercih ederler.

Ya da dayak sonucu ağlamayan çocuklar, sessizliklerinin durumun çabuk sona ermesine neden olduğunu fark ediyorlar ve belki de yetişkinlerin davranışlarından ne istediklerini anlamak ve fark etmek için kendilerine zaman veriyorlar.

Çünkü ebeveynlerine onlara neden vurduklarını soran birçok çocuk var.

Psikoloji uzmanları, vücuttaki toksinleri uzaklaştırdığı, ruhu sakinleştirmeye yardımcı olduğu, acıyı hafiflettiği ve duygusal dengeyi yeniden sağladığı için birçok zihinsel ve fiziksel faydası nedeniyle ağlamayı sessizliğe tercih ediyor.

Ağlamak aynı zamanda çocukların bitkin enerjilerini atmasına ve iyi uyumalarına yardımcı olur, ayrıca küçük çocukların ve yetişkinlerin duyguları metabolize ederek onları sağlıklı bir şekilde salıvermelerine de yardımcı olur.

Ağlamak çok sağlıklı ve tüm kötü duyguları ortaya çıkarır.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Ukrayna artık resmen silah deneme alanı: Kiev destekli Test in Ukraine girişimi nedir?

Fotoğraf: Brave1
Fotoğraf: Brave1
TT

Ukrayna artık resmen silah deneme alanı: Kiev destekli Test in Ukraine girişimi nedir?

Fotoğraf: Brave1
Fotoğraf: Brave1

Ukrayna'da devlet destekli bir savunma girişimi, yabancı ülkeleri ve savunma şirketlerini, "silahlarını Ukrayna'da denemeye" çağırdı. 

Dün resmi olarak başlatılan bu program kapsamında Kiev, müttefik hükümetlerin insansız hava araçları (İHA), deniz dronları, elektronik harp sistemleri ve yapay zeka destekli ürünler gibi savunma teknolojisi prototiplerini savaş alanında test etmek üzere teslim etmelerini sağlayacak.

Denemeler karşılığında, kiev yönetimine bağlı olan bu girişim, kullanılan silahların cephedeki performansına dair ayrıntılı bir rapor sunacak ve gerçek zamanlı yapılması gereken değişikliklere dair önerilerde bulunacak.

Ukrayna Dijital Dönüşüm Bakanı Mykhailo Fedorov, konuyla ilgili basın açıklamasında, "Bu, bir laboratuvarda simüle edilemeyecek bir deneyim elde etme fırsatı" ifadelerini kullandı. 

"Test in Ukraine" (Ukrayna'da test et) adı verilen bu süreç, Kiev destekli Brave1 tarafından koordine edilecek. 

Brave1 nedir?

Ukrayna'nın savaş teknolojilerinde devrim yaratma hedefiyle kurduğu Brave1, 2 yıl önce, Nisan 2023'te Ukrayna Dijital Dönüşüm Bakanlığı öncülüğünde kuruldu. 

"Savunmada inovasyonun kalbi" olarak tanımlanan Brave1, yalnızca Dijital Dönüşüm Bakanlığı tarafından desteklenmiyor.

Brave1, Savunma Bakanlığı, Stratejik Sanayi Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi gibi devletin kritik kurumlarının ortaklaşa yürüttüğü bir platform olarak faaliyet gösteriyor.

Platform, savunma start-up'larına hibe desteği, yeni teknolojiler için test ve geri bildirim süreçleri ve bu teknolojileri Ukraynalı üreticilerle eşleştirerek ortak üretim imkanları üzerine çalışıyor. 

Platformun en "can alıcı" özelliği ise, NATO ile çalışan ülkelerde askeri ve savunma amaçlı malzemelerin standartlaştırılmış şekilde tanımlanması ve izlenmesi amacıyla kullanılan benzersiz bir kimlik numarası sistemi olan NATO Stock Number (NATO Stok Numarası) sertifikasyonu hizmeti vermesi. 

Brave1, 2023 sonunda yaklaşık 500 savunma projesine destek verdi ve 2024'te bütçesini 1,5 milyar grivnaya (yaklaşık 39 milyon dolar) çıkardı.

Platformda bugüne kadar 3 bin 600'den fazla proje başvurusu alındı; bu kapsamdainsansız hava araçları (İHA), elektronik harp sistemleri, yapay zeka destekli görüntüleme teknolojileri ve otonom kara/deniz platformları gibi alanlarda onlarca prototip cephede test edildi.

Brave1 aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) tarafından da destekleniyor.  

Brave1'e sağladığı finansal ve yapısal destek de dikkat çekici.

Brave1; Avrupa Savunma Fonu (EDF) ve AB Savunma İnovasyon Programı (EUDIS) ile birlikte 100 milyon avroluk BraveTechEU iş birliğine imza attı.

Ukrayna'nın aynı zamanda Avrupa'nın 150 milyar euro'luk ortak savunma fonu olan SAFE kapsamına da alındığını hatırlamakta fayda var. 

Özetle Brave1, sadece Ukrayna'nın savunma ihtiyacına değil, aynı zamanda NATO ve Avrupa'nın genel güvenlik mimarisine katkı sunan stratejik bir inovasyon üssü haline gelmiş durumda.

Platformun Avrupalı ortakları arasında İsveçli SAAB, Alman Rheinmetall, ABD'li Raytheon gibi dev savunma şirketlerinin bulunması da dikkat çekici. 

"Test in Ukraine" nasıl işleyecek?

Brave1 tarafından ilan edilen "Test in Ukraine" girişiminin nasıl uygulanacağı, platformun internet sitesinde tarif edilmiş.

"Neden Ukrayna'da test?" sorusunu soran Brave1, bunun yanıtını ‘gerçek savaş koşulları' olarak gösteriyor. 

Ukrayna'nın müttefiklerine ait teknolojilerin, "gerçek savaş tecrübesine sahip birliklerle doğrudan çalışarak" test edileceğini vurgulayan Brave1, savunma şirketlerine ürünlerini "cephede kazanılan deneyime göre geliştirmeyi" vaat ediyor. 

"Gelin birlikte geliştirelim, üretelim, sahaya sürelim ve yeni pazarlara erişimi hızlandıralım!" sloganıyla açıklanan girişime dair şirketin sunduğu "test senaryoları" ise şu şekilde: 

Birlikte Test Edelim: Ürününüzü getiriyorsunuz ve test sürecine doğrudan katılıyorsunuz. Böylece performansını yerinde gözlemleyebilir, gerekirse anlık düzenlemeler yapabilirsiniz. Bize Bırakın: Ürününüzü Brave1'e teslim ediyorsunuz, geri kalan her şeyle biz ilgileniyoruz. Ürününüzün nasıl kullanılacağına dair bize çevrimiçi bir eğitim veriyorsunuz, biz testleri kendi ekibimizle yürütüyor ve sonuçları içeren detaylı bir rapor sunuyoruz.

Brave1 ayrıca, internet sitesinde yayınladığı detaylı yönergelerle, savunma şirketlerine Ukrayna'ya ithalat izni alma konusunda ve izne tabii olmayan ürünler konusunda detaylı bilgiler sunuyor. 

Bütün bunlar, devam eden savaşta Kiev yönetiminin ülkeyi fiilen bir Ar-Ge laboratuvarına dönüştürdüğünü, savunma devlerinin ise yeni silahlarını "gerçek savaş koşullarında" test etmenin heyecanıyla Ukrayna'nın kapılarını çalmaya başladığını gösteriyor.

Independent Türkçe