Hayvanlar sayı sayabiliyor mu?

Yiyecek bulmak için pek çok hayvan sayıları kullanıyor (Pexels)
Yiyecek bulmak için pek çok hayvan sayıları kullanıyor (Pexels)
TT

Hayvanlar sayı sayabiliyor mu?

Yiyecek bulmak için pek çok hayvan sayıları kullanıyor (Pexels)
Yiyecek bulmak için pek çok hayvan sayıları kullanıyor (Pexels)

Sıçanlarda sayı algısı olduğu doğrulandı. Bilim insanları yeni bulgunun insanlardaki sayısal becerinin sinirsel temelini araştırmada kritik önemde bir model sunduğunu söylüyor.

Pek çok hayvan türünün doğada hayatta kalabilmek için sayı sayması gerektiği önceki çalışmalarda ortaya konmuştu. Örneğin bazı kurbağaların yiyeceklerini seçerken 3 ve 4 parça içeren iki grup arasında ayrım gözetmezken 3 ve 6 parça içeren gruplar arasında hep fazla olanı seçtiği gözlemlenmişti. Bal arılarının da kovanlarından çiçek tarlasına giderken eve dönüş yollarını bulabilmek için yer işaretlerinin sayısını hatırladığı kaydedilmişti. 

Hong Kong Şehir Üniversitesi ve Hong Kong Çin Üniversitesi'nden nörologların yürüttüğü araştırmada, sıçanların sayı sayıp sayamadığına ilişkin soru işaretini gidermek adına sayısal öğrenme görevi, beyin manipülasyon teknikleri ve yapay zeka modellemesi kullanıldı.

Sayı algısı, sayısal nicelikleri karşılaştırma ve hesaplama becerisini ifade ederken büyüklük, nesnelerin kapladığı alan veya ses atımlarının süresi gibi süreklilik gösteren boyutlara karşılık geliyor. 

Science Advances adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmada bilim insanları sayısal testlerde bu süreklilik gösteren büyüklüklerin etkisini en aza indirdi. Ekip, hayvanların sadece sayılara odaklanmasını sağlayarak diğer dikkat dağıtıcı faktörleri en aza indiren uyaranlar üreten bir algoritma geliştirdi. 

Araştırmacılar daha önce sayılar hakkında herhangi bir bilgisi olmayan sıçanların, iki veya üç sayıya karşılık gelen seslerle eğitildiğinde sayı algısı geliştirebildiğini gözlemledi. Süreklilik gösteren büyüklüklerin etkisine rağmen sıçanlar, ödül yiyeceklerini seçerken her zaman seslerin sayısına odaklandı.

Nörologlar sıçanların beyninde sayılara ayrılmış bir alan olduğunu da tespit etti. Sıçanların beyinin posterior parietal korteks adlı bölümü kapatıldığında, hayvanların sayıları anlama becerileri etkilenirken büyüklük algılarının etkilenmediği gözlemlendi. Araştırmanın yazarlarından Yung Wing-ho "Bu da beynin sayılarla ilgilnenen özel bir bölgesi olduğunu gösteriyor" diyor.

Aslında bilim insanları ilk kez sıçanların basit bir nicelik karşılaştırmasının ötesine geçerek tek bir testte üç farklı sayıyı ayırt etme ve sınıflandırma yeteneğine sahip olduğunu gösterdi.

Araştırmacılar sinir ağı modellemesinden elde edilen bulguların yapay zeka alanında kullanılabileceğini düşünüyor. Ayrıca bilim insanları sayıların nasıl işlendiğini daha iyi anlamanın, bu alanda sıkıntı yaşayan insanlara yardım edecek yolların bulunmasını da sağlayabileceğini belirtiyor.

Independent Türkçe, MedicalXpress, Science Daily, National Geographic, Science Advances



Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
TT

Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)

Bonoboların, kendi bildikleri bir şeyi karşılarındaki kişi bilmediğinde bunu fark ettiği bulundu. 

İnsanların, başkalarının ne düşündüğünü anlama becerisi sosyal yaşantıda kritik öneme sahip. Zihin teorisi denen bu özellik, farklı inanç ve bakış açılarına sahip kişileri fark ederek buna uygun davranmayı sağlıyor.

Diğer primatların da benzer bir beceriye sahip olup olmadığı uzun zamandır tartışılıyor. Daha önceki çalışmalarda bir yılan gören şempanzelerin, hayvanı fark etmeyen grup üyelerine haber verdiği saptanmıştı.

Ancak doğada bu beceriye işaret eden gözlemler yapılsa da bilim insanları, bugüne kadar kesin kanıtlara ulaşılamadığını söylüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu soru işaretini gidermek adına üç bonoboyla bir deney yürüttü ve bulgularını hakemli dergi PNAS'te dün (3 Şubat) yayımladı.

Araştırma ekibinden Luke Townrow, sırayla bonoboların karşısına geçti ve aralarına bir masa üzerinde ters çevrilmiş üç bardak kondu. 

Başka bir araştırmacı bardaklardan birinin altına üzüm gibi ödüller sakladı. Ancak Townrow, ödülü nereye koyduğunu bazı testlerde görürken, bazılarında görüşü kapatıldı. Bonobolarsa yiyeceğin hangi bardağın altına yerleştirildiğini bütün testlerde gördü.

Townrow ödülün nereye saklandığını bilse de bilmese de "Hmmm... üzüm nerede?" diyerek bardaklara kısaca göz gezdirip 10 saniye bekledi. Eğer nerede olduğunu biliyorsa bu sürenin sonunda üzümü çıkarıp karşısındaki bonoboya verdi. Bu sayede hayvanın bildiklerini paylaşması amaçlandı.

Bilim insanları, Townrow'un görüşü engellenmediğinde bonoboların oturup beklediğini gözlemledi. Ancak araştırmacıyla bardaklar arasına bariyer konduğu durumlarda bonobolar ödülün saklandığı yeri işaret etti. 

Townrow, "Çılgınca dikkatimi çekmeye çalıştıkları ve durmadan bardağı işaret ettikleri oldu çünkü gerçekten harekete geçmemi istiyorlardı ancak kontrollü bir ortam olduğu için 10 saniye beklemek zorundalardı" diyor.

Makalenin yazarlarından Christopher Krupenye, bulgular hakkında şöyle diyor:

Bu, birinin kendilerinden farklı bir bakış açısına sahip olduğunu fark edince gerçekten harekete geçebileceklerini gösteriyor.

Yeni araştırmadaki hayvanlar, insanların olduğu ortamlarda yetiştirildiğinden, bulgular bütün bonobolar için geçerli olmayabilir.

Yine de uzmanlar, üç bonoboda bu becerinin tespit edilmesinin, biyolojilerinde ve büyük olasılıkla insanlarla paylaştıkları ortak atalarda da böyle bir potansiyel olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan bilim insanları bulguların "kıymetli" olduğunu ancak daha fazla hayvanla deneyler yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Yeni çalışma ve şempanzelerin, tehlikeli yılanları grup üyelerine haber vermesi gibi bulgular, zihin teorisinin insanlara has bir özellik olmadığı düşüncesine katkı sunuyor.

Independent Türkçe, New Scientist, NPR, PNAS