Akbaba kıtlığı, Zerdüştlerin geleneğini bitirebilir

İran'ın Yezd şehrindeki sessizlik kulesi uzun süredir kullanılmıyor (Britannica)
İran'ın Yezd şehrindeki sessizlik kulesi uzun süredir kullanılmıyor (Britannica)
TT

Akbaba kıtlığı, Zerdüştlerin geleneğini bitirebilir

İran'ın Yezd şehrindeki sessizlik kulesi uzun süredir kullanılmıyor (Britannica)
İran'ın Yezd şehrindeki sessizlik kulesi uzun süredir kullanılmıyor (Britannica)

Hint alt kıtasındaki akbabaların sayısının azalması nedeniyle Zerdüştçülük geleneğine uygun cenaze törenlerinin düzenlenmesi gittikçe zorlaştı.

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın haberinde, son dönemde Hindistan, İran ve Pakistan'da akbabaların hızla azalması nedeniyle geleneksel gömü törenlerinin düzenlenemediği yazıldı.

Pakistan'daki Karaçi şehrinde yaşayan 80'lerindeki Hoshang Kapadia, "Artık geleneklerimizi yerine getiremiyoruz. Bir yaşam şeklini, kültürümüzü kaybettik" dedi. 

Yaklaşık 3 bin 500 yıllık tarihe sahip eski Pers dini Zerdüştçülük'te ölüler "sessizlik kulesi" (dakhma) adı verilen yapılar üzerine yerleştiriliyor.

Silindir şeklindeki bu yapıların üzerine konan cesetler, akbaba ve diğer leşçiller tarafından parçalanıyor. Bir süre boyunca çürümeye bırakılan cesetlerin kemikleri, kireç ve fosfora dönüşünce kuledeki kuyuya atılıyor.  

Kapadia, bu gelenekte toprağı cesedin kalıntılarıyla kirletmemenin önemli olduğunu belirterek "Tüm mesele toprağı kirletmemek. Daha az almak, daha fazla vermek" ifadelerini kullandı.

Karaçi Parsilerinden Shirin, çevresel değişimlerin ve şehirleşmenin gömü törenlerini neredeyse imkansız hale getirdiğini söyleyerek "Geleneğimiz artık ölüyor" dedi. Shirin, Karaçi'de sadece iki sessizlik kulesi kaldığını, bunların da neredeyse terk edilmiş halde olduğunu belirtti.

Kapadia da hayatını kaybedenleri Parsilere ayrılan mezarlara gömmek veya yakmak zorunda kaldıklarını söyledi.  

İndus Nehri deltası üzerine kurulu Karaçi'de yaklaşık 20 milyon kişi yaşıyor. Zerdüştçülük inancına sahip Karaçi Parsilerinin nüfusuysa sadece 800. 

Haberde, özellikle Hindistan ve Pakistan'da sığırlarda yaygın olarak kullanılan iltihap önleyici diklofenak ilacının, leşleri yiyen akbabaları zehirlediği belirtildi. 

2007'de yapılan bir araştırmada, Hindistan ve civarındaki coğrafyada yaşayan üç akbaba türünün yaklaşık yüzde 97'sinin yok olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Guardian



Cannes'da rekor satın alma: Heyecanla beklenen filmin hakları MUBI'de

Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
TT

Cannes'da rekor satın alma: Heyecanla beklenen filmin hakları MUBI'de

Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)

Lynne Ramsay imzalı Die, My Love'ın ABD ve birçok ülkedeki haklarını MUBI satın aldı. Anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 24 milyon dolar olduğu belirtildi. Başrollerini Jennifer Lawrence ve Robert Pattinson'ın paylaştığı film, Cannes Film Festivali'nde cumartesi akşamı yapılan dünya prömiyerinin ardından 9 dakika ayakta alkışlanmıştı. 

İştahlı alımlarıyla bilinen ve Türk girişimci Efe Çakarel tarafından kurulan MUBI, filmin hem ABD içi hem de uluslararası gösterim haklarını aldı. Edinilen bilgilere göre, anlaşmanın yaklaşık 23-24 milyon dolar civarında olduğu, filmin 1500 salonda 45 günlük vizyon garantisiyle gösterime gireceği aktarıldı. 

Aralarında Türkiye de var

Gösterim hakları satın alınan ülkeler arasında Britanya, İrlanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, İspanya, Türkiye, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda da bulunuyor. Bu alım, yılın Cannes'da gerçekleşen ilk büyük satış anlaşması ve MUBI tarihindeki en büyük satın alma olarak kayda geçti.

Ariana Harwicz'in 2017 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan Die, My Love, doğum sonrası depresyona giren genç bir annenin psikoz sürecini konu alıyor. Lynne Ramsay'nin sinema uyarlaması, Amerikan taşrasında geçiyor. Filmde Jennifer Lawrence, yeni doğum yapmış, sevgi ve delilik arasında sıkışmış bir kadını canlandırıyor. Onun bu haline kayıtsız kalan eşiniyse Robert Pattinson oynuyor. Ramsay, Cannes'a son olarak 2017'de Joaquin Phoenix'li Hiçbir Zaman Burada Değildin'le (You Were Never Really Here) katılmış ve En İyi Senaryo Ödülü'nü kazanmıştı.

Filmin dün gerçekleşen basın toplantısında konuşan Jennifer Lawrence, kendi annelik deneyimi ve doğum sonrası yaşadığı duyguları da paylaştı. "İlk çocuğumu yeni doğurmuştum ve doğum sonrası döneme benzeyen başka bir şey yok" diyen Lawrence, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Bu süreç insanı son derece yalnızlaştırıyor. Yoğun kaygı ve ağır depresyon, nerede olursanız olun sizi toplumdan koparıyor. Kendinizi yabancı gibi hissediyorsunuz.

Eleştirmenler Lawrence'ın filmdeki performansına övgüler yağdırıyor. Deadline, "Amerika, Jennifer Lawrence'ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu çok iyi biliyor. Bu performans onun 5. Oscar adaylığı olabilir" ifadelerini kullanırken, Guardian'dan Peter Bradshaw şöyle yazmıştı:

Lawrence, eşinin sadakatsizliğiyle bipolar bozukluğu daha da ağırlaşan bir kadını canlandırırken müthiş bir performans sergiliyor. Ramsay'nin yönetimiyse son derece güçlü.

Independent Türkçe, Deadline, Variety, Guardian