Ünlü aktör, kendisini şüpheye düşüren meşhur rollerini açıkladı

Aktör, ABD'de Hollywood kariyeri peşinde koşmamaktan duyduğu pişmanlıklardan da bahsetti

Fotoğraf: HBO
Fotoğraf: HBO
TT

Ünlü aktör, kendisini şüpheye düşüren meşhur rollerini açıkladı

Fotoğraf: HBO
Fotoğraf: HBO

Matt Smith, Doctor Who ve House of the Dragon'daki rolleri kabul etmekle ilgili şüpheye düştüğünü açıkladı.

41 yaşındaki oyuncu 2010'dan 2013'e kadar 11. Doktor'u canlandırmıştı. Ayrıca 17 Haziran Pazartesi günü Sky Atlantic'te ikinci sezonuyla ekranlara dönecek House of the Dragon'da sadist anti kahraman Daemon Targaryen'i canlandırıyor.

Smith, The Guardian'a verdiği yeni bir röportajda House of the Dragon'ın orijinal Game of Thrones'un mirasına sahip çıkma potansiyeline dair şüphelerini dile getirdi:

Doctor Who'yu kabul ettiğimde de aynı duygular içindeydim. Menajerim 'Bu işi yapacaksın!' demişti. Tanrı'ya şükür yaptım. Hayatımı değiştirdi. Bugüne kadar yaptığım en harika işti.

Neden bu kadar tereddüt ettiği sorulduğunda aktör şöyle ekledi:

Bir oyuncuyu mutsuz etmenin yolu ona bir iş vermek çünkü kendinle ilgili düşünmek diye bir şey var. Mesela bundan keyif alabilir miyim? İşin şu ya da bu yönünden keyif almadığımı söylediğimde babam bana 'Lanet olsun oğlum. İş bu. Her zaman eğlenceli olması gerekmiyor. Yapmaya devam et' derdi."

Londra'da yaşayan Smith, Doctor Who'daki rol arkadaşı Karen Gillan'ın arkasından ABD'ye gidip film yıldızı olma hayallerinin peşinden koşmadığı için bazen pişmanlık duyduğunu da söyledi.

Oyuncu "Oraya taşınacaktım" dedi.

Bazen geriye dönüp bakıyorum da belki de gerçekten onun arkasından gitmeliydim. Sonra bazı şeyler oldu. Burada bir ilişkiye başladım ve nihayetinde burada kaldım.

Smith'in önceki ilişkileri arasında model Daisy Lowe ve oyuncu Lily James var.

The Independent, House of the Dragon'ın yeni sezonuna 4 yıldız verirken, eleştirmen Louis Chilton dizinin erişime sunulan 4 bölümü hakkında şöyle yazdı: 

Entrikalar, ihanet ve politik oyunlar: Bunlar House of the Dragon'ın ekmek teknesi ve (halihazırda bariz bir şekilde seyrek bulunan alışıldık seks yerine) çeşninin çoğunun bulunabileceği yer de burası. Yazması her daim kafa karıştıran bir bulamaç; HBO hoyratlığını yapmacık ortaçağ sözdizimiyle karıştırma girişimi gibi bir şey. Bir karakter bir noktada, 'Onun inancı çelik ve kemikte; ileriye bakamıyor' diyerek asil bir gözlem yapıyor. Bir başka yerdeyse pasaklı bir suikastçı araziyi 'kendi aletinin şeklinden daha iyi bildiğini' söylüyor. Pekala.

Ayrıca artık Zaman Lordu'nu canlandıran Ncuti Gatwa'nın başrolde yer aldığı Doctor Who'nun son bölümün özetini buradan okuyabilirsiniz.

Independent Türkçe



Yünlü mamutların yok oluşuna dair ezber bozuldu

Buz Devri 2: Erime Başlıyor'da (Ice Age: The Meltdown) yünlü mamut Manny (solda) "Mamutların soyu tükenemez, onlar Dünya'daki en büyük canlılar" diyordu (Blue Sky Studios)
Buz Devri 2: Erime Başlıyor'da (Ice Age: The Meltdown) yünlü mamut Manny (solda) "Mamutların soyu tükenemez, onlar Dünya'daki en büyük canlılar" diyordu (Blue Sky Studios)
TT

Yünlü mamutların yok oluşuna dair ezber bozuldu

Buz Devri 2: Erime Başlıyor'da (Ice Age: The Meltdown) yünlü mamut Manny (solda) "Mamutların soyu tükenemez, onlar Dünya'daki en büyük canlılar" diyordu (Blue Sky Studios)
Buz Devri 2: Erime Başlıyor'da (Ice Age: The Meltdown) yünlü mamut Manny (solda) "Mamutların soyu tükenemez, onlar Dünya'daki en büyük canlılar" diyordu (Blue Sky Studios)

Yünlü mamutların küçük bir grup içinde uzun süre çiftleştiği fakat nesillerinin bu yüzden tükenmediği ortaya çıktı. 

Yaklaşık 300 bin yıl önce ortaya çıkan yünlü mamutlar bir zamanlar Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'nın soğuk tundralarında büyük gruplar halinde yaşıyordu. Fakat 10 bin yıl kadar önce deniz seviyelerinin yükselip Vrangel Adası'nı anakaradan ayırmasıyla bu adaya hapsoldular. 

Bugünkü Rusya'ya bağlı Vrangel Adası'ndaki küçük popülasyon binlerce yıl hayatta kalmayı başardı ancak yünlü mamutların soyu, 4 bin yıl kadar önce gizemli bir şekilde sona erdi. 

Daha önce yapılan çalışmalarda bu hayvanların, çok küçük bir popülasyon içinde birbirleriyle çiftleşmesi nedeniyle zararlı mutasyonların artması sonucu neslinin tükendiği öne sürülmüştü.

Hakemli dergi Cell'de dün yayımlanan araştırmada yünlü mamutların küçük bir grup içinde çiftleştiği ama nesillerinin sonunu "rasgele bir olayın" getirdiği bulundu. 

Araştırmacılar anakarada yaşamış 7 yünlü mamutla birlikte Vrangel Adası'na hapsolanlardan 14'ünün genomunu inceledi. Bu sayede hayvanların yok olmadan önceki 50 bin yıllık tarihi mercek altına alındı.

Bilim insanları adadaki popülasyonun ilk başta 8 mamuttan oluştuğunu ve bu sayının 20 nesil sonra 200-300 civarına çıktığını tespit etti. 

Dar bir grup içinde çiftleşen hayvanların genetik çeşitliliğin 6 bin yıl boyunca düştüğü saptandı. Araştırmacılar ayrıca bağışıklık sistemi açısından önem taşıyan genlerin çeşitliliğinde de azalma kaydetti. 

Bilim insanları mamutların genetik çeşitliliği azalsa da bunun çok yavaş gerçekleştiğini ve son döneme kadar popülasyon boyutunun dengeli bir seyir izlediğini buldu. Ayrıca çiftleşme sonucu zararlı mutasyonlar birikmesine karşın bunların en kötülerinin diğer nesillere aktarılmadığı saptandı. 

Makalenin kıdemli yazarı Love Dalén, "Artık nüfusun çok küçük olduğu ve genetik nedenlerle soylarının tükenmeye mahkum olduğu fikrini kesin bir şekilde reddedebiliriz" diyor. 

Bu, onları muhtemelen rasgele bir olayın öldürdüğü ve bu rasgele olay yaşanmasaydı bugün hâlâ mamutların olacağı anlamına geliyor.

Ekip yünlü mamutların sonunu neyin getirdiğini henüz bilmiyor. Hayvanların son 300 yılı bu çalışmaya dahil edilmedi. Fakat bu dönemden fosil örnekleri bulan araştırmacılar genetik analizin uzun zamandır merak edilen soruyu yanıtlayabileceğini umuyor. 

Dalén, ani bir olay yaşandığını tahmin ettiklerini söyleyerek "Soylarının neden tükendiğini anlamak için hâlâ umut olduğunu söyleyebilirim, ama söz veremeyiz" diye ekliyor.

Araştırma ekibi yeni çalışmanın bugünkü koruma çalışmalarına da katkı sağlayabileceği görüşünde. Çalışmanın başyazarı Marianne Dehasque şöyle açıklıyor:

Mamutlar, süregelen biyoçeşitlilik krizini ve bir tür, popülasyon darboğazı yaşadığında genetik açıdan neler olduğunu anlamak için mükemmel bir sistem çünkü günümüzdeki birçok popülasyonun kaderini yansıtıyor.

Yünlü mamutların en zararlı mutasyonlardan arınmasına karşın sonları gelene kadar orta seviyede mutasyonlar biriktirdiğini belirten Dalén de "Günümüz koruma programlarının popülasyonu tekrar makul bir boyuta getirmesinin yeterli olmadığını unutmamak önemli" diyerek ekliyor:

Aynı zamanda aktif bir şekilde genetik süreci izlemek gerekiyor çünkü bu genomik etkiler 6 bin yıldan uzun süre devam edebiliyor.

Independent Türkçe, Science Daily, Popular Science, Cosmos Magazine, Cell