Meta'nın kendi gözetim kurulu, şirketi pornografik görseller nedeniyle eleştirdi

Şirket, medyanın uygunsuz görüntüleri fark etmesini beklemekle suçlandı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Meta'nın kendi gözetim kurulu, şirketi pornografik görseller nedeniyle eleştirdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Meta'nın kendi gözetim kurulu, şirketin yapay zeka kullanılarak oluşturulan pornografik görsellerle ilgili kurallarına saldırdı.

Gözetim Kurulu, Meta'nın gerçek kişilerin cinsel içerikli görsellerini yasaklamada daha net olması ve bunların site genelinde yayılmasını engelleyecek değişiklikler yapması gerektiğini belirtti.

Meta, Gözetim Kurulu'nu tartışmalı kararlarını kontrol etmesi için kurmuştu. Meta tarafından finanse edilen ancak bağımsız çalışan kurulun önerilerini kabul edip etmemek şirketin tercihine bağlı.

Son karar, kurulun yapay zeka kullanılarak oluşturulan ve Meta'nın Facebook ve Instagram'ında yayımlanan, ünlü kadınların iki sahte pornografik görselini incelemesinin ardından geldi.

Meta, kurulun tavsiyelerini gözden geçireceğini ve kabul edilen değişikliklere dair güncelleme yapacağını açıkladı.

Kurul, gizlilik kaygılarını gerekçe göstererek raporunda iki kadını yalnızca Hindistan ve Birleşik Devletler'den tanınmış kadın figürler diye tanımladı.

Kurul, her iki görselin de Meta'nın bir tür zorbalık ve taciz olarak sınıflandırdığı "aşağılayıcı cinsel içerikli fotoşop"u yasaklayan kuralını ihlal ettiğini saptadı ve şirketin bu görselleri derhal kaldırması gerektiğini söyledi.

Hintli kadının durumunda Meta, görselle ilgili bir kullanıcı raporunu 48 saat içinde inceleyemedi ve bu da şikayetin hiçbir işlem yapılmadan otomatik olarak düşmesine yol açtı.

Kullanıcı itiraz etti ancak şirket harekete geçmeyi yine reddetti ve ancak kurul vakayı ele aldıktan sonra aksi yönde ilerledi.

Amerikalı ünlünün durumunda, Meta'nın sistemleri görseli otomatik olarak kaldırdı.

Kurul, "Bu içerik üzerindeki kısıtlamalar meşru" dedi.

Zararın ciddiyeti göz önüne alındığında, içeriği kaldırmak etkilenen kişileri korumanın tek etkili yoludur.

Meta'ya kapsamını netleştirecek şekilde kuralını güncellemesini tavsiye eden kurul, örneğin "fotoşop" kelimesinin kullanımının "çok dar" olduğunu ve yasağın üretken yapay zeka da dahil geniş bir düzenleme teknikleri yelpazesini kapsaması gerektiğini söyledi.

Kurul ayrıca, Hintli kadının görselini Amerikalı kadının durumunda olduğu gibi otomatik kaldırmalara olanak tanıyan bir veri tabanına eklemeyi reddettiği için Meta'yı sertçe eleştirdi.

Rapora göre Meta, kurula görüntüleri veri tabanına ne zaman ekleyeceğini belirlemek için medyada yer alan haberlere güvendiğini söyledi ve bu uygulama kurul tarafından "endişe verici" diye nitelendi.

Kurul, "Deepfake mahrem görüntülerin birçok mağduru kamuoyunun gözü önünde değil ve ya rıza dışı tasvirlerinin yayılmasını kabul etmek ya da her örneği aramak ve bildirmek zorunda kalıyor" dedi.

Ajanslardan da yararlanılmıştır

Independent Türkçe



Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
TT

Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)

Dişlerin hassas olmasının nedeninin, yaklaşık 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların vücudunu saran bir tür zırhtan evrimleşmesi olduğu bulundu. 

İnsanlar ve diğer hayvanların dişleri mineyle kaplı ancak soğuk bir içeceği veya ağrıyı algılayan kısma dentin adı veriliyor. Dişin iç tabakası olan dentin, sinirlere duyusal bilgi taşımaktan sorumlu. 

Bilim insanları uzun zamandır dişin evrimsel kökenini saptamaya çalışıyor. Ortaya atılan teorilerden birine göre diş, milyonlarca yıl önce yaşayan balıkların zırhlı dış iskeletlerindeki çıkıntılardan evrimleşmiş olabilir. Ancak odontod adı verilen bu yapıların gerçek işlevi bilinmiyordu.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (21 Mayıs) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, başka bir soruya cevap ararken bu gizemi aydınlattı. Odontodun dentin içerdiğine dair işaretler tespit eden araştırmacılar, balıkların bu sayede çevrelerini algıladığını düşünüyor.

Chicago Üniversitesi'nden Dr. Yara Haridy, fosil kayıtlarındaki en eski omurgalı canlıyı ararken 541 milyon ila 443 milyon yıla ait örnekleri bilgisayarlı tomografiyle inceledi. 

Bilim insanları, en eski balık olduğu düşünülen Anatolepis heintzi adlı türü analiz ederken, dış iskeletinde çok sayıda gözenek olduğunu fark etti. Bu gözenekler dentin gibi görünen bir maddeyle doluydu. 

Daha sonra örneği diğer türlerin fosilleri ve hâlâ yaşayan yengeç, salyangoz ve balıklarla karşılaştırdılar. Bu analizin sonucunda A. heintzi'nin gözeneklerinin, eklembacaklılarda görülen sensila adlı duyu organlarına daha çok benzediği ortaya çıktı. 

Araştırmacılar bu nedenle A. heintzi'nin omurgalı bir balık değil, omurgasız bir eklembacaklı olduğu sonucuna vardı. 

Yengeç, akrep ve örümcek gibi günümüz eklembacaklılarında sensila, sıcaklık, titreşim ve hatta koku algılamada kullanılıyor.

Dr. Haridy, bazı modern balıklarda odontodlar olduğunu, köpekbalıkları ve bazı yayıngillerinse derilerinin zımpara kağıdı gibi hissedilmesine neden olan dentikül adlı küçük yapılarla kaplı olduğunu söylüyor.

Bilim insanları modern türlerdeki bu yapılar, A. heintzi'deki sensila ve 465 milyon yıl önce yaşayan balıklardaki odontod arasında çarpıcı benzerlikler tespit etti. Dr. Haridy eski balık türlerindeki duyusal organın işlevini şöyle açıklıyor:

Bu hassas dokularla kaplı olduğu için belki bir şeye çarptığında basıncı hissedebiliyordu ya da suyun çok soğuduğunu ve başka bir yerde yüzmesi gerektiğini algılıyordu.

Ekip ayrıca avlanma riskinin yüksek olduğu bir ortamda yaşayan bu balıkların tehlikeden kaçınmak için bu duyusal yapılara ihtiyaç duyduğunu düşünüyor.

Bulgular dış iskeletteki bu duyusal yapıların omurgalı ve omurgasızlarda ayrı ayrı geliştiğine ve insanlarla hayvanlardaki dişlerin buradan evrimleştiğine işaret ediyor.

Dr. Haridy "Omurgalılar ve eklembacaklılardaki sert kısımların ayrı ayrı evrimleştirdiğini biliyorduk ve şaşırtıcı bir şekilde sert iskeletlerine entegre edilmiş benzer duyusal mekanizmaları da bağımsız olarak geliştirmişler" ifadelerini kullanıyor. 

Araştırmacılar zaman içinde balıklarda çene geliştiğini ve ağızlarının yakınında sivri yapılara sahip olmanın avantaj sağladığını söylüyor.

Dr. Haridy "Yavaş yavaş çeneli bazı balıkların ağzının kenarında sivri odontodlar oluştu ve nihayetinde bazıları doğrudan ağzın içinde gelişti" diyerek ekliyor:

Diş ağrısı aslında balık atalarımızın hayatta kalmasını sağlamış olabilecek eski bir duyusal özellik!

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, Live Science, Nature