Kara delik teleskobu, yeryüzünden çekilen görüntülerde çözünürlük rekoru kırdı

Bilim insanları, M87*'nin EHT tarafından 86 GHz (kırmızı), 230 GHz (yeşil) ve 345 GHz (mavi) frekanslardaki görünümüne dair hesaplamalarını paylaştı (EHT/D. Pesce/A. Chael)
Bilim insanları, M87*'nin EHT tarafından 86 GHz (kırmızı), 230 GHz (yeşil) ve 345 GHz (mavi) frekanslardaki görünümüne dair hesaplamalarını paylaştı (EHT/D. Pesce/A. Chael)
TT

Kara delik teleskobu, yeryüzünden çekilen görüntülerde çözünürlük rekoru kırdı

Bilim insanları, M87*'nin EHT tarafından 86 GHz (kırmızı), 230 GHz (yeşil) ve 345 GHz (mavi) frekanslardaki görünümüne dair hesaplamalarını paylaştı (EHT/D. Pesce/A. Chael)
Bilim insanları, M87*'nin EHT tarafından 86 GHz (kırmızı), 230 GHz (yeşil) ve 345 GHz (mavi) frekanslardaki görünümüne dair hesaplamalarını paylaştı (EHT/D. Pesce/A. Chael)

Uzak galaksileri izleyen Olay Ufku Teleskobu (EHT), bugüne kadar yeryüzünden çekilmiş en yüksek çözünürlüklü görüntüleri aldı. Araştırmacılar çok daha net kara delik görüntülerinin önünün açılmasını bekliyor. 

Dünyanın dört bir yanındaki radyo teleskoplarından oluşan EHT, daha önce M87* ve Samanyolu'nun merkezindeki Sagittarius A* kara deliklerinin fotoğrafını çekmişti. 

Olay Ufku Teleskobu'nun arkasında çok uzun taban çizgisi interferometrisi (VLBI) denen bir teknik var: Dünya genelindeki teleskoplar aynı anda aynı cismi izlerken, cismin ışığı her birine farklı zamanlarda düşüyor. 

Teleskopların bu farklılıklarla çektiği görüntülerin birleştirilmesiyle, tek bir aygıtın çekeceğinden çok daha detaylı bir görsel ortaya çıkıyor. 

VLBI yöntemi birden fazla gözlemevinin tek ve büyük bir teleskop gibi hareket etmesini sağladığından, EHT genellikle "Dünya büyüklüğünde bir teleskop" diye anılıyor.

Bir teleskobun uzaktaki cisimleri yüksek çözünürlükte çekebilmesini sağlayan en temel iki etmen, büyüklüğü ve ölçebildiği ışık frekansı. 

EHT halihazırda "Dünya kadar" olduğu için The Astronomical Journal'da dün (27 Ağustos) yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, frekans aralığını genişletti. 

Araştırmacılar, EHT'nin birkaç teleskobuyla yaptıkları testlerde uzaktaki galaksilerin kızılötesi ışığını 345 GHz gibi nispeten yüksek bir frekansta tespit etmeyi başardı. EHT halihazırda 230 Ghz frekansta çalışırken yeni araştırma, bugüne kadar yeryüzünden yapılan en net gözlemi sunuyor.

EHT, daha önce kara deliklerin görüntüsünü 1,3 milimetrelik dalga boyundaki ışığı kullanarak oluşturmuştu. 

İki görüntü de uzayın gizemlerini çözmeye doğru önemli bir adıma işaret etmesine karşın, bilim insanları daha net görüntülere ihtiyaç duyuyor. 

0,87 milimetre dalga boyu ve 345 GHz frekansa ulaşan araştırmacılar, bu sayede kara deliklerin çok daha net ve farklı renklerde görüntülerinin alınabileceğini söylüyor.

Son çalışmada bütün teleskoplar kullanılmadığı için ortaya bir fotoğraf çıkmadı.

NASA Jet İtki Laboratuvarı'ndan çalışmanın ortak yürütücülüğünü üstlenen astrofizikçi Alexander Raymond, "EHT'yle 1,3 milimetre dalga boyundaki gözlemleri kullanarak kara deliklerin ilk görüntülerini gördük ancak kara deliğin kütleçekim kuvvetiyle bükülen ışığın oluşturduğu parlak halka bulanık görünüyordu çünkü görüntülerin keskinliğinin mutlak sınırlarındaydık" diyor:

0,87 milimetrede görüntülerimizin daha keskin ve ayrıntılı olmasıyla, muhtemelen hem daha önce tahmin edilen hem de belki de tahmin edilmeyen yeni özellikler ortaya çıkacak.

Araştırmacılar ayrıca yüksek frekanstaki gözlemlerin, daha uzak ve küçük süper kütleli kara deliklerin incelenmesini de sağlayabileceğini belirtiyor.

Detaylı gözlemler, evrenin bu en gizemli yapılarından birine dair çok fazla sorunun cevabını verebilir. Çalışmanın yazarlarından Sheperd S. Doeleman şöyle diyor:

Bunun neden bir dönüm noktası olduğunu anlamak için, siyah beyaz fotoğraflardan renkliye geçince ortaya çıkan ekstra ayrıntı patlamasını düşünebilirsiniz.

Independent Türkçe, Science Alert, Popular Science, The Astronomical Journal



Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
TT

Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)

Vincent van Gogh'un ikonik tablosu Yıldızlı Gece'nin gökyüzündeki bulut ve hava hareketlerinin ardındaki gerçek dünya fiziğini hassas bir şekilde tasvir ettiğini gösteren yeni bir araştırmaya göre, efsanevi ressam doğal dünya hakkında sezgisel bir anlayışa sahipti.

Haziran 1889'da yapılan tablo, girdap gibi dönen mavi gökyüzünü, sarı ay ve yıldızları, patlayan renk ve şekillerle betimlemesiyle 100 yılı aşkın süredir milyonları büyülüyor.

Efsanevi tablodaki her bir yıldız, su üzerindeki ışık benzeri yansımalarla parıldayan sarı dalgaların içine hapsedilmiş halde.

Sıkıntı içindeki sanatçının öncü fırça darbeleri, gökyüzünde bir hareket olduğu yanılsaması yaratıyor.

Bilim insanları, van Gogh'un tablosunu analiz ederek ressamın gökyüzü tasvirindeki "gizli türbülans" dedikleri şeyi ortaya çıkardı.

Çalışmanın ortak yazarı Yongxiang Huang şöyle açıklıyor:

Yüksek çözünürlüklü dijital bir resimle, fırça darbelerinin standart boyutunu tam olarak ölçmeyi başardık ve bunları türbülans teorilerinden beklenen ölçeklerle karşılaştırdık.

Akışkan hareketinde uzmanlaşmış araştırmacılar, resimdeki fırça darbelerini rüzgar bacalarında dönen yapraklarla karşılaştırdı.

Dönen fırça darbelerinin göreceli ölçeğini ve aralığını inceleyerek değişen boya renklerinin göreceli parlaklığını hesapladılar.

Araştırmacılar özellikle tablodaki 14 ana girdap şeklinin uzamsal ölçeğini inceledi.

Bu dikkatli gözlemlerden yola çıkarak resimde tasvir edilen atmosferin şeklini, enerjisini ve ölçeğini tahmin ettiler.

Çalışma, tablonun atmosferik hareketi öngören ve Kolmogorov yasası diye bilinen fizik kuralıyla uyumlu olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, ressamın ölçek ve parlaklığı dikkatli bir şekilde kullanmasının genel olarak atmosfer türbülansının ardındaki kuralları ve hava hareketindeki enerjinin küçükten büyük ölçeklere doğru kademeli bir şekilde akmasını "isabetli bir şekilde yakaladığını" söylüyor.

Gerçek gökyüzü fiziğinde geçerli olan bazı yasaların sanatçının tasvirinde de geçerli olduğu saptandı.

cd
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece'sindeki fırça darbelerini inceledi (Yinxiang Ma)

Araştırmacılara göre efsanevi ressam, fiziğin çeşitli boyutlarını "şaşırtıcı bir doğrulukla" yakalamış görünüyor.

Dr. Huang, "Van Gogh'un türbülansı hassas bir şekilde betimlemesi, bulutların ve atmosferin hareketini incelemekten ya da gökyüzünün dinamizmini nasıl yakalayacağına dair doğuştan gelen bir histen kaynaklanıyor olabilir" diyor.

Bu, doğa olaylarına dair derin ve sezgisel bir anlayışı ortaya koyuyor.

Independent Türkçe