Rekortmen devam filmi tarih yazdı: Meşhur yeniden çevrimin de önüne geçti

Film, dünya çapında bir dizi gişe rekoru kırmıştı

Film, çocukların duygularına dair farkındalık yarattığı için övgü toplamıştı (Pixar)
Film, çocukların duygularına dair farkındalık yarattığı için övgü toplamıştı (Pixar)
TT

Rekortmen devam filmi tarih yazdı: Meşhur yeniden çevrimin de önüne geçti

Film, çocukların duygularına dair farkındalık yarattığı için övgü toplamıştı (Pixar)
Film, çocukların duygularına dair farkındalık yarattığı için övgü toplamıştı (Pixar)

Ters Yüz 2 (Inside Out 2) bu haziranda gösterime girdiğinden beri rekor kırmayı sürdürerek gelmiş geçmiş en başarılı filmlerin arasına girdi.

2015'teki ilk filmin devamı niteliğindeki Disney yapımında, duyguların kişileştirilmiş halleri olan bir dizi karakter yer alıyor. Film, çocuklarda ve gençlerde zihin sağlığının önemini vurguladığı için takdir edilmişti.

Ters Yüz 2; Kaygı, Gıpta, Bıkkınlık, Utanç gibi yeni duygulara sahip 13 yaşındaki Riley'yi konu alıyor. Yeni duygular, ilk filmden Neşe, Korku ve Öfke'yle karşı karşıya geliyor.

Deadline, filmin halihazırda küresel gişe hasılatının 1,6 milyar doları aşarak 2019 yapımı Aslan Kral'ın (The Lion King) önüne geçtiğini ve dünya çapında en başarılı 9. film olduğunu aktardı.

Birçok rekorunun yanı sıra Ters Yüz 2, küresel gişe hasılatında 1 milyar dolara en kısa sürede ulaşan animasyon filmi olmuştu. Film, ilk hafta sonunda 90 milyon dolarla açılış yapan ve dünya çapında 859 milyon dolar elde eden 2015 yapımı ilk Ters Yüz'ün toplam hasılatını fazlasıyla aşmıştı.

Haziranda Ters Yüz 2'nin başarısı hakkında konuşan National Association of Theatre Owners başkanı ve CEO'su Michael O'Leary "ABD'de ve dünyadaki sinema salonu sahipleri adına Disney'in Ters Yüz 2'sini tarihte 1 milyar dolar hasılata en çabuk ulaşan animasyon filmi olduğu için tebrik etmek isteriz" demişti.

Filmin göz kamaştıran küresel başarısı, dünyanın neresinde olursa olsun seyircilerin ilgi çekici, eğlenceli filmlere karşılık vereceğini ve onları sinemada deneyimlemek istediğini yeniden kanıtlıyor.

Eleştirmen Clarisse Loughrey, The Independent'taki 4 yıldızlı eleştirisinde şöyle yazmıştı:

Ters Yüz 2, kendisinden önce gelen filmi yeniden tanımlamaktan daha çok detaylandırmakla ilgileniyor ama filmin daha tanıdık unsurlarının bile hâlâ bu kadar iyi işlemesi etkileyici. Bir zamanlar üzüntü gibi olumsuz duyguların gerekliliğine dair bir ders olan film, olgunlaşarak ikinci aşamasına geçti: Kusurlarımızı ve özgüvensizliklerimizi benimsediğimizde daha iyi, daha tamamlanmış insanlar olduğumuza dair tatlı acı, göz yaşartıcı bir hatırlatma.

Diğer filmlerin yaz boyunca gişedeki performanslarıyla bir karşılaştırma yapmak gerekirse Alien: Romulus ve Bizimle Başladı Bizimle Bitti (It Ends with Us) yaklaşık 300 milyon dolar küresel hasılat elde etmiş, Hugh Jackman ve Ryan Reynolds'ın Deadpool & Wolverine'i de 1,2 milyar dolara ulaşmıştı.

Film halen Prime Video ve Apple TV'den kiralanabiliyor ve bu senenin sonlarına doğru Disney+'ta izlenebilecek.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature