Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Farelerin beyinlerinde istemli nefes alma ve duygusal düzenlemenin arkasındaki yolun keşfi, anksiyete ve stres bozuklukları için yeni tedavilere önayak olabilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Çığır açan bir beyin devresi keşfi, anksiyete ve stres bozuklukları için yeni tedavilere ve potansiyel olarak yoganın faydalarını sağlayan bir hapa önayak olabilir.

ABD'deki Salk Enstitüsü'nden araştırmacılar, farelerin beyinlerinde istemli nefes alma ve duygusal düzenlemenin arkasındaki yolu keşfetti.

Nature Neuroscience adlı akademik dergide kısa süre önce yayımlanan çalışmalarında, beynin daha karmaşık bölgeleriyle nefes almanın duygusal durumla koordinasyonunu sağlayan ilkel beyin sapının nefes alma merkezi arasındaki bağlantıları ortaya çıkardılar.

Nefes almak çoğunlukla otomatik olsa da insanlar ve bazı hayvanlar soluk almayı yavaşlatarak kendi kendilerini sakinleştirebiliyor. Bu yaklaşım farkındalık ve yoga gibi uygulamaların ana parçalarından biri.

Beynin nefes almayı tam olarak nasıl düzenlediği ve bunun anksiyeteyi ve kişinin duygusal durumunu nasıl etkilediği çok az anlaşılmış durumda. Bilim insanları şimdiye kadar sadece beyin sapındaki bilinçaltı nefes alma mekanizmalarının tam olarak anlaşıldığını söylüyor.
 

cyju
Fare beyninde nefes almayı düzenleyen nöronlar (Salk Enstitüsü)

Yeni çalışmada araştırmacılar, duygusal düzenleme ve nefes almayı birbirine bağlayan, bilinçli yukarıdan aşağıya mekanizmaları bulmak için yola çıktı.

İlk olarak farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantıları araştırmak için bir beyin bağlantı veri tabanını değerlendirdiler. Analiz, anterior singulat korteks adı verilen frontal bir bölgeyi, daha sonra hemen altındaki medullaya bağlanan bir ara beyin sapı bölgesine bağlayan potansiyel bir solunum devresini ortaya çıkardı.

Önceki çalışmalar, medullanın aktif olduğunda nefes almayı başlattığını ancak beyin sapı bölgesinden gelen sinyallerin bu aktiviteyi engellediği ve nefes almayı yavaşlattığını ortaya koymuştu.

Araştırmacılar, belirli duyguların veya davranışların beyin sapı bölgesinin aktivasyonuna yol açabileceğini, bunun da medulladaki aktiviteyi azaltabileceğini ve nefesi yavaşlatabileceğini varsaydı.

Teoriyi test etmek için, farelerde koklama, yüzme ve içme gibi aktivitelerin yanı sıra korku ve endişe uyandıran koşullar sırasında nefes alış verişleri değiştiğinde beyin aktivitesini kaydettiler.

Araştırmacılar, korteks ve beyin sapı bölgesi arasındaki bağlantı aktive edildiğinde, farelerin daha sakin olduğunu ve daha yavaş nefes aldığını buldu.

Kaygı uyandıran durumlardaysa bu iletişim azaldı ve nefes alma hızları arttı.

Araştırmacılar bu yolu takip ederek, farelerin beyninin ön korteksinde beyin sapına bağlanan ve nefes alma gibi temel işlevleri yöneten bir grup nöron keşfetti.

Araştırmacılar, bu bağlantının farelerin nefes alış verişlerini mevcut davranışları ve duygusal durumlarıyla koordine etmelerini sağladığını söylüyor.

Bağlantının daha ileri analizleri, bilim insanlarının ilaçlarla hedeflenebileceğine inandığı yeni bir dizi beyin hücresi ve molekülü ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bulguların anksiyete, stres ve panik bozukluğu olan insanlar için uzun vadeli çözümlere yol açabileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Jinho Jhang, "Bulgularımız beni düşündürdü: Bu nöronları aktive edecek ve panik bozukluğunda nefesimizi kendi kendimize yavaşlatacak veya hızlı solumayı önleyecek ilaçlar geliştirebilir miyiz?" dedi.

Çalışmanın başka bir yazarı Sung Han, "Bu bulguları bir yoga hapı tasarlamak için kullanmak istiyorum. Kulağa aptalca gelebilir ve çalışmamızın pazarlanabilir bir ilaca dönüştürülmesi yıllar alacak ancak artık nefes almayı anında yavaşlatabilecek ve huzurlu, meditatif bir durumu başlatabilecek ilaçlar üretmek için potansiyel olarak hedeflenebilir bir beyin devresine sahibiz" dedi.

Independent Türkçe



Merakla beklenen filmin ilk 8 dakikası paylaşıldı

13 Aralık'ta gösterime girecek Avcı Kraven'ın çekimleri Londra, Glasgow ve İzlanda'da gerçekleştirildi (Sony Pictures Releasing)
13 Aralık'ta gösterime girecek Avcı Kraven'ın çekimleri Londra, Glasgow ve İzlanda'da gerçekleştirildi (Sony Pictures Releasing)
TT

Merakla beklenen filmin ilk 8 dakikası paylaşıldı

13 Aralık'ta gösterime girecek Avcı Kraven'ın çekimleri Londra, Glasgow ve İzlanda'da gerçekleştirildi (Sony Pictures Releasing)
13 Aralık'ta gösterime girecek Avcı Kraven'ın çekimleri Londra, Glasgow ve İzlanda'da gerçekleştirildi (Sony Pictures Releasing)

Marvel evreninin karmaşık karakterlerinden biri olan anti kahraman Kraven, Örümcek Adam (Spider-Man) evreninde kendi macerasıyla izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor. 

Columbia Pictures'ın Marvel Entertainment'la birlikte yapımcılığını üstlendiği Avcı Kraven (Kraven the Hunter), Sony'nin Örümcek Adam Evreni'nin 6. filmi olacak.

Sony, filmin ilk dakikalarını yayımladı

Sony, iki hafta içinde sinemalarda gösterime girecek Avcı Kraven'ın ilk 8 dakikasını gösteren bir tanıtım videosu paylaştı. Sony'nin çizgi roman uyarlaması, Marvel'ın bu ilginç karakterine dayanıyor.

130 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film, babasının kendisini ölüme terk ettiği aslan saldırısından özel güçler kazanarak çıkan Sergei Kravinoff'un Avcı Kraven'a dönüşümünü konu ediniyor.

Filmde Kraven rolünde ismi uzun süredir James Bond'la yan yana anılan 34 yaşındaki Aaron Taylor-Johnson yer alırken ona acımasız babası Nikolai Kravinoff'u oynayan Russell Crowe eşlik ediyor. 

Oscar ödüllü Ariana DeBose ve Altın Küre adayı Christopher Abbott da filmde rol alıyor.

Yönetmen koltuğunda A Most Violent Year ve Triple Frontier'la tanınan J.C. Chandor'un oturduğu macera filminin ilk 8 dakikasında Kraven'ın Rus bir suçlu kılığına girerek hapishaneye giden bir otobüse bindiği görülüyor.

Kraven, dünyanın dört bir yanındaki katillere silah sağlayan Kirov çetesinin lideri Seymon Chorney'yi ortadan kaldırmak için bilinçli olarak hapishaneye giriyor. 

Nosferatu'da da oynuyor

Gece Hayvanları (Nocturnal Animals), Göster Gününü (Kick-Ass), Sınır Tanımayan (Nowhere Boy) ve Yenilmezler: Ultron Çağı (The Avengers) filmlerindeki rolleriyle tanınan Taylor-Johnson, son olarak Ryan Gosling ve Emily Blunt'la birlikte Dublör'de (The Fall Guy) kaybolan ünlü bir aksiyon yıldızını canlandırmıştı.

2012'den beri yönetmen Sam Taylor-Johnson'la evli olan aktör ayrıca, 1922 yapımı gotik korku filmi Nosferatu'nun merakla beklenen yeniden çevriminde de oynuyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Fandomwire