Kedi kübiti, kuantum bilgisayarlarda devrim yaratabilir

Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
TT

Kedi kübiti, kuantum bilgisayarlarda devrim yaratabilir

Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)

Fransa merkezli bir şirket, hataya dayanıklı kuantum bilgisayarları 2030'a kadar geliştirmeyi hedeflediğini duyurdu. 

Bilgi işleme hızında çığır açması beklenen kuantum bilgisayarlar, halen bazı teknik sorunlarla mücadele ediyor. 

Süperpozisyon denen bir kuantum özelliği sayesinde bu cihazlardaki kübitler, aynı anda hem 0 hem de 1 durumunda olabiliyor. Gücünü buradan alan kübitler, sadece 0 veya 1 durumunda olabilen klasik bilgisayar bitlerine karşılık geliyor.

Ancak mevcut kübitler, ses ve ısı gibi çevresel etkenlerden kolayca etkilenerek süperpozisyon gibi kuantum özelliklerini kaybediyor.

Ayrıca kübitlerin yanlışlıkla 0'dan 1'e veya 1'den 0'a geçmesi de teknolojinin karşılaştığı sorunlar arasında. 

Fransa merkezli şirket Alice & Bob, yeni kedi kübitleriyle bu sorunların üstesinden gelmeyi vaat ediyor. 

Kedi kübiti, ismini ünlü düşünce deneyi Schrödinger'in kedisinden alıyor. Kuantum fiziğindeki süperpozisyonla ilgili bu düşünce deneyinde, bir kutunun içindeki kedi, birisi kutunun içine bakana kadar aynı anda hem canlı hem de ölüdür. 

Klasik kübitler de benzer şekilde aynı aynı anda iki durumda yer alıyor. Fakat Alice & Bob, kedi kübitinin çifte süperpozisyon sergileyerek iki kuantum durumu arasında süperpozisyon sağladığını öne sürüyor.

Şirket bu sayede 0 ve 1 arasındaki istenmeyen geçişlerin engellendiğini ifade ediyor.

Ayrıca yeni kübitin çevresel etkenlere karşı çok daha dayanıklı olduğunu iddia ediyor.

2030'a giden bir yol haritası çizen Alice & Bob, bu tarihte kuantum bilgisayarların hata sorununu çözmeyi umuyor. 

Bu yoldaki ilk hedef olan kedi kübiti geliştirme görevini tamamlayan şirketin sıradaki adımı mantıksal kübitler oluşturmak. 

Aynı bilgiyi içeren kübitlerden oluşan mantıksal kübitler, grup içindeki tek bir kübit arızalandığında hesaplamaların devam etmesini sağlayarak sistemi hataya dayanıklı hale getiriyor.

Şirket nihayetinde 100 mantıksal kübit içeren bir kuantum işlem birimi geliştirerek 2030'da kuantum bilgisayarları "kullanışlı" hale getirmeyi hedefliyor.

Böyle bir çip geliştirmenin zorlu bir görev olmasının yanı sıra Live Science'ın belirttiği gibi, bunun başarılması teknolojinin geniş çapta kullanılabileceği anlamına gelmiyor. 

Independent Türkçe, Live Science, Interesting Engineering, Alice & Bob



40 bin kişilik araştırma: Kahveyi hangi saatte içtiğiniz ölüm riskini etkiliyor

Bilim insanları, kahvedeki kafein dışındaki bileşiklerin de olumlu sağlık etkileri yarattığını düşünüyor (Pexels)
Bilim insanları, kahvedeki kafein dışındaki bileşiklerin de olumlu sağlık etkileri yarattığını düşünüyor (Pexels)
TT

40 bin kişilik araştırma: Kahveyi hangi saatte içtiğiniz ölüm riskini etkiliyor

Bilim insanları, kahvedeki kafein dışındaki bileşiklerin de olumlu sağlık etkileri yarattığını düşünüyor (Pexels)
Bilim insanları, kahvedeki kafein dışındaki bileşiklerin de olumlu sağlık etkileri yarattığını düşünüyor (Pexels)

Sabah kahve içmenin, herhangi bir sebepten dolayı ölüm riskini gün içinde içmekten daha fazla düşürdüğü tespit edildi.

Kahvenin kalp hastalıkları ve ölüm riskini düşürdüğü çeşitli araştırmalarla ortaya konuyor. Ayrıca tip 2 diyabet, Alzheimer ve karaciğer hastalıklarına yakalanma riskini de düşürdüğü tahmin ediliyor.

ABD'deki Tulane Üniversitesi'nden Prof. Lu Qi liderliğindeki ekip, kahvenin günün hangi kısmında içildiğinin nasıl bir etki yarattığını görmek için kapsamlı bir araştırma yürüttü.

Bilim insanları 1999-2018 döneminde ABD Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'ne katılan 40 bin 725 yetişkinin verisini inceledi. Katılımcıların ankete katıldıktan sonraki 9-10 yıllık sağlık kayıtları analiz edilerek risk değerlendirmesi yapıldı.

Araştırmacılar ayrıca bir hafta boyunca nasıl beslendiğinin kaydını tutan 1463 kişinin verisini de çalışmaya dahil etti.

Bulguları hakemli dergi European Heart Journal'da bugün (8 Ocak) yayımlanan çalışmada, katılımcıların yaklaşık yüzde 36'sı öğleden önce kahve içiyordu. Yüzde 16'sı gün boyunca içerken, yüzde 48'i kahve tüketmiyordu.

Bilim insanları sabah kahve içenlerin, kalp-damar hastalıklarından ölme riskinin hiç içmeyenlere göre yüzde 31 daha düşük olduğunu kaydetti. Herhangi bir sebepten ölme riskleri de yüzde 16 daha düşüktü.

Ancak gün içinde kahve içenlerle hiç içmeyenler arasında bu farklar gözlemlenmedi. 

Ayrıca sabah kahvesi grubunda daha çok kahve içenlerin aldığı fayda daha yüksek çıktı. Sabahları bir fincan veya daha az içenlerin ölüm riskindeki düşüş daha azdı.

Dr. Qi "Bulgularımız, sadece kahve içip içmediğinizin ya da ne kadar içtiğinizin değil, günün hangi saatinde kahve içtiğinizin de önemli olduğunu gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Diyet rehberlerimizde genellikle vakitle ilgili tavsiye vermiyoruz ancak belki de gelecekte bunu yapmayı düşünmeliyiz.

Yeni çalışma, sabah kahvesinin neden ölüm riskini düşürdüğü sorusuna cevap vermiyor. Ancak bilim insanlarının bazı tahminleri var. 

Örneğin günün ilerleyen saatlerinde kahve içmek biyolojik saat olan sirkadiyen ritmi veya uyku düzenini sağlayan melatonin hormonunun seviyelerini bozuyor olabilir. 

Bu da uyku ve kan basıncı üzerinde etki yaratarak kalp sağlığına zarar verebilir.

Makaleyle birlikte yayımlanan yazısında kardiyolog Prof. Thomas Lüscher, gün boyu kahve içenlerin genellikle az uyuduğunu ifade ediyor.

Araştırmacılar gözlemlenen sağlık etkileri büyük oranda kafeinden kaynaklansa da kahvedeki diğer bileşiklerin de rol oynadığını belirtiyor. 

Kanda iltihaplanmaya neden olan bazı maddelerin genellikle sabahları zirve yaptığını ve bu saatlerde içilen kahvedeki iltihap önleyici bileşiklerin, bunu dengeleyebileceğini söylüyorlar. Bilim insanları bu durumun kafeinsiz kahve için de geçerli olduğunu ekliyor.

Araştırmacılar bulguları desteklemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ve kahve içme saatini değiştirmenin yarattığı etkiyi gözlemlemek gerektiğini belirtiyor.

Independent Türkçe, MedicalXpress, Guardian, CNN, European Heart Journal