Milyar dolarlık seriye yeni film: Çekimler başladı

Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)
Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)
TT

Milyar dolarlık seriye yeni film: Çekimler başladı

Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)
Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)

Kevin Williamson, Çığlık 7'nin (Scream 7) çekimlerine başladı ve sette ilk günkü çalışmaların sona ermesinin ardından bir paylaşımda bulundu.

Williamson, 1996'da gösterime giren Wes Craven imzalı ilk filmin senaristliğini üstlenmişti. 59 yaşındaki sinemacı, bu kez seriye yönetmen koltuğunda geri döndü.

"Hayatımın en güzel günlerinden biri"

Williamson, Instagram paylaşımına "Çığlık hakkında paylaşım yapmamam gerekiyor" diye başlayarak ekledi:

Ama hayatınızın en güzel günlerinden birini geçirdiğinizde bunu kendinize saklamak gerçekten zor oluyor.

Birlikte çalıştığı oyunculara övgüler yağdıran Amerikalı sinemacı, sözlerini şöyle sürdürdü:

İnanılmaz ve yetenekli bir oyuncu kadrosu ve ekiple çalışarak ne kadar da olağanüstü bir gün geçirdim... On numara performans gösterdiler ve her adımında arkamı kolladılar.

"Yarın için sabırsızlanıyorum"

Williamson, sözlerine Craven'a teşekkür ederek devam etti: 

Bu fırsat için Wes Craven'a çok minnettarım. Onun hayatım ve kariyerim üzerindeki derin etkisi sonsuz. Ne gün ama! Yarın için sabırsızlanıyorum!

Çığlık 7, 27 Şubat 2026'da sinemalarda gösterime girecek ve Kevin Williamson'la Neve Campbell, 1996'da başladıkları seriye geri dönecek. Serinin yaratıcısı Williamson, 7. filmi yönetiyor, Guy Busick ise senaryoyu kaleme aldı.

Courteney Cox da serideki Gale Weathers rolünü yeniden canlandırıyor. Kadroya yeni katılan 24 yaşındaki Isabel May ise serinin baş kahramanı Sidney'nin kızını oynayacak.

Oyuncu kadrosunda ayrıca Mason Gooding, Chad Meeks-Martin, Celeste O'Connor, Asa Germann, Mckenna Grace, Sam Rechner ve Anna Camp yer alıyor.

Independent Türkçe, Deadline, Bloody Disgusting



Plüton, en büyük uydusunu "öpüp yakalamış"

Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
TT

Plüton, en büyük uydusunu "öpüp yakalamış"

Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)

Bilim insanları, cüce gezegen Plüton'un en büyük uydusu Charon'u "öpüp yakalama" dedikleri bir süreçle yörüngesine aldığını öne sürdü. 

Plüton'un 5 uydusundan en büyüğü Charon, cüce gezegenin yarısı kadar. Araştırmacılar Charon'un, büyük bir cismin Plüton'la çarpışması sonucu ortaya çıktığını düşünüyordu. 

Çarpışmada uzaya saçılan maddenin bir araya gelerek uyduyu oluşturduğu ve Plüton'un yörüngesine girdiği tahmin ediliyordu. Ay'ın da benzer bir şekilde oluştuğu kabul ediliyor. 

Ancak hakemli dergi Nature Geoscience'ta 6 Ocak Pazartesi günü yayımlanan makaleye göre Plüton ve Charon'un daha farklı bir geçmişi var.

Arizona Üniversitesi'nden Dr. Adeene Denton liderliğindeki ekip, iki cismin gücünü de hesaba kattıkları bilgisayar modelleri oluşturarak sistemin nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalıştı.

Dr. Denton, galaksiler veya dev gezegenler arasındaki çarpışmada gücün dikkate alınmadığını ancak Plüton ve Charon gibi küçük cisimlerde bunun kritik bir rol oynadığını söylüyor.

Mars büyüklüğünde bir cisim Dünya'ya çarptığında uzaya erimiş materyal saçılmış ve bu maddeden Ay oluşmuştu.

Dr. Denton, "Plüton ve Charon farklı; daha küçük ve daha soğuklar ve esasen kaya ve buzdan oluşuyorlar. Bu maddelerin gerçek gücünü hesaba kattığımızda, hiç beklemediğimiz bir şey keşfettik" diye açıklıyor.

Araştırmacılar Charon'un, Plüton'a çarptığını ve iki cismin kardan adam gibi bir süre birbirine yapışmış halde kaldıktan sonra ayrıldığını öne sürüyor. 

Bu süreçte bir miktar madde alışverişi yapılsa da her iki cismin de büyük ölçüde ayrı ve sağlam kaldığı düşünülüyor.

Dr. Denton "Gezegen çarpışma senaryolarının çoğu 'vur ve kaç' ya da 'sıyır ve birleş' diye sınıflandırılıyor. Bizim keşfettiğimiz ise tamamen farklı bir şey" diyerek ekliyor:

Cisimlerin çarpışarak kısa bir süre birbirine yapıştığı ve ardından kütleçekimsel bağı koruyarak ayrıldığı bir 'öp ve yakala' senaryosu sözkonusu.

Araştırmacılar Plüton'un diğer küçük uydularının bu çarpışmada salınan maddeden oluşup oluşmadığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Ayrıca Kuiper Kuşağı'nda büyük bir uyduya sahip pek çok cisim olduğu için "öp ve yakala" yaygın bir süreç olabilir. 

Dr. Denton çarpışmanın Plüton ve Charon'un jeolojik evrimini etkilediğini ve yeraltı okyanusları meydana getirmiş olabileceğini düşünüyor. 

Araştırmacı, "Bu ilk şekillenmenin Plüton'un jeolojik evrimini nasıl etkilediğini anlamakla özellikle ilgileniyoruz" diyerek ekliyor: 

Çarpışmadan kaynaklanan ısı ve ardından gelen gelgit kuvvetleri, bugün Plüton'un yüzeyinde gördüğümüz özelliklerin şekillenmesinde kritik bir rol oynamış olabilir.

Independent Türkçe, IFLScience, Guardian, Nature Geoscience