Kanser vakalarının kadınlara ve gençlere doğru kaydığı tespit edildi

Kadınlardaki vakaların önemli bir kısmını meme ve tiroid kanseri oluşturuyor (Unsplash)
Kadınlardaki vakaların önemli bir kısmını meme ve tiroid kanseri oluşturuyor (Unsplash)
TT

Kanser vakalarının kadınlara ve gençlere doğru kaydığı tespit edildi

Kadınlardaki vakaların önemli bir kısmını meme ve tiroid kanseri oluşturuyor (Unsplash)
Kadınlardaki vakaların önemli bir kısmını meme ve tiroid kanseri oluşturuyor (Unsplash)

Bilim insanları kanser vakalarının erkeklerden kadınlara ve yaşlılardan gençlere doğru kaydığını tespit etti.

Amerika Kanser Topluluğu'nun 16 Ocak'ta yayımlanan araştırmasında 1991-2021 dönemindeki kanser vakalarının eğilimi incelendi.

Bilim insanları bu süre zarfında ABD'deki vakalarda çarpıcı bir değişim gözlemledi. Özellikle genç kadınların kansere yakalanma riskinin, aynı yaş grubundaki erkeklere göre arttığı tespit edildi. 

50 yaş altı kadınların kanser teşhisi alma ihtimalinin, erkeklere göre yüzde 82 daha yüksek olduğu saptandı. Bu oran 2002'de yüzde 51'di.

Araştırmacılar ayrıca kanser vakalarında, yaşlılardan gençlere doğru bir kayma olduğunu da gözlemledi.

Amerika Kanser Topluluğu'ndan Dr. Arif Kamal, "İşin özü şu: Özellikle gençlerde ve özellikle kadınlarda olmak üzere, genel olarak daha fazla kansere yakalanıyoruz" diyor:

10 yıl önce erkeklerin kansere yakalanma olasılığı bugüne kıyasla yüzde 50 daha fazlaydı. Bugün kadın ve erkek oranları neredeyse eşitlenmiş durumda ve bu iki şeyin birleşiminden kaynaklanıyor: Erkeklerde daha az kanser görülürken, bundan da önemlisi kadınlarda daha fazla kanser saptanıyor.

Makalenin başyazarı Dr. Rebecca Siegel, 50 yaş altı kadınlardaki teşhislerin neredeyse yarısının meme ve tiroid kanseri olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları ayrıca akciğer kanseri vakaları 2012-2021 döneminde azalmasına rağmen, kadınlarda azalmanın daha yavaş gerçekleştiğini buldu. 

Dr. William Dahut "İlk kez, 65 yaş altı kadınlarda akciğer kanseri riski erkeklere göre daha yüksek" diye açıklıyor.

Yeni çalışmada ayrıca kanser vakaları artmasına karşın ölüm oranının yüzde 34 düştüğü kaydedildi. Araştırmacılar bu gelişmeyi, bazı kanserlerin daha erken teşhis edilmesine, daha iyi tedavi seçeneklerine ve sigara kullanımındaki azalmaya bağlıyor. 

Bilim insanları kadınlara ve gençlere doğru kayan bu eğilime neyin yol açtığını henüz tam olarak bilmiyor. Ancak bazı uzmanlar aşırı işlenmiş gıdalar, alkol tüketimi ve egzersiz yapmamak gibi faktörlerin rol oynadığından şüpheleniyor. Ayrıca gerçekten vakaların değil, teşhis oranının artmış olması da muhtemel.

Dr. Kamal "10 sene önce kanserin ya kötü genetiğin ya da kötü şansın ürünü olduğunu düşünüyorduk. Şimdiyle kanser vakalarının yaklaşık yarısının yaşam tarzı sonucu görüldüğünü biliyoruz" diyor: 

Aşırı kiloyla ilişkili 13, alkol alımıyla ilişkili 7 farklı kanser türü var.

Bilim insanı, bugün 60-70 yaşındaki kişilerin çocuklarına göre fiziksel olarak daha aktif bir hayat sürdüğünü ve daha az işlenmiş gıda tükettiğini ekliyor. Uzmanlar ayrıca hava kirliliği gibi çevresel faktörlerin payı olabileceğini düşünüyor. 

Yeni raporda ayrıca 2025'te ABD'de 2 milyon yeni kanser vakası ve kansere bağlı 618 bin ölüm gerçekleşeceği öngörülüyor.

Doktorlar kanserin yaşam tarzıyla bağlantısını vurgulayarak insanların hayatlarında değişikliğe gitmesini öneriyor.

Dr. Kamal "Ortalama bir insan kalp hastalığı, diyabet, böbrek hastalığı ve yüksek tansiyonu azaltmak için sağlıklı beslenme ve aktif yaşam tarzının önemini biliyor" diyerek ekliyor:

Artık bu davranışlarla kanser arasındaki açık bağlantı hakkında konuşmamız gerekiyor.

Independent Türkçe, CNN, NBC News, CA: A Cancer Journal for Clinicians



Mega kuraklıkların gittikçe daha şiddetli hale geldiği ortaya kondu

İklim değişikliği, kuraklıkların süresini ve seviyesini etkileyebiliyor (Reuters)
İklim değişikliği, kuraklıkların süresini ve seviyesini etkileyebiliyor (Reuters)
TT

Mega kuraklıkların gittikçe daha şiddetli hale geldiği ortaya kondu

İklim değişikliği, kuraklıkların süresini ve seviyesini etkileyebiliyor (Reuters)
İklim değişikliği, kuraklıkların süresini ve seviyesini etkileyebiliyor (Reuters)

Bilim insanları mega kuraklıkların arttığını ve şiddetlendiğini ortaya koydu.

Mega kuraklıklar, yıllarca süren şiddetli kuraklıkları ifade ediyor. Bu olaylarda uzun süre yağış olmaması, su kaynaklarının tükenmesine, ekin kayıplarına, gıda güvensizliğine ve orman yangınlarının sıklaşmasına yol açabiliyor.

İsviçre Federal Orman, Kar ve Peyzaj Araştırmaları Enstitüsü'nden Dirk Karger ve ekip arkadaşları, 1980-2018 döneminde dünya çapında görülen mega kuraklıkları inceledi.

Bulguları hakemli dergi Science'ta 16 Ocak'ta yayımlanan çalışmada en az iki yıl süren 13 binden fazla kuraklık tespit edildi. Bu dönemlerin 1980'lerden beri daha da kuru ve sıcak hale geldiği saptandı. 

Neredeyse bütün kıtalarda mega kuraklık yaşandığını belirleyen ekip, bunlardan en şiddetlisinin Kuzey Amerika'da 2008'den 2014'e kadar sürdüğünü söylüyor.

2022'de yapılan bir araştırmada bölgede 2000-2021 döneminde yaşanan mega kuraklığın, en az 1200 senedir görülmeyen bir seviyeye ulaştığı bulunmuştu.

Yeni araştırmada kuraklıkların daha büyük bir alanı etkilediği de tespit edildi. Herhangi bir dönemde devam eden en şiddetli 500 kuraklıktan etkilenen alan, yılda yaklaşık 50 bin kilometrekare genişlemiş. Karger, "Bu İsviçre'den daha büyük bir alan" diyor.

Kuraklıkların ekosistemler üzerindeki etkisini anlamak için uydu görüntülerini inceleyen ekip, en büyük darbeyi çayır ve otlakların aldığını gözlemledi. Bu bölgeler, su miktarındaki değişimlere karşı daha hassas olduğundan, yeşilden kahverengiye dönmeye daha yatkın. 

Diğer yandan tropikal ve tayga ormanları, kuraklıktan daha az etkilenmiş gibi görünüyor. Ancak uzmanlar bu durumun ileride değişerek dirençli ekosistemleri de yok olmanın kıyısına getirebileceğine karşı uyarıyor.

Bilim insanları insan kaynaklı iklim değişikliğinin 1980-2018 döneminde görülen eğilim üzerindeki etkisini belirlemedi fakat uzmanlar, bulguların beklentilerle uyuştuğunu söylüyor.

Sıcak hava daha fazla nem tutarak topraktaki buharlaşmayı artırdığı için iklim değişikliği sonucu yükselen sıcaklıklar, kuraklık riskini yükseltiyor. Buna yağışların da azalması eklenince, kuraklık şiddeti ve süresi artabiliyor.

Columbia Üniversitesi'nden Benjamin Cook yer almadığı araştırmanın, uzun vadeli kuraklığın, şiddetli orman yangınları veya kasırgalar gibi iklim felaketleri kadar ciddi sonuçlar doğurabildiğini vurguladığını söylüyor. 

Cook "Hem insanlar hem de ekosistemler için asıl önemli olan, kuraklığın kümülatif etkisi" diyor.

Independent Türkçe, New Scientist, Science News, Science, Nature Climate Change