Çin, Uygurların sınır dışı edilmesi için Tayland'a baskı yapıyor

Aralık 2020'de Hong Kong'da düzenlenen protestolarda hükümet karşıtı göstericiler Uygurlara destek vermişti (AFP)
Aralık 2020'de Hong Kong'da düzenlenen protestolarda hükümet karşıtı göstericiler Uygurlara destek vermişti (AFP)
TT

Çin, Uygurların sınır dışı edilmesi için Tayland'a baskı yapıyor

Aralık 2020'de Hong Kong'da düzenlenen protestolarda hükümet karşıtı göstericiler Uygurlara destek vermişti (AFP)
Aralık 2020'de Hong Kong'da düzenlenen protestolarda hükümet karşıtı göstericiler Uygurlara destek vermişti (AFP)

Çin'in, Tayland'da tutulan Uygur Türklerinin sınır dışı edilmesi için baskı yaptığı bildiriliyor.

BBC'nin aktardığına göre, başkent Bangkok'taki Göçmenlik Gözaltı Merkezi'nde, 43'ü Uygur toplamda yaklaşık 900 kişi yer alıyor. Şimdiye dek 5 Uygur Türkünün gözaltındayken hayatını kaybettiği aktarılıyor. 5 Uygur göçmenin de şehirdeki başka bir hapishanede tutulduğu belirtiliyor. 

Tecrit hücrelerine yerleştirilen Uyguların, Tayland'a kaçak girdiği gerekçesiyle gözaltına alındığı aktarılıyor. 

Gözaltı merkezinin sıcak, aşırı kalabalık ve gerekli hijyen koşullarından yoksun olduğu aktarılıyor. Gazetecilerin içeri girmesine de izin verilmiyor. Taylandlı sivil toplum kuruluşu People's Empowerment Foundation'ın direktörü Chalida Tajaroensuk şunları söylüyor: 

Oradaki koşullar korkunç. Yeterli yiyecek yok, çoğunlukla salatalık ve tavuk kemiğinden çorba yapılıyor. Hem içmek hem de yıkanmak için verilen su kirli. Sadece temel ilaçlar veriliyor, bunlar da yetersiz. Kirli su, sıcak hava ve kötü havalandırma nedeniyle Uygurların çoğunda isilik ya da başka cilt sorunları görülüyor.

Başka bir hak savunucusuysa gözaltı merkezindekilerin "yeryüzündeki cehennemi" yaşadığını belirtiyor.

Adı Niluper diye paylaşılan Uygur göçmen, 2014'te ailecek Çin'den kaçıp Tayland'a gittiklerini fakat burada gözaltına alındıklarını söylüyor. Niluper, bir yıl sonra Taylandlı yetkililerin kendisi ve çocuklarına ülkeden çıkma izni verdiğini fakat eşinin Bangkok'taki gözaltı merkezinde tutulduğunu anlatıyor. Yaklaşık iki hafta önce yetkililerin, eşine Çin'e sınır dışı edilmesine yol açacak bir belgeyi zorla imzalatmaya çalıştıklarını söylüyor. 

Tayland'dan Türkiye'ye gelen Niluper, şöyle devam ediyor: 

Bu durumu çocuklarıma nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Bunu nasıl sindireceğimi bilmiyorum. Sürekli acı içinde, her an eşimin Tayland'dan sınır dışı edildiği haberini alacağım korkusuyla yaşıyorum.

Haberde Tayland'ın, ülkede tutulan Uygurların Türkiye'deki ailelerine kavuşmalarına izin vermemesinin, Çin'in baskısından kaynaklandığı savunuluyor. 

Öte yandan Tayland yönetimi, Uygurların Çin'e sınır dışı edilmesine dair bir plan olmadığını öne sürüyor. Tayland en son 2015'te 109 Uyguru, Çin'e sınır dışı etmişti.

ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Tayland'ın Uygurları sınır dışı etmemesi için elinden geleni yapma vaadinde bulunmuştu. 

Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde zorla çalıştırma, işkence ve "yeniden eğitim kampı" adı altında alıkoyma suçlamalarıyla karşı karşıya.

İnsan hakları örgütleri, bölgedeki yaklaşık 1 milyon kişinin zorla toplama kamplarına ve hapishanelere yerleştirildiğini öne sürüyor. ABD de Uygurlara yönelik muameleyi "soykırım" diye niteliyor.

Pekin yönetimiyse iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunuyor.

Independent Türkçe, BBC, Economic Times



Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Çin'de Alzheimer hastalığıyla diğer demans türlerinin orantısız bir sağlık yükü oluşturduğu ve vaka oranlarının küresel ortalamadan daha hızlı arttığı uyarısını yaptı.

Çarşamba günü PLOS One adlı akademik dergide yayımlanan yeni araştırma, ülkede demansı mümkün olduğunca erken önlemek için acil ve etkili müdahalelerin uygulanması çağrısında bulunuyor.

Alzheimer ve diğer demans türleri, (ADD; Alzheimer Dissease and Demantia / Alzheimer Hastalığı ve Demans), dünya çapında artan oranlarla giderek daha ciddi bir nörolojik sağlık sorunu haline geliyor.

Ancak bilim insanları, özellikle Çin'deki bunamaların gerçek hastalık yükü ve risk faktörlerinin yeterince anlaşılmadığını söylüyor.

Mevcut çalışmada araştırmacılar, Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar tarafından başlatılan halka açık veri tabanı Küresel Hastalık Yükü'nden (GBD) alınan, 30 yıldan uzun süreye yayılan küresel sağlık verilerini analiz etti.

Veri tabanı, 204 ülke ve bölgede 370’in üzerinde hastalık ve sağlık sorunuyla bunlara karşılık gelen 88 risk faktörü hakkında veri içeriyor.

1990'la 2021 arasındaki son analizlere dayanarak bilim insanları, Çin'de demans vakalarının üç katına, küresel vakalarınsa iki katına çıktığını tespit etti.

"ADD, küresel hastalık yükü en ağır hastalıklardan biri. Çin'de ve küresel olarak ADD'nin hastalık yükü 1990'dan 2021'e kadar yıldan yıla arttı" diye yazdılar.

Çalışmada, "2021'e gelindiğinde, Çin'in hastalık yükü üç kat artarken, küresel hastalık yükü iki katına çıktı" dendi.

y6u78ı9
ADD'nin 1990-2021 küresel hastalık yükü haritası. İki cinsiyet ve tüm yaşlar için 100 bin kişi başına düşen ölümlerdeki yıllık değişim (Liu, Geng., 2025, PLOS One)

Kısmen daha uzun yaşam süreleri nedeniyle kadınların erkeklere kıyasla demansın genel yükünü daha fazla taşıdığı tespit edildi.

Ancak araştırmacılar, erkeklerin bu hastalıktan ölüm oranlarının biraz daha yüksek olduğunu söylüyor.

Gelecek 15 yıl için eğilimleri tahmin eden bilim insanları, daha etkili müdahaleler yapılmadığı takdirde demans oranlarının özellikle Çin'de artmaya devam edeceği uyarısını yapıyor.

Araştırmacılar, diyabet gibi hastalıklardan kaynaklanan yüksek kan şekerinin Çin de dahil dünya genelinde demans için önde gelen risk faktörü olduğunu, bunu sigara ve yüksek vücut ağırlığının izlediğini söylüyor.

"Sigara, yüksek açlık kan şekeri düzeyleri ve yüksek vücut kitle indeksi, aralarında yüksek açlık plazma glukozunun baskın konuma sahip olduğu üç ana risk faktörü" diye yazdılar.

Bilim insanları Çin'de demans vakalarındaki artışın büyük ölçüde nüfus artışı ve değişen yaş demografisine bağlı olabileceğinden şüpheleniyor.

"Gelişen bir ülke olarak Çin, ekonomik dönüşüm ve yaşam tarzındaki büyük değişiklikler nedeniyle diyabet hastalarının sayısında önemli bir artış yaşadı" diye yazdılar.

Araştırmacılar, demans vakalarındaki artışı yavaşlatmak adına özellikle yaşlı yetişkinler arasında yüksek kan şekeri ve sigara kullanımının azaltılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.

Erken müdahalenin klinik hedeflerine ulaşmak için cinsiyete özgü risk faktörlerini hedef alan müdahalelere ihtiyaç duyulacağını belirtiyorlar.

Independent Türkçe