Ödülleri silip süpüren diziye erken onay: Üçüncü sezon da gelecek

Percy Jackson And The Olympians'ın 8 bölümden oluşan ilk sezonu, son derece başarılı bir çıkış yapmış ve araştırma şirketi Nielsen'ın verilerine göre yayına girdiği hafta tüm platformlar arasında en çok izlenen 5 orijinal diziden biri olmuştu (Disney+)
Percy Jackson And The Olympians'ın 8 bölümden oluşan ilk sezonu, son derece başarılı bir çıkış yapmış ve araştırma şirketi Nielsen'ın verilerine göre yayına girdiği hafta tüm platformlar arasında en çok izlenen 5 orijinal diziden biri olmuştu (Disney+)
TT

Ödülleri silip süpüren diziye erken onay: Üçüncü sezon da gelecek

Percy Jackson And The Olympians'ın 8 bölümden oluşan ilk sezonu, son derece başarılı bir çıkış yapmış ve araştırma şirketi Nielsen'ın verilerine göre yayına girdiği hafta tüm platformlar arasında en çok izlenen 5 orijinal diziden biri olmuştu (Disney+)
Percy Jackson And The Olympians'ın 8 bölümden oluşan ilk sezonu, son derece başarılı bir çıkış yapmış ve araştırma şirketi Nielsen'ın verilerine göre yayına girdiği hafta tüm platformlar arasında en çok izlenen 5 orijinal diziden biri olmuştu (Disney+)

Percy Jackson And The Olympians, erken üçüncü sezon onayını kaptı.

Dizi, kısa süre önce ikinci sezon çekimlerini tamamladı. Percy Jackson And The Olympians'ın yeni sezonunun aralık ayında izleyiciyle buluşması planlanıyor. Üçüncü sezon, 60 yaşındaki Amerikalı yazar Rick Riordan'ın çok satan kitap serisinin üçüncü halkası Titan'ın Laneti'ne (The Titan's Curse) odaklanacak.

Kitapları 42 dile çevrilen ve sadece ABD'de 30 milyondan fazla satan Riordan, cuma günü yaptığı açıklamada "Percy Jackson'ın hikayesine Disney+'ta devam edebildiğimiz için son derece minnettarız" diyerek ekledi: 

Bu üçüncü sezon, ekranda daha önce hiç işlenmemiş bir bölgeye girecek ve hayranların favorisi olan karakterleri ilk kez ekrana taşıyacak. Disney'in bu projeye gösterdiği büyük bağlılık, hayran kitlesinin diziye ilgisinin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyor. Bize destek veren tüm yarı tanrılara teşekkürler!

Bu erken onay kararı şaşırtıcı görünse de mantıklı bir hamle. Disney, dizinin yıldızları Walker Scobell, Leah Sava Jeffries ve Aryan Simhadri'nin yaşlarını göz önünde bulundurarak yeni sezonları hızlandırmak istiyor olabilir. 

Riordan, her kitabın hikayesini tek bir sezonda anlatma isteğini daha önce dile getirmişti. Dolayısıyla sezonlar arasında uzun boşluklar olması, oyuncuların canlandırdıkları karakterlerden yaşça daha büyük görünmelerine neden olabilir.

İkinci sezon Percy Jackson, Annabeth Chase ve Grover Underwoo'un, Canavarlar Denizi (The Sea of Monsters) kitabına dayanan yeni bir maceraya atılmasını konu alacak. Çekimleri ağustosta Kanada'nın Vancouver kentinde tamamlanan sezonun konusu resmi açıklamaya göre şöyle:

Percy Jackson, bir yıl sonra Melez Kampı'na döndüğünde, her şeyin altüst olduğunu fark eder. Annabeth'le olan dostluğu değişmeye başlamıştır, bir Cyclops'un onun kardeşi olduğunu öğrenir, Grover kayıptır ve kamp, Kronos'un güçlerinin tehdidi altındadır. Percy'nin işleri yoluna koymak için çıktığı yolculuk, onu haritalarda bile yer almayan tehlikeli Canavarlar Denizi'ne götürecektir. Orada, Poseidon'un oğlunu bekleyen gizemli bir kader vardır.

Öte yandan Percy Jackson and the Olympians, dün gece dağıtılan Çocuk ve Aile Emmy Ödülleri'ne de damgasını vurdu. 16 dalda adaylığı bulunan dizi, bunların 8'ini kazanmayı başardı.

Independent Türkçe, Deadline, Variety



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature