Yüzüklerin Efendisi'nin rekoru, Dune'un Oscar başarısının habercisi mi?

Fotoğraf: Warner Bros Pictures
Fotoğraf: Warner Bros Pictures
TT

Yüzüklerin Efendisi'nin rekoru, Dune'un Oscar başarısının habercisi mi?

Fotoğraf: Warner Bros Pictures
Fotoğraf: Warner Bros Pictures

Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki (Dune: Part Two) sadece iki Oscar kazanmış olabilir ancak 2003'te Yüzüklerin Efendisi'nin (The Lord of the Rings) elde ettiği çok özel bir başarıyı tekrarlaması, serinin Akademi Ödülleri'ndeki geleceğiyle ilgili hayranlarını heyecanlandırdı.

Denis Villeneuve'ün beğenilen bilimkurgu destanının ikinci bölümü, 2 Mart Pazar günü düzenlenen törende En İyi Film dahil 5 dalda ödüle aday gösterilmişti. Ancak sadece En İyi Ses ve En İyi Görsel Efekt dallarında sadece iki ödül alabildi.

Tarihin tekerrür ettiği tuhaf bir durum sözkonusu çünkü bu iki ödül, 2003'te yine 5 dalda Oscar'a aday gösterilen Yüzüklerin Efendisi: İki Kule'nin (The Lord of the Rings: The Two Towers) kazandıklarının aynısı.

Bu benzerlik, bu yaz yapımına başlanacağı bildirilen Dune 3'ün tıpkı 2004'te Kralın Dönüşü'nde (Return of the King) olduğu gibi En İyi Film ödülünü kazanma ihtimali konusunda hayranları heyecanlandırıyor. Yüzüklerin Efendisi'nin o gece 11 Oscar kazanarak rekor kıran üçüncü filmi, bu onuru Titanik (Titanic) ve Ben-Hur'le paylaşıyor.

Dune 3'ün gelecekteki potansiyel zaferi hakkındaki teoriyi ortaya atan The Big Picture podcast sunucusu Sean Fennessey, 2 Mart Pazar günü X/Twitter'da aynı galibiyetlerin "akılda tutulması gereken bir şey" olduğunu yazmıştı.

Dune hayranları o zamandan beri bu gerçek gibi görünen ifade karşısında hevese kapıldı. Bir kişi "Sürece güvenin. 2027'deki Mesih süpürmesi için orada olacağız" diye tweet attı.

Görsel kaldırıldı.
Stephen James, Rhys Salcombe, Paul Lambert ve Gerd Nefzer, Oscar töreninde Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'yle En İyi Görsel Efekt ödülünü kabul ediyor (Chris Pizzello/AP)

İkinci bir hayran da şöyle dedi:

Eğer Dune: Messiah (Dune Mesihi), Kralın Dönüşü gibi bir başarı elde edemezse, Akademi hepimizi hayal kırıklığına uğratacak.

Üçüncü bir hayransa "Eğer Villeneuve, Dune Messiah'yı çoğu kişinin seveceği bir gişe canavarına dönüştürmeyi başarırsa, Oscar'dan fazlasını hak eder. Belki de bir Nobel ödülü" diye belirtti.

Öte yandan filmin Frank Herbert'ın serinin hayranları arasında epey ayrışmaya neden olan ikinci kitabı Dune Mesihi'nden uyarlanması, Dune 3'ün zaferini engelleyebilir. 

İkinci roman, ilk kitaptaki olaylardan 12 yıl sonra, Paul Atreides'in hâlâ Bilinen Evren İmparatoru olduğu ve Fremenlerin galaksiye ölümcül cihadını başlatarak milyarlarca kişinin ölümüne yol açtığı bir dönemde geçiyor.

Ancak Atreides konumuna rağmen, izin verdiği aşırı dini şiddeti durduramayacak kadar güçsüz hale geldiğini fark etmeye başlıyor.

Romanda ayrıca bir önceki filmde kısa süre yer alan ve Anya Taylor-Joy'un canlandırdığı, Paul'un kız kardeşi Alia'nın rolü de artıyor. Ayrıca ilk filmde Jason Momoa'nın hayat verdiği ve daha önce ölen Duncan Idaho'nun ilginç bir şekilde geri dönmesini de içeriyor.

Kitap daha önce 2003'te SyFy kanalının yapımcılığıyla, Children of Dune adlı mini dizide ana hatlarıyla uyarlanmıştı.

Dune 3'ün 2027 Akademi Ödülleri'nde yarışmak üzere Aralık 2026'da sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor.

Independent Türkçe



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe