İzleyiciler Netflix'teki Kore filmi için "Hollywood yapımlarından iyi" diyor

Netflix'in İngilizce olmayan en popüler filmler listesinin zirvesindeki İçimizdeki Sesler, bir haftada 5,7 milyon izlenmeye ulaştı (Netflix)
Netflix'in İngilizce olmayan en popüler filmler listesinin zirvesindeki İçimizdeki Sesler, bir haftada 5,7 milyon izlenmeye ulaştı (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki Kore filmi için "Hollywood yapımlarından iyi" diyor

Netflix'in İngilizce olmayan en popüler filmler listesinin zirvesindeki İçimizdeki Sesler, bir haftada 5,7 milyon izlenmeye ulaştı (Netflix)
Netflix'in İngilizce olmayan en popüler filmler listesinin zirvesindeki İçimizdeki Sesler, bir haftada 5,7 milyon izlenmeye ulaştı (Netflix)

Netflix'in Güney Kore yapımı yeni filmi, yayın hayatına izleyicilerinden büyük övgüler alarak başladı.

21 Mart'ta prömiyer yapan sürükleyici İçimizdeki Sesler (Revelations), kısa sürede kendine sadık bir hayran kitlesi edinmeyi başardı. 

Yönetmen koltuğunda Zombi Ekspresi'yle (Train to Busan) büyük başarı yakalayan Yeon Sang-ho'nun oturduğu film, birbirine zıt inançlara sahip iki karakterin zorlu bir kayıp vakasına dalmasını konu alıyor.

Squid Game gibi fenomenlerle Güney Kore yapımlarını küresel çapta popüler hale getirme konusundaki başarısını kanıtlayan platform, bu yeni gerilim dolu filmiyle de benzer bir etki yaratmayı hedefliyor.

Netflix, 13 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği gerilimin konusunu şöyle özetliyor: 

Tanrı'dan vahiy geldiğine inanan bir papaz ve gördüğü sanrılardan bir türlü kurtulamayan bir dedektif, bir kayıp vakasının peşine düşünce içlerindeki kötülükler ortaya çıkar.

"Oyunculuk olağanüstü"

IMDb'deki bir izleyici İçimizdeki Sesler için, "Hollywood'un sunduğu çoğu yapımdan daha iyi" yorumunu yaptı.

Aynı kişi, filmle ilgili incelemesini detaylandırarak şöyle yazdı:

Hikaye birçok sürpriz barındırıyor ve iyilikle kötülük arasındaki çizgiler bulanıklaşıyor. Bu da Hollywood'un süper kahraman temalı filmlerine kıyasla gerçek hayata çok daha yakın bir anlatım sunuyor. Oyunculuk olağanüstü, Batılı oyuncuları gölgede bırakıyorlar. Filmin sonunda ağladım.

Film meraklılarının sıkça kullandığı Letterboxd platformunda da övgü dolu yorumlar yer aldı. 

Bir kullanıcı, filmi Uzakdoğu sinemasının klasikleriyle kıyaslayarak şöyle dedi: 

İhtiyar Delikanlı (Oldboy), Parazit (Gisaengchung) veya Zombi Ekspresi seviyesine ulaşmasa da kendini baştan sona izlettiren çok iyi bir gerilim filmi!

"İzleyiciyi sarsan suçları ustalıkla işliyor"

Başka bir izleyiciyse şu yorumu yaptı: 

Karanlık sürprizler ve zekice kurgulanmış olaylarla dolu bir Güney Kore yapımı suç ve gerilim filmi. Yılın en iyilerinden biri. Yeon Sang-ho'nun yönetmenliği, izleyiciyi sarsan suçları ustalıkla işliyor.

Filmin oyunculuk performansları da büyük beğeni topladı. Ryu Jun-yeol, Rahip Sung Min-chan rolündeki “kontrolsüz” performansıyla övülürken, Shin Hyun-been ise "güçlü ve etkileyici" Dedektif Yeon-hee karakteriyle takdir edildi.

Bir izleyici, "İçimizdeki Sesler, 122 dakikalık sürükleyici bir yapım. Hikaye ilerledikçe daha da karmaşıklaşıyor ve bir an bile boşa harcanmıyor" yorumunu yaptı.

39 ülkede en çok izlenen 10 film arasına giren İçimizdeki Sesler, halen Netflix'te yayında.

Independent Türkçe, Daily Record, Mirror



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe