Beklenmedik bir ülke, dünyanın en hızlı güneş enerjisi dönüşümünü gerçekleştiriyor

Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)
Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)
TT

Beklenmedik bir ülke, dünyanın en hızlı güneş enerjisi dönüşümünü gerçekleştiriyor

Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)
Pakistan'ın bazı bölgelerinde güneş panelleri için geniş alanlar inşa ediliyor (Reuters)

Yoksulluk ve ekonomik istikrarsızlıkla boğuşmasına rağmen Pakistan, dünyanın en hızlı güneş enerjisi dönüşümlerinden birini gerçekleştiriyor.

İklim kriziyle ilgili çalışmalar yapan düşünce kuruluşu Ember'ın verilerine göre Pakistan, 2024’te Çin’den 17 gigawattlık güneş paneli ithal etti. Böylelikle 2023’teki ithalatını iki katına çıkardı ve dünyanın en büyük üçüncü güneş paneli ithalatçısı oldu.

CNN’in haberinde, güneş enerjisinin Vietnam ve Güney Afrika gibi ülkelerde kitlesel ölçekte benimsendiğine ancak hiçbirinin bu alanda Pakistan kadar hızlı gelişmediğine dikkat çekiliyor.

İslamabad merkezli enerji düşünce kuruluşu Renewables First'ün program direktörü Mustafa Amjad, bu dönüşümün büyük firmaların baskısıyla değil halkın talebiyle gerçekleştirildiğini söylüyor:

Bunu yönlendiren bir politika baskısı yok; esasen bu insanların öncülüğünde ve piyasa güdümlü.

Pakistan şiddetli sıcak hava dalgalarıyla boğuşurken, güneş panellerine erişimin artırılmasıyla soğutma sistemlerinin enerji ihtiyacının karşılanmasının sağlanabileceği de aktarılıyor.

Pakistan Enerji Bakanlığı’ndan bir yetkili, güneş panellerinden vergi alınmadığını ve hanelerin fazla güneş enerjisini ana şebekeye göndermesini sağlayan programlar oluşturulduğunu belirtiyor. Güneş enerjisi panellerine gösterilen ilginin artmasında, Pakistan yönetiminin büyük payı olduğunu söylüyor.

Ancak bazı analistler, devlet destekli büyük ölçekli güneş enerjisi projelerinin yapılmadığına işaret ederek bu görüşü reddediyor. Amjad, bu teknolojideki patlamanın “tabandan yukarı” doğru geliştiğini, “halkın piyasaları daha fazla güneş paneli ithal etmeye zorladığını” belirtiyor.

Pakistan’da güneş enerjisine artan ilginin hem Çin’den ithal edilen ucuz panellerden hem de ülkedeki yüksek elektrik fiyatlarından kaynaklandığı ifade ediliyor. Amjad, elektrik maliyetinin son üç yılda yüzde 155 arttığını söylüyor. Ayrıca şebekelerle ilgili sorunlar meydana geliyor ve ülkenin bazı bölgelerinde saatlerce süren elektrik kesintileri yaşanıyor.

İklim savunucusu ve Satat Sampada İklim Vakfı'nın kurucu direktörü Harjeet Singh de "Yenilenebilir enerji kaynaklarının sadece sübvansiyonlarla geliştiği veya Küresel Güney'e 'zorla' dayatıldığı düşüncesinin aksine, Pakistanlılar finansal açıdan mantıklı olduğu için güneş enerjisini tercih ediyor" diyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters



Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Çin'de Alzheimer hastalığıyla diğer demans türlerinin orantısız bir sağlık yükü oluşturduğu ve vaka oranlarının küresel ortalamadan daha hızlı arttığı uyarısını yaptı.

Çarşamba günü PLOS One adlı akademik dergide yayımlanan yeni araştırma, ülkede demansı mümkün olduğunca erken önlemek için acil ve etkili müdahalelerin uygulanması çağrısında bulunuyor.

Alzheimer ve diğer demans türleri, (ADD; Alzheimer Dissease and Demantia / Alzheimer Hastalığı ve Demans), dünya çapında artan oranlarla giderek daha ciddi bir nörolojik sağlık sorunu haline geliyor.

Ancak bilim insanları, özellikle Çin'deki bunamaların gerçek hastalık yükü ve risk faktörlerinin yeterince anlaşılmadığını söylüyor.

Mevcut çalışmada araştırmacılar, Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar tarafından başlatılan halka açık veri tabanı Küresel Hastalık Yükü'nden (GBD) alınan, 30 yıldan uzun süreye yayılan küresel sağlık verilerini analiz etti.

Veri tabanı, 204 ülke ve bölgede 370’in üzerinde hastalık ve sağlık sorunuyla bunlara karşılık gelen 88 risk faktörü hakkında veri içeriyor.

1990'la 2021 arasındaki son analizlere dayanarak bilim insanları, Çin'de demans vakalarının üç katına, küresel vakalarınsa iki katına çıktığını tespit etti.

"ADD, küresel hastalık yükü en ağır hastalıklardan biri. Çin'de ve küresel olarak ADD'nin hastalık yükü 1990'dan 2021'e kadar yıldan yıla arttı" diye yazdılar.

Çalışmada, "2021'e gelindiğinde, Çin'in hastalık yükü üç kat artarken, küresel hastalık yükü iki katına çıktı" dendi.

y6u78ı9
ADD'nin 1990-2021 küresel hastalık yükü haritası. İki cinsiyet ve tüm yaşlar için 100 bin kişi başına düşen ölümlerdeki yıllık değişim (Liu, Geng., 2025, PLOS One)

Kısmen daha uzun yaşam süreleri nedeniyle kadınların erkeklere kıyasla demansın genel yükünü daha fazla taşıdığı tespit edildi.

Ancak araştırmacılar, erkeklerin bu hastalıktan ölüm oranlarının biraz daha yüksek olduğunu söylüyor.

Gelecek 15 yıl için eğilimleri tahmin eden bilim insanları, daha etkili müdahaleler yapılmadığı takdirde demans oranlarının özellikle Çin'de artmaya devam edeceği uyarısını yapıyor.

Araştırmacılar, diyabet gibi hastalıklardan kaynaklanan yüksek kan şekerinin Çin de dahil dünya genelinde demans için önde gelen risk faktörü olduğunu, bunu sigara ve yüksek vücut ağırlığının izlediğini söylüyor.

"Sigara, yüksek açlık kan şekeri düzeyleri ve yüksek vücut kitle indeksi, aralarında yüksek açlık plazma glukozunun baskın konuma sahip olduğu üç ana risk faktörü" diye yazdılar.

Bilim insanları Çin'de demans vakalarındaki artışın büyük ölçüde nüfus artışı ve değişen yaş demografisine bağlı olabileceğinden şüpheleniyor.

"Gelişen bir ülke olarak Çin, ekonomik dönüşüm ve yaşam tarzındaki büyük değişiklikler nedeniyle diyabet hastalarının sayısında önemli bir artış yaşadı" diye yazdılar.

Araştırmacılar, demans vakalarındaki artışı yavaşlatmak adına özellikle yaşlı yetişkinler arasında yüksek kan şekeri ve sigara kullanımının azaltılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.

Erken müdahalenin klinik hedeflerine ulaşmak için cinsiyete özgü risk faktörlerini hedef alan müdahalelere ihtiyaç duyulacağını belirtiyorlar.

Independent Türkçe