Stephen King'e ilk kitabının hakları için ödenen miktar hayrete düşürüyor

1976'daki uyarlama gişede büyük başarı elde etse de yazara şoke edici derecede az ödeme yapıldı

Türkiye'de 1981'de gösterime giren filmde Sissy Spacek, okulda sürekli alay edilen 16 yaşındaki Carrie White rolündeydi (MGM)
Türkiye'de 1981'de gösterime giren filmde Sissy Spacek, okulda sürekli alay edilen 16 yaşındaki Carrie White rolündeydi (MGM)
TT

Stephen King'e ilk kitabının hakları için ödenen miktar hayrete düşürüyor

Türkiye'de 1981'de gösterime giren filmde Sissy Spacek, okulda sürekli alay edilen 16 yaşındaki Carrie White rolündeydi (MGM)
Türkiye'de 1981'de gösterime giren filmde Sissy Spacek, okulda sürekli alay edilen 16 yaşındaki Carrie White rolündeydi (MGM)

Stephen King, eserlerinden aktarılan 300'den fazla film ve diziyle, tüm zamanların en tanınmış ve en çok uyarlanan romancılarından biri.

Yazarın uyarlama kariyeri ilk romanı Carrie'yle başladı ancak bu neredeyse hiç gerçekleşemeyecekti çünkü King, önce hikayesinden o kadar nefret etmişti ki kitabı çöpe attı.

Brian De Palma'nın ilgisi

King, Carrie'nin 1974'teki mütevazı ciltli baskısından nispeten küçük bir ödeme alırken, ciltsiz baskısı son derece iyi sattı ve yönetmen Brian De Palma'nın ilgisini çekti. 

Başrolünde Sissy Spacek'in yer aldığı Carrie: Günah Tohumu, halen en iyi Stephen King uyarlamalarından biri kabul ediliyor. 

Kitap ayrıca 2002 ve 2013'te iki kez yeniden uyarlandı. Carrie'nin 1976'daki uyarlaması gişede büyük bir başarı elde etse de yazara kitap için şoke edici derecede az ödeme yapıldı.

King, Florida Weekly'ye verdiği bir röportajda 1975'te Carrie'nin film hakları için kendisine sadece 2 bin 500 dolar ödendiğini açıklamıştı.

Bugünün 14 bin dolarına denk geliyor

Enflasyona göre hesaplandığında bu miktar yaklaşık 14 bin dolara eşit. Oysa Carrie, 1,6 milyon dolarlık bütçeyle çekilmiş ve 33,8 milyon dolar hasılat elde etmeyi başarmıştı. 

O sırada sadece 26 yaşında olan King ise gelmiş geçmiş en ünlü yazarlardan biri olacağından habersiz, üç yıl önce bitirdiği ilk kitabının film haklarını sattığı için şanslı olduğunu düşünüyordu.

Yönetmen De Palma verdiği bir röportajda, kendisi ilgilenmeden önce birçok stüdyonun kitabın film haklarını satın almayı düşündüğünü itiraf etmişti.

Jaws'ın film hakları 175 bin dolara satılmıştı

Aynı dönemde yapılan pek çok telif hakları anlaşması çok daha fazlasını kazanç sağlıyordu.

King'den sadece iki yıl önce Peter Benchley, ilk romanı Jaws'ın film haklarını, kitap daha raflardaki yerini almadan 175 bin dolara satmayı başarmıştı.

Yahoo! Finance'e göre King'in net değeri bugün 500 milyon dolar civarında. 

Independent Türkçe



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment