Squid Game'deki para ödülünün ardındaki karanlık gerçek

Rekortmen Güney Kore dizisindeki para ödülü, her oyuncunun elenmesiyle artıyor gibi görünüyor

Eylül 2021'de gösterime girmesinin ardından Squid Game, ilk 4 haftada 142 milyon üye hanenin seyretmesiyle, Netflix'te en çok izlenen dizi rekorunu kırmıştı (Netflix)
Eylül 2021'de gösterime girmesinin ardından Squid Game, ilk 4 haftada 142 milyon üye hanenin seyretmesiyle, Netflix'te en çok izlenen dizi rekorunu kırmıştı (Netflix)
TT

Squid Game'deki para ödülünün ardındaki karanlık gerçek

Eylül 2021'de gösterime girmesinin ardından Squid Game, ilk 4 haftada 142 milyon üye hanenin seyretmesiyle, Netflix'te en çok izlenen dizi rekorunu kırmıştı (Netflix)
Eylül 2021'de gösterime girmesinin ardından Squid Game, ilk 4 haftada 142 milyon üye hanenin seyretmesiyle, Netflix'te en çok izlenen dizi rekorunu kırmıştı (Netflix)

Netflix'in rekortmen dizisi Squid Game'de para ödülü her elemede artıyor gibi görünse de ikramiyenin aslında karanlık bir nedeni var. 

Popüler dizi, sosyoekonomik bölünmelere ve zenginlerin yoksulları sömürmesine odaklanmış, 2021'de Netflix'te gösterime girer girmez milyonları ekrana bağlamıştı.

Yarışmacı sayısı azaldıkça ödül artıyor

Güney Kore yapımı dizide, yüzlerce çaresiz ve borçlu insan, büyük bir ödülden pay almak için ölümcül oyunlarda yarışıyor. 

Para ödülünün hayatlarını değiştirmesini uman yarışmacılar, oyunlarda kaybetmenin ölümcül olduğunun farkında değil. Dizideki her oyun bir çocuk oyunundan esinleniyor ve her biri kaybedenleri ölüme gönderiyor. 

Oyunlar oynanıp yarışmacı sayısı azaldıkça, para ödülü hakkında daha fazla bilgi ortaya çıkıyor. Her oyuncunun hayatı 100 milyon won değerinde ve toplam 456 oyuncunun kazancı 45,6 milyar won'a eşit.

456 numaralı oyuncu Seong Gi-hun, yarışmayı kazanıyor ve 38 milyon dolara eşit para ödülünü evine götürüyor.

Manipülasyon aracı

Para ödülü, yarışmacıların oyunlara devam etmeleri için cazip bir teşvik görevi görmesine rağmen, gizli bir amacı da var. 

Rakiplerini eleyerek miktarı büyütebileceklerini düşünen yarışmacılar, birbirlerini öldürmeye teşvik ediliyor. Netflix'in rekorlar kıran dizisindeki büyük ikramiyenin gerçek amacı da bu.

Para, Squid Game'deki oyunları daha heyecanlı hale getirmek için kullanılan bir manipülasyon. Ölümcül oyunun ardındakiler, yarışmacılara birbirlerini eleyerek miktarı büyütebilecekleri fikrini verse de sayı aslında değişmiyor. 

Oyunun arkasındaki gizemli kişiler, yarışmacıları kızdırmak ve birbirine karşı düşmanlaştırmak için kasıtlı olarak yetersiz yiyecek veriyor. Oyuncuların diğerlerini eleyerek kazançlarını artırabileceklerini düşünmelerini sağlayarak, daha fazla kaos yaratıyor ve acımasız katılımcıları rakiplerini öldürmeye teşvik ediyor.

Yeni sezon 2024'te

Squid Game'in ikinci sezonunun 2024'te gösterime girmesi bekleniyor.

Diziden uyarlanan Squid Game: The Challenge adlı realite şov tepki çekse de yayın platformunun en çok izlenenlerinden biri olmaya devam ediyor.

Netflix'in kurgusal olmayan dizilerden sorumlu başkan yardımcısı Brandon Riegg, rekortmen Güney Kore dizisinin realite şov spinoff'unun ikinci sezon onayını aldığını açıklamıştı.

Independent Türkçe



Yaşam Okulu’ndan dersler: Alain de Botton’un 4 eseri

Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
TT

Yaşam Okulu’ndan dersler: Alain de Botton’un 4 eseri

Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)

Minerva’nın Baykuşu bu hafta, Britanyalı yazar ve felsefeci Alain de Botton’un kitaplarını takip ederek yaşama sanatının farklı boyutlarına doğru bir yolculuğa çıkacak. 

İsviçre doğumlu de Botton, felsefeyi gündelik yaşamda karşılaşılan açmazlara ışık tutmak için kullandığı eserleriyle tanınıyor. 

Kitapları kadar konferans ve panel konuşmalarıyla da tanınan 55 yaşındaki düşünür, 2008’de Londra’da kurduğu School of Life’la da (Yaşam Okulu) düşüncelerini birçok kişiye ulaştırdı. 2014’te İstanbul’daki Bilgi Üniversitesi'nde de bir şube açan oluşum, 2022’de bu ofisi kapatmıştı. 

De Botton’un Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nın yeni çevirisi, Everest Yayınları etiketiyle ocakta okurlarla buluştu. Bu vesileyle yazarın öne çıkan 4 eserini ele aldık.

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nda de Botton, modern üretim süreçlerinden örneklerle yabancılaşma, yalnızlık ve iş-hayat dengesi ilişkilerini inceliyor.

Bu yolculukta de Botton, bir bisküvi fabrikasından kariyer danışmanlığı birimine, kargo gemilerinden roket üslerine kadar çeşitli yerlere giderek, çalışmanın hayatımızdaki yerini ve etkisini birçok farklı açılardan masaya yatırıyor. 
İnsanın çok yönlülüğüyle hayatı boyunca tek mesleğe sıkışıp kalmışlığı arasındaki çelişkilerin doğurduğu huzursuzluk ve tatminsizlik üzerine vurucu gözlemler de paylaşılıyor. Milyarlarca insan yaptığı binbir çeşit işle dünyanın çarklarını nasıl döndürüyor? İşimizden duygusal tatmin elde edebiliyor muyuz? İş, gerçekten “anlamlı” bir hayat için olmazsa olmaz mı?

Ünlü belgesel fotoğrafçısı Richard Baker’ın karelerinin eşlik ettiği kitapta bu ve benzeri birçok soruyla da karşılaşıyoruz.

İngilizceden çeviren: Ecenur Değirmenci, 280 s., 2025, Everest Yayınları

Felsefenin Tesellisi

Başlığını Ortaçağ filozoflarından Boethius’un 6. yüzyılda yazdığı Felsefenin Tesellisi’nden alan kitap, gündelik sorunlarla mücadelede felsefeyi bir rehber olarak benimsiyor. 

Boethius, Hıristiyan düşüncesini ve klasik felsefeyi şekillendiren önemli eserini hapishanede kaleme almış, felsefeyi varoluşun derin sorularına ışık tutmak için kullanmıştı.
 

sdfergthy6
Felsefenin Tesellisi, "yüksek düşüncenin" gündelik açmazlara yanıt verebileceğini gösteriyor (Leaders in Action Society/YouTube)

De Botton da bu geleneği yeniden canlandırarak, felsefenin gündelik hayatımızda karşılaştığımız güçlüklerle başa çıkabilmek için bize ne ölçüde yol gösterebileceğini tartıyor. 

Ekonomik sıkıntılarımızı Epikuros’la, engellerle mücadelemizi Nietzsche’yle, yetersizlik duygularımızla boğuşmamızı da Montaigne’le girdiğimiz diyaloglarla çözümlüyoruz. Sokrates, Seneca ve Schopenhauer da bu yolculukta okura eşlik ediyor.

Kitap, Britanyalı medya kuruluşu Channel 4 tarafından 2000’de 6 bölümlük bir mini diziye de dönüştürülmüştü. 

İngilizceden çeviren: Banu Tellioğlu Altuğ, 309 s., 2022, Sel Yayıncılık
 

Aşk Üzerine

De Botton’un ilk romanı Aşk Üzerine’yi okuyanların, anlatılanlarda kendi romantik ilişkilerinden parçalar bulması işten bile değil.

Kurmaca ve deneme arasında gidip gelen tarzıyla ikili ilişkilerin girift yapısını katman katman inceleyen Aşk Üzerine, okuru sevmek, kaybetmek, kıskanmak, özlemek ve kabullenmek üzerine derin bir yolculuğa çıkarıyor.
 

scdfrgty
De Botton, Aşk Üzerine'yle kurmaca alanında da adından bahsettirdi (Laphams Quarterly)

Platon’dan Wittgenstein’a, Tolstoy’dan Stendhal’a felsefeci ve edebiyatçıların düşünceleriyle kendi keskin gözlemlerini ustalıkla birleştiren de Botton, ilişkilerin karakterimizi nasıl dönüştürdüğünü çarpıcı şekilde anlatıyor. İlişkilerin özüne dair şu minvaldeki tespitler de cabası: 

Aşkın sonu başlangıcında saklıdır aslında, yıkımın ipuçları aşk doğduğu sırada önceden kendini göstermiş gibidir.

Bu romanın devamı, 2016’da yayımlanan Aşk Dersleri’yle geldi.

İngilizceden çeviren: Ahu Antmen, 256 s., 2022, Everest Yayınları

Statü Endişesi

Statü Endişesi, toplum tarafından el üstünde tutulma arzumuzun ve hayatta başarısızlığa uğrama korkumuzun öyküsünü anlatıyor.

Yaklaşık 20 yıl önce yayımlanan kitap, sosyal medyanın popüler psikoloji reçeteleri ve motivasyon konuşmalarından geçilmediği bu dönemde öneminden hiçbir şey kaybetmiyor.

Toplumda yer edinme, mevki kazanma ve saygı görme arzularımızın tarihsel ve düşünsel kökenlerini ele alan de Botton, statü endişesinin yol açtığı ruhsal ve davranışsal sorunları 5’e ayırarak, bunlara felsefe ve sanat cephesinden yine 5 başlıkta çeşitli çözümler öneriyor. 
 

asdfrgty
Statü Endişesi'nde mercek altına alınan konular, günümüzde akut hale gelmiş birçok sorunla ilgili farklı bakış açıları sunuyor (Reuters)

“Statü endişesi bizi fena halde kedere ve hüzne sürükleme olasılığı taşır” diyen de Botton, başarının da başarısızlığın da aslında bir anda değişebilen durumlar olduğunu hatırlatıyor: 

Toplumdaki konumumuz elde ettiğimiz başarılara göre belirlenir. Başarısız olmamız ise pamuk ipliğine bağlıdır. Falanca konuda ahmaklık etmemiz, filanca bilgiden yoksun oluşumuz, ülke ekonomisi ya da iş arkadaşımızın kötü niyeti bizi kolayca başarısızlığa sürükleyebilir. Ve bir kez başarısız olduk mu bizi yiyip bitiren bir aşağılık duygusu baş gösterir: dünyayı aslında değerli bir varlık olduğumuza ikna edemediğimizi, sonsuza dek başarılı kişileri buruklukla, kendimizi de utançla anmaya mahkum edildiğimizi düşünürüz.

İngilizceden çeviren: Ahu Sıla Bayer, 332 s., 2023, Sel Yayıncılık

Antik Roma’da köleyken azat edildikten sonra kendi felsefe okulunu kuran Epiktetos, filozofları hekim olarak görür. Ona göre felsefeci, soyut problemlerde kaybolan bir münzevi değil, doğru yaşamanın yol haritasını çıkararak aklı dinginleştirmeyi ve ruhu sağaltmayı hedefleyen bir doktordur. 

Stoacılardan, Montaigne’e kadar uzanan bu anlayışta felsefeyi akademinin cenderesinde yok olmaktan kurtarıp bir “yaşam okuluna” dönüştürme çabası var. De Botton da gerek düşünceleri gerek üslubuyla günümüzde bu okulun en güçlü temsilcilerinden:

Sanat da felsefe de, farklı yöntemler kullanmasına karşın aynı amaca hizmet eder: ikisi de, acıyı bilgiye dönüştürür.

Independent Türkçe