İzleyiciler Netflix'in yeni dizisine "mükemmel" diyor

"Hayatımda hiçbir dizide bu kadar ağlamamıştım"

14 bölümden oluşan One Day'in oyuncu kadrosunda başrollerdeki Ambika Mod ve Leo Woodall'a Eleanor Tomlinson ve Joely Richardson gibi büyük isimler eşlik ediyor (Netflix)
14 bölümden oluşan One Day'in oyuncu kadrosunda başrollerdeki Ambika Mod ve Leo Woodall'a Eleanor Tomlinson ve Joely Richardson gibi büyük isimler eşlik ediyor (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'in yeni dizisine "mükemmel" diyor

14 bölümden oluşan One Day'in oyuncu kadrosunda başrollerdeki Ambika Mod ve Leo Woodall'a Eleanor Tomlinson ve Joely Richardson gibi büyük isimler eşlik ediyor (Netflix)
14 bölümden oluşan One Day'in oyuncu kadrosunda başrollerdeki Ambika Mod ve Leo Woodall'a Eleanor Tomlinson ve Joely Richardson gibi büyük isimler eşlik ediyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, David Nicholls'ın çok satan romanından uyarlanan yeni diziye övgüler yağdırdı.

İzleyiciler, yeni romantik dizi One Day'in perşembe günü gösterime girmesinin ardından duygusal sahneleri övmekte gecikmedi. Hatta bir izleyici, "dizinin her dakikasına bayıldığını" bile söyledi. 

20 yıla yayılan aşk hikayesi

Netflix, 18 yaşından büyükler için uygun olduğunu belirttiği dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Emma ve Dexter mezuniyet gecesini birlikte geçirdikten sonra kendi yollarına giderler ancak hayatları artık iç içe geçmiştir. David Nicholls imzalı romandan uyarlandı.

20 yıla yayılan bir aşk hikayesinin anlatıldığı yapımda Ambika Mod, Emma Morley rolünde izleyiciyle buluşurken White Lotus'un genç yıldızı Leo Woodall da Dexter Mayhew karakterini canlandırıyor.

Dizide Emma ve Dexter, 15 Temmuz 1988'de Edinburgh Üniversitesi'nden mezun oldukları gece tanışıyor. 

İkili ertesi sabah kendi yollarına gitse de hem çok satan roman hem de Netflix dizisi, onları her yılın aynı gününde takip ediyor.

Dizinin her bölümü, birer yaş daha büyümüş olan Dex ve Em'in değişimlerini, sevinç ve kalp kırıklıklarını izliyor.

"Hiç bu kadar ağlamamıştım"

Bir hayran, diziyi izledikten sonra şunları söyledi: 

#OneDay'in Netflix versiyonu hakkında konuşabilir miyiz? Hayatımda hiçbir dizide bu kadar ağlamamıştım. Her dakikasına bayıldım.

Başka bir izleyici ekledi:

Emma ve Dex'in bu uyarlamasının ne kadar mükemmel olduğunu anlatamam, Ambika ve Leo HARİKA #onedaynetflix.

Üçüncü bir kişi şunları yazdı: 

Bu uyarlama o kadar iyi ki şimdiden fena oluyorum!

"Çok samimi"

Başka bir izleyici de diziden ne kadar etkilendiğini anlatmak için şu ifadeleri kullandı:

Şimdiden hayatımın en iyi zamanlarını geçiriyorum!

Bir diğer izleyici ekledi:

Emma ve Dexter'ın bu versiyonu çok samimi ve gerçek hissettiriyor.

8 Şubat'ta gösterime giren dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 91 gibi yüksek bir puan almayı başardı.

Romanı çok sevmesine rağmen rolü reddetmiş

Diziyle ilgili konuşan Ambika Mod, 2009'da 14 yaşındayken Nicholls'ın romanına aşık olmasına rağmen seçmelere katılması istendiğinde nasıl hemen "Hayır" dediğini anlatmıştı.

Grazia'ya konuşan aktris, "Seçmeleri birkaç ay boyunca tekrar tekrar geri çevirdim" diyerek sözlerini şöyle sürdürmüştü:

Kitabı çok seviyorum ve kendimi o rolü oynarken göremedim. Zaman kaybı olduğunu düşündüm. Bu fikre kapıldığım takdirde ne kadar hayal kırıklığı yaşayacağımı öngördüm.

5 milyondan fazla sattı

Onlarca yıla yayılan aşk hikayesi, 57 yaşındaki Britanyalı yazar David Nicholls'ın dünya çapında 5 milyondan fazla satan 2009 tarihli romanına dayanıyor.

Emma ve Dexter'ın hikayesi, daha önce beyazperdeye de taşınmıştı. Anne Hathaway ve Jim Sturgess'ın başrollerini paylaştığı aynı adlı film, 2011'de gösterime girmiş ancak olumlu yorumların yanı sıra negatif eleştiriler de almıştı.

Independent Türkçe



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment