Yeni Drakula filmi, 126 yıl sonra vampirin en büyük gizemini cevaplayacak

Filmi, Beşinci Element ve Leon'un yönetmeni Luc Besson yazıp çekecek

Francis Ford Coppola'nın Oscarlı uyarlamasında Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins ve Keanu Reeves rol almıştı (Columbia Pictures)
Francis Ford Coppola'nın Oscarlı uyarlamasında Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins ve Keanu Reeves rol almıştı (Columbia Pictures)
TT

Yeni Drakula filmi, 126 yıl sonra vampirin en büyük gizemini cevaplayacak

Francis Ford Coppola'nın Oscarlı uyarlamasında Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins ve Keanu Reeves rol almıştı (Columbia Pictures)
Francis Ford Coppola'nın Oscarlı uyarlamasında Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins ve Keanu Reeves rol almıştı (Columbia Pictures)

Yeni geliştirilmekte olan Drakula (Dracula) filmi, farklı yaklaşımı sayesinde kaynak romandaki en büyük gizemi çözecek.

Tüm zamanların sinema ve televizyona en çok uyarlanan karakteri olan Drakula, aynı zamanda en popüler ve sevilen edebi karakterlerden biri olma özelliğini de taşıyor. 

1897 tarihli gotik korku romanında ortaya çıktı

Kont Drakula ilk kez Bram Stoker'ın 1897 tarihli gotik korku romanında ortaya çıkmış ve uzun yıllar her türlü medyaya uyarlanmıştı. Ancak bunlar her zaman kaynak malzemeye sadık uyarlamalar olmadı. 

Drakula, yıllar boyunca vampir tiplemesinin gelişmesinde de kilit rol oynadı ve popüler kültürdeki diğer vampirlerin temelini oluşturdu.

Stoker'ın hikayesi sayısız esere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. 

Yönetmen koltuğunda Luc Besson

Renfield ve Drakula: Son Yolculuk (The Last Voyage Of The Demeter) gibi pek de başarılı olmayan son filmlerin ardından Drakula, Luc Besson'un yazar ve yönetmen olarak görev aldığı yeni bir uyarlamaya kavuşuyor. 

Dracula – A Love Tale adını taşıyan film, tam olarak Stoker'ın romanının uyarlaması olmayacak. Film, bunun yerine Kont'un hikayesinin başka bir bölümünü keşfedecek.

64 yaşındaki Besson'un filmi hakkında şu ana kadar Caleb Landry Jones ve Christoph Waltz'un rol alacak olması dışında pek fazla ayrıntı bilinmiyor.

Haberlere göre Jones, Dracula'yı canlandıracak. Oscarlı Waltz'un rolüyse şimdilik bilinmiyor.

Kont nasıl vampire dönüştü?

Fransız yönetmenin filmi, Drakula'nın Harkers ve Renfield'la tanışmadan önceki hayatını masaya yatıran ve Kont'un nasıl vampire dönüştüğünü anlatan bir başlangıç hikayesi olacak.

Stoker'ın romanı, Kont Drakula'yı halihazırda vampir olarak tanıtmış ancak nasıl bu hale geldiğini açıklamamıştı.

Romanda sadece Drakula'nın bir zamanlar asker, devlet adamı ve simyacı olduğundan, Karpat Dağları'ndaki Scholomance akademisinde sanat eğitimi aldığından, simya ve büyü konusunda derin bir bilgiye sahip olduğundan bahsediliyordu.

Kont Drakula'nın kökenlerini araştıracak film, nihayet Drakula'nın nasıl vampire dönüştüğünü açığa çıkarabilir.

Coppola'nın klasiğine mi benzeyecek?

Beşinci Element (The Fifth Element) ve Sevginin Gücü'yle (Leon) tanınan Besson'un filminin "Bir Aşk Masalı" anlamına gelen ismi A Love Tale, Drakula'nın vampire dönüşmesinin sebebinin romantik bir ilişki olabileceğini ima ediyor.

Hikayesi hakkında fazla şey bilinmese de film, Drakula'nın kökenini aşk hikayesine bağlayan Francis Ford Coppola imzalı 1992 yapımı meşhur Drakula'ya (Bram Stoker's Dracula) benzeme riski taşıyor.

Ancak sinema yazarlarına göre Luc Besson, seyirciyi şaşırtabilir ve Drakula'yı vampire dönüştürenin bir kadına olan aşkı değil güç, intikam ya da başka bir şeye duyduğu aşk olduğunu göstererek karaktere yeni bir bakış açısı kazandırabilir.

Independent Türkçe



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment