Baby Reindeer yıldızının yeni dizisi: Ünlü aktör de katıldı

Richard Gadd'ın rol almayacağı açıklanmıştı ama işler değişti

Richard Gadd, 76. Emmy Ödülleri'nde, Baby Reindeer'ın senaryosu için kendisine verilen ödülü kabul ederken "Bu benim hayalim. 10 yıl önce hiçbir şeyim yoktu" demişti (Netflix)
Richard Gadd, 76. Emmy Ödülleri'nde, Baby Reindeer'ın senaryosu için kendisine verilen ödülü kabul ederken "Bu benim hayalim. 10 yıl önce hiçbir şeyim yoktu" demişti (Netflix)
TT

Baby Reindeer yıldızının yeni dizisi: Ünlü aktör de katıldı

Richard Gadd, 76. Emmy Ödülleri'nde, Baby Reindeer'ın senaryosu için kendisine verilen ödülü kabul ederken "Bu benim hayalim. 10 yıl önce hiçbir şeyim yoktu" demişti (Netflix)
Richard Gadd, 76. Emmy Ödülleri'nde, Baby Reindeer'ın senaryosu için kendisine verilen ödülü kabul ederken "Bu benim hayalim. 10 yıl önce hiçbir şeyim yoktu" demişti (Netflix)

Baby Reindeer'la sansasyon yaratan Richard Gadd'ın yeni projesinden haber var... 

İskoç komedyen, 2000'de rol aldığı Billy Elliot'la dünya çapında şöhrete kavuşan Jamie Bell'le birlikte, ortak yapımcılığını HBO ve BBC'nin üstlendiği drama dizisi Half Man'in başrollerini paylaşmaya hazırlanıyor.

38 yaşındaki Britanyalı aktör Jamie Bell'in rol aldığı son projeler arasında çok beğenilen All of Us Strangers var (Searchlight Pictures)38 yaşındaki Britanyalı aktör Jamie Bell'in rol aldığı son projeler arasında çok beğenilen All of Us Strangers var (Searchlight Pictures)

Netflix'in Emmy ödüllü dizisi Baby Reindeer'ın hem yaratıcısı hem başrol oyuncusu olan 35 yaşındaki Gadd, Half Man'in senaryosunu kaleme aldığı gibi yönetici yapımcılığını da üstleniyor.

İsmi değişti

Yeni dizinin adı Half Man olarak değişmeden önce Lions diye anılıyordu. 

HBO, haziranda projeye ortak yapımcı olarak katıldı. O dönemde Gadd'ın dizinin yaratıcısı, yazarı ve yönetici yapımcısı olacağı duyurulmuştu. Ancak dizide rol alması sözkonusu değildi.

Half Man, iki erkek arasındaki uzun ve karmaşık dostluğu takip edecek. 1980'lerden günümüze neredeyse 40 yıla yayılan hikaye, ikilinin gençken tanışmalarından, yetişkinliklerinde aralarının bozulmasına kadar ilişkilerinin inişli çıkışlı dönemlerini, iyi, kötü, korkunç, komik, öfkeli ve zorlu anlarıyla birlikte ele alacak. 

Erkek olmak ne anlama geliyor?

Ruben ve Niall adlı iki erkeği konu alan 6 bölümlük drama, resmi açıklamaya göre, değişen bir şehrin hatta dünyanın vahşi enerjisini yakalayacak ve zor sorunun özüne inmeye çalışacak:

Erkek olmak ne anlama geliyor?

Variety'nin aktardığına göre Half Man'in çekimleri, 2025'te başlayacak. Dizi, İskoçya'nın Glasgow kentinde çekilecek.

Ödül canavarı bir fenomen haline geldi

Baby Reindeer'ın büyük başarısının ardından Gadd, kısa sürede dünyaca ünlü bir yıldız haline gelmişti. Gadd'ın yarı otobiyografik projesi, 11 dalda Emmy adayı olmuş ve bunlardan 6 tanesini kazanmıştı.

Baby Reindeer, 8-14 Nisan haftasında 10,4 milyon saat izlenerek Netflix listesine 5 numaradan giriş yapmıştı. Ertesi hafta 52,8 milyon saat izlenen dizi, bir numaraya yükselmişti. 

Çarpıcı drama, üçüncü ve 4. haftalarında da aynı konumda kalarak sırasıyla 87,4 ve 73,6 milyon saat izlenmişti.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety



Yaşam Okulu’ndan dersler: Alain de Botton’un 4 eseri

Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
TT

Yaşam Okulu’ndan dersler: Alain de Botton’un 4 eseri

Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)

Minerva’nın Baykuşu bu hafta, Britanyalı yazar ve felsefeci Alain de Botton’un kitaplarını takip ederek yaşama sanatının farklı boyutlarına doğru bir yolculuğa çıkacak. 

İsviçre doğumlu de Botton, felsefeyi gündelik yaşamda karşılaşılan açmazlara ışık tutmak için kullandığı eserleriyle tanınıyor. 

Kitapları kadar konferans ve panel konuşmalarıyla da tanınan 55 yaşındaki düşünür, 2008’de Londra’da kurduğu School of Life’la da (Yaşam Okulu) düşüncelerini birçok kişiye ulaştırdı. 2014’te İstanbul’daki Bilgi Üniversitesi'nde de bir şube açan oluşum, 2022’de bu ofisi kapatmıştı. 

De Botton’un Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nın yeni çevirisi, Everest Yayınları etiketiyle ocakta okurlarla buluştu. Bu vesileyle yazarın öne çıkan 4 eserini ele aldık.

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nda de Botton, modern üretim süreçlerinden örneklerle yabancılaşma, yalnızlık ve iş-hayat dengesi ilişkilerini inceliyor.

Bu yolculukta de Botton, bir bisküvi fabrikasından kariyer danışmanlığı birimine, kargo gemilerinden roket üslerine kadar çeşitli yerlere giderek, çalışmanın hayatımızdaki yerini ve etkisini birçok farklı açılardan masaya yatırıyor. 
İnsanın çok yönlülüğüyle hayatı boyunca tek mesleğe sıkışıp kalmışlığı arasındaki çelişkilerin doğurduğu huzursuzluk ve tatminsizlik üzerine vurucu gözlemler de paylaşılıyor. Milyarlarca insan yaptığı binbir çeşit işle dünyanın çarklarını nasıl döndürüyor? İşimizden duygusal tatmin elde edebiliyor muyuz? İş, gerçekten “anlamlı” bir hayat için olmazsa olmaz mı?

Ünlü belgesel fotoğrafçısı Richard Baker’ın karelerinin eşlik ettiği kitapta bu ve benzeri birçok soruyla da karşılaşıyoruz.

İngilizceden çeviren: Ecenur Değirmenci, 280 s., 2025, Everest Yayınları

Felsefenin Tesellisi

Başlığını Ortaçağ filozoflarından Boethius’un 6. yüzyılda yazdığı Felsefenin Tesellisi’nden alan kitap, gündelik sorunlarla mücadelede felsefeyi bir rehber olarak benimsiyor. 

Boethius, Hıristiyan düşüncesini ve klasik felsefeyi şekillendiren önemli eserini hapishanede kaleme almış, felsefeyi varoluşun derin sorularına ışık tutmak için kullanmıştı.
 

sdfergthy6
Felsefenin Tesellisi, "yüksek düşüncenin" gündelik açmazlara yanıt verebileceğini gösteriyor (Leaders in Action Society/YouTube)

De Botton da bu geleneği yeniden canlandırarak, felsefenin gündelik hayatımızda karşılaştığımız güçlüklerle başa çıkabilmek için bize ne ölçüde yol gösterebileceğini tartıyor. 

Ekonomik sıkıntılarımızı Epikuros’la, engellerle mücadelemizi Nietzsche’yle, yetersizlik duygularımızla boğuşmamızı da Montaigne’le girdiğimiz diyaloglarla çözümlüyoruz. Sokrates, Seneca ve Schopenhauer da bu yolculukta okura eşlik ediyor.

Kitap, Britanyalı medya kuruluşu Channel 4 tarafından 2000’de 6 bölümlük bir mini diziye de dönüştürülmüştü. 

İngilizceden çeviren: Banu Tellioğlu Altuğ, 309 s., 2022, Sel Yayıncılık
 

Aşk Üzerine

De Botton’un ilk romanı Aşk Üzerine’yi okuyanların, anlatılanlarda kendi romantik ilişkilerinden parçalar bulması işten bile değil.

Kurmaca ve deneme arasında gidip gelen tarzıyla ikili ilişkilerin girift yapısını katman katman inceleyen Aşk Üzerine, okuru sevmek, kaybetmek, kıskanmak, özlemek ve kabullenmek üzerine derin bir yolculuğa çıkarıyor.
 

scdfrgty
De Botton, Aşk Üzerine'yle kurmaca alanında da adından bahsettirdi (Laphams Quarterly)

Platon’dan Wittgenstein’a, Tolstoy’dan Stendhal’a felsefeci ve edebiyatçıların düşünceleriyle kendi keskin gözlemlerini ustalıkla birleştiren de Botton, ilişkilerin karakterimizi nasıl dönüştürdüğünü çarpıcı şekilde anlatıyor. İlişkilerin özüne dair şu minvaldeki tespitler de cabası: 

Aşkın sonu başlangıcında saklıdır aslında, yıkımın ipuçları aşk doğduğu sırada önceden kendini göstermiş gibidir.

Bu romanın devamı, 2016’da yayımlanan Aşk Dersleri’yle geldi.

İngilizceden çeviren: Ahu Antmen, 256 s., 2022, Everest Yayınları

Statü Endişesi

Statü Endişesi, toplum tarafından el üstünde tutulma arzumuzun ve hayatta başarısızlığa uğrama korkumuzun öyküsünü anlatıyor.

Yaklaşık 20 yıl önce yayımlanan kitap, sosyal medyanın popüler psikoloji reçeteleri ve motivasyon konuşmalarından geçilmediği bu dönemde öneminden hiçbir şey kaybetmiyor.

Toplumda yer edinme, mevki kazanma ve saygı görme arzularımızın tarihsel ve düşünsel kökenlerini ele alan de Botton, statü endişesinin yol açtığı ruhsal ve davranışsal sorunları 5’e ayırarak, bunlara felsefe ve sanat cephesinden yine 5 başlıkta çeşitli çözümler öneriyor. 
 

asdfrgty
Statü Endişesi'nde mercek altına alınan konular, günümüzde akut hale gelmiş birçok sorunla ilgili farklı bakış açıları sunuyor (Reuters)

“Statü endişesi bizi fena halde kedere ve hüzne sürükleme olasılığı taşır” diyen de Botton, başarının da başarısızlığın da aslında bir anda değişebilen durumlar olduğunu hatırlatıyor: 

Toplumdaki konumumuz elde ettiğimiz başarılara göre belirlenir. Başarısız olmamız ise pamuk ipliğine bağlıdır. Falanca konuda ahmaklık etmemiz, filanca bilgiden yoksun oluşumuz, ülke ekonomisi ya da iş arkadaşımızın kötü niyeti bizi kolayca başarısızlığa sürükleyebilir. Ve bir kez başarısız olduk mu bizi yiyip bitiren bir aşağılık duygusu baş gösterir: dünyayı aslında değerli bir varlık olduğumuza ikna edemediğimizi, sonsuza dek başarılı kişileri buruklukla, kendimizi de utançla anmaya mahkum edildiğimizi düşünürüz.

İngilizceden çeviren: Ahu Sıla Bayer, 332 s., 2023, Sel Yayıncılık

Antik Roma’da köleyken azat edildikten sonra kendi felsefe okulunu kuran Epiktetos, filozofları hekim olarak görür. Ona göre felsefeci, soyut problemlerde kaybolan bir münzevi değil, doğru yaşamanın yol haritasını çıkararak aklı dinginleştirmeyi ve ruhu sağaltmayı hedefleyen bir doktordur. 

Stoacılardan, Montaigne’e kadar uzanan bu anlayışta felsefeyi akademinin cenderesinde yok olmaktan kurtarıp bir “yaşam okuluna” dönüştürme çabası var. De Botton da gerek düşünceleri gerek üslubuyla günümüzde bu okulun en güçlü temsilcilerinden:

Sanat da felsefe de, farklı yöntemler kullanmasına karşın aynı amaca hizmet eder: ikisi de, acıyı bilgiye dönüştürür.

Independent Türkçe