10 saniye tek ayak üzerinde duramayanlar dikkat: Ölüm riski yüzde 84 artıyor

"Bu basit test, rutin sağlık kontrollerine dahil edilmeli"

Sağlık durumu iyi olmayan kişilerde denge problemleri sık görülüyor (Independent Türkçe / Midjourney)
Sağlık durumu iyi olmayan kişilerde denge problemleri sık görülüyor (Independent Türkçe / Midjourney)
TT

10 saniye tek ayak üzerinde duramayanlar dikkat: Ölüm riski yüzde 84 artıyor

Sağlık durumu iyi olmayan kişilerde denge problemleri sık görülüyor (Independent Türkçe / Midjourney)
Sağlık durumu iyi olmayan kişilerde denge problemleri sık görülüyor (Independent Türkçe / Midjourney)

Yeni bir araştırma, orta ve ileri yaşlarda tek ayak üzerinde 10 saniye duramayan kişilerin 10 yıl içinde ölme ihtimalinin iki kat fazla olduğunu ortaya koydu.

Hakemli bilimsel dergi British Journal of Sports Medicine'de yayımlanan araştırmada ilk olarak 1994'te kurulan CLINIMEX veritabanının kayıtları kullanıldı. Bu veritabanında kayıtlı bireylerin sağlık durumu ve egzersiz faaliyetleri arasındaki ilişki yıllardır takip ediliyor.

Yeni araştırmadaysa 2009 ve 2020 arasında takip edilen ve 1702 katılımcıdan oluşan bir grup değerlendirildi.

Kontrol muayenelerine çağrılan bu katılımcılardan herhangi bir destek almadan 10 saniye boyunca tek ayak üzerinde durmak da dahil olmak üzere bir dizi hareketi yapmaları istendi.

Katılımcılar testler sırasında bir ayağını kaldırarak yerde sabit duran bacağının arkasına yerleştirdi

Araştırma ekibi kendi geliştirdikleri bu teste tek bacaklı duruş (one-legged stance / OLS) adını verdi.

Grubun beşte birinin testte başarısız olduğu görüldü. Üstelik başarısızlıkla yaş arasında da kolerasyon vardı.

Testi geçememe ihtimali, 51-55 yaşlarından itibaren 5 yıllık aralıklarla ikiye katlanıyor gibi görünüyordu.

Araştırmacılar bu grubu ortalama 7 yıl boyunca takip etti. Katılımcıların yüzde 7'si bu süre içinde hayatını kaybetti.

Ölümlerin yüzde 32'si kanserden, yüzde 30'u kalp-damar rahatsızlıklarından, yüzde 9'u solunum yolu hastalıklarından ve yüzde 7'si de Kovid-19 komplikasyonlarından kaynaklandı.

OLS testinde başarısız olanlar arasında ölüm oranı yüzde 17,5 olarak belirlendi. Testi geçebilenlerde bu oran yüzde 4,5'ti.

Araştırmacılar yaş, cinsiyet ve sağlık durumlarını hesaba katarak 10 saniyelik OLS testini tamamlayamayanların 10 yılda herhangi bir nedenden dolayı ölüm riskinin yüzde 84 arttığını belirledi.

Testi geçemeyenlerin sağlık durumu genel olarak daha kötü seyrediyordu: Tip 2 diyabet, başarısız olan grupta üç kat fazlaydı. Obezite, yüksek tansiyon, sağlıksız yağ profilleri ve/veya kalp hastalığı oranı da daha yüksekti.

Makalenin başyazarı Dr. Claudio Gil Araujo, bu testin rutin sağlık kontrollerinde uygulanması gerektiğini düşünüyor.

IFL Science'a konuşan bilim insanı, "51 ve 75 yaş arası kişilerin genel olarak sağlık kontrollerine gitmesini öneririm" ifadelerini kullandı:

Konsültasyona boy, kilo ve kan basıncı ölçümleriyle birlikte 10 saniyelik OLS testi de dahil edilmeli. Bu çok basit bir yöntem.

Independent Türkçe



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe