Hindistan'da kan nakli yapılan 14 çocuğa "hepatit ve HIV bulaştı"

Kıdemli bir doktora göre merkezi taramada 6 ile 16 yaş arasındaki hastalarda ciddi enfeksiyonlar ortaya çıktı

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Hindistan'da kan nakli yapılan 14 çocuğa "hepatit ve HIV bulaştı"

(Unsplash)
(Unsplash)

Kıdemli bir doktor, Hindistan'ın kuzeyindeki hastanelerde kan nakli yapılan 14 çocuğun hepatit ve HIV enfeksiyonlarına yakalandığını söylüyor.

Yaşları 6 ile 16 arasında değişen çocukların hepsi, vücudun hemoglobin ve sağlıklı kan hücreleri üretme becerisini etkileyen bir rahatsızlık olan Akdeniz anemisi tedavisi görüyordu.

Bu hafta Hindustan Times'a konuşan, Lala Lajpat Rai Hastanesi'nin (LLRH) pediatri bölümü başkanı Arun Arya'ya göre bu 14 vaka Uttar Pradeş'in Kanpur şehrindeki hastanede yapılan tarama testlerinde tespit edildi.

Gazeteye konuşan Dr. Arya, taranan 180 hastadan 7'sinin hepatit B, 5'inin hepatit C ve ikisinin de HIV testinin pozitif çıktığını söyledi.

LLRH hastanesine bağlı tıp fakültesi, raporu "asılsız" diyerek reddetti ve Dr. Arya'nın medyaya konuşma yetkisi olmadığını belirtti.

Dr. Arya'nın gazeteye yaptığı açıklamaya göre eyalet genelindeki çeşitli tesislerde tedavi gördükten sonra 14 çocukta, LLRH'deki merkezi taramada enfeksiyonlar ortaya çıktı.

Doktorun şöyle dediği aktarıldı:

Çocuklar zaten ciddi bir sorunla mücadele ediyordu ve artık daha büyük bir sağlık riski altındalar.

Dr. Arya, enfeksiyonların kaynağını tam olarak belirlemek zor olsa da bunun bağışlanan kan üzerinde yapılan etkisiz tarama testlerinden kaynaklanabileceğini söyledi.

Kıdemli doktor, "Hepatit hastalarını gastroenteroloji bölümüne, HIV hastalarını da Kanpur'daki sevk merkezine yönlendirdik" dedi.

Dr. Arya, çocukların nakil sırasında hepatit B'ye karşı aşılanmış olması gerektiğini söyledi.

LLRH'ye bağlı Ganesh Shankar Vidyarthi Tıp Fakültesi Rektörü Dr. Sanjay Kala basın toplantısında, "2019'dan bu yana hastanede HIV veya hepatit enfeksiyonu olan tek bir hastaya bile rastlanmadığını" belirtti.

Basın toplantısına katılan fakat konuşmayan Dr. Arya hakkındaysa Dr. Kala, "Eyalet yönetimine kendisine karşı disiplin işlemi başlatılmasını talep eden bir mektup gönderildi" dedi.

Dr. Kala şöyle konuştu: 

Bugüne kadar Akdeniz anemisi hastası olan tek bir kişi bile LLRH'de yapılan nakil nedeniyle enfeksiyon kapmadı.

Önceki günlerde çıkan haberler eyalette, iktidardaki Hindistan Halk Partisi'ne (BJP) yönelik bir eleştiri dalgasına yol açmış ve muhalefetin siyasi liderleri, Eyalet Başbakanı Yogi Adityanath yönetimini topa tutmuştu.

Ülkenin ana muhalefet partisi olan Hindistan Ulusal Kongresi Başkanı, iddiaları "affedilemez bir suç" diye nitelendirmişti.

Hindistan Ulusal Kongresi Başkanı Mallikarjun Kharge, "İki motorlu hükümet (Hindistan siyasetinde iktidardaki BJP'nin, kendi partisinin yönetimde olduğu eyaletlerdeki yurttaşlar lehine ayrımcılık yaptığını belirten ifade -ed.n.) sağlık sistemimizi iki kat daha hasta hale getirdi. Uttar Pradeş'in Kanpur kentindeki bir devlet hastanesinde Akdeniz anemisinden mustarip 14 çocuğa enfekte kan verildi ve bu çocuklar HIV AIDS ve hepatit B, C gibi ciddi hastalıklara yakalandı" dedi.

Bu ciddi ihmal utanç verici.

Muhalefetteki Samajwadi Partisi lideri ve eski Uttar Pradeş Başbakanı Akhilesh Yadav ise sorumluların soruşturularak ağır ceza almasını talep etti.

Eski Eyalet Başbakanı Yadav, "Uttar Pradeş'te enfekte kan nakli nedeniyle 14 çocuğa HIV ve hepatit bulaşması çok ciddi bir mesele. Bu ihmal derhal soruşturulmalı ve böyle ölümcül bir hata ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır" dedi.

The Independent yorum için hastane yetkilileriyle temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe