Telefonunu sık sık eline alan erkeklerin sperm sayısının düştüğü keşfedildi

Doğurganlık üzerinde ciddi etkileri var

Araştırmada erkeklerin telefonu ellerine hangi nedenlerle aldığı belirtilmedi (Pixabay)
Araştırmada erkeklerin telefonu ellerine hangi nedenlerle aldığı belirtilmedi (Pixabay)
TT

Telefonunu sık sık eline alan erkeklerin sperm sayısının düştüğü keşfedildi

Araştırmada erkeklerin telefonu ellerine hangi nedenlerle aldığı belirtilmedi (Pixabay)
Araştırmada erkeklerin telefonu ellerine hangi nedenlerle aldığı belirtilmedi (Pixabay)

İsviçreli bilim insanları, cep telefonlarını gün içinde sık sık eline alan erkeklerin sperm sayısının, haftada bir kullananlara göre daha düşük olduğunu söylüyor.

Hakemli tıp dergisi Fertility and Sterility'de 31 Ekim'de yayımlanan çalışmada araştırmacılar, 2005 ila 2018'de askere alınan 2 bin 886 erkekten cep telefonu kullanımlarını ve sperm miktarlarını takip etmelerini istedi.

Araştırmada, cep telefonlarını günde en az 20 defa kullanan erkeklerin sperm sayısının mililitre başına ortalama 44,5 milyon olduğu belirtildi.

Bu, cihazlarını sık sık eline alan erkeklerin sperm sayısının, haftada bir veya daha az kullanan erkeklere göre yüzde 21 daha düşük olduğunu gösterdi.

Telefonun nerede olduğu önemli değil

Ancak araştırmaya göre, 13 yıl süren çalışmada teknoloji geliştikçe sperm sayısı etkisi üzerindeki etkinin azalmaya başladığı görüldü.

Araştırmada, sperm sayısına en büyük etkiyi son teknoloji ürünü 4G ve 5G'ye kıyasla 2G ve 3G'nin kullanıldığı telefonların yaptığı görüldü.

Çalışmada yer almayan Manchester Üniversitesi'nden Prof. Allan Pacey, "En büyük etkiyi 2G ve 3G telefonlarının yaptığı gözlemi kafamı karıştırdı. Bu açıklayabileceğim bir şey değil" ifadelerini kullandı.

Cep telefonları, düşük seviyeli radyofrekans yayan elektromanyetik alana sahip.

Araştırmaya göre, cep telefonları maksimum radyofrekans yaydığı takdirde çevresindeki doku 0,5 santigrat dereceye kadar ısınabilir. 

Diğer yandan bilim insanları, telefonun taşındığı yerin herhangi bir etkisi olmadığını belirtti.

Öte yandan daha önce yapılan birçok çalışmada, son 50 yılda erkeklerdeki meni miktarının azaldığı ortaya konmuştu. 

Buna göre mililitrede ortalama 99 milyon sperm sayısının 47 milyona kadar düştüğü belirtiliyor.

Erkeklerin sperm sayısının yıllar içinde azalmasında hormonal dengeyi bozan kimyasallar, çevresel faktörler, pestisitler, yeme alışkanlıklar, alkol, stres, radyasyon, sigara kullanımı gibi yaşam tarzına etki eden alışkanlıkların etkili olduğu biliniyor. 

Sperm sayısı düşerse ne olur?

Sperm sayısı mililitrede 40 milyonun altına düştüğü takdirde kadının hamile kalma şansı azalmaya başlıyor.

Eğer erkeğin sperm sayısı mililitrede 15 milyonun altındaysa, çiftin çocuk sahibi olması bir yıldan fazla sürebiliyor.

Independent Türkçe, CNN, Telegraph



Kuş gribinin insandan insana bulaşmasının önünde tek bir engel var

Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
TT

Kuş gribinin insandan insana bulaşmasının önünde tek bir engel var

Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 

Bilim insanları kuş gribi virüsünün insandan insana bulaşması için tek bir mutasyonun yeterli olacağını tespit etti. Pek çok uzman bunun daha karmaşık bir süreç içinde gerçekleşmesini bekliyordu.

Mevcut kuş gribi salgını, 2020'de H5N1 virüsünün hayvanlar arasında hızla yayılmasıyla başlamıştı. Kuşlardan diğer memelilere geçen güçlü varyant, milyonlarca hayvanın ölümüne yol açtı.

Bu yıl virüsün inekten insana bulaştığı olaylarda hızlı bir artış görülmesi, dünya çapında endişe yaratıyor. 

Büyük ölçüde ABD'de ortaya çıkan vakalar, genellikle inek ve tavuk çiftliklerinde çalışan işçilerde görülüyor.  

Çoğu vakada şiddetli semptomlar kaydedilmese de Kovid-19'un etkisi atılmadan yeni bir pandeminin baş göstereceğinden korkuluyor. Diğer yandan virüsün geniş çaplı bir salgın yaratabilmesi için insandan insana bulaşabilmesi gerekiyor. 

Pek çok bilim insanı virüsün bu noktaya gelmesine henüz vakit olduğunu düşünüyor. Ancak ABD merkezli Scripps Araştırma Enstitüsü'nün yeni çalışmasına göre kuş gribi virüsü, tek bir mutasyonla insan hücrelerine tutunma becerisi kazanabilir. 

Çalışmalarını hakemli dergi Science'ta 5 Aralık'ta yayımlanan makalede açıklayan ekip, H5N1'i inekten kaptığı bilinen ilk insan vakasındaki virüsü inceledi.

Araştırmacılar virüsün tamamına değil, yüzeyindeki bir proteine odaklandı. Reseptör denen yüzey proteinleri, hayvan hücrelerindeki reseptörlere bağlanarak virüsün taşınmasına yol açıyor.

Mevcut kuş gribi virüsü varyantları, insan hücrelerindeki reseptörlere çok iyi uyum sağlayamıyor. Bugüne kadarki vakalarda inek veya kuşlardan insanlara geçen virüs yoğunluğunun çok yüksek olmasından dolayı insanlar hasta oldu. 

Scripps ekibi laboratuvar ortamında virüse farklı mutasyonlar vererek insan hücrelerine tutunma becerisinin nasıl değiştiğini gözlemledi. 

Bulgular, virüsün tek bir mutasyonun ardından tercihini "tamamen değiştirerek" kuşlar yerine insanlarla daha iyi uyum sağlayacak hale gelebileceğine işaret ediyor. 

Virüs ve insan hücreleri arasındaki eşleşme kuşlarla olduğu kadar güçlü değildi. Fakat ekip virüsün tercihindeki değişimin çok net olduğunu ve ikinci bir mutasyonun insan hücrelerine daha sıkı bağlanmasını sağlayacağını söylüyor. 

Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi'nde bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışan William Schaffner, yer almadığı araştırmanın "göz açıcı" bir etki yarattığını söyleyerek ekliyor: 

Virüsün insan hücrelerindeki reseptörlere bağlanabilmesi için sadece bir mutasyon geçirmesi gerektiğini bilmiyordum.

Çalışmaya katılmayan virolog Richard J. Webby de benzer şekilde tek bir mutasyonun bunu mümkün kılmasını beklemediğini ve bulguların "biraz korkutucu" olduğunu ifade ediyor.

Araştırmada bahsedilen Gln226Leu mutasyonu henüz görülmedi. Ancak saptanması durumunda bir pandemiyi beraberinde getirme riski taşıdığı için uzmanlar yakından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Makalenin yazarlarından Ian Wilson, "Ne kadar çok insan enfekte olursa, bu mutasyonun ortaya çıkma ihtimali de o kadar artar" diyor. 

ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden Eric Stemmy, bir kuş virüsü memelilerde ne kadar uzun süre dolaşırsa, diğer memelilere o kadar iyi adapte olacağını belirterek bulguların "pek şaşırtıcı olmadığını" söylüyor.

Stemmy ayrıca reseptörler arasındaki bağlanmanın, virüsün insanlar arasında bulaşmasını mümkün kılacak koşullardan sadece biri olduğunu ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, Live Science, Science, Guardian