"Mevsimsel depresyon" bilimsel bir gerçek mi, yoksa yaygın bir abartı mı?

Mevsimsel değişikliklerle ilişkilendirilen psikolojik bir bozukluk. Uzmanlar bu hastalığın yaygınlığı ve kışla bağlantısı konusunda farklı fikirlerde

Kış depresyonu, mevsimsel değişikliklere eşlik eden psikolojik bozukluklardan biri olarak kabul ediliyor / (AFP)
Kış depresyonu, mevsimsel değişikliklere eşlik eden psikolojik bozukluklardan biri olarak kabul ediliyor / (AFP)
TT

"Mevsimsel depresyon" bilimsel bir gerçek mi, yoksa yaygın bir abartı mı?

Kış depresyonu, mevsimsel değişikliklere eşlik eden psikolojik bozukluklardan biri olarak kabul ediliyor / (AFP)
Kış depresyonu, mevsimsel değişikliklere eşlik eden psikolojik bozukluklardan biri olarak kabul ediliyor / (AFP)

Necd er-Ruki 

"Kış depresyonu"nun, havaların soğumasıyla birlikte pek çok kişinin yaşayabileceği gerçek bir psikolojik olgu olarak kazandığı şöhrete rağmen, halen tıp derslerinde tartışılıyor ve dünyanın farklı bölgelerinde bu konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor.

Kış depresyonu, mevsimsel değişimlere eşlik eden psikolojik rahatsızlıklardan biri.

Bu rahatsızlık, kışın başlaması ve gündüz saatlerinin kısalması ile birlikte görülme sıklığı periyodik olarak artan, baharın gelişiyle birlikte giderek kaybolmaya başlayan bir grup psikolojik semptom.

Bu tür depresyon, mevsimsel değişiklikler, azalan ışık seviyelerinin psikolojik etkisi, kısa gün ışığı saatleri ve beyin ve vücuttaki hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar.

Semptomlar sürekli üzüntü, konsantrasyon güçlüğü ve zevk alamama gibi farklı şekillerde görülür.

Hakkında söylenenlere rağmen bu depresyonun yayılımının boyutu konusunda soru işaretleri var;

Bu bilimsel bir gerçek mi, yoksa abartılı açıklamalar mı?

Mayo Clinic Tıp Merkezi, mevsimsel duygusal bozukluğu, mevsimsel değişikliklerin neden olduğu bir tür depresyon olarak tanımlıyor.

Her yıl yaklaşık olarak aynı zamanlarda başlar ve aynı zamanlarda biter. Belirtileri sonbaharda ortaya çıkar ve kış aylarına kadar devam eder.

Bu depresyonun semptomları; zayıf hissetme, canlılığın azalması, ruh hali değişimleri, aşırı uyku, iştahta değişiklikler ve kilo alma olarak sayılabilir.

Başka bir ölçekte Mayo Clinic Tıp Merkezi, yaz ve ilkbahar mevsimlerinin başlangıcıyla ilişkili semptomlar da dahil olmak üzere mevsimsel değişikliklerle ilişkili başka psikolojik bozuklukların da bulunduğunu belirtiyor.

Depresyon veya bipolar bozukluğu olanlarda mevsimsel duygudurum bozukluğunun şiddeti de artmakta.
30 yıllık çalışmalar

Mevsimsel bozukluk, mevsimlere göre ruh sağlığı ve ruh hali üzerindeki etkisini anlamak için 30 yıldan fazla bir süredir kültürel ve ilmi anlamda dikkat çekmekte.

Dört mevsimle ilişkilendirilen psikolojik bozukluklar hâlâ psikologlar arasında çalışma ve tartışma alanı.

Sonuçlar bölgeye, kışın soğuk hava oranlarına ve gündüz saatlerinin ne kadar kısaldığına bağlı olarak bir çalışmadan diğerine farklılık gösteriyor.

2019 yılında Cambridge Üniversitesi, mevsimsel depresyonla ilgili 41 çalışmadan elde edilen verileri analiz eden "Mevsimsellik ve Depresyon Belirtileri: Literatürün Sistematik Bir İncelemesi" adlı bilimsel bir makale yayımladı.

Araştırma ekibi yalnızca 13 çalışmanın sonuçlarının kış aylarında depresyon oranlarında artışa işaret ettiğini ortaya koydu.

Geriye kalan çalışmaların sonuçları ise genel olarak kışla ya da değişen mevsimlerle ilgili değildi.

Ekip, araştırma sonuçlarında, "Mutluluk oranlarının hangi aylarda azaldığı ve risklerin arttığı mevsimin nasıl belirleneceği net değil. Mevsimselliğin nüfus düzeyinde depresif belirtiler üzerindeki etkisine dair ikna edici kanıtlar bulamadık" dedi.

Auburn Üniversitesi'nden araştırmacı Steve Lobello, 2016 yılında ekibiyle birlikte, ABD’nin çeşitli eyaletlerinde depresyondan mustarip insanlardan elde edilen verileri kullanarak dört mevsime göre depresyon oranlarındaki farkı ortaya çıkarmak için bir çalışma yayımladı.

Buna göre özellikle kış mevsiminde depresyon görülme sıklığı daha da artıyor.

Araştırmanın sonucunda ne genel örneklemde ne de depresyon puanları yüksek bireylerden oluşan örneklemde depresyonun mevsimsel değişikliklerle bağlantılı olduğuna dair bir gösterge olmadığı sonucuna varıldı.

Araştırmacı, araştırmasının sonuçlarında şunları söyledi:

İnsanların kışın depresyona girmediğini söylemiyorum ama depresyonun mevsimsel değişikliklerle ortaya çıktığı ya da kışın kötüleştiği fikri yerleşmiş popüler bir teori.

Farklı görüşler

Mevsimsel psikolojik bozukluklarla ilgili bu görüş farklılığı, diğer ülkelere kıyasla kışın makul iklim koşulları göz önüne alındığında Arap bölgesinde yaygın olmayabilir.

Psikoterapist Maha el Racihi, Independent Arabia ile yaptığı röportajda şunları söyledi:

Psikiyatrik tanının temelini oluşturan Ruhsal Hastalıkların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, mevsimsel depresyonun majör depresif bozukluk veya bipolar bozukluktan bağımsız olmayan ek bir psikiyatrik bozukluk olduğunu belirtmekte. Bu tür psikiyatrik bozukluk belirli bir mevsimde, genellikle sonbahar ve kış aylarında, belirli bir tipik sıklıkta, özel değerlendirme kriterleri ve depresif belirtiler gerektirir.

Maha el Racihi açıklamalarına şöyle devam etti:

İster tıbbi terapötik müdahaleler ister bilişsel-davranışsal veya etkileşimli terapi veya ışık almak, D vitamini almak gibi diğer terapötik müdahaleler ve öneriler gibi farmakolojik olmayan psikolojik seanslar olsun, her vaka için uygun terapötik müdahalelerle ilgilenecek bir doktor veya psikolojik uzmandan doğru bir teşhis alınması gerekiyor.

Maha el Racihi, "Psikolojik tedavide mevsimsel depresyon belirtilerinin sert iklim koşullarına sahip ülkelerde daha yaygın olduğunu, örneğin Kanada, iklim koşulları ve coğrafi konumu nedeniyle nispeten yüksek oranda mevsimsel depresyona tanık olduğunu" belirtti.

El Racihi açıklamalarına şöyle devam etti:

Araştırmalar ayrıca ailesinde depresyon veya bipolar bozukluk öyküsü olan kadınların ve gençlerin bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.

El Racihi Kanada'da çalışan bir psikoterapist olarak kişisel deneyimine dayanarak şunları söyledi: 

Suudi Arabistan veya komşu Arap ülkelerindeki iklim koşulları, güneşin uzun saatler veya günler boyunca yokluğuna tanık olan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok da sert değil. Tam tersine bireylerimiz yol gezisi, yürüyüş, bisiklete binme gibi çeşitli sosyal aktiviteler gerçekleştirerek soğuk kış güneşine yaz aylarına göre daha fazla maruz kalıyorlar. Öte yandan diğer ülkelerdeki zorlu iklim koşullarına sahip bölgelerde topluluk ve hareket faaliyetleri daha az oluyor.

"Mevsimsel depresyonun şart olmadığını ve genellikle depresyon veya bipolar bozuklukla ilgili tıbbi geçmişi olan kişilerde ortaya çıktığını, bunun gerçekten mevsimsel bir depresyon olduğunu kanıtlamak için sonbahar ve kış gibi belirli mevsimlerde ve periyodik olarak tekrarlanması gerektiğini" belirten El Racihi, şunları söyledi:

Mevsimsel depresyon denilen şeyde abartı var ve bu, uzmanlar ve halk arasında moda haline geldi. Ancak ülkemizdeki yaygınlığını bilmek için istatistiksel göstergelerin yer aldığı yerel çalışmaların olması gerekiyor.

Bu görüşe katılmadığını söykeyen Klinik psikolog Abdullah el Darba, "Bu çalışmayla çelişen başka çalışmalar da var ve depresyon buna eşlik eden bir semptom. Mesela mevsimsel depresyon geçiren bir kişi var ve başlangıçta depresyon ya da bipolar bozukluğu vardı ve durumu daha da ağırlaşıyor. Mevsimsel depresyonun nedenleri genellikle kışın karanlık günlerine kadar uzanır ve kişinin bundan mustarip olması normal" dedi.

El Darba, "Mevsimsel depresyon olmasaydı, Ruhsal Hastalıkların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı'nda bunun için bir sınıflandırma olmazdı" diye ekledi.

Ayrıca bu rahatsızlığın, intihara değil, depresyona, şiddetli kaygıya ve şeker ya da tatlı dahil olmak üzere yeme bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açtığını açıkladı.

Araştırma yarışı

Mevsimsel duygudurum bozukluğuna ilişkin ilk çalışmalar, 1984 yılında, Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüleri'nden tıbbi araştırmacı Norman Rosenthal ve meslektaşlarının yazdığı etkili bir makaleyle psikiyatri araştırma literatüründe yer almaya başladı.

1987'de Ruhsal Hastalıkların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, majör depresyon veya bipolar tanısı için bir "mevsimsel model" oranı içeriyordu.

Tıbbi istatistiklere göre mevsimsel duygudurum bozukluğu dünya genelindeki bireylerin yüzde 0,5 ila üçünü etkiliyor.

Bunun yanında depresyonlu kişilerin yüzde 10 ila 20'sini ve bipolar bozukluğu olan kişilerin yaklaşık yüzde 25'ini etkiliyor.

Mayo Clinic Tıp Merkezi, mevsimsel duygusal bozukluğu önlemenin bilinen bir yolu olmadığını ancak erken tedavinin semptomları kontrol altına alabileceğini belirtiyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Bilim insanları 4 yaygın gıdanın alerjen listesine eklenmesini talep ediyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları 4 yaygın gıdanın alerjen listesine eklenmesini talep ediyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Fıstık, şiddetli alerjik reaksiyonlara yol açmasıyla en çok bilinen gıda ancak bilim insanları, yeni bir sorunlu gıda dalgasına karşı uyarıyor.

Birleşik Krallık ve AB'deki gıda ambalajlarında, insanların dikkat etmesi gereken en yaygın 14 alerjen halihazırda listeleniyor. Bunlar arasında fıstık, kabuklu deniz ürünleri, soya fasulyesi, süt ve yumurta da var.

Öte yandan Allergy Vigilance Network'ün baş araştırmacısı Dominique Sabouraud-Leclerc ve Fransa'daki Reims Üniversite Hastanesi'ndeki meslektaşlarının yaptığı bir araştırmaya göre, zorunlu risk listesine en az 4 gıda daha eklenmesi gerekiyor. 

Hakemli dergi Clinical & Experimental Allergy'de yayımlanan bulgular, keçi ve koyun sütü, karabuğday, bezelye-mercimek ve çam fıstığının risk listesine eklenmesi gerektiğini öne sürüyor.

Diğer endişe verici yiyecekler arasında kivi, elma ve bal, yenilebilir polen ve arı sütü gibi arı ürünleri yer alıyor.

2002'yle 2023 arasında Avrupa'daki Allergy Vigilance Network'e gıda kaynaklı 3 bin anafilaksi ( ciddi ve hayatı tehdit eden reaksiyon) vakası bildirildi. Bu vakaların 413'ü ve iki ölüm, araştırmacıların belirttiği 8 yeni gıda alerjisinden birinin neden olduğu reaksiyonlardan kaynaklanıyordu.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Bunların sıklığı, ciddiyeti, tekrarlanma olasılığı ve gizli maruz kalma potansiyeli göz önüne alındığında, keçi ve koyun sütü, karabuğday, bezelye-mercimek ve çam fıstığı olmak üzere 4 gıdanın listeye dahil edilmesini öneriyoruz.

Araştırmacılar bu yeni gıdalarda anafilaksinin artmasının, son 10 yılda beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikten kaynaklanabileceğini, daha fazla kişinin çeşitli kuruyemişler, tohumlar ve meyveler içeren bitkisel beslenme biçimlerini tercih etmesiyle tüketicilerin yeni alerji risklerine maruz kalabileceğini açıklıyor.

Örneğin bezelye halihazırda yasalarca listelenmesi gereken 14 alerjenden biri olmasa da bezelye proteini giderek daha fazla türden gıdaya ekleniyor.

Allergy UK CEO'su Simone Miles, araştırmanın "daha az bilinen alerjenlerin bile ciddi reaksiyonlara ve hayatı tehdit eden anafilaksiye neden olabileceğini gösterdiğini" söylüyor.

Allergy UK, Birleşik Krallık'taki alerjisi olan 21 milyon kişiye dikkatli davranma ve her zaman etiketi kontrol etme çağrısı yapıyor.

Miles birçok kişinin "net olmayan" gıda etiketleri ve "muğlak 'içerebilir' uyarıları"yla mücadele ettiğini ve bu durumun, gıdayı tüketmenin güvenli olup olmadığını anlamayı zorlaştırdığını ekliyor.

Gıda alerjisi, vücudun bağışıklık sisteminin bir gıdaya aşırı tepki verip onu zararlı olarak algılamasıyla ortaya çıkıyor. Bu durum histamin üretimini tetiklerken bu kimyasal, deride kaşınma, dudakların şişmesi ve ciddi durumlarda anafilaksi ve nefes almada zorluk gibi semptomlara yol açıyor.

Independent Türkçe


Trump'ın ekibi 25 çocuğun ölümüyle Kovid aşıları arasındaki "bağlantıyı açıklayacak"

Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)
Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)
TT

Trump'ın ekibi 25 çocuğun ölümüyle Kovid aşıları arasındaki "bağlantıyı açıklayacak"

Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)
Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)

Rachel Dobkin 

Trump yönetimindeki sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bağlantı olduğunu açıklamaya hazırlandığı bildirildi.

Aşılar ve özellikle Kovid-19 aşıları Trump yönetiminin sağlık gündeminin odak noktası olurken, bunun başını aşılara şüpheyle yaklaşan ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr. çekiyor.

Washington Post konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump'ın ekibinin, gelecek hafta Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi (ACIP) toplantısında son iddiasını sunmayı planladığını bildirdi.

Yayın kuruluşuna göre iddia, federal Aşı Yan Etki Bildirim Sistemi'ne (VAERS) sunulan bilgilere dayanıyor gibi görünüyor. Herkes bu sisteme rapor sunabileceği gibi CDC, bir raporun "aşının yan etkiye yol açtığı anlamına gelmediğini" belirtiyor.

Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sözcüsü Andrew Nixon, Washington Post'a yaptığı açıklamada "FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi) ve CDC personeli, VAERS ve diğer güvenlik izleme verilerini rutin olarak analiz ediyor ve bu incelemeler, yerleşik ACIP süreci aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılıyor" dedi.

Güncellenmiş Kovid-19 aşılarıyla ilgili tüm öneriler, birinci sınıf bilimsel verilere dayanacak ve gelecek hafta ACIP'de şeffaf bir şekilde tartışılacak.

Kennedy'nin büyük ölçüde koronavirüs aşısı politikasını eleştiren kişilerle doldurduğu CDC'nin bağışıklama danışma kurulunun, Kovid-19 aşısı için yeni öneriler üzerinde çalıştığı bildiriliyor.

Gıda ve İlaç İdaresi, yüksek riskli en az bir sağlık sorunu yaşayan yaşlı ve gençlere yönelik son Kovid-19 aşılarını kısa süre önce onaylamıştı.

Kennedy aşı politikaları nedeniyle, özellikle önceki haftalarda ABD Senatosu'ndaki duruşmada tepkiyle karşılaşmıştı.

Massachusetts'in Demokrat Senatörü Elizabeth Warren, Kovid-19 aşılarına getirilen yeni sınırlamalarla ilgili Kennedy'yi sıkıştırmıştı.  

Warren "Eğer aşıyı tavsiye etmezseniz, bu durum birçok eyalette eczaneye gidip aşı olamamakla sonuçlanır. Bu, sigorta şirketlerinin 200 dolar civarındaki maliyeti karşılamak zorunda olmadığı anlamına gelir" demişti.

Duruşmadan birkaç gün önce Kennedy ve eski CDC direktörlerinin yazdığı karşılıklı köşe yazıları, Kennedy'nin liderliğindeki CDC'nin mevcut durumu hakkında birbirine zıt tablolar çizmişti.

Kennedy, The Wall Street Journal'da "halkın güvenini" geri kazandığını yazarken eski CDC yönetimi, The New York Times'ta onun "bütün Amerikalıların sağlığını tehlikeye attığını" söylemişti.

The Washington Post'a göre CDC Direktörü Susan Monarez, danışmanlarıyla görüşmeden Kovid-19 aşıları için belirli onayların iptalini desteklemeyi reddettiğinden, geçen ayın sonunda görevinden alınmıştı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Kylian Mbappe'den akıl sağlığı itirafı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kylian Mbappe'den akıl sağlığı itirafı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kylian Mbappe, elit sporcuların ruh sağlığını konusunu hâlâ tabu olarak gördüğüne ve yargılanma korkusuyla kırılganlıklarını kabul etmekten kaçındığına inanıyor.

Real Madrid süperstarı, spor dünyasının en tanınmış simalarından biri ve 19 yaşında Fransa formasıyla kazandığı Dünya Kupası da dahil birçok takım başarısına ve bireysel başarıya imza atmış durumda.

Ancak Bernabeu'da kupasız geçen ilk sezonun ardından Mbappe, spordaki yükselişlerle birlikte gelen düşüşlerin de farkında.

Akıl sağlığına her zamankinden daha fazla önem verilen bir çağda Mbappe, elit sporcuların henüz duyguları hakkında açıkça konuşmayı öğrenmediğini düşünüyor.

L'Equipe'e verdiği röportajda Mbappe'ye, 4 kez Fransa Bisiklet Turu şampiyonu Tadej Pogacar'ın yarışma sırasında sıkıntılı anlar yaşadığını kabul etmesi soruldu.

"Karmaşık olan şu ki, insanlar bununla mücadele ediyor. Bunu göstermemeleri gerekiyor" dedi.

Bunu en başta söyleseydi, paramparça edilirdi. Ama kazandığınızda neredeyse dokunulmazsınız. Bir maçı kaybedip yorgun olduğunuzu söylerseniz, kötü oynadığınızdan böyle dediğinizi söylerler. Daha önce böyle hissetmiş olsalar bile.

Geçen hafta Ukrayna ve İzlanda'ya karşı kazandıkları Dünya Kupası eleme maçlarında iki gol atan Fransız oyuncu, kendisini en zorlu standartlara göre değerlendirdiğini söyledi.

"Başarısızlığı asla kabul etmek istemedim, bu yüzden başkalarının beni bunun için suçlamasını umursamıyorum. Kendime karşı çoğu kişiden daha sertim, bu yüzden bu konuda rahatım" diye ekledi.

Mbappe ayrıca kamuoyunun beklentisiyle kişisel duygular arasındaki ince çizgiye de dikkat çekti.

Evimde söyleyebilirim. Ya da bağlam uygun olduğunda. Dünya Kupası'nı kazanırsam, üç gün sonra gelip bana sorarsanız söyleyebilirim. Ama bir yenilgiden sonra mı? İnsanlar bunu kabul etmez.

CDFGRT
Kylian Mbappe, gerçek tutkusu olmasa futboldan çoktan "tiksinmiş" olacağını itiraf etti (AP)

Aralık ayında 27 yaşına girecek olan Mbappe, 2016-17 sezonunda Monaco'da henüz genç bir oyuncuyken sahneye çıktığından beri oyunun zirvesinde.

Kariyerindeki 445 maçta 337 gol ve 132 asiste imza atan Mbappe, 7 kez Fransa Ligi şampiyonu oldu ve ligin gol krallığı sıralamalarında da aynı sayıda zirveye yerleşti.

Ancak şunu da kabul ediyor ki gerçek bir tutku olmadan, sporun ihtişamı ve gösterişi, dış baskılar arasında futboldan hayal kırıklığına uğramasını engelleyemezdi.

"Dürüst olmak gerekirse, bu tutkum olmasaydı, futbol beni uzun zaman önce tiksindirirdi" diye itiraf etti.

Independent Türkçe