Cilt bakterilerinin kırışıklıklar üzerindeki etkisi bilimsel olarak belgelendi

Bazı kadınlar gözlerin çevresinde ve altında kaz ayağı benzeri kırışıklıklardan muzdarip (Unsplash)
Bazı kadınlar gözlerin çevresinde ve altında kaz ayağı benzeri kırışıklıklardan muzdarip (Unsplash)
TT

Cilt bakterilerinin kırışıklıklar üzerindeki etkisi bilimsel olarak belgelendi

Bazı kadınlar gözlerin çevresinde ve altında kaz ayağı benzeri kırışıklıklardan muzdarip (Unsplash)
Bazı kadınlar gözlerin çevresinde ve altında kaz ayağı benzeri kırışıklıklardan muzdarip (Unsplash)

Yaşlanmanın ve UV ışınlarına maruz kalma gibi dış faktörlerin cilt üzerindeki etkileri bilimsel olarak belgelendi. İnsanlar yaşlandıkça veya güneşte daha fazla vakit geçirdikçe ciltleri daha kuru ve kırışık hale gelir. Bununla birlikte dün (Perşembe) yayınlanan yeni bir araştırma, cildimizde yaşayan mikroorganizma grubu olan cilt mikrobiyomunun ‘cildin yaşlanma belirtileriyle ilgili heyecan verici yeni bir potansiyel bağlantısı’ olduğunu tespit etti.

Bu sonuçlar, ABD’de California San Diego Üniversitesi’nin Mikrobiyom Yenilik Merkezi’ndeki (CMI) araştırmacılar ve L’Oréal Araştırma ve Yenilik Grubu tarafından yürütülen ortak bir çalışma ile sunuldu. Araştırmacılara göre bu çalışma, ‘cildin yaşlanması ve sağlık belirtileriyle ilişkili mikropları izole eden ilk çalışma’ oldu.

Sonuçları dün Frontier in Aging dergisinde yayınlanan araştırma, ‘cilt yaşlanmasının belirtileriyle ilişkili potansiyel mikrobiyal özelliklerin tanımlanmasına olanak veren çok sayıda çalışma analizi’ olarak sunuldu.

CMI’ın gelişmiş veri analizi yeteneklerini, L’Oréal’in cilt sağlığı değerlendirmesindeki bilgi ve uzmanlığıyla birleştiren bu çalışmada, L’Oréal tarafından daha önce yaşları 18 ile 70 arasında değişen 650’den fazla kadın katılımcıyla yürütülen 13 çalışma sırasında toplanan verileri kapsamlı bir şekilde incelendi.

Analize dahil edilen çalışmaların her biri, kaz ayağı kırışıklıkları veya nem kaybının kırışların çıkmasına etkisi gibi belirli bir ilgi alana odaklanmış olsa da, bu analizde, belirli cilt mikroplarındaki eğilimleri araştırmak için verileri birleştirirken yaş gibi diğer değişkenleri de hesaba katıldı. Pek çok kadın, gözlerinin çevresinde ve altında kaz ayağına benzeyen kırışıklıkların ortaya çıkmasından muzdarip ve bu, birçoğu için kaygı ve rahatsızlık yaratıyor. Kadınlar daima onlardan kurtulma arzusunu dile getiriyor.

California San Diego Üniversitesi Mikrobiyom İnovasyon Merkezi araştırma direktörü Se Jin Song “Önceki çalışmalar cildimizdeki mikrop türlerinin yaşla birlikte değiştiğini gösterdi” dedi. Perşembe günü yaptığı basın açıklamasında, “Yaşlandıkça cildimiz de fizyolojik olarak değişir. Örneğin kırışıklıklar oluşur ve cildimiz kurur” dedi.

Song “Ancak bunun insanlarda nasıl göründüğü konusunda farklılıklar var. Muhtemelen bazı insanların kendi yaşlarındaki diğer birçok kişiden daha genç veya yaşlı görünen bir cilde sahip olduğunu fark etmişsinizdir. Gelişmiş istatistiksel yöntemler kullanarak, kaz ayağı kırışıklıkları gibi ciltteki bu tür yaşlanma belirtileriyle ilişkili mikropları, kronolojik bir sayı olarak yalnızca yaşla ilişkili olanlardan ayırmayı başardık” ifadelerine de yer verdi.

Araştırma ekibi, ‘cilt mikrobiyomu’ çeşitliliği ile cilt yaşlanmasının ana belirtilerinden biri olarak görülen kaz ayakları arasında pozitif bir ilişkiyi tespit etti. Ayrıca mikrobiyom çeşitliliği ile transepidermal su kaybı (ciltten buharlaşan nem miktarı) arasında negatif bir ilişki olduğunu da gözlemlediler.

Araştırmaya göre bu faktörler arasındaki nedensel ilişki sonucuna varmak için henüz çok erken ancak bulgular, araştırmacılara cilt yaşlanmasıyla mikrobiyal ilişkilerin daha iyi anlaşılmasına odaklanacak sonraki adımlar konusunda rehberlik sağladı. L'Oréal Kuzey Amerika İleri Araştırma Başkanı ve araştırmanın ortak yazarı Qian Zheng “L’Oreal olarak taahhüdümüz her bireyin benzersiz ihtiyaçlarını karşılayan güzellik ürünleri geliştirmektir. Mikrobiyom İnovasyon Merkezi ile yakın zamanda yaptığımız işbirliği, cilt mikrobiyomunun yaşlanmadaki rolüne, özellikle de kırışıklıkları ve genel cilt kalitesini nasıl etkilediğine ışık tuttu. Bu araştırma, kaz ayağı kırışıklıkları gibi gözle görülür yaşlanma belirtileriyle bağlantılı yeni mikrobiyal biyobelirteçlerin belirlenmesinde çığır açıcı niteliktedir. Daha sağlıklı, daha genç bir cilt için yeni teknikler geliştirme yolunda önemli bir adımdır” şeklinde konuştu.

Ekibin önerdiği gelecekteki araştırma yolları, cilt yaşlanmasıyla ilgili kimyasal biyobelirteçleri keşfetmeye yönelik metabolomik çalışmalarının yanı sıra genetik mühendisliği için potansiyel hedeflere yönelik meta-transkriptomik araştırmaları da içeriyor. Örnek toplamanın kolaylığı nedeniyle birçok çalışma dış deriye odaklandığından, derinin diğer katmanlarına yönelik araştırmaların yapılması da bekleniyor.

Araştırmanın ortak araştırmacısı ve California San Diego Üniversitesi Mikrobiyom İnovasyon Merkezi direktörü Rob Knight “Araştırmanın sonuçları cilt mikrobiyomu hakkındaki bilgilerimizdeki ilerlemeyi gösteriyor olsa da, bunu yalnızca yeni bir araştırma aşamasının başlangıcı olarak görüyoruz. Mikrobiyom ve cilt sağlığı arasındaki bağlantıyı doğrulayarak, cilt yaşlanmasıyla ilgili spesifik mikrobiyom biyobelirteçlerini keşfedecek daha ileri çalışmaların temelini attık” ifadelerini kullandı.



Hindistan'dan ilk M çiçeği vakasına dair açıklama

M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
TT

Hindistan'dan ilk M çiçeği vakasına dair açıklama

M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)

Hindistan salı günü, ilk M çiçeği vakasının mevcut küresel sağlık kriziyle bağlantılı olan daha ölümcül türden değil virüsün eski türünden olduğunu açığa kavuşturdu.  

Hindistan Sağlık Bakanlığı, virüsten etkilenen bir ülkeden gelen genç erkekte görülen M çiçeği türünün mevcut salgından olmadığını bildirdi.

Vaka, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ilan ettiği halk sağlığı acil durumuyla bağlantılı olan Klad 1 değil, Klad 2 türündendi.

Klad 2, 2022'de bir halk sağlığı acil durumuna yol açmıştı fakat görece hafif kabul edilmişti. Klad 1'in ölüm oranıysa yüksek ve onun mutasyona uğramış türü Klad 1b kısa sürede yayıldı.

Hindistan henüz yeni türle bağlantılı bir vaka bildirmedi fakat tetikte olunması için ulusal bir uyarı yayımladı.  

Sağlık Bakanlığı, üst düzey yetkililerin özellikle tıbbi tesislerdeki kamu sağlığı hazırlıklarını denetlemesi için eyalet yönetimlerine talimat verdi. Fakat bakanlık "yersiz paniğe" karşı korunmanın "elzem" olduğunu da ekledi.

Bakanlık daha önce "Yakın zamanda M çiçeği virüsünün görüldüğü bir ülkeden seyahat eden genç bir erkek hasta, şüpheli vaka olarak tanımlandı" diye açıklamıştı.

Kuzey'deki Haryana eyaletinin Hisar kentinden 26 yaşındaki hasta, Klad 2 testi pozitif çıktıktan sonra Delhi'de bir hastaneye kaldırılmıştı.

Bakanlık "Vaka, belirlenmiş protokollere uygun şekilde ele alınıyor ve potansiyel kaynakları tespit etmek ve ülkedeki etkisini ölçmek üzere temas takibi sürüyor" dedi.

Geçen ay DSÖ, değiştirilmeden önce maymun çiçeği diye adlandırılan M çiçeğinin "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğunu" açıklayarak en yüksek uyarı seviyesini vermişti.

Doktorların halihazırda Burundi, Ruanda, Uganda ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi birçok Afrika ülkesini etkileyen yeni ve daha ölümcül Klad 1b türüne dair endişelerinin ardından DSÖ, virüsün yayılmasını engellemek üzere 135 milyon dolarlık bir plana destek vermesi için üye devletlere çağrı yapmıştı.

15 Ağustos'ta İsveç, Avrupa'nın ilk Klad 1b vakasını bildirmişti. Asya'da ise Tayland 22 Ağustos'ta ilk vakasını bildirmiş, ardından Pakistan ve Filipinler de şüpheli vakalar açıklamıştı.

Independent Türkçe