MR cihazıyla uyarım depresyon tedavisinde umut ışığı oldu

Manyetik uyarım tedavisiyle birlikte kullanıldığında depresyon belirtilerini 6 aya kadar hafifletebiliyor

Hedefe yönelik TMS'nin, 26 hafta boyunca daha iyi işlev ve yaşam kalitesiyle birlikte hastaların depresyon ve anksiyete şiddetinde "önemli iyileşmeler" sağladı (WVU Rockefeller Nörobilim Enstitüsü)
Hedefe yönelik TMS'nin, 26 hafta boyunca daha iyi işlev ve yaşam kalitesiyle birlikte hastaların depresyon ve anksiyete şiddetinde "önemli iyileşmeler" sağladı (WVU Rockefeller Nörobilim Enstitüsü)
TT

MR cihazıyla uyarım depresyon tedavisinde umut ışığı oldu

Hedefe yönelik TMS'nin, 26 hafta boyunca daha iyi işlev ve yaşam kalitesiyle birlikte hastaların depresyon ve anksiyete şiddetinde "önemli iyileşmeler" sağladı (WVU Rockefeller Nörobilim Enstitüsü)
Hedefe yönelik TMS'nin, 26 hafta boyunca daha iyi işlev ve yaşam kalitesiyle birlikte hastaların depresyon ve anksiyete şiddetinde "önemli iyileşmeler" sağladı (WVU Rockefeller Nörobilim Enstitüsü)

Yeni bir araştırma, MR taramalarının depresyon belirtilerini 6 ay boyunca hafifletmek amacıyla kullanılabileceğini öne sürdü.

Birleşik Krallık'taki Nottingham Üniversitesi'nden akademisyenler, depresyondaki kişilerin beyin bölgelerini uyarmak üzere hedefli manyetik uyarım sağlamak için taramaların kullanılmasının semptomları 6 aya kadar hafifletebileceğini ortaya koydu.

Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMS) denen bu yöntem genellikle 4 ila 6 haftalık seanslar halinde uygulanıyor ve her seansta beynin aynı bölgesinin hedeflendiğinden emin olmak için MR kullanıldığında faydaları birkaç ay daha uzatılabiliyor.

BRIGhTMIND adlı çalışmanın arkasındaki ekip, TMS'ye başlamadan önce hastalara MR taraması yaptı ve bu da araştırmacıların depresyonla ilgili farklı beyin sistemlerinin buluştuğu noktayı hedeflemelerini sağladı.

İkinci tarama, ilk TMS seansından 16 hafta sonra yapıldı ve ekibin hastanın tedaviye nasıl yanıt verdiğini anlamasına yardımcı olmak amacıyla beyindeki kimyasallar incelendi.

Çalışmada, TMS'yi uygulamak için ışık kullanan bilgisayarlı bir izleme sistemi olan nöronavigasyon kullanıldı.

Nottingham Üniversitesi'nden psikiyatri profesörü Richard Morriss, "Tercihen hastalar TMS seansı için geldiklerinde tam olarak aynı yerde otururlar ancak bu nadiren gerçekleşir" dedi.

Bu yöntem, hastanın tedaviyi ilk kez gördüğü andan itibaren uyarım noktasını ölçmek için her iki kulak lobundan ve burnun üstünden gelen ışığı kullanır.

Çalışmaya 255 kişi katıldı ve 20 TMS seansı tamamladı. Hedefe yönelik TMS'nin, 26 hafta boyunca daha iyi işlev ve yaşam kalitesiyle birlikte hastaların depresyon ve anksiyete şiddetinde "önemli iyileşmeler" sağladığı tespit edildi.

Zihin Sağlığı Enstitüsü'ndeki Duygudurum Bozuklukları Merkezi'nin yöneticisi şunları ekledi:

MR, stimülasyon bölgesini kişiselleştiriyor ve ardından nöronavigasyon her tedavi seansında aynı bölgenin uyarılmasını sağlıyor. Bu, her seansta stimülasyondaki değişkenliği azaltıyor. Manyetik darbeler hedeflenen alana odaklanabildiği için genellikle sadece kısa süreli ve küçük yan etkiler görülüyor ve kişi hastaneden çıkar çıkmaz günlük aktivitelerine geri dönebiliyor.

Araştırmacılar hastaların üçte ikisinden fazlasının tedaviye yanıt verdiğini ve beşte birinin remisyona girip o durumda kaldığını söyledi.

Profesör Morriss, Nature Medicine dergisinde yayımlanan sonuçları "ümitlendirici" diye nitelendirdi.

"Bu hastaların daha önceki iki tedavi girişimine yanıt vermemiş ve ortalama 7 yıldır hasta olan kişiler olduğu düşünüldüğünde, bu kadar önemli bir yanıt oranı elde etmek ve beşte birinin tedaviye sürekli yanıt vermesi gerçekten ümitlendirici" dedi.

Tedaviye yanıt veren hastalar, yılda bir ya da iki tedaviyle daha önceki durumlarına kıyasla nispeten daha iyi kalabiliyordu. Gördüğümüz değişiklikler, depresyon semptomlarını azaltmakla kalmayıp, konsantrasyon, hafıza ve anksiyeteyi iyileştirerek yaşam kalitelerini de önemli ölçüde artırdı.

BRIGhTMIND çalışması Ulusal Sağlık ve Bakım Araştırmaları Enstitüsü (NIHR) ve Tıbbi Araştırma Konseyi (MRC) tarafından finanse edildi.

NIHR Programları Bilimsel Direktörü Profesör Danny McAuley şunları söyledi:

Bunlar, bu yeni tekniğin diğer tedavilere yanıt vermeyen ağır depresyon hastalarına büyük ölçüde fayda sağlayabileceğini gösteren önemli bulgular.

Independent Türkçe



Kanada'da maymun çiçeği alt türüne ait ilk vaka tespit edildi

lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)
lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)
TT

Kanada'da maymun çiçeği alt türüne ait ilk vaka tespit edildi

lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)
lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)

Kanada Halk Sağlığı Kurumu (PHAC) dün (Cuma) Manitoba'da bir kişide görülen Kanada'daki ilk maymun çiçeği alt tür 1 vakasını doğruladı.

PHAC, seyahatle bağlantılı vakanın Orta ve Doğu Afrika'daki hastalığın alt tür 1 salgınıyla bağlantılı olduğunu bildirdi.

PHAC tarafından yapılan açıklamada, “Kişi Kanada'ya döndükten kısa bir süre sonra maymun çiçeği semptomları için tıbbi yardım istedi ve şu anda izole ediliyor” denildi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dün yaptığı açıklamada, maymun çiçeği salgınının halk sağlığı açısından acil bir durum olmaya devam ettiğini belirtti. WHO, virüsün yeni bir türü olan 1B alt türünün Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden komşu ülkelere yayılmasının ardından ağustos ayında iki yıl içinde ikinci kez maymun çiçeği nedeniyle küresel halk sağlığı acil durumu ilan etti.

Şarku'l Avsat'ın PHAC'tan aktardığına göre şu anda Kanada'daki nüfus için risk düşük, ancak durum sürekli olarak izlenmeye devam ediliyor.  Ayrıca temaslı takibi dahil olmak üzere halk sağlığı taramasının da devam ettiği kaydedildi.