Ameliyatta can kurtaracak bir yapay zeka programı geliştirildi

"Riskleri önceden görebiliyor"

Araştırmacılar, yapay zekanın kullanabileceği veritabanının genişletilmesiyle yazılımın daha da geliştirilebileceğini söyledi (Unsplash)
Araştırmacılar, yapay zekanın kullanabileceği veritabanının genişletilmesiyle yazılımın daha da geliştirilebileceğini söyledi (Unsplash)
TT

Ameliyatta can kurtaracak bir yapay zeka programı geliştirildi

Araştırmacılar, yapay zekanın kullanabileceği veritabanının genişletilmesiyle yazılımın daha da geliştirilebileceğini söyledi (Unsplash)
Araştırmacılar, yapay zekanın kullanabileceği veritabanının genişletilmesiyle yazılımın daha da geliştirilebileceğini söyledi (Unsplash)

Ameliyattan önce risk yaratacak kadar içki içen hastaları tespit eden yapay zeka destekli bir yazılım geliştirildi.

ABD'deki Michigan Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı araştırmada, yapay zeka alanında kullanılan doğal dil işleme (natural language processing -NLP) yöntemiyle çalışan bir yazılım tasarlandı. 

Program, hastaların tıbbi kayıtlarını inceleyerek aşırı içki tüketimiyle ilgili herhangi bir tanı alıp almadıklarını tespit ediyor. 

Yazılım, sağlık sistemi veritabanlarında işlenen tanı kodlarının yanı sıra hastayı önceden tedavi eden doktorların notlarını da inceleyerek riskli alkol kullanımına dair işaretleri yakalayabiliyor. 

Böylelikle içki bağımlılığı tanısı olmayan hastalar için bile ameliyat sırasında ya da sonrasında risk oluşturabilecek durumlar önceden görülebiliyor. 

Yapay zeka destekli program, testlerde neredeyse alkol bağımlılığı alanında uzman hekimler kadar iyi performans sergiledi. Uzmanların "riskli içici" kategorisinde değerlendirdiği 100 hastanın kaydını inceleyen yazılım, bunlardan 87'sinde sağlık tehdidi oluşturabilecek belirti yakaladı.  

Bilimsel dergi Alcohol: Clinical & Experimental Research'te 8 Ocak'ta yayımlanan çalışmaya göre program, daha sonra 53 bin hastanın kaydını inceledi. Yapay zekanın taramasında, riskli seviyede alkol kullandığı tespit edilen hasta sayısı, araştırmacıların tanı kodlarını kullanarak belirlediğinden üç kat daha fazla çıktı. 

Tanı kodlarıyla tespit edilen hasta sayısı oranı yüzde 5, yapay zekanın taramasındaki oransa yüzde 15 oldu.

Araştırmayı yürüten bilim insanlarından Anne Fernandez, programın geniş çaplı verileri tarayıp sonuç çıkarabildiğine dikkat çekerek, bunun acilen ameliyata alınması gereken hastaların durumunda özellikle önemli rol oynayacağını belirtti.

Vinod Vydiswaran ise ileride programı kamuya açık hale getirmeyi planladıklarını söyledi. 

Independent Türkçe



Dünya çapında yetişkinler arasında 800 milyondan fazla diyabet hastası var

Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)
Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)
TT

Dünya çapında yetişkinler arasında 800 milyondan fazla diyabet hastası var

Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)
Çalışma, 30 yaş üstü hasta kişilerin yarısından fazlasının tedavi görmediğini gösterdi (Reuters)

Yeni bir çalışma, dünya çapında 800 milyondan fazla yetişkinin diyabet hastası olduğunu ortaya koydu. Bu oran, önceki değerlendirmelerde beklenenin iki katı.

Araştırmada ayrıca 30 yaşın üzerinde enfekte olanların yarısından fazlasının tedavi görmediği de ortaya çıktı. Şarku’l Avsat’ın The Lancet'te yayınlanan araştırmadan aktardığına göre, 2022 yılında 18 yaş ve üzeri tip 1 ve tip 2 diyabetli 828 milyon kişinin bulunduğu belirtildi. Araştırmacılar, 30 yaş ve üzeri yetişkinler arasında tedavi görmeyen 445 milyon hastanın bulunduğunu belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) daha önce 422 milyondan fazla insanın kan şekeri seviyelerini etkileyen ve tedavi edilmediği takdirde kalp, kan damarları, sinirler ve diğer organlarda bozulmaya neden olabilen kronik bir metabolik hastalık olan diyabete sahip olduğunu tahmin ediyordu. Diyabetin küresel insidansı 1990'dan bu yana iki kat artarak %7'den %14'e yükseldi. Bu artış büyük ölçüde düşük ve orta gelirli ülkelerde vaka sayısındaki artıştan kaynaklanmakta. Araştırmacılar, insidanstaki artışa rağmen, bu bölgelerdeki tedavi oranlarının artmadığını, bazı yüksek gelirli ülkelerde ise durumun iyileştiğini ve bunun da tedavi açığının genişlemesine yol açtığını ifade etti.

Örneğin Sahra Altı Afrika'nın bazı bölgelerinde diyabet hastası olduğu tahmin edilenlerin yalnızca yüzde beş ila on'u tedavi gördü. Bulaşıcı Olmayan Hastalık Risk Faktörleri İşbirliği ve Dünya Sağlık Örgütü iş birliği ile yürütülen çalışmanın yazarları, bunun tüm ülkeler için tedavi oranları ve tahminleri içeren ilk küresel analiz olduğunu belirtti. Araştırma, 140 milyondan fazla insanı kapsayan binden fazla araştırmaya dayanıyor.