Meyve temelli beslenmenin faydaları ve zararları nelerdir?

Meyve temelli beslenmenin faydaları ve zararları nelerdir?
TT

Meyve temelli beslenmenin faydaları ve zararları nelerdir?

Meyve temelli beslenmenin faydaları ve zararları nelerdir?

Vejetaryen yaşam tarzının bir uzantısı olan meyve diyeti, öncelikli olarak meyve tüketmeye bağlı olmasıyla dikkat çekiyor.

Diyetin savunucuları potansiyel sağlık yararlarını öne sürerken, eleştirenler ise besin yeterliliği ve potansiyel riskleri konusunda endişelerini dile getiriyor.

Şarku’l Avsat’ın onlymyhealth’ten aktardığı habere göre Sharda Tıp Bilimleri ve Araştırma Fakültesinden Toksikoloji Bölümü Başkanı Profesör Dr. Pooja Rastogi, meyve diyetini, bunun sağlık açısından yararları ve zararlarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Meyve bazlı beslenme nedir?

Meyve diyeti olarak bilinen bu diyet, çiğ meyve tüketimini vurgulayan oldukça kısıtlayıcı bir veganlık biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu diyeti uygulayanlar, süt ürünleri de dahil olmak üzere hiçbir hayvansal ürünü tüketmiyor ve beslenme ihtiyaçları için ağırlıklı olarak meyve tüketiyor.

Sebzeler, kurutulmuş meyveler, kabuklu yemişler ve tohumlar da ölçülü olarak diyete dahil edilebilirken, tahıllar, baklagiller ve köklü ürünlerden genellikle kaçınılır veya sınırlı oranda tüketiliyor. Meyve diyetinin temel prensibi, günlük kalorinin önemli bir kısmını çiğ meyvelerden elde edilen gıdaları doğal halleriyle tüketmeye dayanıyor.

Meyve diyetinin sağlığa faydaları:

1-Besin açısından zengin.

Meyveler genel sağlık ve refah için hayati önem taşıyan temel vitaminleri, mineralleri, antioksidanları ve bitkisel besinleri yoğun olarak içeriyor.

2-Yüksek lif

Mükemmel bir diyet lifi kaynağı olan meyveler, sindirim sağlığını desteliyor, bağırsak hareketlerini düzenliyor ve tokluğu teşvik ederek kilo yönetimine yardımcı oluyor.

3-Hidrasyon

Pek çok meyve yüksek oranda su içerir ve bu da vücuttaki genel hidrasyon seviyelerine katkıda bulunuyor. Yeterince sıvı alımı, vücut sıcaklığının düzenlenmesi ve besin unsurların vücut içinde taşınması da dahil olmak üzere çeşitli vücut fonksiyonları için fayda sağlıyor.

Meyve diyetiyle ilişkili riskler ise şöyle:

1-Beslenme eksiklikleri

Meyveler çeşitli besin maddeleri sunarken, beslenmek için sadece meyve tüketmek, protein, kalsiyum, demir, B12 vitamini ve omega-3 yağ asitleri gibi maddelerde eksikliklere yol açabilir.

2-Yeterli protein tüketilmemesi

Meyveler, baklagiller ve tahıllar gibi diğer besin gruplarına kıyasla protein bakımından nispeten düşük olduğundan, yetersiz protein alımı kasların durumuna, bağışıklık fonksiyonuna ve genel sağlığa zarar verebilir.

3-Kan şekeri düzeylerinin dengesiz olması

Özellikle doğal şeker oranı yüksek olan meyvelerin çok miktarda tüketilmesi kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalara neden olabilir, bu da insülin direncini kötüleştirebilir ve diyabet riskini artırabilir.

4-Diş sağlığı endişeleri

Meyvelerde bulunan doğal şekerler, uygun ağız hijyeni uygulamaları sağlanmadığı takdirde diş erozyonuna ve diş çürümesine katkıda bulunabilir.

5-Sindirim sistemi sorunları

Bazı kişiler, bu diyeti uygulamaya başladıktan sonra yüksek lif içeriği ve meyve tüketiminin hızla artması nedeniyle meyve bazlı beslenmeye geçerken şişkinlik, gaz veya ishal gibi sindirim rahatsızlıkları yaşayabilir.

Meyve diyetine dikkatli yaklaşılması, besin kaynaklarının dikkatli planlanması ve çeşitlendirilmesi yoluyla beslenme ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor.

Ayrıca, özellikle mevcut tıbbi rahatsızlıkları veya beslenmeyle ilgili endişeleri olan kişilerin, herhangi bir kısıtlayıcı diyete başlamadan önce bir sağlık uzmanına veya diyetisyene danışmaları öneriliyor.

Meyve diyeti, besin açısından zengin gıdalar ve sıvı alımı gibi sağlık açısından yararlı etkiler sunarken, aynı zamanda sağlık sorunlarına da neden oluyor. Bu nedenle, söz konusu diyeti uygulayanların yeterli besin alımına öncelik vermeleri, sağlıklarını yakından takip etmeleri ve potansiyel riskleri azaltmak için profesyonel rehberlik almaları gerekiyor.

Herhangi bir diyette olduğu gibi, denge, ölçülülük ve bireysel özelliklerin, genel sağlık ve refahı geliştirmenin anahtarı olduğunu da hatırlamak gerekiyor.



Hindistan'dan ilk M çiçeği vakasına dair açıklama

M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
TT

Hindistan'dan ilk M çiçeği vakasına dair açıklama

M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)
M çiçeği genellikle grip semptomlarıyla lezyonlara yol açıyor ve çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık yetmezliği olanlar için daha fazla risk teşkil ediyor (Reuters)

Hindistan salı günü, ilk M çiçeği vakasının mevcut küresel sağlık kriziyle bağlantılı olan daha ölümcül türden değil virüsün eski türünden olduğunu açığa kavuşturdu.  

Hindistan Sağlık Bakanlığı, virüsten etkilenen bir ülkeden gelen genç erkekte görülen M çiçeği türünün mevcut salgından olmadığını bildirdi.

Vaka, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ilan ettiği halk sağlığı acil durumuyla bağlantılı olan Klad 1 değil, Klad 2 türündendi.

Klad 2, 2022'de bir halk sağlığı acil durumuna yol açmıştı fakat görece hafif kabul edilmişti. Klad 1'in ölüm oranıysa yüksek ve onun mutasyona uğramış türü Klad 1b kısa sürede yayıldı.

Hindistan henüz yeni türle bağlantılı bir vaka bildirmedi fakat tetikte olunması için ulusal bir uyarı yayımladı.  

Sağlık Bakanlığı, üst düzey yetkililerin özellikle tıbbi tesislerdeki kamu sağlığı hazırlıklarını denetlemesi için eyalet yönetimlerine talimat verdi. Fakat bakanlık "yersiz paniğe" karşı korunmanın "elzem" olduğunu da ekledi.

Bakanlık daha önce "Yakın zamanda M çiçeği virüsünün görüldüğü bir ülkeden seyahat eden genç bir erkek hasta, şüpheli vaka olarak tanımlandı" diye açıklamıştı.

Kuzey'deki Haryana eyaletinin Hisar kentinden 26 yaşındaki hasta, Klad 2 testi pozitif çıktıktan sonra Delhi'de bir hastaneye kaldırılmıştı.

Bakanlık "Vaka, belirlenmiş protokollere uygun şekilde ele alınıyor ve potansiyel kaynakları tespit etmek ve ülkedeki etkisini ölçmek üzere temas takibi sürüyor" dedi.

Geçen ay DSÖ, değiştirilmeden önce maymun çiçeği diye adlandırılan M çiçeğinin "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğunu" açıklayarak en yüksek uyarı seviyesini vermişti.

Doktorların halihazırda Burundi, Ruanda, Uganda ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi birçok Afrika ülkesini etkileyen yeni ve daha ölümcül Klad 1b türüne dair endişelerinin ardından DSÖ, virüsün yayılmasını engellemek üzere 135 milyon dolarlık bir plana destek vermesi için üye devletlere çağrı yapmıştı.

15 Ağustos'ta İsveç, Avrupa'nın ilk Klad 1b vakasını bildirmişti. Asya'da ise Tayland 22 Ağustos'ta ilk vakasını bildirmiş, ardından Pakistan ve Filipinler de şüpheli vakalar açıklamıştı.

Independent Türkçe