Araştırma: Musluk suyunu kaynatmak, mikroplastiklerin zararlı etkilerini azaltabilir

Araştırmacılar, musluk suyunu kaynatmanın yaygın bulunan mikroplastiklerin zararlı etkilerini azaltabileceğini tespit etti.

AA
AA
TT

Araştırma: Musluk suyunu kaynatmak, mikroplastiklerin zararlı etkilerini azaltabilir

AA
AA

The Hill'in haberine göre, Çinli bilim insanları, suda en yaygın bulunduğu kaydedilen polistiren, polietilen ve polipropilenin insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceledi.

Araştırma kapsamında yüksek seviyede kalsiyum karbonat (kireç taşı) ve magnezyum içeren musluk suyu kaynatıldığında içeriğindeki kalsiyum karbonatın mikroplastikleri etrafında kümelenerek hapsedip zararsız hale getirdiği saptandı.

Araştırmada suyu kaynatmanın mikroplastiklerin zararlı etkilerini tamamen yok etmediği fakat ele alınan 3 plastik bileşiğin en az yüzde 80'inin zararlarını ortadan kaldırdığı gözlendi.

Kaynatılan musluk suyunun şişe suyundan daha güvenli olduğu, plastik kirliliğinin sağlık üzerindeki bazı olumsuz etkilerinden bu yöntemle kaçınılabileceği bildirildi.

ABD'deki Columbia Üniversitesinden araştırmacıların ocakta "Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS)" adlı dergide yayımlanan çalışmasında şişe suyunun bir litresinin yaklaşık çeyrek milyon nanoplastik içerebileceği ortaya konulmuştu.

Araştırma, "Environmental Research Letters" adlı dergide yayımlandı.



Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
TT

Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)

Bilim insanları çok fazla tatlı yemenin depresyona yol açabileceğini tespit etti. 

Özellikle işlenmiş şeker, diyabet ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırmak gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için tavsiye edilmiyor. 

Birleşik Krallık'ta yapılan yeni bir araştırmadaysa hamur işlerinden gazlı içeceklere, şekerli gıdalara düşkün olanların ruh sağlığının da tehlike girdiği ortaya kondu. 

Journal of Translational Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada, ülke genelindeki yurttaşların sağlık verilerini içeren Birleşik Krallık Biyobankası'ndan 180 bin kişinin beslenme alışkanlıkları incelendi.

Yapay zekadan yararlanan araştırmacılar, katılımcıları üç gruba ayırdı: hayvansal ve şekerli gıdaları az tüketip meyve ve sebze ağırlıklı beslenenler; bitkisel, hayvansal ve şekerli de dahil her şeyden yiyenler ve sağlıklı besinleri genellikle es geçip çoğunlukla şekerli gıdalar tüketenler.

Katılımcıların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, belirledikleri 2 bin 923 protein ve 168 metabolitin nasıl bir değişkenlik gösterdiğini analiz etti.

Proteinler enfeksiyonlarla savaşmaktan, kasları gevşetmeye kadar her türlü işi yaparken, metabolitler de vücuttaki sindirim gibi süreçler sırasında üretilen küçük molekülleri ifade ediyor.

Bilim insanları bu maddelere dair verilere bakarak kişinin biyolojik değerleri hakkında kapsamlı bir resim elde edebiliyor.

Araştırmacılar tatlıya düşkün grubun, depresyona yakalanma riskinin yüzde 31 daha yüksek olduğunu tespit etti. 

Ayrıca bu kişilerin diyabet ve kalp hastalığı riski de yüksek çıkarken, sağlıklı grupta bu tehlike çok daha düşüktü. Her şeyden yiyen katılımcıların sağlık riskleri de ortalama seviyedeydi.

Bulgular özellikle işlenmiş şeker içeren gıdaların ruh sağlığı üzerinde de ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. 

Surrey Üniversitesi'nden Prof. Nophar Geifman, liderliğini üstlendiği çalışmanın bulguları hakkında "İşlenmiş şeker birçok kişinin beslenmesinde önemli bir faktör ve bu sonuçlar, toplum olarak bir şeyi yemeden önce düşünmemiz gerektiğinin bir diğer kanıtını sunuyor" diyerek ekliyor:

Kimse başkalarına ne yapması gerektiğini söylemek istemez, bizim işimiz sadece halkı bilgilendirmek.

Independent Türkçe, Study Finds, Science Daily, Journal of Translational Medicine