Kuş gribinin insandan insana bulaşmasının önünde tek bir engel var

Yeni araştırma uzmanlar arasında korku yarattı

Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
TT

Kuş gribinin insandan insana bulaşmasının önünde tek bir engel var

Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 

Bilim insanları kuş gribi virüsünün insandan insana bulaşması için tek bir mutasyonun yeterli olacağını tespit etti. Pek çok uzman bunun daha karmaşık bir süreç içinde gerçekleşmesini bekliyordu.

Mevcut kuş gribi salgını, 2020'de H5N1 virüsünün hayvanlar arasında hızla yayılmasıyla başlamıştı. Kuşlardan diğer memelilere geçen güçlü varyant, milyonlarca hayvanın ölümüne yol açtı.

Bu yıl virüsün inekten insana bulaştığı olaylarda hızlı bir artış görülmesi, dünya çapında endişe yaratıyor. 

Büyük ölçüde ABD'de ortaya çıkan vakalar, genellikle inek ve tavuk çiftliklerinde çalışan işçilerde görülüyor.  

Çoğu vakada şiddetli semptomlar kaydedilmese de Kovid-19'un etkisi atılmadan yeni bir pandeminin baş göstereceğinden korkuluyor. Diğer yandan virüsün geniş çaplı bir salgın yaratabilmesi için insandan insana bulaşabilmesi gerekiyor. 

Pek çok bilim insanı virüsün bu noktaya gelmesine henüz vakit olduğunu düşünüyor. Ancak ABD merkezli Scripps Araştırma Enstitüsü'nün yeni çalışmasına göre kuş gribi virüsü, tek bir mutasyonla insan hücrelerine tutunma becerisi kazanabilir. 

Çalışmalarını hakemli dergi Science'ta 5 Aralık'ta yayımlanan makalede açıklayan ekip, H5N1'i inekten kaptığı bilinen ilk insan vakasındaki virüsü inceledi.

Araştırmacılar virüsün tamamına değil, yüzeyindeki bir proteine odaklandı. Reseptör denen yüzey proteinleri, hayvan hücrelerindeki reseptörlere bağlanarak virüsün taşınmasına yol açıyor.

Mevcut kuş gribi virüsü varyantları, insan hücrelerindeki reseptörlere çok iyi uyum sağlayamıyor. Bugüne kadarki vakalarda inek veya kuşlardan insanlara geçen virüs yoğunluğunun çok yüksek olmasından dolayı insanlar hasta oldu. 

Scripps ekibi laboratuvar ortamında virüse farklı mutasyonlar vererek insan hücrelerine tutunma becerisinin nasıl değiştiğini gözlemledi. 

Bulgular, virüsün tek bir mutasyonun ardından tercihini "tamamen değiştirerek" kuşlar yerine insanlarla daha iyi uyum sağlayacak hale gelebileceğine işaret ediyor. 

Virüs ve insan hücreleri arasındaki eşleşme kuşlarla olduğu kadar güçlü değildi. Fakat ekip virüsün tercihindeki değişimin çok net olduğunu ve ikinci bir mutasyonun insan hücrelerine daha sıkı bağlanmasını sağlayacağını söylüyor. 

Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi'nde bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışan William Schaffner, yer almadığı araştırmanın "göz açıcı" bir etki yarattığını söyleyerek ekliyor: 

Virüsün insan hücrelerindeki reseptörlere bağlanabilmesi için sadece bir mutasyon geçirmesi gerektiğini bilmiyordum.

Çalışmaya katılmayan virolog Richard J. Webby de benzer şekilde tek bir mutasyonun bunu mümkün kılmasını beklemediğini ve bulguların "biraz korkutucu" olduğunu ifade ediyor.

Araştırmada bahsedilen Gln226Leu mutasyonu henüz görülmedi. Ancak saptanması durumunda bir pandemiyi beraberinde getirme riski taşıdığı için uzmanlar yakından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Makalenin yazarlarından Ian Wilson, "Ne kadar çok insan enfekte olursa, bu mutasyonun ortaya çıkma ihtimali de o kadar artar" diyor. 

ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden Eric Stemmy, bir kuş virüsü memelilerde ne kadar uzun süre dolaşırsa, diğer memelilere o kadar iyi adapte olacağını belirterek bulguların "pek şaşırtıcı olmadığını" söylüyor.

Stemmy ayrıca reseptörler arasındaki bağlanmanın, virüsün insanlar arasında bulaşmasını mümkün kılacak koşullardan sadece biri olduğunu ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, Live Science, Science, Guardian



Yeni araştırmaya göre birlikte yaşamayan yaşlı çiftler daha mutlu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yeni araştırmaya göre birlikte yaşamayan yaşlı çiftler daha mutlu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırma, 60 yaş ve üzerindeki çiftlerin birlikte yaşamaktansa "ayrı yaşayarak birliktelik sürdürdüklerinde" daha mutlu olduğunu öne sürüyor.

Türünün en büyüğü olan ancak henüz yayımlanmayan araştırma, 400 bin haneyi ya da yaklaşık 100 bin kişiyi kapsayan Birleşik Krallık (BK) Hane Halkı Boylamsal Çalışması'nın (UK Household Longitudinal Study) verilerini analiz etti. Araştırmacılar, bu gruptan 60 yaş ve üzerindekilerin ilişki ve ruh sağlıklarını 2011'le 2023 arasında takip etti.

Araştırmacılar, çiftlerin özellikle bekarlık, evlilik, birlikte yaşama ve "ayrı yaşayarak birliktelik sürdürme" yani LAT (living apart together) ilişkide olma durumlarına göre ruh sağlıklarının nasıl değiştiğini inceledi.

Daha sonra LAT ilişkilere başlama ve son verme durumlarını inceleyerek evlilik ve birlikte yaşamakla karşılaştırarak daha yaşlı yetişkinlerin ruh sağlıklarıyla aradaki bağlantıyı değerlendirdiler.

Daha genç çiftler için birlikte yaşamamak çoğunlukla ev maliyetini karşılayamamakla ilgili olsa da araştırmacılar daha yaşlı yetişkinler için bunun "uzun vadeli bir düzenleme" olduğunu gözlemledi.

Anket, Birleşik Krallık'ta LAT ilişkilerin yaygınlığının daha yaşlı yetişkinlerde yüzde 3 ila 4 olduğunu ve bu oranın ABD, Hollanda ve Kanada gibi diğer Batı ülkeleriyle kıyaslanabilecek seviyede olduğu tespit etti.

Bekar olan daha yaşlı kadınlarda, LAT ilişkiye başlamak evlilik veya birlikte yaşamaktan 10 kat, daha yaşlı erkeklerdeyse evlilikten neredeyse 10, birlikte yaşamaktan da yaklaşık 20 kat daha yaygın.

Araştırmacılar, daha yaşlı yetişkinlerin ayrı yaşayıp birlikte olduğu zaman, bekar olduğu zamana kıyasla daha iyi bir ruh sağlığı olduğunu ortaya koydu.

60 yaş ve üzeri kişilerde partner bulmak ruh sağlığını biraz daha iyileştirse de araştırmacılar, LAT ilişkilerde ayrılığının boşanma veya birlikte yaşamaya son vermeye kıyasla daha az ruh sağlığı riski olabileceğini belirtiyor.

Araştırmada "LAT ilişkilerden vazgeçmek ruh sağlığında birlikte yaşamaya ve evliliğe son vermekten daha az olumsuz etkiye yol açıyor" dendi.

Çalışma, daha yaşlı erkeklerde de kadınlarda da bunun benzer ruhsal sağlık yararları olduğuna dikkat çekiyor.

LAT ilişkilere başlayan daha yaşlı bekarların ruh sağlığı iyileşirken LAT ilişkilerden bekarlığa geçenlerin ruh sağlığında gerileme oluyor.

Araştırmacılar, bulguların LAT ilişkilerin yaşlılıkta önemli bir "cinsiyet-eşitlikçi" aile birliği biçimi olduğunu gösterdiğini söyledi.

Araştırma, evliliğin erkeklerin ruh sağlığı üzerinde kadınlara kıyasla daha olumlu bir etkisi olduğunu gösteren önceki bulguları da doğruluyor.

Çalışmada, daha yaşlı yetişkinlerdeki ilişki yapılarının daha fazla araştırılması gerektiği vurgulanıyor.

Independent Türkçe