Netflix'in yeni mini dizisi, Chernobyl hayranları için biçilmiş kaftan

The Days, 1986'daki Çernobil faciasından bu yana yaşanan en ciddi nükleer kazanın hikayesini anlatıyor

Netflix'in yeni dizisi The Days, 1 Haziran'da platformdaki yerini aldı (Netflix)
Netflix'in yeni dizisi The Days, 1 Haziran'da platformdaki yerini aldı (Netflix)
TT

Netflix'in yeni mini dizisi, Chernobyl hayranları için biçilmiş kaftan

Netflix'in yeni dizisi The Days, 1 Haziran'da platformdaki yerini aldı (Netflix)
Netflix'in yeni dizisi The Days, 1 Haziran'da platformdaki yerini aldı (Netflix)

Bazen gerçek kurgudan çok daha tuhaf olabilir. Netflix'in yeni dizisi The Days, izleyiciye bunun en güzel örneğini sunuyor. 

Deprem, tsunami ve nükleer felaketin birbiri ardına yaşandığı bir film ya da diziyi izleyenler için bu olasılığı kabullenmek epey zor olsa da Mart 2011'de Japonya'da yaşanan tam olarak buydu.

Gerçek olayları anlatıyor

The Days, 2011 Tohoku depremi ve yarattığı tsunaminin yarattığı zincirleme reaksiyonların nasıl Fukuşima nükleer felaketiyle sonuçlandığın anlatıyor.

Sorunlar, Fukuşima Nükleer Santrali'nin yedek jeneratörlerinin Tohoku depremi nedeniyle hasar görmesiyle başladı. Sonuç olarak, üç aktif reaktördeki yakıt çubukları tehlikeli dereceye kadar ısındı ve erimeye başladı. Eriyen malzeme reaktörlerin dibine çökerken, zehirli radyasyon dışarı sızmaya başladı ve patlamalar meydana gelerek The Days'de tasvir edilen olayları tetikledi.

Japonya'da şimdiye kadar kaydedilen en şiddetli deprem olan Tohoku depreminin ardından 12-15 Mart tarihleri arasında yaşananları anlatan dizi, kaçınılmaz bir felakete karşı mücadele eden santral çalışanlarını izliyor.

8 bölümlük mini dizi

Netflix'in 8 bölümlük dizisi, Fukuşima halkını sarmaya devam eden çaresizlik ve umutsuzluğu da gözler önüne seriyor. Mini dizinin görsel olarak belgelediği yalnızca insanların çaresizliği değil, tüm kazayı çevreleyen kaos ve hazırlıksızlık.

Daha büyük bir felaketi önlemekle doğrudan yükümlü olan Fukuşima Santrali çalışanlarının çaresizliğini anlatmakla yetinmeyen dizi, hükümetin durumu kontrol altına almakta nasıl başarısız olduğuna odaklanıyor. 

The Days'de depremden sonraki olaylar oldukça yavaş bir tempoda gelişiyor. Dizinin başarılarından biri, olayın ardındaki şoke edici gerçekleri sunma becerisinde yatıyor. Mini dizi, olayların ardındaki gerçekleri en ham haliyle ortaya koymaya çabalıyor. 

HBO'nun Chernobyl'ine yakın

The Days, teknik jargonu tercüme etme girişiminde çoğu zaman başarısız olarak konuyu kaybetme riski taşısa da gerçek dramatize edilerek sulandırılmıyor. 

Japon dizisi, 2019 yapımı Chernobyl'in yaratıcı dehasına ulaşamasa da dayandıkları benzer önermeler nedeniyle iki dizi arasındaki benzerliği görmezden gelmek mümkün değil.

Chernobyl ve The Days'in öncelikleri farklı olabilir. Ancak Japon mini dizisi yalnızca 12 yıl önce yaşanan dehşeti çarpıcı biçimde aktarmasıyla Chernobyl hayranları için cazip bir destan sunuyor.

Kanada ve Japonya da dahil olmak üzere birçok ülkede platformun en çok izlenen 10 yapımı arasında yer alan The Days, halen Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe, Collider, Looper



İzleyiciler Netflix'teki romantik komediye ateş püskürdü

Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki romantik komediye ateş püskürdü

Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)

Netflix izleyicileri, yayın platformuna yeni eklenen romantik komediyle ilgili demediğini bırakmadı. 

Yayın devinde 9 Mayıs'ta gösterime giren Gelinin Annesi (Mother of the Bride) Brooke Shields, Miranda Cosgrove, Chad Michael Murray ve Benjamin Bratt gibi isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosuna sahip.

Romantik komedide ayrıca Suits'ten tanınan Rachael Harris'in yanı sıra Michael McDonald, Wilson Cruz ve Tasneem Roc da rol alıyor. 

Yapımcılığını 58 yaşındaki Shields'ın üstlendiği ve Kötü Kızlar'la (Mean Girls) Çılgın Cuma (Freaky Friday) gibi komedilere imza atan Mark Waters'ın yönettiği romantik komedinin çekimleri 6 hafta boyunca Tayland'da gerçekleştirildi. 

Brooke Shields, 30 yaşındaki eski Nickelodeon yıldızı Miranda Cosgrove'un canlandırdığı Emma'nın gergin annesi Lana rolünde. 

Netflix, 18 yaşından küçük izleyicilere uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

Bir anne üzerine titrediği kızının düğünü için tropik bir adaya gider. Ancak damadın babasının, onlarca yıldır görmediği eski sevgilisi olduğunu keşfetmesi uzun sürmez.

Netflix izleyicileri filmin gittikçe karmaşıklaşan finalinden yakınmak için sosyal medyaya akın etti.

"Bu yıl izlediğim en kötü film"

Öfkeli bir izleyici şöyle yazdı:

Kimse filmi gelin ve damadın üvey kardeş olmasıyla bitirmenin garip olduğunu düşünmedi mi?

Başka bir izleyici de şöyle isyan etti:

Bu yıl izlediğim en kötü film Gelinin Annesi. Gelinin annesi ve damadın babası nasıl olur da çocukların düğün gününde nişanlanır?

"Bu senaryoyu kim yazdı?"

Bir diğer izleyici de Twitter'da yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı:

Bu evli çocukları üvey kardeş yapmaz mı? Bu senaryoyu kim yazdı?

Filmden memnun kalmayan başka bir seyirciyse öfkesini şu sözlerle dile getirdi:

Gelinin Annesi çok garipti. Yani iki eski sevgilinin çocukları evleniyor ve sonra o eski sevgililer bir kez daha denemeye karar veriyor ve sonunda dönüp nişanlanıyorlar... Sanki bu çocuklarını üvey kardeş yapmayacakmış gibi.

Bir izleyici de şöyle yazdı:

Gelinin Annesi'ni izliyorum ve konunun ensest olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.

Bir izleyici de senaryonun yapay zeka kullanılarak yazılmış olabileceğini öne sürdü:

Netflix'teki Gelinin Annesi o kadar kötü ki iyi anlamda kötü bile değil. Senaryoyu yapay zeka yazmış olabilir.

"12 yaşında bir çocuk yazmış"

Başka biri vaktini çaldığı için filme öfkelendi:

Gelinin Annesi çok aptalcaydı. Hayatımın 90 dakikasını nereden geri alabilirim?

Son olarak hayal kırıklığına uğramış bir izleyici, filme ateş püskürerek şunları yazdı: 

Gelinin Annesi şimdiye kadar izlediğim en kötü filmlerden biri. İzlediğim için çok utandım. Yemin ederim 12 yaşında bir çocuk yazmış.

Independent Türkçe, Daily Mail, Metro