Sudan: Hartum morglarında çürüyen üç bin kimliği belirsiz ceset bulunuyor

Sağlık personelinin yokluğunda salgın hastalıkların yayılmasından korkuluyor. 

Geçen ay Hartum'un güneyinde evleri bombalanan sivil kurbanların cesetleri (AFP-Getty Images)
Geçen ay Hartum'un güneyinde evleri bombalanan sivil kurbanların cesetleri (AFP-Getty Images)
TT

Sudan: Hartum morglarında çürüyen üç bin kimliği belirsiz ceset bulunuyor

Geçen ay Hartum'un güneyinde evleri bombalanan sivil kurbanların cesetleri (AFP-Getty Images)
Geçen ay Hartum'un güneyinde evleri bombalanan sivil kurbanların cesetleri (AFP-Getty Images)

Sudan'ın başkenti Hartum'daki üç morgda üç binden fazla ceset yatıyor. Ancak Nisan ortasında Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana bu morgların durumu hakkında yeterli bilgi elde edilemiyor. 

Hartum Eyaleti Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Mahmud el-Kaim, Şarku’l Avsat'a tüm morgların kapatıldığını ve çatışma bölgelerinde kaldıkları için içlerinde sağlık personeli bulunmadığını söyledi.

Morglardaki cesetlerin bir kısmının 3 Haziran 2019'da Ordu Genel Komutanlığı önünde düzenlenen oturma eyleminin dağıtılması esnasında askeri güçler tarafından öldürülen sivillere ait olduğu düşünülüyor. Ayrıca 25 Ekim 2021 darbesinin ardından gelen protesto dalgasının kurbanları ve Nisan ayı ortasında başlayan mevcut savaşın bazı kurbanlarının da morgdaki cesetler içinde olduğu tahmin ediliyor.

ASDWE
25 Ekim 2021 askeri darbesine karşı yapılan protestolardan bir kare (AP)       

6 Nisan 2019'da başlayan ve 3 Haziran 2019'a kadar devam eden oturma eylemi, gerçek mermi kullanan, arabaların üzerinden geçen ve protestocuları Nil Nehri'ne atan polis, ordu kuvvetleri ve HDK tarafından aşırı güç kullanılarak dağıtıldı. Yaşanan olaylar, kimliği tespit edilen yahut edilemeyen yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı.                                                

Cenazelerin defnedilmesi yasak

Geçtiğimiz 15 Nisan'da ordu ile HDK arasında başlayan savaş dördüncü ayına girdi. Binlerce sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açan savaş, aralarında halihazırda yerinden edilmişlerin ve mültecilerin bulunduğu milyonlarca kişinin evsiz kalmasına sebep oldu. Altyapıdaki tahribatın yanı sıra, morgların ve içindeki cesetlerin durumu hakkında da çeşitli bilgiler dolaşıyor.

CSDF
Hartum'daki savaşın Sudan'da pek çok düzeyde yıkıcı etkileri olacak. (AFP)

2019 yılında sivil hükümet, oturma eyleminin dağıtılması esnasında kaybolan kişilerin ailelerinin talebi üzerine, hükümet tarafından oluşturulan soruşturma komiteleri aracılığıyla kimlikleri tespit edilene kadar cenazelerin defnedilmesini durdurdu. Ancak 25 Ekim 2021 darbesi bu soruşturmaları engelledi ve o zamandan beri bir hükümet olmadığı için morglarda cesetler birikmeye devam etti. Daha sonra bu cesetler zamanla çürümeye başladı. Özellikle mevcut savaşın başlamasından sonra başkentin çoğu bölgesinde sağlık tesisleri de dahil olmak üzere ü ay boyunca neredeyse sürekli devam eden elektrik kesintisi bu durumu daha da ciddileştirdi. Buna binaen Adli Tıp Kurumu, vatandaşlar arasında hastalıkların ve salgınların yayılmasından duyduğu korkuyu dile getirdi.

Biriken cesetler

Hartum Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Hişam Zeynelabidin, Şarku’l Avsat'a Hartum'da üç morg (Omdurman Hastanesi morgu, Akademi Hastanesi morgu ve Beşair Hastanesi morgu) bulunduğunu ve bunların toplamda birkaç yüz ceset kapasitesine sahip olduğunu söyledi. Hükümet, aldığı bir kararla 2019 yılında yaşanan olayların ardından belli bir süre cenazelerin defnedilmesini yasakladı. Zamanla cesetler üst üste yığıldı. Morglarda bulunan ceset sayısı üç bine yaklaştı. Bu da morglar üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.

Savaşın devam etmesinin morglardaki hasarın boyutunun tam olarak bilinmesini engellediğini belirten Zeynelabidin, “Morglara mermi ve füzelerin düşme olasılığı nedeniyle buzdolaplarını çalıştırmak için elektrik akımı sağlanamıyor. Aynı zamanda başıboş köpek ve kedilerin buralara girip cesetleri yemiş olabileceğinden korkuluyor. Şu an cesetler savaş nedeniyle sanki sokaklarda kalmış gibi. Yanlarında ne doktor ne de görevli var. Elektrikleri de kesik” ifadelerini kullandı.

Fareler cesetleri kemiriyor

Sağlık Bakanlığı, Ombada Hastanesi’ne gelen kimliği belirsiz ölüler için Omdurman'ın batısındaki Ombada şehrinde savaştan önce 30 ceset kapasiteli bir morg açtı. Ancak, elektrik kesintileri ve yedek jeneratörleri çalıştırmak için yeterli yakıt sağlanamaması gibi faktörler morglardaki cesetlerin çürümeye başlamasına sebep oldu. Bu durum bölgede yaşanacak büyük bir felakete yaklaşıldığını gösteriyor.

Zeynelabidin, Hartum'da morgların, yerleşim yerlerinin ortasında yer aldığını ve bu nedenle morgların yakınında yaşayan vatandaşların cesetlerin çürümesinden kaynaklı hoş olmayan kokuların yayılmasından şikâyet ettiğini söyledi. Adli Tıp Kurumu, etkili kontrol yöntemleri olmadığından farelerin morglara girip cesetleri kemirmesi nedeniyle ‘veba’ başta olmak üzere vatandaşlar arasında çeşitli salgın hastalıkların yayılmasından endişe duyuyor. Bu durumda Adli Tıp Kurumu, kemirgenleri ve böcekleri ortadan kaldırmak için böcek ilacı kullanmaya mecbur kalmakta. Zeynelabidin, “Savaş öncesinden beri cesetler morglarda çürüyerek et yığınlarına dönüştü. Şu an morglarda tam bir ceset yok” dedi.

Cesetler sokaklarda

Hartum Eyaleti Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Mahmud el-Kaim, Şarku’l Avsat'a tüm morgların kapatıldığını ve çatışma bölgelerinde kaldıkları için içlerinde sağlık personeli bulunmadığını söyledi. Elektrik kesintisi dolayısıyla sıkıntı çektiklerini ifade eden el-Kaim, sağlık yetkililerinin cesetleri gömmesine olanak sağlayan güvenli geçişlerin olmaması nedeniyle savaş sırasında ölenlerin cesetlerinin Hartum sokaklarına dağıldığını söyledi. “Sudan Kızılay’ı ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), insani yardım koridorlarının kendilerine açık olması halinde bu görevi üstlenecektir” diyen el-Kaim, cesetlerin sokaklarda çürümesine ve bunun sonucunda ortaya çıkabilecek çevresel tehlikelere ve felaketlere karşı uyarıda bulundu. El-Kaim, “Hartum sokaklarındaki cesetlerin sayısına dair elimizde bir veri yok” diyerek sözlerine devam etti. 

SDW
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında çıkan çatışmalarda Omdurman'ın üzerinden dumanlar yükseldi. (AFP)

Çevrenin tahrip olması

Doktorlar, oturma eylemi sonrasında yaşanan hadiselerin sonucunda cenazelerin arasında 'şehitler' olduğu bahanesinin kullanılarak yıllardır cesetlerin morglarda tutulmasını eleştirdi. Cenazelerin defnedilmesini talep eden doktorlar şu ifadeleri kullandılar: “Cesetler hakkında DNA ve tüm bilgiler gömülmeden önce saklanabilir. Cesetlerin bu şekilde morglarda kalması ise delillerin kaybolmasına neden olur.”

DFER
Sudan'ın Omdurman kentinde çıkan çatışmalarda yıkılan bir bina, 4 Temmuz 2023 (Reuters)

Genel Komutanlığın oturma eylemini dağıtma suçuna ilişkin bağımsız soruşturma komitesi başkanı Avukat Nebil Edib, komitesinin cenazelerin defnedilmesine engel olmadığını söyledi. Edib Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Cesetlerin gömülmemesi delil kaybına yol açar. Çünkü cesetler zaman geçtikçe çürür ve gerekli bilimsel şartlarda muhafaza edilmedikçe onları teşhis etmek imkansızdır. Soruşturma komitesi her cesedin genetik parmak izinin saklanmasını talep etti” dedi.

Siyasi bir karar

Adli Tıp Kurumu Başkanı Zeynelabidin, cenazelerin defnedilmesinin engellenmesini ‘siyasi bir karar’ olarak nitelendirdi. Cenazelerin bu şekilde morglarda tutulmasının bilimsel olarak doğru olmadığını belirten Zeynelabidin, “Bazı politikacılar iktidara ulaşmak için morglarda ceset tuttular. Şu an morglardaki cesetlerin haklarını koruyan hiçbir belge yok. Savaştan sonra kimse o cesetleri sormayacak. Başka bir mesele gündeme gelecek. Çünkü cesetler, siyasi aşamalardan biriydi” ifadelerini kullandı.

FGEHT
25 Ekim 2021 askeri darbesine karşı protestolardan bir görüntü (AP) 

Hartum morgları, çocuk cesetleri de dahil olmak üzere farklı yaş gruplarından cesetler barındırıyor. Sağlık yetkilileri, üst üste yığılmış ceset yığınları arasından yeni doğan bebeklerin cesetlerini çıkarıp gömmekte güçlük çekiyor. Gözlemciler, savaş başlamadan önce Hartum'daki morgların durumunun çok kötü olduğunu ve savaşın durumu daha da kötüleştirdiğini söylüyor. Gözlemciler, soğutucu dolapların verimli çalışmadığını, bazılarının bozuk olduğunu ve bazılarının kapağının bile olmadığını ifade etti. Zeynelabidin, “Şimdi durum daha da kötü. 100 günden fazla süredir devam eden savaş ve çatışmalar nedeniyle kimse morglara gidemiyor” dedi.



Sisi'nin Trump'ın danışmanıyla görüşmesi Mısır-ABD ilişkilerine ‘sıcaklık’ getirir mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Trump'ın danışmanıyla görüşmesi Mısır-ABD ilişkilerine ‘sıcaklık’ getirir mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı parlamenterler ve siyasetçiler, bölgesel krizlerin nasıl ele alınacağına ilişkin farklı görüşlerin olduğu bir ortamda, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin dün Kahire'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etmesinin, ‘Kahire ile Washington arasındaki stratejik ortaklığın önemini ve bölgesel konularda devam eden istişarelerin kaçınılmazlığını’ teyit ettiğini belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Boulos, Trump'ın cuma günü sona eren bölge turunun ardından bir ABD yetkilisiyle ilk kez bir araya gelen Mısır Cumhurbaşkanı'na Trump'ın ‘iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin derinliğine’ dair güvencelerini iletirken, bölgesel istikrarın yeniden tesis edilmesi, Gazze Şeridi'nde acil ateşkes sağlanması ve insani yardımların bölgeye girişine izin verilmesi konularını ele aldı.

Sisi, Mısır, ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde arabuluculuk yapmak için gösterdikleri ortak çabaları takdir ederek, Mısır'ın önümüzdeki dönemde de bu koordinasyonu sürdürme isteğini vurguladı ve Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanması ve insani yardımların bölgeye girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

dfrgty
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos arasındaki görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı'nın katılımıyla gerçekleşti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Geçtiğimiz şubat ayı başında Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan resmî açıklamada Sisi'nin Trump'tan bir telefon aldığı ve Trump'ın ‘Mısır Cumhurbaşkanı’na Washington'u ziyaret etmesi ve Beyaz Saray'da kendisiyle görüşmesi için açık bir davette bulunduğu’ belirtildi. Sisi ise Trump'ı iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri güçlendirmek, Ortadoğu bölgesindeki karmaşık sorunları ve krizleri görüşmek, bölgenin istikrarını desteklemeye katkıda bulunmak ve yeni Mısır Müzesi'nin açılışına katılmak üzere mümkün olan en erken fırsatta Mısır'ı ziyaret etmeye davet etti. Ancak Beyaz Saray aynı telefon görüşmesiyle ilgili kısa bir açıklama yayınladı ve söz konusu açıklamada Sisi ya da Trump'ın herhangi bir ziyaret davetine atıfta bulunulmadı.

Trump geçen hafta çıktığı bölge turunda Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret etti. Riyad'da bir Mısır-ABD zirvesine sahne olan 2017'deki bir önceki ziyaretin aksine Sisi ve Trump bu kez bir araya gelmedi.

Mısır Cumhurbaşkanı, Trump'ın Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması önerisini birkaç kez açıkça reddetti. Sisi, Mısır tarafından Gazze Şeridi için hazırlanan ve Arap Birliği tarafından kabul edilen yeniden inşa planında ısrar etti.

Bazıları ABD ve Mısır'ın Gazze savaşındaki farklı tutumlarını, Trump ve Sisi'nin henüz görüşmemiş olmasına bağlarken, Mısır Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Seher el-Bezzar, Trump'ın danışmanının Kahire ziyaretinin, görünürdeki siyasi farklılıklara ve bazılarının şu anda iki taraf arasındaki ilişkilerde ‘sıcaklık eksikliği’ olarak tanımlayabileceği duruma rağmen, Kahire ile Washington arasındaki anlaşma alanlarının varlığını ve karşılıklı koordinasyonun önemini yansıttığına inanıyor.

El-Bezzar Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, iki ülkenin bölgede dahil olduğu konuların çok yönlü olduğunu ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması için Katar ile ortak arabuluculuk çabalarıyla sınırlı olmadığını ifade etti.

Boulos'un ziyaretinin ‘iki ülke arasında karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde ortaklık köprülerinin kurulmasında yeni bir adımı temsil ettiğini’ belirten el-Bezzar, iki ülke arasındaki diplomatik ve parlamenter iletişim kanallarının iki ülkenin çıkarlarını gerçekleştirmeye devam ettiğini kaydetti.

o90
Mısır-ABD görüşmesinde çeşitli bölgesel konular ele alındı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

ABD işlerinden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hacer el-İslambuli Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Kahire ile Washington arasındaki ilişki ve iş birliğinin sadece başkanlık düzeyinde ziyaretler ya da ikili görüşmelerle bağlantılı olmadığını, ABD Başkanı'nın ekonomik boyutun ağır bastığı Körfez turu sırasında koşulların görüşmeye izin vermemiş olabileceğini söyledi. El-İslambuli, Sisi ile Trump arasında doğru zamanı bekleyen ziyaretler için karşılıklı davetler olduğuna dikkat çekti.

Mısırlı eski diplomat, ABD başkanlarının dış ziyaretlerinden önce genellikle kapsamlı hazırlıklar ve istenen hedeflere ulaşmak için düzenlemeler yapıldığına dikkat çekti. Dolayısıyla Trump'ın ziyaretlerinin gündeminde Kahire'nin yer almaması, Kahire'nin siyasi rolünün göz ardı edilmesi ya da Trump'ın ekonomik dosyaya odaklanması nedeniyle gerilen ilişkilerin bir yansıması olarak görülemez. Öte yandan Trump'ın bölge turunun amacı Mısır, ABD ve Katar'ın arabuluculuk çabaları yürüttüğü gerilimi azaltma müzakerelerine katılmak da değildi.

Mısır Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Gade Acemi, Boulos'un ziyaretini bölgesel konularda devam eden istişarelerin bir teyidi olarak nitelendirdi. Zira Acemi’ye göre Washington'un Kahire'nin rolünün farkında olduğu pek çok açık dosya var. Acemi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Washington'un Mısır'ın siyasi rolünün ve bölgesel krizlerin çözümünde oynadığı rolün farkında olduğunu belirterek, Boulos'un Cumhurbaşkanı Sisi ile yaptığı görüşmede ele aldığı dosyaların da bunu gösterdiğini söyledi.