Husi kuşatması, 100 bin Yemenli çocuğu etkiliyor

Yetersiz beslenme kırsal bölgelerde yaygınlaşıyor ve sağlık merkezleri tedavi veya aşı sunamıyor

6 aylık İbrahim Abdo, kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık gibi şiddetli bir akut yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor (Independent Arabia)
6 aylık İbrahim Abdo, kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık gibi şiddetli bir akut yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor (Independent Arabia)
TT

Husi kuşatması, 100 bin Yemenli çocuğu etkiliyor

6 aylık İbrahim Abdo, kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık gibi şiddetli bir akut yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor (Independent Arabia)
6 aylık İbrahim Abdo, kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık gibi şiddetli bir akut yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor (Independent Arabia)

Hişam eş-Şebili

Bir deri bir kemik kalmış ve neredeyse hiç büyümeyen 6 aylık İbrahim Abdo, doğumundan haftalar sonra kendisini etkileyen kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık nedeniyle akut yetersiz beslenmeden mustarip olan ve Hacca ilindeki (kuzeybatı Yemen) kuşatma nedeniyle zayıflama ve kötü beslenmeden etkilenen binlerce çocuktan biri.

Babası Abdo el-Hac, 3 aylık bebeğinde yetersiz beslenme semptomlarının ortaya çıktığını, o sırada onu Hacca ilinin kuzeyindeki Tihamiye bölgelerinde tıbbi bakım sağlayan bir sağlık merkezine götürdüğünü söyledi.

Uluslararası alanda tanınan meşru Yemen hükümetinin kontrolü altında olan, ancak Husilerin kuşatması altında kalan bölgeler ve burayı diğer bölgelere bağlayan yol ve çıkışlar yıllardır kapatılıyor.

İbrahim’in babası şöyle konuştu:

İbrahim'i tedavi etmek için yerel bir projenin kuşatılmış bölgedeki tek sağlık merkezine haftalarca git-gel yaptık. İhtiyaç duyulan tıbbi testler yapıldı ve umutla sağlığının düzelmesi için ilaçlar verildi. Ancak merkezin imkanları kısıtlı olduğundan ileri derecede zayıflayan oğluma tedavi sağlayamadılar.

Bakım

Hac, sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

Geçen ay İbrahim'in durumu tekrar kötüleşti, bu nedenle köyden 20 kilometre uzaklıkta, yoğun nüfusa ve yakındaki bölgelerden gelen mültecilere ev sahipliği yapan Hayran ilçesindeki bir başka sağlık merkezine gittik. Doktorlar durumunun acil olduğunu ve özel bir beslenme tedavi merkezine hemen sevk edilmesi gerektiğini söyledi.

Oğlunun hayatını kurtarmak için, baba geçen hafta Suudi Arabistan-Yemen sınırına doğru yola çıktı ve geçici sınır kapısından giriş yaparak çocuğunu sınır hastanelerinden birine ulaştırdı.

Baba, oğlunun son durumunu şöyle açıkladı:

Daha sonra, çocuğumu başka bir hastaneye naklettiler. İbrahim şu an yoğun bakımda yatıyor ve yaklaşık üç ay daha tedavi altında kalabilir.

Yetersiz beslenen çocuklar 

Kuşatma altındaki bölgelerdeki yetersiz beslenme vakalarıyla ilgili olarak Sağlık Bürosu Müdür Yardımcısı Omar Mışmat şunları aktardı:

Bu topraklardaki çocukların çoğu yetersiz besleniyor ve malnütrisyonla mücadele ediyor. Büromuza gelen bilgilere göre, 1000'den fazla çocuk etkilenmiş, bunların 200'ü ciddi derecede sıkıntı çekiyor ve geri kalanı orta düzeyde hastalığı geçiriyor. Bir çocukta yetersiz beslenme anne rahmindeyken başlar ve doğduktan sonra ihmal devam ettikçe zamanla hastalığın şiddeti artar.

Akut yetersiz beslenmenin yayılmasının nedenleri hakkında, Muşmat, "Gebe kadınlardan başlayarak annelik ve çocukluk dönemlerini içeren bütüncül bir bakım sağlayan sağlık merkezlerinin olmamasına" dikkat çekti ve ilgili yetkililere özellikle Husi kuşatması nedeniyle zor durumda olan bölgelere aşılar ve çocuklar için besin maddeleri sağlama çağrısı yaptı.

Yemenli çocuk İbrahim Abdo, kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık gibi şiddetli bir akut yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor / Fotoğraf Independent Arabia
Yemenli çocuk İbrahim Abdo, kilo kaybı, düşük tansiyon ve iştahsızlık gibi şiddetli bir akut yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor (Independent Arabia)

Sağlıklı müdahale

Yemen hükümetinin Sağlık Bakanı Muhammed Bahibah'ı ziyaret eden Independent Arabia, Yemen'in bazı bölgelerinde çocuklarda yetersiz beslenmenin devam etmesinin ve çocukların durumunda iyileşme olmamasının nedenlerini sordu.

Bahibah, soruya şöyle cevap verdi:

Çoğu uluslararası ortakların müdahaleleri semptomları tedavi etmekle sınırlı oluyor ve temel nedenleri ele almada yetersiz kalıyor. Siyasi durum, para biriminin çöküşü, kişi başına düşen gelirin düşük olması ve gıda maddelerinin yüksek maliyeti, ülke içinde yerinden edilmenin devam etmesine ve ishal ve kızamık gibi bazı hastalıkların yayılmasına ek olarak aileler için gıda güvensizliğine yol açtı, çünkü çocuklar yetersiz beslenme veya hastalık nedeniyle etkileniyorlar.

Sağlık Bakanı daha önce yaptığı bir röportajda aşılarla ilgili olarak şunları söylemişti:

Husi milislerinin bazı kuşatılmış bölgelere aşıların ulaşmasını engellemesi nedeniyle sorunlar yaşıyoruz. Aşılara düşman bir bakış açısı ve politikaları var. Ancak aşıları diğer bölgelere ulaştırabiliyoruz. Nitekim organizasyonlar aşıların ilçe sakinlerine ulaştırılmasıyla ilgili şartları belirlemişlerdir. Hacca ilçesi yasal Yemen hükümetinin kontrolü altındadır. Burada çocuklar kısmi olarak çocuk felci aşısı alıyor. Diğer bölgelerdeki çocuklar aşı olmadı ve bu nedenle hastalık riski altında olabilirler. Kısmi aşılama tamamen aşılamamaktan daha tehlikelidir.

Bu bölgelerin sakinleri, kuşatma ve izolasyon öncesinde sağlık hizmetlerini aynı ildeki uzak hastanelerden ve Hudeyde sahil kentindeki hastanelerden alırlardı.

Ancak Husiler bu komşu bölgeleri kuşatma altına aldığında Riyad, bu bölgelerde yaşayan insanlar için tıbbi bakım merkezleri kurarak onlara bakım sağladı.

Beklenen sayılar

Geçtiğimiz mayıs ayında, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından ortaklaşa yayımlanan bir rapor, kötü beslenme durumunun devam etmesi durumunda şiddetli malnütrisyon yaşayan yaklaşık yarım milyon çocuk olacağına işaret etti, bunların arasında 100 bin çocuğun ciddi malnütrisyon yaşayacağı tahmin ediliyor.

Rapor ayrıca, yaklaşık çeyrek milyon hamile ve emziren kadının ciddi malnütrisyon yaşayacağını tahmin ediyor ve çocuklarda büyüme geriliği oranının çok yüksek kalacağını, bu oranların Abyan ilindeki düşük bölgelerde yüzde 35,9'dan Hudeyde'nin güney bölgelerinde %64,3'e kadar değişeceğini belirtiyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Gazze'nin trajedilerinden biri daha: Yüzlerce insana bir banyo

Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

Gazze'nin trajedilerinden biri daha: Yüzlerce insana bir banyo

Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Fatıma, yarım saattir mülteci kampının tek tuvaletine girmek için uzun bir kuyrukta sıranın kendisine gelmesini beklerken bir kadın olarak aniden, “Bu uzun kuyruğu atlamam lazım, aniden regl oldum, lütfen müsaade edin!” diye bağırdı.

Fatıma'nın önünde sıraya dizilmiş yaklaşık 20 erkek ve kadının her biri tuvalete girip ihtiyaçlarını giderirken, diğerleri onları beklemek zorunda kalıyor.

Utanç ve mahremiyet

Bu şekilde bağırdığı için utanan Fatıma, “Sırayı neden atlatmam gerektiğini gerekçelendirmek zorundaydım ama bahanem bir kadın olarak mahremiyetimdi. Ne yazık ki bu savaşta insanlar arasında mahremiyet falan kalmadı.

Fatıma, savaştan önce Gazze şehrinin doğusunda yaşıyordu. Ancak bugün bu bölge tehlikeli bir savaş alanına dönmüş durumda. Fatıma, oradan kaçmak zorunda kaldı ve yaklaşık 250 kişiyle birlikte bir sığınma kampında yaşıyor. Hepsi de bütün gün dolu olan tek bir banyoyu paylaşıyor.

Fatıma, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu insanca bir hayat değil. Hiçbir şey yok, susuz, yiyeceksiz ve daha da zoru tuvaletsiz çadırlarda yaşıyoruz. Tuvaleti kullanmak için çok erken kalkıp kadınlar ve erkeklerden oluşan karma bir kuyrukta sıra beklemem gerekiyor. Kirli bir banyoyu kullanmak salgın hastalıkların yayılması için davetiye çıkarıyor.”

Ortak banyoların başta kadınlar olmak üzere Gazzelilerin üzerinde psikolojik ve sağlık açısından etkileri var (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)Ortak banyoların başta kadınlar olmak üzere Gazzelilerin üzerinde psikolojik ve sağlık açısından etkileri var (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

En zorlu insani meselelerden biri

Kamptaki herkes küçük bir banyoyu kullanıyor. Burayı banyo, tuvalet ve çamaşır yıkamak için kullandığını söyleyen Fatıma, bu durumdan oldukça şikayetçi ve psikolojik olarak bu durumdan etkilenmiş görünüyor.

Gazze Şeridi’ndeki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşılaştığı en zor insani sorunlardan biri. Bu aynı zamanda sadece yerinden edilmiş insanların tek bir tuvaleti kullanmasını değil, aynı zamanda kirli tuvaletleri, susuzluğu ve cinsiyet mahremiyetinin olmadığı çok katmanlı bir sorun.

Elinde boş bir şişe taşıyan Yusuf, tuvaletten çıkarak şişeyi suyla doldurmanın bir yolunu aradı. Yusuf, tuvalet kirlendiği ve temizlemek istediği için kuyruktaki insanlardan tuvalete girmemelerini istedi, fakat bu zaman alan bir süreçti.

Çadırlardan uzağa

Kimse tuvaletin temizlenmesini beklemedi ve Yusuf şişeyi doldurmak için en yakın su kaynağını ararken teker teker içeri girdiler. Kampta iki tuvalet olmasını kabul edebileceğini fakat kabul edemediği tek şeyin tuvaletlerin temiz olmaması olduğunu söyleyen Yusuf, “Banyoda su deposu yok. Bu yüzden sürekli kirli kalıyor. Gazze'nin ciddi bir su krizi yaşaması büyük zorluk yaratıyor” ifadelerini kullandı. Yusuf, su bulunsa bile hijyen araç ve gereçlerinin eksik olduğunu ve tuvaletlerin temizlenmesi sürecini engellediğini ifade etti.

kurulduğundan, yerinden edilen kişiler ilkel banyolar/tuvaletler inşa ediyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)Kampların çoğu temel hizmetlere erişimi olmayan tarım arazileri üzerine kurulduğundan, yerinden edilen kişiler ilkel banyolar/tuvaletler inşa ediyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Yaklaşık 350 kişilik olan, nispeten büyük bir kampta yaşayan Yusuf, az sayıdaki tuvaletin çadırlara uzak olduğundan ve tuvalete ulaşmak için 250 metre yürümek zorunda kaldıklarından şikayetçi.

Gazze'deki tuvalet krizi, İsrail ordusunun Gazzelilerden evlerini terk etmelerini istemesi ve onları hiçbir altyapı, kanalizasyon sistemi ve tuvaletin bulunmadığı barınaklara (okullar, kamplar ya da kamu tesisleri) tıkıştırmasıyla ortaya çıktı.

İlkel tuvaletler

Yerinden edilen insanların sayısı arttıkça ve tahliye alanları genişledikçe, mevcut barınma tesisleri sayıları karşılayamaz hale geliyor. Bu durum tuvaletler üzerinde baskıya neden olurken özellikle kadınlar için sağlık ve psikolojik açıdan felaketlere yol açıyor.

Kampların çoğu temel hizmetlere erişimi olmayan tarım arazileri üzerine inşa edildiğinden, yerinden edilmiş kişiler kendi ilkel, sağlıksız ve yetersiz tuvaletlerini/banyolarını inşa ediyorlar.

Çadırının yakınlarındaki bir köşede ailesi için yeni bir banyo ve tuvalet inşa eden Zeyd, kamp sakinlerinin tuvaleti kullanmayı istediklerini, onlara engel olmadığını söyledi. Zeyd, umumi tuvaletlerin yerinden edilmiş kişilerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri olduğunun altını çizdi.

Ek bir sorun olarak temizlik

Zeyd, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Çok sayıda yerinden edilmiş kişinin belirli coğrafi bölgelere sıkıştırılması umumi tuvalet krizine yol açtı. Bu da sık kullanılan bu ortak tuvaletleri temizleyecek günlük kullanım suyunun ciddi şekilde yetersiz olması, su sağlayan pompaları çalıştıracak su ve elektrik kaynaklarının kesilmesi ve hijyen kitlerinin yetersizliği gibi diğer krizlerle birlikte ortaya çıktı.”

Zeyd ve onunla birlikte banyoyu kullanan komşuları banyoyu sırayla temizlemek zorunda. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Zeyd, “Kötü kokuları gidermek ve böceklerin yayılmasını mümkün olduğunca sınırlamak için atıkları kumla örtüyoruz. Su kıtlığı ve temizlik malzemelerinin yüksek fiyatlı olması nedeniyle büyük zorluklarla karşılaşıyoruz” dedi.

Üç çocuk annesi olan Sabrin, “Banyolar çok yetersiz ve ilkeller. Boyutları da küçük ve dar.  Bu yüzden ihtiyacı karşılamıyor. Küçük çocukların kuyrukta bekleyecek sabrı yok” ifadelerini kullandı.

Umumi banyoların/tuvaletlerin farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve kadınların mahremiyetini koruyamadığını belirten Sabrin, “Bunlar feci ve insanlık dışı koşullar. Gazze'de tuvalet kullanımı psikolojik ve fiziksel olarak yorucu bir halde. Uygun donanıma sahip bir banyomuz yok” şeklinde konuştu.

Psikolojik ve sağlık üzerindeki etkileri

Umumi tuvaletler meselesinin Gazzeliler üzerinde ağır bir psikolojik ve sosyal etkisi söz konusu. Yerinden edilen insanlar her zaman insanlık onurlarının ihlal edildiğini hissediyor ve utanç verici durumlara maruz kaldıklarında öfkeleri ve üzüntüleri daha da ağır basıyor.

Dermatoloji uzmanı Dr. Enes ed-Deyk, aşırı kalabalık sorunundaki en ciddi faktörün yerinden edilen kişilerin mülteci kamplarındaki tuvaletleri paylaşmak zorunda kalmaları, bunun da ishal, solunum yolu hastalıkları ve cilt hastalıkları gibi birçok hastalığın yayılmasına neden olması olduğunu söyledi.

Dr. Deyk, şunları söyledi:

“Sağlıksız koşullar, özellikle ilaç ve tıbbi bakım eksikliği göz önünde bulundurulduğunda, cilt ve sindirim sistemi hastalıklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda salgın hastalıkların yayılması riski oluşturuyor. Uygun ve güvenli banyoların eksikliği ve yaygın olarak ahşap ve plastikten yapılmış banyoların olması nedeniyle, utanç ve endişe duyan kadınlarla karşılaştım. Bu durum onların daha az su içmelerine ya da uzun saatler boyunca tuvaleti kullanmaktan kaçınmalarına yol açıyor. Bu da idrar yolu enfeksiyonları gibi ciddi sağlık komplikasyonlarına neden olabiliyor.”