Okul ücretleri, Mısır hükümeti ile özel okullar arasındaki kavgayı yeniden başlatıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4534436-okul-%C3%BCcretleri-m%C4%B1s%C4%B1r-h%C3%BCk%C3%BCmeti-ile-%C3%B6zel-okullar-aras%C4%B1ndaki-kavgay%C4%B1-yeniden
Okul ücretleri, Mısır hükümeti ile özel okullar arasındaki kavgayı yeniden başlatıyor
Düşük maliyetli okullar yeni artışlardan yararlananlar listesinin başında yer alıyor (AFP)
Halid el-Menşavi
Yeni akademik yıl başlamadan önce okul ücretleri Mısır hükümeti ile özel okul sahipleri arasında bir krizin başlangıcı olacak gibi görünüyor.
Mısır Eğitim Bakanlığı, 35 bin cüneyh (1,132 dolar) veya daha fazla öğrenim ücreti talep eden özel ve uluslararası okulların bu akademik yıl için ücretleri yüzde altıdan fazla artırmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Daha önce bu artışın yüzde 7 olabileceği söyleniyordu.
Yeni kararlara göre, ücreti 35 bin cüneyhin (1,132 dolar) altında olan okulların ücretlerine daha yüksek oranda zam yapmasına izin veriliyor.
Ücretleri 25 ila 35 bin cüneyh (809 ila 1132 dolar) arasında değişen okullar için yüzde 7'ye varan artış kararı verildi.
Ücreti 20 ila 25 bin cüneyh (647 ila 809 dolar) arasında değişen okulların yüzde 10'a kadar, ücreti 15 ila 20 bin cüney (485 ila 647 dolar) arasında olan okulların ise yüzde 12'ye kadar artış kararı verildi.
Ücretleri 10 ila 15 bin cüneyh (323 ila 485 dolar) arasında değişen okullar için de yüzde 15'e varan artış kararı onaylandı.
Ayrıca ücretleri 5 bin ila 10 bin cüneyh (161 ila 323 dolar) arasında değişen okullar için yüzde 20'ye, 5 bin cüneyhin (161 dolar) altında olan okullar için ise yüzde 25'e kadar artış kararı verildi.
Artışlar enflasyondaki artışa paralel değil
Kahire'deki özel bir okulun müdürü olan Sümeyye Mahmud konuyla ilgili açıklamasında onaylanan artışın maaş, ücret ve işletme maliyetlerindeki artışın küçük bir kısmına dahi eşdeğer olmadığını söyledi.
Mahmud, Independent Arabia'ya verdiği röportajda enflasyon oranındaki artışın sorumlusunun özel okullar olmadığına, ancak yeni kararlarla birlikte tüm mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan rekor artışlar nedeniyle çok sayıda okulun faaliyetlerine devam edemeyeceğine dikkat çekti.
Mahmud, bu kararın bazı okulları, öğrencilerin velilerinden hükümetin belirlediği ücretler dışında ek ücretler almaya teşvik edeceğini, bunun da okulların faaliyetlerine devam etmelerini sağlayacak artışı toplamaktan vazgeçmeyeceği anlamına geldiğini açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayladığı artışlar, geçtiğimiz temmuz ayında yıllık bazda tüm zamanların en yüksek seviyesi olan yüzde 36,5'e ulaşan mevcut enflasyon oranının çok altında.
Aynı zamanda birçok okul yeni yıl ücretlerini açıklamayı yaz tatilinin sonlarına kadar erteledi. Bu okullar döviz kurunda daha fazla hareket olup olmadığını görmek için bekliyor ve pek çok okul, ücretlerini onaylamak için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerde bulunuyor.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okulların, Maadi British International School gibi veli birlikleri bulunan birçok okul ve diğer bazı dış kurumlar bunun haricinde, artık öğrenim ücretlerini velilere duyurmadan önce her yıl Bakanlık onayı alması gerekiyor.
Mısır Milli Eğitim Bakanlığı, ebeveynlerin haksız artışlar olarak tanımladıkları artışlara son verilmesi için baskı yapmasının ardından daha önceki maksimum ücretleri 2017 yılında yüzde yedi olarak belirlemiş ve 2019/2020 eğitim-öğretim yılında bu yasayı çatısı altındaki tüm okullara uygulamaya başlamıştı.
Bakanlığın yetkisi altındaki özel okullar son birkaç yıldır bakanlığa artan enflasyon nedeniyle tavan artışı revize etmesi için baskı yapıyordu.
Sonunda cüneyhin değeri düştü ve geçen yıl ücret artışlarının hesaplanacağı temel çizgiyi ayarlama ve birçok okulun maksimum artışa tek seferlik istisna için başvurmasına izin verilmesi konusunda uzlaşmaya vardılar.
Ancak diğer işletmeler gibi okullar da enflasyonun olumsuz etkilerine maruz kalıyorlar. Birçok okulun öğretmen maaşları, materyaller ve birçok çevrimiçi araç gibi dolar cinsinden yükümlülükleri ve maliyetleri var.
Okullar mevcut azami limitlerden muafiyet başvurusunda bulunabiliyor ve bazı durumlarda bu tür talepler yüzde 15 ile 60 arasında değişen artışlarla onaylanıyor.
Boşluklar açısından, bazı okullar öğrenim ücreti kapsamına girmeyen ek ücretler talep ediyor ve bu da onlara artış için daha fazla alan sağlıyor.
Başka bazı okulların artan maliyetlere karşı korunmak için öğrenim ücretlerini hükümete bildirme konusundaki boşluklardan yararlandıkları bildiriliyor.
Enterprise'ın bildirdiğine göre düşük ücretli okullar ise okul ücretleriyle ilgili bu söz konusu karardan yararlanabilir.
Çünkü bu adım, pek çok okul sahibinin, artan maliyetler nedeniyle yeni yılda en fazla yüzde 7 olan düzenlemenin kendilerini kapılarını kapatmaya zorlayabileceği yönündeki kaygılarını Bakanlığa iletmesi üzerine öğrenim ücretleri 25 bin Mısır cüneyhinin (809 dolar) altında olan okullar için daha yüksek artışlara izin vermek amacıyla atıldı.
Yeni kararlar okul müdürleri arasında pek popüler olmayacak. Çünkü kaynaklar, koyulan bu sınırın müdürlerin kendilerini bekleyen mali zorluklarla yüzleşme yeteneklerini engelleyeceği yönündeki endişelerini dile getirdi.
Aynı zamanda devlet okulu ücretleri de aşağı yukarı değişmeden kalacak.
Bakanlık kararına göre, devlet okullarının kapsamlı yıllık ücretlerinde yedi cüneyh (0,22 dolar) artış görülüuor ve değişiklikten sonra devlet okulu ücretleri, okul türüne ve sınıfa bağlı olarak 213 cüneyh (6,8 dolar) ile 528 cüneyh (17 dolar) arasında değişmekte.
Öğretmen çocukları yüzde 50 indirimden yararlanırken, aileleri devletten sosyal destek alan özel ihtiyaç sahibi çocuklar da dahil olmak üzere başka bazı çocuklar ücretten muaf tutuluyor.
İsrail Gazze'den çıkış kısıtlamalarını hafifletirken Trump'ın planıyla ilişkili olup olmadığı merak ediliyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5145127-i%CC%87srail-gazzeden-%C3%A7%C4%B1k%C4%B1%C5%9F-k%C4%B1s%C4%B1tlamalar%C4%B1n%C4%B1-hafifletirken-trump%C4%B1n-plan%C4%B1yla-ili%C5%9Fkili
İsrail Gazze'den çıkış kısıtlamalarını hafifletirken Trump'ın planıyla ilişkili olup olmadığı merak ediliyor
Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze'ye yardım taşıyan bir kamyon (Reuters)
İsrailli yetkililer, Fransa'da akademik bir burs kazanan Ayed Eyyub’un ailesiyle birlikte Gazze'deki açlık ve savaştan kaçmasını bir yılı aşkın bir süre boyunca engelledi. Ancak İsrail'in sınırdaki kontrolünü beklenmedik bir şekilde gevşetmesinin ardından Ayed Eyyub nihayet geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nden ayrıldı.
Eyyub, eşi ve dört çocuğu, geçtiğimiz aylarda kısıtlamaların hafifletilmesinin ardından Gazze'yi terk eden yaklaşık bin Filistinli arasındaydı. Gazze'den ayrılan Gazzelilerle ve yabancı diplomatlarla yapılan görüşmelerde, bu kişilerin Gazze'den otobüslerle ayrıldıkları ve hava yoluyla Avrupa'ya ve başka yerlere gittikleri tespit edildi.
57 yaşında bir mühendis olan Eyyub, Gazze Şeridi'ndeki durumun dayanılmaz olduğunu söyledi. 2000'li yılların başında Fransa'ya taşındıktan sonra bir Fransız üniversitesinde yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan Eyyub, geçtiğimiz nisan ayında Paris tarafından kabul edilen 115 Gazzeliden arasında yer alıyor.
Eyyub’un şimdi İsrail'den ayrılmak için yabancı bir hükümetten talepte bulunulması gerekiyor. Bu taleplerin sayısı halen nispeten az.
İsrail'in Gazze'deki insani durumla ilgili uluslararası tepkilerin arttığı bir dönemde neden daha fazla Filistinlinin Gazze'den ayrılmasına izin verdiği henüz bilinmiyor. Ancak kısıtlamaların hafifletilmesi, İsrail hükümetinin Gazzelilerin başka ülkelere yerleştirilmesini kolaylaştırma hedefiyle paralellik gösteriyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için Filistinlilerin Gazze dışına toplu olarak yerleştirilmesinden bahsetmek, Hamas ile yeni bir ateşkese karşı çıkan ve orada Yahudi yerleşim birimlerini yeniden kurmak isteyen aşırı sağcı müttefiklerinin desteğini almasına yardımcı oluyor.
Gazze'den ‘gönüllü’ çıkış
İsrail İçişleri Bakanı Moshe Arbel, Gazzelilerin son günlerde Avrupa ülkelerine gitmesini, ‘Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına olanak sağlamak için geçici ve gönüllü olarak boşaltılması girişimi’ olarak nitelendirdi. Arbel, bu sürecin ABD Başkanı Donald Trump'ın önerisinden ilham aldığını söyledi.
Arbel, 1 Nisan'da Gazze'den Almanya'ya giden bir uçağın kalkışını denetledikten sonra yaptığı açıklamada, “Başkan Trump'a bu önemli girişimi değerlendirdiği için teşekkür ediyorum. Birlikte, ortak çabalarımızla burayı bir cennete dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.
İsrail'in Han Yunus’a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Arbel’in sözcüsü konuyla ilgili yorum talebine yanıt vermezken Eyyub’un ailesinin de bir parçası olduğu tahliyenin ardından Fransa Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın Gazzelilerin zorla yerlerinden edilmesine karşı olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, Trump'ın önerisinin ‘etnik temizlik’ anlamına gelebileceği uyarısında bulundu.
Arbel’in açıklamalarına rağmen Reuters'a konuşan beş İsrailli yetkili, kısıtlamaların hafifletilmesinin Trump'ın Gazze’ye ilişkin önerisine bir yanıt ya da böyle bir planın parçası olmadığını söyledi.
İsrailli bir yetkili, İsrail'in Gazze'nin nüfusunu azaltmaya çalışmadığını, ancak insanların güvenli bir yere ulaşmasına yardımcı olmak isteyen ülkelerden gelen ve artarak devam eden taleplere yanıt verdiğini söyledi.
Akıllarda yer eden bir tarih
Birçok Filistinli için Gazze’den ayrılma şansı, topraklarının ellerinden alınmasıyla ilgili tarihi anıları yeniden canlandırıyor. Eyyub ve kısa süre önce Gazze’den ayrılan diğerleri ayrılışlarının sadece geçici olduğunu söylediler.
ABD ve Arap ülkelerinden arabulucular savaşın sona ermesi için baskı yaparken, İsrail'in 2 Mart'ta altı haftalık kırılgan ateşkesi bozmasından bu yana Gazzeliler üzerindeki baskı, politikalarla daha da arttı.
İsrail'in Gazze’ye tüm yardım sevkiyatını iki aydır abluka altında tutması kıtlık ihtimalini arttırdı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığına göre geçtiğimiz hafta 464 kişinin ölümüne neden olan bombardımanlar yeniden başlarken İsrail, pazar günü Gazze’ye karşı ‘yoğun’ bir kara saldırısı başlattı.
İsrail tarafından pazar günü yapılan açıklamada ablukanın hafifletileceği ve sınırlı yardımın girişine izin vereceğini söyledi.
Netanyahu, Trump'ın Gazze ile ilgili önerisini memnuniyetle karşılasa da büyük bir engele işaret etti. Salı günü Gazze savaş gazilerinden oluşan aşırı sağcı bir gruba hitap eden Netanyahu, “Bir sorunumuz var. Filistinlileri kabul edecek ülkelere ihtiyacımız var” dedi. Onlarca yıldır çok sayıda Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan komşu ülkeler; Ürdün, Suriye ve Mısır daha fazla Gazzeliyi kabul etmek istemiyor.
Kısıtlamaların hafifletilme nedeni
Reuters kısıtlamaların hafifletilmesinin Gazze'den çıkışlar üzerindeki etkisi hakkında ayrıntılı bilgi almak için kısa süre önce Gazze'den ayrılan beş Gazzelinin yanı sıra dokuz yabancı diplomat ve yedi İsrailli yetkiliyle konuştu.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre yabancı diplomatlar, İsrail'in geçtiğimiz yılın sonlarında, Trump göreve gelip önerisini sunmadan önce, kısıtlamaları yakında hafifleteceği konusunda diğer ülkelerin hükümetlerini bilgilendirmeye başladığını söyledi. Diplomatlar basına konuşma yetkileri olmadığı için isimlerinin açıklanmasını istemediler.
Kısıtlamaların büyük bir kısmı yılın başlarında hafifletilmeye başladı. İlgili diplomatlar, İsrailli yetkililerin başka ülkelerin vatandaşlığına sahip Filistinlilerin, yakınlarının ve yabancı ülkelerden burs alanların başvurularını onaylamasının artık haftalar ya da aylar yerine günler aldığını söyledi. Aynı diplomatlar, ayrılmalarına izin verilenler arasında İsrail'in daha önce güvenlik gerekçesiyle ayrılmalarına izin vermediği Filistinlilerin de bulunduğunu sözlerine eklediler.
Ne İsrail Başbakanlık Ofisi, ne Savunma Bakanlığı ne de bakanlığın Filistinlilerle koordinasyon birimi olan Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğünün (COGAT) kısıtlamaların son dönemde hafifletilmesinin kapsamı veya nedenine ilişkin sorulara yanıt verdi.
Gazzelilere herhangi bir yeniden yerleşim önerisine yanıt vermemeleri çağrısında bulunan Hamas, kısıtlamaların hafifletildiğine dair haberleri incelediğini belirtti.
Gazze'de nüfusun azaltılması
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'na (PCBS) göre Gazze'nin nüfusu savaş sırasında 160 bin azalarak yaklaşık 2,1 milyona geriledi. Bu sayıya İsrail’in saldırılarında ölen 53 binden fazla kişi dahil. Geriye kalanlar ise tedavi amaçlı acil durumlar nedeniyle ayrılmalarına izin verilenler de dahil olmak üzere yerinden edilen kişiler. Diğerleri ise Mısırlı arabulucuların da dahil olduğu sistemle yüklü bir ödeme yaparak ülkeyi terk edebildi.
Binlerce yabancı uyruklu kişi savaşın başında kaçtı, ancak İsrail'in geçtiğimiz yıl mayıs ayında Mısır ile Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü ele geçirmesi ve Gazze'nin sınırlarını neredeyse tamamen kapatmasının ardından çıkış için izin almak daha da zorlaştı.
İsrail hükümeti mart ayı sonlarında, üçüncü ülkelere yerleşmek isteyen Gazzelilere yardım edeceğini söylediği yeni bir birim kurdu. Birimin faaliyete geçip geçmediği ise henüz bilinmiyor.
Yeni kriterler kapsamında kaç kişinin ayrılabildiğini tam olarak tespit etmek de mümkün olmadı. Diplomatlardan üçü en az bin kişinin ayrılmış olduğunu tahmin ederken, diğerleri sadece uyruklarını teyit edebildiklerini ve bu sayının yüzlerle ifade edilebileceğini söyledi. İsrailli yetkililer sayılarla ilgili bir soruya yanıt vermekten kaçındı.
Tüm diplomatlar şimdiye kadar çoğunluğu Avrupa’dan olmak üzere 12’den fazla ülkenin Gazze'deki çifte vatandaşlarını çıkarmayı başardığını ve çıkışların çoğunun mart ayından bu yana gerçekleştiğini söyledi.
Filistinlilerin hareket özgürlüğünü savunan İsrail merkezli bir insan hakları kuruluşu olan Gisha, İsrail'in kısıtlamaları hafifletmesi hamlesinin ‘kısmi, tutarsız ve şeffaflıktan uzak’ olduğunu söyledi. Kuruluş, daha fazla insanın ayrılmasına izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Gisha Sözcüsü Shai Grundberg, 'taviz' gibi görünen hamlelerin aslında uluslararası baskı ve yasal işlemlere verilen seçici ve sınırlı yanıtlar olduğunu belirtti.
Gisha, Gazze'de kalan yabancı uyruklu, oturum veya öğrenci vizesine sahip ya da aile birleşimi vizeleri yahut benzer programlar aracılığıyla üçüncü bir ülkeye girmeye uygun binlerce Filistinli olduğunu tahmin ediyor.
“Bir gün geri döneceğiz”
Gazze nüfusunun sadece bir kısmı İsrail'in mevcut kriterlerini karşılayarak dışarıya çıkabiliyor. Bu kriterleri karşılayanlar için ise seçim yapmak hiç kolay değil.
Pek çok kişi topraklarını terk etmenin, İsrail Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yüz binlerce Filistinlinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı 1948 yılındaki gibi yeni bir 'Nekbe'ye (büyük felaket) yol açacağından korkuyor. Nekbe sırasında evlerini terk etmek zorunda kalanların birçoğu haftalar içinde geri dönmeyi umduğu halde mülteci olarak hayatlarına devam ettiler.
Eyyub’un da aralarında bulunduğu kişilerden biri olan ve 21 yaşındaki kızı ile 18 yaşındaki oğluyla birlikte yola çıkan 53 yaşındaki dul bir kadın olan şair Dunya el-Emel İsmail, “Koşullar elverdiğinde, mümkün olan en kısa sürede Gazze'ye geri döneceğiz” dedi.
İsmail, araştırmacıların, sanatçıların ve ailelerinin çatışma bölgelerini terk etmelerine yardımcı olan aynı Fransız akademik programında yer aldı.
Yola çıkan yolcular tehlikeli bir yolculuk yaparken patlamamış füzeler ve mermilerle dolu Gazze Şeridi'nden geçiyorlar. Filistinlilerin hepsi şafak sökmeden önce kendilerini İsrail’in kontrolündeki bir sınır kapısına götürecek araçlara biniyor ve burada yabancı diplomatlarla görüşmeden önce İsrail’in güvenlik kontrollerinden geçiyorlar.
"Etin tadını unuttu"
İsrail, Gazze Şeridi’ne giden diplomatların sadece birer küçük çanta taşımalarına izin veriyor. Dört diplomat, Ürdün sınırına kadar İsrailli askerlerin eskortluğunda otobüslerle seyahat ettiklerini söyledi.
Gazze'deki gıda kıtlığı krizini bilen diplomatlar, yanlarında Gazze'den ayrılanlar için sandviç ve içecek getirdiklerini belirttiler. Diplomatlardan biri tavuk etiyle doldurulmuş sandviç yiyen bir Filistinlinin etin tadını unuttuğunu söylediğini aktardı.
Kısa süre önce Fransa'ya ulaşan gruptaki akademisyenlerden biri, diplomatlarla görüşmenin çölde gerçekleştiğini belirterek, “Çöldesiniz ve aniden bir buzdolabı beliriyor, açıyorsunuz ve aylardır mahrum kaldığınız her şey orada. Yemek yedim, ama Gazze'de geride bıraktığımız ve halen orada olan tüm insanlar için göğsüm sıkışarak ve acıyla” ifadelerini kullandı.
Hamas’ın misilleme yapabileceği korkusu
Bazı Filistinliler Hamas ve diğer silahlı grupların misilleme yapmasından korktukları için isimlerinin açıklanmasını istemedi.
Bazı diplomatlar, seyahat belgelerinin lojistik zorluklar yarattığını belirtti. Bazı belgeler savaş sırasında kaybolurken, diğerlerinin savaş başladığından beri doğan çocuklar için yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Diplomatlar, söz konusu Filistinlilerden bazılarının Ramallah ya da Kahire'de Filistin Yönetimi tarafından verilen seyahat belgelerini taşımak zorunda olduğunu belirttiler. Havacılık verilerine ve İsrail İçişleri Bakanlığı'na göre, Ürdün'den ayrılmalarına yardımcı olan ülkelere giden uçuşlarla seyahat ediyorlar, ancak bazı uçuşlar İsrail'den yapılıyor.
Eyyub’un kız kardeşi, kız kardeşinin eşi ve oğulları savaşın başında İsrail’in düzenlediği bombardımanda öldüğü için acıları kalbinde ağır bir yük oluşturuyor.
İsrail’in verilerine göre 7 Ekim 2023'te Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin rehin alınmasına yol açan saldırının ardından İsrail, Gazze Şeridi’ne savaş açtı.
Eyyub’un mimar olan yeğeni kısa bir süre önce Fransa'da bir burs kazanmış, ancak geçtiğimiz perşembe günü İsrail’in düzenlediği hava saldırısında aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetmişti. Bursu veren Fransız kurum, bir açıklama yayınlayarak yeğeni için başsağlığı diledi.
Eyyub'un kalbi, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak için ayrılabilmenin verdiği rahatlama ile sevdiklerini geride bırakmanın verdiği ıstırap arasında gidip gelirken “Kız kardeşimi, onun çocuklarını ve kalbimdeki pek çok değerli insanı geride bıraktım. Bir anlığına mutluyken bir an sonra Gazze'de olanları hatırlayıp üzülüyorum” şeklinde konuştu.