İsrail: Suudi Arabistan'la normalleşme anlaşması görüşmeleri kapsamında Filistinlilerle diyalog halindeyiz

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, "Suudi Arabistan ile normalleşme anlaşmasına ilişkin görüşmeler çerçevesinde Filistinlilerle diyalog yürüttüğünü" söyledi

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi (AA)
İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi (AA)
TT

İsrail: Suudi Arabistan'la normalleşme anlaşması görüşmeleri kapsamında Filistinlilerle diyalog halindeyiz

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi (AA)
İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi (AA)

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, Hanegbi'nin konuyla ilgili açıklamalarını paylaştı.

"Suudi Arabistan ile normalleşme anlaşmasına ilişkin görüşmeler çerçevesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu adına Filistinlilerle diyalog yürüttüğünü" ifade eden Hanegbi, İsrail'in, güvenliğini tehlikeye atmadan, Filistinlilerin de bu anlaşmada yer almasını istediğini belirtti.

Hanegbi, "Filistinliler bu kez anlaşmanın ellerinden kaçmasına izin vermeyecekler" ifadesini kullandı.

İsrailli yetkili, görüştüğü Filistinli yetkililerin kimliği veya pozisyonlarına ilişkin bilgi vermedi.

Hanegbi'nin ifadelerine ilişkin Suudi Arabistan'dan ya da Filistin tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ise 14 Ağustos'ta ülkesiyle Suudi Arabistan arasında diplomatik ilişkiler kurulması için ilerleme kaydedildiğini ancak bir anlaşmaya varmanın “yakın olmadığını” belirtmişti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da 8 Eylül'de yaptığı açıklamada, İsrail ile Suudi Arabistan arasında normalleşmeye giden yolun birçok unsurunun masada olduğunu ancak daha alınacak çok yolun bulunduğunu kaydetmişti.

Suudi Arabistan ise daha önceki açıklamalarında, İsrail ile normalleşme için Filistin meselesinin çözümünü şart koşuyor. Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, ocak ayında, bağımsız Filistin devletinin kurulmasının, ülkesinin İsrail ile diplomatik ilişki kurmasında "ön şart" olacağını söylemişti.



Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati: İsrail'in güç gösterisi güvenliğini sağlamaz

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati: İsrail'in güç gösterisi güvenliğini sağlamaz

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, dün yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘güç gösterisinin’ ona güvenlik veya istikrar getirmeyeceğini söyledi.

Abdulati, Kahire'de Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger ile düzenlediği ortak basın toplantısında, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşın ‘sadece öldürmek için öldürme’ haline geldiğini söyledi. Mısırlı Bakan, İsrail politikalarının mantıksız ve gereksiz bir şekilde günlük cinayetlere devam ettiğini belirtti.

Ülkesinin Gazze'deki insani felakete son vermek ve ‘açlığın silah olarak kullanılmasını durdurmak’ konusunda kararlı olduğunu vurgulayan Abdulati, İsrail'in sistematik açlık politikasının uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlali olduğuna dikkati çekerek, ‘Gazze Şeridi'ne insani ve tıbbi yardımın koşulsuz ulaştırılmasının’ önemini bir kez daha teyit etti.

Abdulati, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gazze'de ateşkes anlaşması sağlandıktan sonra, Arap Birliği (AL)-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) planını uygulamak için Kahire'de Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşası konulu uluslararası bir konferans düzenleyeceğiz.

Mısırlı Bakan, İsrail ve bölge ülkeleri için güvenliğin ve istikrarın sağlanmasının tek yolunun bağımsız bir Filistin devletinin kurulması olduğunun altını çizdi.

Nil Nehri suları konusunda Etiyopya ile yaşanan anlaşmazlığa da değinen Abdulati, su meselesinin ülkesi için son derece önemli olduğunu belirterek “Su meselesinde taviz verilmeyecek” diye vurguladı.

Etiyopya, 2011 yılında milyarlarca dolarlık bir proje olan Büyük Etiyopya Rönesans Barajı'nın inşasına başlamıştı. Mısır bu barajı Nil Nehri sularındaki tarihi haklarına bir tehdit olarak görürken, Sudan barajın yol açacağı çevresel ve ekonomik zararlardan endişe duyuyor.