Tunus Cumhurbaşkanı'ndan Libya'da sele neden olan "Daniel" fırtınasında "siyonist algı" iddiası

"Bu sefer seçtikleri isim Daniel, çünkü siyonizm, insanların akıllarını ve fikirlerini ele geçirmeye çalışıyor. Abraham’dan, Daniel’e... çok açık değil mi?”

Kays Said (AA)
Kays Said (AA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı'ndan Libya'da sele neden olan "Daniel" fırtınasında "siyonist algı" iddiası

Kays Said (AA)
Kays Said (AA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Libya’da sele neden olan fırtınanın “Daniel” olarak adlandırılmasının, "siyonistlerin algı yönetimi" olduğunu savundu.

Tunus Cumhurbaşkanlığı sosyal medya hesabında, Said’in Başbakan ve bakanlarla yaptığı toplantıya ilişkin bir video mesaj yayınlandı.

Burada gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Said, Libya’da binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olana sele ilişkin, “Libya’da binlerce kişinin ölmesine neden olan Daniel fırtınasının isminin neden 'Daniel' olduğunu soruşturuyor musunuz? Daniel ismi Yahudi peygamberlerinden bir isim. Tabii bu tür isim seçimlerinde birçok etken ve sebep var. Bu sefer seçtikleri isim Daniel, çünkü siyonizm, insanların akıllarını ve fikirlerini ele geçirmeye çalışıyor. Abraham’dan, Daniel’e... çok açık değil mi?” ifadelerini kullandı.

Tunus’un İsrail’e normalleşmeyeceğinin altını çizen Said, “Biz Yahudilere değil, siyonizm hareketine karşıyız. Tunus, Filistinlilerin mücadelesine ilk günden itibaren destek vermiştir” diye konuştu.

Libya'daki sel felaketi

Orta Akdeniz'de etkili olan ve 10 Eylül'de Libya'nın doğusunu vuran "Daniel" Fırtınası, Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine neden olmuştu.

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, sel felaketi nedeniyle 11 Eylül'de ülke genelinde 3 günlük yas ilan etmiş, Libya Başkanlık Konseyi de kardeş ülkelere ve uluslararası kurumlara sel felaketinden zarar gören bölgeler için yardım çağrısında bulunmuştu.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Libya'da yaşanan sel felaketine ilişkin 16 Eylül'de yayımladığı raporda 11 bin 300 olarak açıkladığı hayatını kaybedenlerin sayısını, daha sonra 3 bin 958 olarak güncellemişti.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP