Fas'ta depremzede öğrenciler okula dönerek hayata yeniden tutunmaya çalışıyor

Depremin etkilediği bölgeleri hızla yeniden inşa etmek, evsizleri barındırmak, etkilenen bölgelerdeki izolasyonun kaldırılmasını sağlamak ve alternatif okullar ile okul çadırları sağlamak için acil bir eylem planı hayata geçirildi

Fas'taki çocuklar, derslerine geri dönerek çadır okullarda eğitim almaya başladılar (AFP)
Fas'taki çocuklar, derslerine geri dönerek çadır okullarda eğitim almaya başladılar (AFP)
TT

Fas'ta depremzede öğrenciler okula dönerek hayata yeniden tutunmaya çalışıyor

Fas'taki çocuklar, derslerine geri dönerek çadır okullarda eğitim almaya başladılar (AFP)
Fas'taki çocuklar, derslerine geri dönerek çadır okullarda eğitim almaya başladılar (AFP)

Hasan el-Eşref 

Fas, son günlerde Atlas Dağları'ndaki köyleri tamamen yıkan şiddetli depremin ardından, özellikle El-Huz ili ve çevresindeki deprem bölgelerinde kademeli olarak normal hayata dönmeye çalışıyor.

Cesetlerin çıkarılması, hayatta kalanların kurtarılması ve mağdurlara malzeme, yiyecek ve battaniye dağıtılması aşamasının ardından Faslı yetkililer, barınma sürecini başlatarak ve deprem öğrencilerini okula geri göndererek afetle mücadelede yeni bir dönem başlattı. 

Acil barınma planı

18 Eylül Pazartesi günü yapılan açıklamaya göre hükümet, "depremden etkilenen bölgelerin gerekli hız ve verimlilikle iyileştirilmesi ve inşa edilmesini" amaçlayan acil bir eylem planı başlattı.

Faslı yetkililer, yaklaşık 3 bin kişinin hayatını kaybettiği depremden etkilenen bölgelerde şu anda tamamen veya kısmen yıkılan evleri sayıyor.

Bu istatistiki veriler, ilgili ailelerin alacakları destek türünü belirlemek için önemli bir temel oluşturuyor.

Fas'ta, özellikle Tizi n' Test, Takuka, Talkcunt, Unayn, Sidi ve Aziz gibi en fazla zarar gören bölgelerde teknik komiteler bulunuyor.

Diğer köylere geçilmeden önce depremden etkilenen binaların nüfusu sayılıyor.

Bu işlem, Kral VI. Muhammed tarafından yakın zamanda başkanlık edilen bir çalışma toplantısının sonuçlarını uygulamak amacıyla gerçekleştiriliyor.

Bu sonuçlara göre acil sığınma programının ve depremzedelerin bakımını sağlama programının etkili bir şekilde hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.

Fas yetkilileri, depremzedelerin yeniden yerleştirilmesi konusunda birçok paydaşın iş birliği yapmasına güveniyor.

Ayrıca, zarar gören bölgelerin genel rehabilitasyonunu sağlamak adına altyapıyı güçlendirmeyi ve kamu hizmetlerinin kalitesini artırmayı hedefliyorlar.

Evsizlere yeniden ev verilmesi ve depremden en çok etkilenen gruplara yardım sağlanmasına yönelik acil müdahale, bir yıl boyunca depremden etkilenen ailelere 30 bin dirhem (3 bin dolar) değerinde yardım sunuyor.

Tamamen yıkılan evler için 140 bin dirhem (14 bin dolar) ve kısmen yıkılan evlerin yeniden inşası için 80 bin dirhem (8 bin dolar) doğrudan mali yardım yapılıyor.

İzolasyonu kırmanın zorluğu

İmzmiz bölgesindeki bir sivil toplum kuruluşunun aktivist olan Abdussamed Uşen, bölgedeki son durumla ilgili şöyle konuştu:

İmzmiz bölgesinde yaşamın eski haline dönmesi şu an zor görünüyor, ancak özellikle felaketi etkileyen bölgelerin izolasyonunun kaldırılmasıyla normal hayata geri dönüşün işaretleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Yaşamı yavaş ama istikrarlı bir hızla doğru yola döndürme sürecinin başarısının sırrı izolasyonu kırmaktır. Dağ köyleri, yolların engebeli olması ve çevredeki dağlardaki kayaların düşmesi nedeniyle neredeyse dış dünyayla bağlantısı kesilmiş halde yaşıyordu. Başta Fas ordusu ve Sivil Koruma ekiplerinin ve diğer müdahalecilerin çabaları, bu uzak köylerin izolasyonunun kırılmasına açıkça katkıda bulundu ve bu da onların yavaş yavaş hayata dönmesini mümkün kıldı. İzolasyonu kırmadan, depremden etkilenen nüfusu yeniden barındırmaya yönelik hiçbir çaba veya planın faydası olmayacaktır. Depremden etkilenen tüm köylerde, inşaat standartlarına uygun ve yerel Amazigh topluluğunun özelliklerini ve yaşam tarzını dikkate alan evlerin inşası yapılırken, geçici konut olarak hizmet vermek üzere çadırlar kuruldu. Binlerce kişinin barınabileceği bu çadırların sağlanması, depremzedelerin psikolojik ve sosyal rahatlamasının sağlanmasının yanı sıra, onların korkunç sonuçlara yol açabilecek olası sağanak yağışlardan korunması için de gerekliydi.

Mobil okullar

Depremden etkilenen ve mağdur olanları hayata tekrar bağlamak adına binlerce öğrencinin iki yöntemle dersliklere dönmesi planlandı:

Birincisi, derslik şeklinde seyyar çadırlar kurmak ve ikincisi ise yüzlerce öğrenciyi yakınlardaki Marakeş kentindeki mevcut okullara yönlendirmekti.

Altı binden fazla öğrencinin deprem bölgelerinden Marakeş kentindeki dersliklere veya okulun temel ekipman ihtiyaçlarının bulunduğu seyyar öğretim çadırlarına nakledilmesi planlanıyor.

Depremin etkisiyle 530 okul zarar gördü. Bunun yanı sıra, 55 yatılı okul ve yaklaşık 150 taşınabilir sınıf kuruldu.

Bu sınıflar, güneş panelleri, karatahtalar ve diğer eğitim ekipmanlarına sahipti ve depremzedelerin çocuklarının eğitimlerine devam etmelerine yardımcı oldu.

El Huz Eyaletindeki bir okulun müdürü olan Aziz Afukas, depremzede çocukların yeniden okula dönmesini amaçlayan bu girişim hakkında şunları söyledi:

Konunun duygusal ve psikolojik boyutu da var, özellikle onları eğlendirecek, travmalarını hafifletecek eğitim ve spor etkinliklerinin olması, bu çocukların okula dönüşleri açısından onlara bir miktar güven ve mutluluk veriyor. Hiçbir şeyin bir öğrenciye kendi okulunun ve doğup büyüdüğü çevrenin rahatlığını veremeyeceği bilinmektedir. Ancak eğitim yetkilileri bu yönü göz önünde bulundurarak öğrencileri ve onların öğretmenlerini ve diğer eğitim personelini taşıdılar, böylece taşınan öğrencilerin yeni ortamlarında yabancı hissetmemelerini sağladılar. Zorlu bir deprem sonrası yaşamın zorluklarına rağmen, özellikle öğrencilerin psikolojisinin bozulmasıyla, onları okula geri döndürmenin hızlandırılması, okulda eski ve yeni arkadaşlarla benzer ortamlar kurarak depremin zararlarını tamir etme ve psikolojik ve sosyal sonuçlarını aşma açısından önemli bir adım olabilir.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.