Gazze'de bir ayda öldürülenlerin sayısı Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 20 aylık bilançosunu aştı

7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze saldırılarında, 620 gündür süren Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan fazla sivil katledildi

(AA)
(AA)
TT

Gazze'de bir ayda öldürülenlerin sayısı Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 20 aylık bilançosunu aştı

(AA)
(AA)

İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği yoğun saldırılarda öldürdüğü sivillerin sayısının, 620 gündür devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı'nda öldürülen sivillerin sayısını aşması, saldırıların şiddetini ortaya koydu.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmasının ardından İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sürüyor.

AA, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başladığı 24 Şubat 2022 tarihinden ve Gazze'de 7 Ekim'den bu yana öldürülen sivil kayıpları derledi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail, bir aydır sürdürdüğü saldırılarda 4 bin 104'ü çocuk, 2 bin 641'i kadın olmak üzere 10 bin 22 Filistinliyi öldürürken, en az 24 bin kişi yaralandı.

(AA)

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te, İsrail güçleri ile Yahudi yerleşimciler, 155 Filistinliyi öldürdü.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da başlattığı savaşın üzerinden 620 gün geçerken, savaşın başından 8 Ekim 2023'e kadar 9 bin 806 sivil öldürüldü.

Buna göre, 31 günde Gazze'de katledilen sivillerin sayısı, Ukrayna'da öldürülen sivillerin sayısını geçti. Gazze'de bir ay kadar kısa sürede, Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan fazla sivil kaybın yaşanması, İsrail'in saldırılarının şiddetini ortaya koydu.

İsrail, Gazze Şeridi'nde doğrudan sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan askeri saldırıları ve tecrit uygulamalarıyla uluslararası hukuk normlarına göre savaş suçu işliyor.

Gazze'de saatte 5 çocuk öldürülüyor

2,3 milyonluk nüfusunun yarısı çocuklardan oluşan Gazze'de, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışmalarda, öldürülen 7 bin 28 Filistinlinin yüzde 40'ından fazlası (3 bin 760) çocuk olarak kayıtlara girdi. Bu kapsamda, Gazze'de saatte 5 çocuk öldürülüyor.

İngiltere merkezli sivil toplum örgütü Save The Children (Çocukları Kurtarın), Filistin'de son 3 haftada öldürülen çocuk sayısının, dünya genelindeki 2020, 2021 ve 2022 yıllarında yaşanan çatışmalarda, bir senede öldürülen çocuk sayısından daha fazla olduğunu açıkladı.

Binlerce sivilin bulunduğu hastaneler bombalandı

İsrail ordusu, Gazze'de El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini vurup, binlerce sivilin ölümüne sebep olurken; Filistin Kızılayına bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini de bombaladı.

Binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusunca hedef gösterildi.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda, 61 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.

İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda ve çatışmalarda, 315'i asker, 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail'e göre, 31 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 30'a yükselirken, Kassam Tugayları'nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki sivil ölümleri

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da başlattığı savaşın üzerinden 620 gün geçti.

Putin, 24 Şubat 2022'de sabahın erken saatlerinde televizyondan "Ukrayna'da özel askeri operasyon" başlattıklarını açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin 9 Ekim'de yayımladığı verilere göre, savaşın başından 8 Ekim 2023'e kadar 9 bin 806 sivil öldü ve 17 bin 962 sivil de yaralandı.

Ukrayna'da katledilen sivillere tepki gösteren Batı, Gazze için sessiz

Batılı liderler, Rusya'yı Ukrayna'daki sivilleri ayrım gözetmeksizin öldürdüğü gerekçesiyle defalarca kınadı ve yaptırımlar uyguladı. Ancak başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne bombalar yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden geldi.

Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin liderleri, İsrail'e açıkça destek verdi. ABD Başkanı Joe Biden, 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, "ABD, İsrail'in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız." ifadesini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 28 Ekim'de İstanbul'da düzenlenen Büyük Filistin Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Dün, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda katledilen siviller için timsah gözyaşları dökenler, bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce seyrediyor." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ukrayna'da ölenler için gözyaşı döktünüz de Gazze'de ölen bu yavrular kim? Niçin sesiniz çıkmıyor?" ifadelerine yer vermişti.

Sivillere saldırı uluslararası hukukun ihlali

Gazze Şeridi'nde doğrudan sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan askeri saldırılar ile tecrit uygulamaları, uluslararası hukuk normları açısından savaş suçuna giriyor.

1949 Cenevre Sözleşmesi'nde, "Yaralıları, hastaları, malulleri ve lohusa kadınları tedavi için teşkil edilen sivil hastaneler, hiçbir veçhile taarruza uğrayamazlar. İhtilafa dahil taraflar, her zaman bu hastanelere riayet ve bunları himaye edeceklerdir." maddesi bulunuyor.

Gazze'de sivillerin tedavi olmak için sığındığı hastaneleri bombalayan İsrail, geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası hukuku ihlal ederek savaş suçu işliyor.

İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği, yüzlerce kişinin ölümüne yol açan saldırıda, söz konusu hastanenin Hamas tarafından kullanıldığı düşünülse dahi; saldırının İsrail'e askeri açıdan fayda sağlaması yeterli olmayıp binanın hastane olması, buradakilerin yaralı ve tedavi görenlerin bulunması ve tamamına yakınının sivillerden oluşması dolayısıyla söz konusu saldırı, "insancıl hukukun ihlali" anlamına geliyor.



Abbas Hüseyin eş-Şeyh'i “Filistin Devleti Başkan Yardımcısı” olarak atadı

FKÖ Yürütme Komitesi Üyesi Hüseyin eş-Şeyh (AP)
FKÖ Yürütme Komitesi Üyesi Hüseyin eş-Şeyh (AP)
TT

Abbas Hüseyin eş-Şeyh'i “Filistin Devleti Başkan Yardımcısı” olarak atadı

FKÖ Yürütme Komitesi Üyesi Hüseyin eş-Şeyh (AP)
FKÖ Yürütme Komitesi Üyesi Hüseyin eş-Şeyh (AP)

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tarafından dün yapılan açıklamada Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın kendisine yakın bir isim olan Hüseyin eş-Şeyh'i Filistin Yönetimi hakkındaki uluslararası kuşkuları gidermek için gerekli görülen bir hamleyle yardımcısı ve potansiyel halefi olarak aday gösterdiğini duyurdu.

Reuters’ın aktardığına göre 89 yaşındaki Abbas, 2004 yılında Yaser Arafat'ın ölümünden bu yana FKÖ ve Filistin Yönetimi'ne başkanlık ediyor. Ancak Abbas göreve geldiğinden beri bir devlet başkanı yardımcısının seçilmesi de dahil olmak üzere herhangi bir iç reforma karşı yıllarca direndi.

FKÖ Yürütme Komitesi Üyesi Vasil Ebu Yusuf, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada Hüseyin eş-Şeyh'in FKÖ Yürütme Komitesi üyesi olduğunu ve aynı zamanda FKÖ başkan yardımcılığına aday gösterildiğini söyledi.

Bu karar Abbas'ın karargahında yapılan İcra Komitesi toplantısı sırasında alındı. Ebu Yusuf, “Başkan Abbas, Hüseyin eş-Şeyh'i yardımcısı olarak aday gösterdi ve Yürütme Komitesi de bunu onayladı” dedi.

FKÖ, perşembe günü 1964 yılındaki kuruluşundan bu yana bir ilk olarak ‘başkan yardımcılığı’ makamının oluşturulmasını onayladı.

FKÖ Merkez Konseyi Üyesi Rızık Namura Filistin devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Kimin olacağı daha sonra Başkan tarafından belirlenecek olan başkan yardımcılığı pozisyonunun oluşturulması için oylama yapıldı” dedi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre karar, FKÖ Yürütme Komitesi başkan yardımcısının Yürütme Komitesi üyeleri arasından atanmasını, komite başkanı tarafından aday gösterilmesini ve üyeler tarafından onaylanmasını öngörüyor. Komite başkanı, yardımcısına görev verme, görevden alma ve istifasını kabul etme hakkına sahip.

FKÖ Yürütme Komitesi’nin üçü Fetih Hareketi’den (El Fetih), altısı altı grubu temsilen ve yedisi bağımsız olmak üzere 16 üyesi bulunuyor. Dört Filistinli grup perşembe günü Merkez Konsey oturumunu boykot ettiklerini ve toplantıdan çekildiklerini açıkladı. Merkez Konsey toplantısının dış baskılar nedeniyle yapıldığını ve bu toplantıya hazırlık için daha önce herhangi bir görüşme gerçekleşmediğini iddia ettiler.

Filistin Halk Cephesi ve Filistin Ulusal İnisiyatif Partisi, Merkez Konsey oturumu toplanmadan önce oturumu boykot ettiklerini açıkladı. Perşembe günü de Demokratik Cephe ve Halk Partisi oturumdan çekildiklerini duyurdu.

Toplantının yapıldığı salonda bulunan ve toplantıya Zoom uygulaması aracılığıyla katılan 170 üyeden 170'i karar lehinde oy kullanırken, bir üye aleyhte oy kullandı, bir üye de çekimser kaldı.