Mısır İsrail ile Hamas arabuluculuğunda başarılı olabilecek mi?

Kaynaklar Şarku’l Avsat’a, esnekliğin ortaya çıkışının kısmi çözümlerin habercisi olduğunu söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şukri (sağda), İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ile Kahire’de el sıkışıyor (AFP)
Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şukri (sağda), İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ile Kahire’de el sıkışıyor (AFP)
TT

Mısır İsrail ile Hamas arabuluculuğunda başarılı olabilecek mi?

Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şukri (sağda), İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ile Kahire’de el sıkışıyor (AFP)
Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şukri (sağda), İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ile Kahire’de el sıkışıyor (AFP)

Mısır, Gazze’de İsrail ile Hamas arasında ‘iki taraf arasında ateşkes ilan edilmesini ve kısmi esir takasını’ da içeren bir anlaşmanın imzalanması yönündeki hamlelerini yoğunlaştırdı.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre durum, ateşkese doğru ilerliyor. Kaynaklar, Kahire’deki son toplantıların, durumu eskisinden daha esnek ve daha az katı hale getirdiğine dikkat çekti.

İsrail iç istihbarat teşkilatı olan Şin Bet’in Başkanı Ronen Bar, geçen salı günü Mısır’ı ziyaret ederek üst düzey Mısırlı yetkililerle görüştü. Mısır merkezli ‘Al-Qahera News’ kanalına konuşan resmi kaynaklara göre ziyaret, insani ateşkesin uygulanması ve esir takası konusuna yönelik görüşmelerle sınırlıydı.

İsrailli yetkilinin ziyareti, yine Kahire’de Mısır İstihbarat Teşkilatı Başkanı Abbas Kamil, Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye başkanlığındaki ve Halid Meşal ve Halil el-Hayye üyeliğindeki Hamas hareketinden bir heyet arasında Kahire’de yapılan toplantıdan 5 gün sonra gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, İsrail hükümetinin Gazze’deki direniş kalelerini yok etmeye yönelik askeri planı tamamlama konusundaki uzlaşmazlığı ve arzusu ve herhangi bir geniş kapsamlı anlaşmaya bağlı kalmama arzusu göz önüne alındığında, “Çözüme yönelik kapsamlı bir çerçeve yok” dedi. “Son dönemde kısmi çözümlerin habercisi olan bir esneklik ortaya çıktı” diyen kaynaklar, İsrail’in geçen Ekim ayının başından beri ilk Mısır yakıt kamyonunun Gazze Şeridi’ne girmesine izin verdiğini söyledi.

Yardımlar ve yakıt

Savaştan bu yana Refah sınır limanından Gazze Şeridi’ne ilk akaryakıt kamyonu girdi. Refah kara limanındaki resmi bir kaynak, Mısır merkezli Orta Doğu Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada “Kamyon, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı’na (UNRWA) yönelik araçları çalıştırmak için sağlanan 25 bin litre taşıyor” dedi. Ancak UNRWA, yaptığı açıklamada İsrail’in bu yakıtın kullanımını, Refah sınır kapısından gelen yardımların taşınmasıyla sınırladığını belirtti.

Mısır’da, Katar Devleti ile koordineli olarak, her iki taraftan da tutukluların serbest bırakılması ve Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik bir anlaşma yapılması yönünde çalışmalar sürüyor. Kaynaklar, hareketlerin, iki taraf arasında koordineli olarak yürütüldüğünü söyledi. Müzakerelerin ilerleyişi hakkında bilgi sahibi bir yetkili, Reuters’a Katarlı arabulucuların üç günlük bir ateşkes karşılığında Hamas ile İsrail arasında Gazze Şeridi’ndeki yaklaşık 50 sivil tutuklunun serbest bırakılmasını da içeren bir anlaşmayı müzakere etmeye çalıştıklarını açıkladı.

Yetkili, “ABD ile koordineli olarak yapılan ve tartışılan anlaşma, İsrail’in hapishanelerinden bazı kadın ve çocukları serbest bırakmasını ve Gazze Şeridi’ne girmesine izin verdiği insani yardım miktarını da artırmasını sağlayacak” dedi.

İsrail’e göre 7 Ekim saldırısında Hamas 240 kişiyi rehin alarak Gazze’ye götürmüştü. O günden bu yana İsrail, Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’ne amansız bir hava, kara ve deniz saldırısı başlatarak karşılık verdi. Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırıları, 11 bin 500’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Mısır’dan gelen yardım tırları Refah Sınır Kapısı’ndan Filistin topraklarına girmek için sıraya girdi (DPA)
Mısır’dan gelen yardım tırları Refah Sınır Kapısı’ndan Filistin topraklarına girmek için sıraya girdi (DPA)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, siyasi hamlelerin bir parçası olarak dün Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu ile ‘ateşkese ulaşma ve Gazze Şeridi halkına insani yardım sağlama çabalarının yanı sıra yaralı Filistinlileri kabul etmek ve yabancı uyrukluları tahliye etmek’ konularını görüştü.

Mısır cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Kahire’yi ziyaret eden Fransız Bakan, Mısır’ın bölgesel güvenlik ve istikrarın korunmasında oynadığı önemli role dikkati çekti. Açıklamada, toplantıda Gazze Şeridi’ndeki gelişmelerin ele alındığı ve bölgedeki çatışma ve tırmanma döngüsünün genişlemesinden kaçınmanın öneminin vurgulandığı belirtildi.

Durum dayanılmaz

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sami Şukri, ülkesinin, yerinden etme operasyonları yoluyla Filistin davasının tasfiye edilmesini reddettiğini ve Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanmasının ve insani yardım girişinin gerekli olduğunu vurguladı.

Şukri, İrlanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ile Kahire’deki görüşmelerinin sonunda düzenlediği ortak basın toplantısında, tartışmaların Gazze’deki duruma odaklandığını söyledi.

Şukri, “Gazze’deki insani durum dayanılmazdır ve derhal durdurulması gerekmektedir. Askeri operasyonlar bu kadar mağdura yol açamaz, çünkü neredeyse yarısı çocuk ve kadın olmak üzere 12 bine ulaştı” diyerek, Mısır’ın Gazze Şeridi’ndeki tüm sivillerin ihtiyaçlarını sağlamak için çalıştığını ve Refah geçişinin açık olduğunu belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanı ayrıca, dikkat çektikleri temel unsurların, ateşkesin gerekliliği ve yardım girişi olduğunu vurgularken, “Daha sonra Filistin-İsrail çatışmasını sona erdirmenin yolu olarak iki devletli çözümü uygulamaya koymak gerekiyor. Ancak bu konuda uluslararası topluma da sorumluluk düşüyor” şeklinde konuştu.

Öte yandan Micheal Martin, insani kriz nedeniyle Gazze’de kötüleşen durumun ele alındığını belirtti. İnsani durumun iyiliği için ateşkese acil ihtiyaç olduğunu vurgulayan Martin, yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının sağlanması, uluslararası hukukun tüm ülkeler için bağlayıcı olmasının sağlanması ve uluslararası insancıl hukuk ilkelerine bağlı kalınması gerektiğini dile getirdi.

İrlandalı yetkili, ülkesinin Filistin halkını ve onların iki devletli çözüm çerçevesinde bir devlet kurma isteklerini desteklediğini vurgularken, “İki devletli çözüm konusunda anlaşmaya varılması yönündeki çabaların sürdürülmesini destekliyoruz” dedi.



Rusya, Trump’ı kızdıran füzeyle Ukrayna’yı vuruyor

İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
TT

Rusya, Trump’ı kızdıran füzeyle Ukrayna’yı vuruyor

İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)

Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlanması, İsrail'in ülkeye operasyon düzenleme ihtimalini artırıyor.

İsrail ve Arap ülkelerinin istihbarat birimlerindeki yetkililer, kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Wall Street Journal'a (WSJ) konuştu. Hizbullah'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ederek yeniden silahlandığını öne sürdüler.

Kaynaklar, İran destekli grubun yeniden roket, tanksavar füzesi ve topçu silahları stokladığını savunuyor. Bunların bir kısmının Lübnan limanlarından, diğerlerinin de Suriye üzerinden kaçak olarak alındığı iddia ediliyor. Örgütün bazı silahları kendi ürettiği de belirtiliyor.

Haberde, Hizbullah'ın silahlanma ve savaşçı devşirme faaliyetlerinin, İsrail'in ülkeye askeri operasyon düzenleme ihtimalini artırdığına dikkat çekiliyor. Lübnanlı yetkililerin, Arap ve Amerikan arabulucularla İsrail'le iletişime geçip, Tel Aviv yönetimine "sabırlı olma" çağrısında bulunduğu aktarılıyor. Ayrıca Beyrut yönetiminin, Tel Aviv'le istihbarat paylaşımını artırma taahhüdü verdiği ifade ediliyor.

İsrail'le Lübnan arasında bir yılı aşkın süredir süren çatışmaların ardından 27 Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkese rağmen İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyine neredeyse her gün saldırılar düzenliyor.

Haberde, ateşkesten bu yana İsrail ordusunun Hizbullah mevzilerine 1500'den fazla saldırı düzenlediği aktarılıyor. Ayrıca kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen 5 noktada varlığını sürdürüyor.

Beyrut yönetimi, ABD ve İsrail'in de baskısıyla yıl sonuna kadar Hizbullah'ı silahsızlandırmayı hedefliyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, 20 Ekim'de X'ten yaptığı paylaşımda, "Beyrut yönetimi tereddüt etmeyi sürdürürse, İsrail tek taraflı harekete geçebilir ve bunun sonuçları çok ağır olabilir" ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Hizbullah lideri Naim Kasım, 21 Ekim'deki açıklamasında, "Hizbullah'ın silah bırakmasının sorunu çözeceğini düşünen yanlış yapar" demişti. Kasım, İsrail'le savaş istemediklerini ve saldırılara yanıt vermediklerini de sözlerine eklemişti.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, mayıstaki açıklamasında ülkenin güneyindeki Hizbullah yapılanmasının yüzde 80'inin imha edildiğini söylemişti. Ancak WSJ'nin aktardığına göre Şii örgüt, güneydeki bazı banliyölerde ve Bekaa Vadisi'nde silahsızlandırma girişimlerine direnmeyi sürdürüyor.

Analizde, Hizbullah'ın Lübnan ordusuna karşı sayıca üstünlüğüne ve örgütün yüzbinlerce vatandaş tarafından desteklendiğine dikkat çekiliyor. Beyrut yönetiminin Hizbullah'ı siyasi olarak izole etmek istemediği, bunun ülkeyi tekrar iç savaşa sürükleyebileceğinden endişelendiği belirtiliyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New Arab


İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki ihlallerine ilişkin gizli ABD raporu

Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)
Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki ihlallerine ilişkin gizli ABD raporu

Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)
Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan gizli bir rapor, İsrail askeri birliklerinin Gazze Şeridi'nde yüzlerce kez ABD insan hakları yasalarını ihlal ettiğini ortaya çıkardı. Bu, Trump yönetiminin Filistinlilerin Gazze Şeridi'nde maruz kaldıkları muameleyi ilk kez kabul ettiği bir gelişme oldu.

Washington Post gazetesi, İsrail'in eylemlerinin Leahy Yasası'nın kapsamına girdiğini bildirdi. Bu yasa, adını eski Demokrat senatör Patrick Leahy’den alan tarihi bir düzenlemedir ve ABD’den finansman alan yabancı askeri birliklerin, yargısız infaz, işkence veya diğer ağır insan hakları ihlalleri gibi eylemler gerçekleştirmeleri durumunda yaptırımlara tabi tutulmasını öngörür.

Gazete, isimlerinin yayımlanmasını istemeyen ABD’li yetkililere dayanarak, genel müfettişin raporunun sonuçlarının, İsrail’in eylemlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda şüpheler yarattığını aktardı. Bu şüphelerin nedeni, olayların birikmiş olması ve inceleme sürecinin, İsrail ordusunun çıkarlarını gözeten doğası; ayrıca sürecin ‘birkaç yıl’ sürebileceği ihtimali.

Teftiş Kurulu’nun internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada şu ifade yer aldı: “Bu rapor, kamuya açık olmayan gizli bilgiler içermektedir.”

Rapor, İsrail ile Hamas’ın ateşkes ve İsrailli rehinelerin Filistinli mahkûmlar karşılığında serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varmasından birkaç gün önce tamamlandı. Raporda, yaklaşık 70 bin Filistinlinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan iki yıllık savaş ele alınıyor.

Leahy Yasası’nın uygulanabilirliğine ilişkin bir sınama niteliği taşıyan değerlendirmede, Şubat 2024’te yardım kamyonlarının çevresinde toplanan 100’den fazla Filistinlinin öldürülmesi ve Nisan 2024’te İsrail’in düzenlediği bir saldırıda World Central Kitchen (WCK) yardım kuruluşundan yedi çalışanın hayatını kaybetmesi olaylarına dikkat çekildi. Ancak her iki saldırıda da ABD silahlarının kullanılıp kullanılmadığına dair ‘kesin bir sonuca’ varılamadığı açıklandı.

On milyarlarca dolar

ABD, İsrail'e her yıl en az 3,8 milyar dolarlık yardım sağlıyor; son yıllarda on milyarlarca dolar daha fazla yardım sağlayarak, İsrail'i dünyadaki en büyük ABD askeri yardımı alıcısı haline getirdi.

Rapor, Amerikan yardımı alan yabancı ordular tarafından işlenen insan hakları ihlallerinin incelenmesine ilişkin özel protokolün, üst düzey Amerikalı yetkilileri içerdiğini ve diğer ülkeler için yapılan incelemelere kıyasla daha uzun bir süreç öngördüğünü belirtiyor. Ayrıca, ardı ardına gelen Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimler tarafından özel olarak tasarlanan bürokratik bir mekanizmanın, insan hakları ihlalleriyle ilgili benzer iddialarla karşı karşıya kalan diğer ülkelere kıyasla İsrail’e avantaj sağladığına dikkat çekiyor.

Washington Post, eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul’un şu sözlerini aktardı: “Normal inceleme sürecinde, bir yetkilinin itirazı yardımı durdurmak için yeterliyken, İsrail söz konusu olduğunda bir çalışma grubunun ‘ciddi bir insan hakları ihlali olup olmadığı konusunda fikir birliğine varması’ gerekiyor.”

Çalışma grubu, Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu temsilcilerinden oluşuyor. Daha sonra İsrail hükümetine danışılıyor ve herhangi bir önlem alınıp alınmadığı soruluyor. Grup, bir birimin ağır insan hakları ihlali gerçekleştirdiğini tespit ederse, bu birimin ABD yardımlarına ‘uygunsuz’ olarak değerlendirilmesini önerebilir. Dışişleri Bakanı daha sonra uygunsuzluk kararını onaylamalıdır.

Biden yönetimi, 2022'de Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında gözaltına alınan 78 yaşındaki ABD vatandaşı Ömer Esad'ın öldürülmesine karışan birim de dahil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleriyle suçlanan İsrail birimlerine yardımı durdurmayı reddetmesi nedeniyle eleştirildi.

Trump yönetimi de İsrail ordusuna karşı benzer bir müdahale etmeme yaklaşımı benimsemişti, ancak önceki yönetimin ‘insan haklarını ABD dış politikasının merkezine koyma’ şeklindeki klişe ifadelerini tekrarlamamıştı.

Teftiş Kurulu şu anda Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşu çalışanlarından, Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından yardımların çalınmasıyla ilgili ihlallerin kanıtlarını topluyor.


İsrail'in gece boyu Gazze'ye düzenlediği saldırılar kırılgan ateşkesi sınıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in gece boyu Gazze'ye düzenlediği saldırılar kırılgan ateşkesi sınıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail ordusunun dün akşam Gazze Şeridi'ne üst üste üçüncü gün saldırı düzenleyerek iki kişiyi öldürdüğünü ve bu saldırının kırılgan ateşkes anlaşmasını yeni bir sınava tabi tuttuğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, bir Filistinli İsrail hava saldırıları sonucu yaşamını yitirdi, bir diğeri ise İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldü.

sdfrgt
İsrail saldırısının ardından Gazze'den yükselen dumanlar, 29 Ekim 2025 (Reuters)

WAFA, üçüncü bir Filistinlinin ise önceki bir İsrail saldırısında aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Hamas'ın silahsızlandırılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme takvimi gibi çetrefilli sorunları çözemeyen ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, üç hafta önce yürürlüğe girmesinden bu yana ara sıra çıkan çatışmalarla sınandı.

cd
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat'taki yerel bir pazardan alışveriş yapan Filistinliler, 28 Ekim 2025 (Reuters)

Geçtiğimiz salı ve çarşamba günü İsrail, askerlerinden birinin öldürülmesine, Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkililerinin 104 kişinin hayatını kaybettiğini söylediği bombardımanlarla yanıt verdi.