Şarku’l Avsat, 7 Ekim saldırısının ayrıntılarını ortaya çıkardı: Aksa Tufanı Operasyonu’nu planlayan 5 yetkili kimdi?

Han Yunus’taki Filistinliler, Aksa Tufanı Operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde (DPA)
Han Yunus’taki Filistinliler, Aksa Tufanı Operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde (DPA)
TT

Şarku’l Avsat, 7 Ekim saldırısının ayrıntılarını ortaya çıkardı: Aksa Tufanı Operasyonu’nu planlayan 5 yetkili kimdi?

Han Yunus’taki Filistinliler, Aksa Tufanı Operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde (DPA)
Han Yunus’taki Filistinliler, Aksa Tufanı Operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde (DPA)

Hamas hareketinin silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın liderliğine yakın Filistinli kaynaklar, 7 Ekim’de bölgenin çehresini değiştiren ve bir dönemi kapatıp yenisini açan Aksa Tufanı Operasyonu’na ilişkin yeni detayları ortaya çıkardı.

Hamas’ın başlattığı ani saldırı, Gazze çevresindeki yerleşim birimleri, kibbutzlar ve askeri bölgelerde bin 200’den fazla İsraillinin ölümüne ve 200’den fazla kişinin kaçırılmasına yol açtı.

Öte yandan İsrail, Aksa Tufanı Operasyonu’nun faillerinin çoğunu (en az bin 500 Hamas üyesini) öldürdüğünü iddia etti.

Bunlara ek olarak, İsrail’in Gazze Şeridi’nde devam eden misilleme savaşında 23 binden fazla Filistinli öldü.

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynaklar, Aksa Tufanı Operasyonu’nun, yalnızca 70 Hamas üyesinin (elit birimden) Gazze’nin kuzeyden güneye sınırları boyunca çeşitli bölgelerden sürpriz bir saldırı gerçekleştirmesiyle başladığını söyledi.

Kaynaklara göre, bu ekip, kalın bir duvarın zayıf noktalarını tespit ettikten sonra delikler açmak için özel olarak hazırlanan patlayıcıları patlatarak, İsrail sınır engelini ilk anlarda aşanlar oldu. Aynı zamanda planör ve paraşüt kullanarak İsrail mevzilerinin çevresine indiler.

FOTO: İsrail’in güneyi ile Gazze Şeridi’ni ayıran bariyerin yakınında İsrail Merkava tankı. Hamas hareketi, Aksa Tufanı Operasyonu sırasında bu çitleri deldi (Reuters)
İsrail’in güneyi ile Gazze Şeridi’ni ayıran bariyerin yakınında İsrail Merkava tankı. Hamas hareketi, Aksa Tufanı Operasyonu sırasında bu çitleri deldi (Reuters)

Kaynaklar, bu kişilerin Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinden, ‘Elit Birim’in yüzlerce üyesi arasından seçildiğini söyledi. Ayrıca, yıllar boyunca kapsamlı bir eğitim aldıklarını, yeteneklerini belirlemek ve savaş becerilerini geliştirmek için ara sıra özel testlere tabi tutuldukları ifade edildi.

Filistinli kaynaklara göre, Gazze Şeridi çevresindeki yerleşim birimlerine saldırı planı yeni değil, 2014 savaşından önce düşünüldü ve buna hazırlanıldı.

Ancak savaş çıkınca plan donduruldu ve bir yıl sonra bu konudaki çabalar yeniden başladı.

2021 yılında Seyfu’l Kuds savaşı gerçekleşir gerçekleşmez, Hamas’ın askeri kanadında buna hazırlık yapılması ve şartlar oluştuğunda uygulanmasına karar verildi.

Eğitim tatbikatlarının başlamasından kısa bir süre sonra, operasyon için seçilen en seçkin elit üyeler, liderleri önünde, eğitimleriyle ilgili hiçbir sırrı açıklamayacakları ve bu eğitimlerle ilgili herhangi bir plandan bahsetmeyecekleri konusunda yemin etti.

Ancak bu unsurlar, herhangi bir saldırının gerçekleştirilmesine yönelik net ve acil bir planın varlığından haberdar değildi. Yalnızca yerleşim yerlerine saldırı konusunda özel eğitim aldılar.

FOTO: 7 Ekim’de Hamas tarafından Gazze Şeridi’ne kaçırılan İsraillilerin aileleri tarafından düzenlenen protestodan bir kesit (Reuters)
 7 Ekim’de Hamas tarafından Gazze Şeridi’ne kaçırılan İsraillilerin aileleri tarafından düzenlenen protestodan bir kesit (Reuters)

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre, Gazze Şeridi bölgesindeki tabur komutanlarının çoğu herhangi bir ayrıntıdan haberdar değildi.

Hatta yakın bir saldırı niyetinden haberleri yoktu, bazılarına ise görevleriyle ilgili sınırlı bilgi verildi.

Bu, daha sonra ‘7 Ekim’de yaşananları engelleyemediğini itiraf eden’ İsrail istihbaratının eline geçebilecek herhangi bir bilginin sızmasını engellemek için hazırlanan güvenlik planının bir parçasıydı.

Saldırının gerçekleştirilme kararı ve zamanlamasına gelince, aynı kaynaklara göre bu karar sadece beş kişi tarafından alındı.

Bunlar, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar, İzzeddin El Kassam Tugayları lideri Muhammed ed-Dayf, Muhammed Sinvar (Yahya’nın kardeşi), hareketin liderlerinden ve Sinvar’a yakın bir kişi olan Ruhi Muştaha ve Dayf’ın yakınlarından olan, İzzeddin el Kassam İstihbaratı’ndan sorumlu eski yetkili ve Kassam’ın Merkez Tugayı komutanı Eymen Nofal idi.

Nofal, İsrail’in ekim ayında Bureyc Mülteci Kampı’na yönelik saldırısında öldürüldü.

FOTO: Aksa Tufanı Operasyonu’nun arkasında olduğuna inanılan Hamas lideri Yahya Sinvar (Reuters)
Aksa Tufanı Operasyonu’nun arkasında olduğuna inanılan Hamas lideri Yahya Sinvar (Reuters)

Kaynaklara göre, operasyonu hazırlayanlar, daha sonra İzzeddin Kassam Tugayları komutanlarına, yerleştirilen teçhizat ve saldırı planı hakkında bilgi verdi.

Ancak zamanlama bildirilmedi ve yalnızca son hazırlıktan üç gün önce kendilerine bilgi verildi.

Daha sonra bölge tugay komutanlarıyla görüşerek, her komutana ‘sıfır noktası’ belirtmeden belirli görevler verdiler.

Tabur komutanları, seçtikleri kuvvetlerin görev için hazırlanmasında kendi rollerini oynarken, Gazze Şeridi’ndeki füze biriminin komutanı (yine bu savaş sırasında suikasta kurban giden) Eymen Siyam, operasyonun başında yüzlerce füzeyi fırlatmaya hazırlanmak için özel talimatlar aldı.

7 Ekim gününün nasıl belirlendiğine gelince, kaynaklara göre, gözlem birimlerinden gelen ve sınırda tam bir sessizlik halinin varlığını doğrulayan saha raporlarının ardından, beş yetkili en uygun zamanın cumartesi sabahı (İsrail’in resmi tatili/Şabat) olmasına karar verdi.

Buna hazırlık emri verilmesi sonrası Elit Birim’in saha komutanları ve unsurları talimatı alarak sabah saatlerine kadar hareket etmeye başladı ve ardından da operasyon başladı.

FOTO: 17 Aralık’ta İsrail ordusu tarafından servis edilen, Yahya’nın kardeşi Muhammed el-Sinvar’ın, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Erez kapısı yakınındaki Hamas tünellerinden birinin içindeki bir arabada çekilmiş bir fotoğrafı (İsrail ordusu-Reuters)
17 Aralık’ta İsrail ordusu tarafından servis edilen, Yahya’nın kardeşi Muhammed el-Sinvar’ın, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Erez kapısı yakınındaki Hamas tünellerinden birinin içindeki bir arabada çekilmiş bir fotoğrafı (İsrail ordusu-Reuters)

Kassam yetkililerinin gizli hareket etmesi, görünüşe göre Hamas’taki siyasi yetkilileri de kapsıyordu.

Aynı kaynaklara göre, Gazze Şeridi içi ve dışındaki Hamas liderleri, operasyondan saatler önce brifing aldı ve acil durumlarda izlenen güvenlik adımları gereğince tamamen ortadan kaybolmaları istendi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ve yardımcısı Salih El Aruri de (geçtiğimiz hafta Beyrut'ta öldürülen) dahil olmak üzere üst düzey liderler, olağanüstü bir saldırı planının varlığından haberdar edildi.

Ancak kesin ayrıntılar veya zamanlama verilmedi. Onlar da diğerleri gibi zamanlamayı birkaç saat önceden öğrendi.

Planın öncelikli hedefi, ‘büyük bir niteliksel saldırı’ gerçekleştirip, bir grup İsrail askerini rehin almaktı. Ancak saldırıyı daha da genişleten sürprizler yaşandı.

Hamas üyeleri, çok sayıda askerin anında öldürülmesine, yaralanmasına ve yakalanmasına yol açan, İsrail kuvvetlerinin savunma hatlarının kolayca düşmesi karşısında şaşırdı.

İlk saldırıdan bir buçuk saat sonra, İzzeddin Kassam’ın Elit Birimler’inde görevli diğer üyelerinin de seferber edilmesine karar verildi. Çeşitli noktalarda toplanmaları yönünde mesajlar alındı ve destek güçleri olarak yola çıktılar.

Daha sonra, Kassam Tugayları’nın askeri kanadının koordinatörü, grupların geri kalan silahlı birlikleri operasyona katılma olasılığı konusunda bilgilendirdi ve her gruba belirli görevler verdi.

FOTO: Bir Hamas üyesi (EPA)
Bir Hamas üyesi (EPA)

Ardından saldırı genişledi ve İsrail güçlerinin çökmesinin ardından yüzlerce unsur, vatandaş ve hatta gazeteci, gizli yerleşim birimlerine girmeyi başardı.

Yaşanan büyük bir kaosun ortasında düzinelerce İsraillinin yakalanmasının ardından İzzeddin Kassam liderliği, yerleşim birimlerindeki unsurlardan mümkün olduğunca çok sayıda İsrail askerini rehin almalarını istedi.

Bunun ardından kaçırılan insanları toplama ve saklama sürecine odaklandı.

Hamas ve diğer Filistinli gruplar, kaçırdıkları İsrailli ve İsrailli olmayan (Taylandlı işçiler gibi) yaklaşık 240 kişiyi Gazze Şeridi’ne nakletmeyi başardı.

Rehine ve tutuklu takasının ardından Hamas’ın elinde şu anda yaklaşık 136 kişi kaldı.

Gazze Şeridi’nde devam eden kara operasyonları sırasında İsrail ordusu, kaçırılan bazı kişilerin cesetlerini bularak İsrail’e götürdü.



Gazze Yardım Vakfı, yardım dağıtımı sırasında meydana gelen ölümlerin ardından merkezlerini geçici olarak kapattı

Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze Yardım Vakfı, yardım dağıtımı sırasında meydana gelen ölümlerin ardından merkezlerini geçici olarak kapattı

Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze Yardım Vakfı bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtımının kaos nedeniyle geçici olarak durdurulduğunu ve güvenliğin sağlanması için sorunların çözülmeye çalışıldığını belirtti.

Açıklamada, “İsyanlar ve bazı kişilerin kurallara uymaması nedeniyle yardım dağıtımının geçici olarak durdurulduğunu üzülerek bildirmek isteriz. Şu anda güvenliği ve organizasyonu sağlamak için işleri yoluna koymaya çalışıyoruz. Önümüzdeki saatlerde yeni teslimat tarihleri konusunda sizi bilgilendireceğiz” denildi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Haaretz'ten aktardığına göre Gazze Yardım Vakfı yardım dağıtımını mümkün olan en kısa sürede yeniden başlatmak için çalıştığını bildirdi.

Binlerce Filistinli dün, acil gıda ihtiyacı nedeniyle İsrail'in yardım alanlara uyguladığı biyometrik tarama prosedürlerini atlayarak Gazze Yardım Vakfı'nın yardım dağıtım noktalarına akın etti.

Üst düzey bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi dün yaptığı açıklamada, binlerce kişinin Gazze Şeridi'nin merkezindeki yeni bir yardım dağıtım merkezinde toplandığı sırada, çoğu İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu olmak üzere 47 kişinin yaralandığını söyledi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki temsilcisi Ajith Sunghay Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, dünkü olayda ‘yaklaşık 47 kişinin yaralandığını’ bildirdi ve “Yaralanmaların çoğu İsrail ordusunun açtığı ateşten kaynaklandı” dedi.

İsrail ve Gazze Yardım Vakfı, Hamas'ı sivillerin yardım dağıtım merkezine ulaşmasını engellemeye çalışmakla suçlarken Hamas bunu reddetti. Gazze Şeridi'ndeki Hükümet Medya Ofisi, İsrail ordusunu yardım dağıtım merkezi yakınlarında en az üç Filistinliyi öldürmek ve onlarcasını yaralamakla suçlarken, Gazze Yardım Vakfı Sözcüsü bu iddiayı yalanladı ve Hamas'ın verdiği bilginin ‘tamamen yanlış’ olduğunu söyledi. Hamas, binlerce kişinin yardım dağıtım merkezine akın ettiği ve İsrail güçlerinin Filistinlilere ateş açtığı görüntülerin yardım mekanizmasının başarısızlığını doğruladığını ifade etti.

Hamas, binlerce kişinin bir yardım dağıtım merkezine hücum ettiği ve İsrail güçlerinin Filistinlilere ateş açtığı görüntülerin Gazze Yardım Vakfı aracılığıyla yardım dağıtma mekanizmasının başarısızlığını teyit ettiğini ve bunun BM'nin rolünü marjinalleştirmeyi amaçladığını söyledi.

İsrail ordusundan yalanlama

İsrail Ordu Sözcüsü Olivier Rafowicz bugün yaptığı açıklamada, dün Gazze Şeridi'ndeki bir insani yardım dağıtım noktasında sivillere ateş açıldığı iddiasını yalanladı.

AFP'ye konuşan Rafowicz şunları söyledi: “BM'nin verdiği bilgileri doğruluyoruz. Şu ana kadar bu konuda elimizde herhangi bir bilgi yok. İsrail askerleri, Gazze Yardım Vakfı tarafından işletilen merkezin dış bölgesinde havaya uyarı ateşi açtı, ancak hiçbir şekilde insanlara doğru ateş etmedi.”

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “Dün, çaresizce yiyeceğe ihtiyaç duyan aç insanların tel örgüleri aşmaya çalıştığı şok edici görüntüler gördük. Kaotik, aşağılayıcı ve güvensizdi” şeklinde konuştu.

Lazzarini, İsrail'in yeni yardım dağıtım sisteminin ‘Gazze Şeridi'nde yaşanan vahşetten dikkatleri başka yöne çekmeyi’ amaçladığını söyledi.