Hizbullah sınırda İsrail güçleriyle çatışıyor ve güney banliyösünde “patlamalar” meydana geliyor

  İsrail topçu birliği İsrail-Lübnan sınırı yakınlarına ateş açtı (Reuters)
  İsrail topçu birliği İsrail-Lübnan sınırı yakınlarına ateş açtı (Reuters)
TT

Hizbullah sınırda İsrail güçleriyle çatışıyor ve güney banliyösünde “patlamalar” meydana geliyor

  İsrail topçu birliği İsrail-Lübnan sınırı yakınlarına ateş açtı (Reuters)
  İsrail topçu birliği İsrail-Lübnan sınırı yakınlarına ateş açtı (Reuters)

Hizbullah, daha önce İsrail askerlerini bölgede geri çekilmeye "zorladığını" vurguladıktan sonra bugün (Cumartesi) şafak vakti Lübnan sınırında İsrail güçleriyle çatışmalara girdiğini duyurdu.

Hizbullah’tan yapılan açıklamada, "İsrailli düşman askerleri bugün saat 01.50'de Al-Adissa kasabasında belediyenin çevresine doğru yeniden ilerlemeye çalıştı. İslami Direniş Mücahitleri ilerleme girişimini karşı i püskürttü ve çatışmalar devam ediyor.”

Öte yandan Beyrut'un güney banliyösünde İsrail ordusunun bölgenin bazı kısımlarını boşaltma emri vermesinin ardından bir dizi patlama duyuldu. AFP’den gelen görüntülerde, havaalanı yakınındaki bölgeden dumanların yükseldiği görülüyor.



Filistin'in Başkenti Suriye'de... Dava'nın Kurbanı

Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
TT

Filistin'in Başkenti Suriye'de... Dava'nın Kurbanı

Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)

1957 yılında Şam'ın eteklerinde kurulan ve “Suriye'nin Filistin başkenti” olarak tanımlanan Yermuk, bir zamanlar büyük bir ticari pazardı. Yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli, Filistinli ve bazı Iraklılara ev sahipliği yapıyordu, ancak UNRWA'nın tahminlerine göre kampta şu anda sadece yaklaşık 8.000 kişi yaşıyor.

Şarku'l-Avsat gezdiği kampta, Gazze'dekine benzer bir yıkımla karşılaştı.

Bölge sakinleri, akıbetlerini, kayıp yakınlarının akıbetini, evlerinin akıbetini ve bir sonraki yaşanacak aşamada genel durumlarını bilmedikleri için tam bir ihmalden muzdaripler. Ancak onlar için en zor olan şey, sanki bir anda eski rejimin, silahlı grupların, devrimin ve kurtuluşun yetimleri olmuşlar gibi, hiçbir sosyal hizmet veya siyasi otorite olmaksızın, kaybolup kaderlerine terk edildiklerine dair tekrarlanan şikayetleri.