Safadi, ‘direniş ekseni’ görüşmelerini tamamlamak üzere Şam'da

Diplomatik faaliyetler Ürdün'ün kuzey sınırındaki yansımaları en aza indirmeye çalışıyor

Safadi, ‘direniş ekseni’ görüşmelerini tamamlamak üzere Şam'da
TT

Safadi, ‘direniş ekseni’ görüşmelerini tamamlamak üzere Şam'da

Safadi, ‘direniş ekseni’ görüşmelerini tamamlamak üzere Şam'da

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi'nin dün (Pazar) Şam'a yaptığı ziyaret, bölgenin ve komşu ülkelerin tanık olduğu gerilim ışığında Amman'ın Suriye ile kuzey sınırındaki istikrarsızlığın yansımalarını hafifletmeyi amaçlayan bir dizi diplomatik faaliyetin bir parçası olarak gerçekleşti.

Son on yıldır Ürdün'ün kuzey komşusu, uyuşturucu kaçakçıları ve silah çetelerinden oluşan konvoyların sınırı geçme girişimleriyle sürekli uğraşan Ürdün ordusu için bir güvenlik sorunu teşkil ediyor. Bu durum geçen yılın sonunda silahlı çatışmalara yol açarak ölümlere ve Ürdün içindeki hücrelerle bağlantıları olan kaçakçıların tutuklanmasına neden oldu.

asxdcfg
Ürdün Kralı 2. Abdullah Amman'da Veliaht Prens Hüseyin'le birlikte Lübnan Başbakanı Necib Mikati’yi ağırladı. (AFP)

Amman geçen hafta Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'yi kabul etti. Safadi ise dün sabah Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e gönderdiği ve içeriği açıklanmayan sözlü bir mesajla ülkeden ayrıldı.

Bu görüşmeler, Ürdün'ün bölgedeki tehlikeli askeri gerilim ve krallığın ateş hattındaki konumu ışığında çıkarlarını korumak amacıyla ‘direniş eksenine’ diplomatik açıklık göstermesi olasılığını destekliyor.

 c
Ürdün-Suriye sınırındaki Cabir Sınır Kapısı Captagon kaçakçılığı girişimlerine sahne oldu. (AFP)

Ürdün'deki bilgi sahibi siyasi elitler arasında, Suriye içinden gelen uyuşturucu kaçakçılığı tehdidinin, özellikle Suriye'nin güneyindeki bölgelerin uyuşturucu üretim fabrikalarına dönüşmesi ve kaçakçılık yoluyla Ürdün üzerinden Arap ve yabancı pazarlara aktarılması ışığında, iki ülke arasındaki kuzey sınırında (370 kilometre) olağanüstü halin sürdürülmesini gerektiren önemli bir güvenlik sorunu olmaya devam ettiğine inanılıyor.

Bu durum, 2012'den bu yana devam eden ekonomik kanamaya, mültecilerin kabulü ve kalışlarının maliyetine ve mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere yönelik uluslararası müdahale planlarının azalan etkisine ek olarak gerçekleşiyor. Ürdün, çoğu kendilerine tahsis edilen kampların dışında ikamet eden yaklaşık 1,3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor.

xcsv
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde yaşayan Suriyeliler, Hizbullah bombardımanı sonucu çıkan yangını söndürme çalışmalarına katıldı. (AFP)

Söz konusu ziyaret Ürdün'ün en önemli dosyası olan güvenlik dosyasından ayrı tutulamaz. Suriye'nin güneyi İran ve Hizbullah milisleri için bir tiyatro sahnesi olduğu sürece Ürdün, Filistin'de ‘direniş’ niyetindeki silahlı unsurların Amman üzerinden sızabileceği korkusuyla kuzey için endişelenmeye devam edecektir.

Suriyeli mültecilerin dönüşü

Ürdün Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı kısa açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Eymen Safadi'yi kabul ettiğini ve Safadi'nin Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Suriye krizinin çözümü ve tüm sonuçlarının ele alınmasına yönelik çabalar, bir dizi ikili konu ve bölgedeki durumla ilgili sözlü mesajını ilettiğini belirtti.

zcvfd
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi ile Şam'da bir araya geldi. (SANA)

Mesajda ayrıca, bölgedeki tehlikeli gerilime ve bunu sona erdirme çabalarına da değinilerek, bunun ilk adımının Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırganlığın ve İsrail'in Batı Şeria'daki yasadışı tedbirlerinin durdurulması olduğu belirtildi.

csdv
Ürdün'ün başkenti Amman'ın eteklerindeki bir mülteci kampında Suriyeli çocuklar (Reuters)

Bakanlıktan yapılan bir başka açıklamada da Safadi'nin Suriye Dışişleri Bakanı Bassam es-Sabbağ ile Suriye krizinin çözümüne yönelik çabalar, mülteci sorunu, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele, bölgedeki tehlikeli gerilim ve bunun sona erdirilmesine yönelik çabaların ele alındığı kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiği belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamada, Esed ve Safadi'nin Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü konusunu ele aldıkları belirtildi. Esed, Suriyeli mültecilerin gönüllü ve güvenli bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanmasının Suriye hükümetinin önceliği olduğunu vurguladı ve geri dönüşe yardımcı olacak tedbirler konusunda özellikle yasal ve hukuki alanlarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyledi.

Safadi, Suriye krizinin, Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü ve egemenliğini garanti altına alacak, halkının isteklerini yerine getirecek, güvenliğini ve istikrarını yeniden tesis edecek ve mültecilerin gönüllü geri dönüşü için koşullar yaratacak şekilde çözülmesinin, Ürdün'ün başarmak için sürekli çalıştığı bölgesel bir gereklilik olduğunu vurguladı.

Genişletilmiş görüşmeler

Suriyeli mevkidaşı Sabbağ ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştiren Safadi, mülteci meselesi ve Ürdün'ün tüm imkânlarıyla mücadele etmeye devam ettiği bir tehdit olduğunu vurguladığı uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele çabalarına odaklandı.

csdvfgt
Ağustos 2023'te Kahire'de toplanan Arap Birliği zirvesinden (Arap Birliği)

İki bakan, geçen yıl temmuz ayında çalışmalarına başlayan Ürdün-Suriye Sınır Ötesi Uyuşturucu Kaçakçılığıyla Mücadele İşbirliği Ortak Komitesi aracılığıyla bu tehditle mücadelede iş birliğinin yoğunlaştırıldığını yineledi.

İki bakan Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasına yönelik çabalar konusunda sürekli bir diyalog başlatma konusunda mutabık kaldı. Safadi, mülteci sorununun çözümünün mültecilerin anavatanlarına dönmeleri olduğunu, ancak bu gerçekleşene kadar uluslararası toplumun mültecilere karşı sorumluluklarını yerine getirmeye

Safadi ve Sabbağ tüm ikili dosyaların en kısa zamanda her iki tarafça belirlenecek bir tarihte ilgili bakanlar düzeyinde yapılacak bir toplantıda ele alınması konusunda mutabık kaldılar.

İki bakan, geçen yıl 1 Mayıs'ta Amman Bildirisi ile onaylanan ilkeler, çerçeveler ve metodoloji doğrultusunda Suriye krizinin çözümüne yönelik somut pratik adımların atılması amacıyla, Arap Birliği Temas Komitesi aracılığıyla Suriye krizinin çözümüne yönelik çabalarda iş birliğinin devam edeceğini belirtti.



Kuzey Kore askerlerinin Rusya'ya konuşlandırılması iki ülke arasındaki askeri ittifakı nasıl güçlendiriyor?

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)
TT

Kuzey Kore askerlerinin Rusya'ya konuşlandırılması iki ülke arasındaki askeri ittifakı nasıl güçlendiriyor?

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)

Uzmanlar, Kuzey Kore'nin Ukrayna'daki cephe hatlarına binlerce asker gönderme kararının Moskova ile tartışmalı askeri ittifakı güçlendirebileceğini ve Rusya'yı Kore Yarımadası ile ilgili güvenlik meselelerine daha derinlemesine müdahil olmaya itebileceğini söylüyor.
Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi (NIS), Pyongyang'ın ilk kez denizaşırı bir ülkeye konuşlandırdığı bin 500 kadar Kuzey Koreli özel kuvvet askerinin Rusya'da bulunduğunu ve yakında cepheye gideceklerini, binlercesinin de yakında ülkeden ayrılacağını açıkladı.
Bu hareket, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında geçtiğimiz haziran ayında imzalanan ve karşılıklı savunmaya ilişkin bir madde içeren askeri anlaşmanın sadece bir gösteriden ibaret olmadığını gösteriyor.
Kore Ulusal Birleşme Enstitüsü'nden analist Hong Min AFP'ye yaptığı açıklamada, “Bu, Kuzey Kore'nin saldırıya uğraması ya da bir krizle karşı karşıya kalması halinde Rusya'nın müdahalesinin ya da askeri desteğinin otomatik olarak gerçekleşeceği bir çerçeve yaratıyor” dedi.
Min, Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna'da Rusya'nın yanında savaşacak olmasının Putin ve Kim arasındaki anlaşmanın ne kadar ‘sağlam’ olduğunu kanıtladığını da ekledi.
Min ayrıca, Pyongyang'ın Rus güçlerini takviye etmesinin Moskova'nın ‘Ukrayna'da işgal ettiği toprakları elinde tutmasına ya da başka toprak kazanımları elde etmesine’ yardımcı olabileceğini belirtti.

Jdjdj
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024 tarihinde Pyongyang'da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında (Reuters)

İki Kore, 1950-1953 yılları arasındaki çatışmaları bir barış anlaşması yerine ateşkesle sonuçlandığı için teknik olarak halen savaş halinde. Ancak Kim bir nükleer cephanelik inşa etmeyi başarırken, Seul kendi nükleer silahlarından yoksun.
Güney Kore, ABD'nin nükleer şemsiyesi tarafından korunuyor ve Seul ile Washington, Pyongyang'ın canını sıkacak şekilde periyodik olarak geniş çaplı ortak askeri tatbikatlar düzenliyor.
Hong Min'e göre Kim, Rusya'ya asker göndererek Kuzey Kore ve Rusya arasında ABD-Güney Kore ittifakına benzer daha entegre bir askeri caydırıcılık oluşturmayı umuyor olabilir ve bu da iki Kore'nin güvenlik dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebilir.
Diğer yandan Ukrayna Kültür Bakanlığı’na bağlı Stratejik İletişim ve Bilgi Güvenliği Merkezi, cuma günü Kuzey Koreli askerlere Rus yapımı askeri teçhizat sağlandığını gösteren bir video yayınlandı.
NIS, başka bir ülkenin hükümeti tarafından yayınlanan materyal hakkında yorum yapmasının ‘uygunsuz’ olduğunu bildirdi.
Uzmanlar Kuzey Kore birliklerinin Rusya'ya gönderilmesinin elit askerlere modern yöntemlere göre savaş deneyimi yaşama ve savaş alanında yerli üretim silahların performansını test etme şansı verdiğine inanıyor. Seul uzun zamandır Pyongyang'ı Moskova'ya silah göndermekle suçluyor.
Kore Savunma Enstitüsü'nde araştırmacı olan Lee Sang-min, bunun Kim'in gelecek ay yapılacak ABD seçimleri öncesinde uluslararası konumunu ve pazarlık pozisyonunu güçlendirmek için bir girişim olabileceğini ifade etti.
Sang-min, “Kınanacak bir şey yaparak dünyanın dikkatini çekmenin bir yolu da Ukrayna'daki savaşı desteklemek için asker göndermektir ki bu da çatışmayı uzatabilir ya da Rusya'nın lehine çevirebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Oslo Üniversitesi'nde Kore çalışmaları profesörü olan Vladimir Tikhonov, Kuzey Kore birliklerinin konuşlandırılmasının Rusya'ya sağlayacağı yararın açık olduğuna inanıyor.
Tikhonov, “Rusya'nın önündeki en büyük engel askeri ve insan gücü eksikliği. Kuzey Kore her ikisini de karşılayabilecek büyük bir potansiyele sahip” dedi.
İki Kore arasındaki ilişkiler tüm zamanların en düşük seviyesinde seyrediyor. Kim, perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkesinin ‘mantıksız yeniden birleşme fikrinden’ vazgeçtiğini söyledi.
Uzmanlar Pyongyang'ın Ukrayna'yı dış politikasını yeniden düzenlemek için bir yol olarak kullanabileceğini söylüyor.
Kuzey Kore askerlerini göndererek, Moskova'ya silah ve askeri destek sağlayarak kendisini Rusya'nın savaş ekonomisi içinde konumlandırmaya çalışıyor. Uzmanlar, bunu yaparken Kuzey Kore'nin geleneksel müttefiki, komşusu ve ana ticaret ortağı Çin'i bypass edebileceğini savunuyor.
Tikhonov sözlerini şöyle noktaladı: “Mevcut gidişat, Pyongyang'ın Japonya, Güney Kore ve ABD ile ilişkilerini geliştirmek istemeyeceği anlamına geliyor. Bu da Kore Yarımadası'nda sürekli bir gerilim hali demek."